فَسَوْفَ يَدْعُو ثُبُورًا
Fe sevfe yed’û subûrâ(subûran).
fe | : artık, işte |
sevfe yed’û | : derhal dua edecek, hemen davet edecek, çağıracak |
subûran | : helâk olma, mahvolma, yok olma, ölüm |
Diyanet İşleri = (11-12) “Helâk!” diye bağıracak ve alevli ateşe girecektir.
Abdulbaki Gölpınarlı = O, helâk olmasını diler.
Abdullah Parlıyan = cehennemlik olduğunu anlayacak ve tamamen yok olmayı isteyecek.
Adem Uğur = Derhal yok olmayı isteyecek,
Ahmed Hulusi = "Sübûra = yetiş ey ölüm!" diye çağıracak,
Ahmet Tekin = 'Yetiş ey ölüm!' diye feryat edecek.
Ahmet Varol = O da helak çağıracak.
Ali Bulaç = O da, helak (yok olmay)ı çağıracak,
Ali Fikri Yavuz = Artık “helâk!” diye bağırır, (ölümünü ister);
Ali Ünal = O, sonunda yok olup gitmeye can atacak,
Bayraktar Bayraklı = (10-12) Kimin de kitabı arka tarafından verilirse, derhal yok olmayı isteyecek ve alevli ateşe girecektir.
Bekir Sadak = (10-12) Ama amel defteri kendisine arkasindan verilen kimse: «Mahvoldum» diye bagirir ve cilgin alevli cehenneme girer.
Celal Yıldırım = (10-11-12) Kitabı (amel defteri) arkasından verilen kimse ise, «vay, yazıklar oldu bana, mahvoldum !» diye bağırıp çağıracak, alev alev yanan Cehennem'e varıp girecek.
Cemal Külünkoğlu = (10-12) Fakat kime kitabı (amel defteri) arkasından verilirse, (o da) derhal yok olmayı isteyecek ve çılgın alevli cehenneme atılacaktır.
Diyanet İşleri (eski) = (10-12) Ama amel defteri kendisine arkasından verilen kimse: 'Mahvoldum' diye bağırır ve çılgın alevli cehenneme girer.
Diyanet Vakfi = (10-13) Kimin de kitabı arkasından verilirse, derhal yok olmayı isteyecek; alevli ateşe girecektir. Zira o, (dünyada) ailesi içinde (mal mülk sebebiyle) şımarmıştı.
Edip Yüksel = Yok olmayı arzulayacak,
Elmalılı Hamdi Yazır = helâk! diye çağırır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Helak diye çağırır
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Yetiş ey ölüm!» diye bağıracak
Gültekin Onan = O da, helak (yok olmay)ı çağıracak,
Harun Yıldırım = Hemen helak olmayı dileyecektir.
Hasan Basri Çantay = derhal helakini temennî edecek,
Hayrat Neşriyat = (10-12) Ama kimin de kitâbı (amel defteri) arka tarafından verilirse, artık (ölüp de kurtulmayı temennî ederek) helâki çağıracak ve alevli ateşe girecektir!
İbni Kesir = Derhal helakini temenni edecektir.
Kadri Çelik = “Yetiş ey ölüm!” diye bağıracak.
Muhammed Esed = zamanı geldiğinde tamamiyle yok olmak için yalvaracak:
Mustafa İslamoğlu = artık ısrarla yok olmak için yalvaracak,
Ömer Nasuhi Bilmen = (10-12) Fakat kime ki, kitabı arkası tarafından verilmiş olur. Derhal bir helâkı çağırır. Ve bir alevli ateşe yaslanacaktır.
Ömer Öngüt = O da: "Mahvoldum!" diye bağıracaktır.
Şaban Piriş = Ölüp, yok olmak isteyecek..
Sadık Türkmen = Derhal yok olmayı çağıracak
Seyyid Kutub = O, ölümü çağıracak.
Suat Yıldırım = Yok olmayı ister.
Süleyman Ateş = O, ölümü çağıracak,
Tefhim-ul Kuran = O da, helâk (yok olmay)ı çağıracak,
Ümit Şimşek = O da helâkini isteyecek,
Yaşar Nuri Öztürk = Bir ölüm çağıracak,
İskender Ali Mihr = İşte o, hemen ölümü davet edecek (helâk olmak için dua edecek).
İlyas Yorulmaz = (Azabın içine girdiğinde) Yok olmak için çağrı (dua) yapacak.