فَاعْتَرَفُوا بِذَنبِهِمْ فَسُحْقًا لِّأَصْحَابِ السَّعِيرِ
Fa’terefû bi zenbihim, fe suhkan li ashâbis saîr(saîri).
fe i’terefû | : itiraf ettiler |
bi zenbi-him | : kendi günahlarını |
fe | : o zaman, artık |
suhkan | : uzaklaşsın, uzak olsun |
li ashâbi | : halkına, ehline |
es saîri | : alevli ateş |
Diyanet İşleri = İşte böylece günahlarını itiraf ederler. Artık alevli ateştekiler Allah’ın rahmetinden uzak olsun!
Abdulbaki Gölpınarlı = Derken suçlarını söylerler; artık ırak olsun yakıp kavuran cehennemin ehli.
Abdullah Parlıyan = Onlar böylece suçlarını itiraf ederler. Kahrolsun o cehennemlikler.
Adem Uğur = Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun, o alevli cehennemin mahkûmları!
Ahmed Hulusi = Suçlarını böylece itiraf ettiler! Uzaklığı yaşasın dev alevli ateş ehli!
Ahmet Tekin = Demek ki, günahlarını itiraf ettiler. Körüklenen, alev püsküren cehennem ehlinin yüzlerine karşı :'İlâhi rahmetten ve mağfiretten uzak olun.' denilecek.
Ahmet Varol = Böylece günâhlarını itiraf ederler. Çılgın ateşin halkı uzak olsun!
Ali Bulaç = Böylece kendi günahlarını itiraf ettiler. Çılgınca yanan ateşin halkına (Allah'ın rahmetinden) uzaklık olsun.
Ali Fikri Yavuz = Böylece günahlarını itiraf ederler. O halde kahrolsun cehennemlikler!...
Ali Ünal = Bu şekilde günahlarını itiraf ederler. Allah’ın rahmetinden uzak olsun Alevli Ateş’in yoldaşları!
Bayraktar Bayraklı = Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık o alevli cehennemin mahkûmları rahmetten mahrumdurlar.
Bekir Sadak = Boylece, gunahlarini itiraf ederler. Cilgin alevli cehennemlikler yok olsunlar!
Celal Yıldırım = Böylece günahlarını gizlemeyip söylerler. Alev alev köpüren Cehennem dostlarına uzaklık ve helak olsun !
Cemal Külünkoğlu = Böylece günahlarını itiraf ederler. (Onların yüzlerine karşı şöyle denir:) Çılgınca yanan ateş halkı (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun!
Diyanet İşleri (eski) = Böylece, günahlarını itiraf ederler. Çılgın alevli cehennemlikler yok olsunlar!
Diyanet Vakfi = Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun, o alevli cehennemin mahkûmları!
Edip Yüksel = Böylece günahlarını itiraf ettiler. Ateşin halkı uzak olsunlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = İşte günahlarını i'tiraf ettiler, kahrolsun o halde eshab-ı Seıyr
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İşte günahlarını itiraf ettiler. Kahrolsun, o halde çılgın ateş yarenleri!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Böylece günahlarını itiraf ederler. (Artık) o çılgın ateş halkı (Allah'ın rahmetinden) uzak olsunlar!
Gültekin Onan = Böylece kendi günahlarını itiraf ettiler. Çılgınca yanan ateşin halkına (Tanrı'nın rahmetinden) uzaklık olsun.
Harun Yıldırım = Böylece kendi günahlarını itiraf ederler. Saîr halkına yazıklar olsun!
Hasan Basri Çantay = Bu suretle günâhlarını i'tiraaf etdiler (ederler). (Ko Allah) Cehennem yaranını (rahmetinden) koğsun!
Hayrat Neşriyat = Böylece günahlarını i'tirâf ettiler. Öyleyse o Cehennemlikler (Allah’ın rahmetinden)uzak olsun!
İbni Kesir = Böylece günahlarını itiraf ettiler. Yok olsun çılgın alevli cehennem ashabı.
Kadri Çelik = Böylece kendi günahlarını itiraf ettiler. Çılgınca yanan ateşin ehline (Allah'ın rahmetinden) uzaklık olsun!
Muhammed Esed = Onlar böylece günahlarının farkına varacaklar ama (o zaman) bütün güzellikler bu yakıcı ateşe mahkum olanlardan uzak bulunacak.
Mustafa İslamoğlu = Böylece günahlarını itiraf etmiş oldular: Olmaz olsun o harlı ateş ashabı!
Ömer Nasuhi Bilmen = (10-11) Ve diyeceklerdir ki: «Eğer biz işitir olsa idik veya akilâne düşünse idik, biz bu çılgın cehennemin yârânı arasında bulunmuş olmaz idik.» İşte günahlarını itiraf etmiş olurlar. Artık o çılgın cehennem yârânı için (rahmet-i ilâhîyeden) bir uzaklık olsun.
Ömer Öngüt = Ve böylece günahlarını itiraf ederler. Çılgınca yanan ateş halkı (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun!
Şaban Piriş = İşte böylece günahlarını itiraf ederler. Kahrolsun çılgın ateş halkı!
Sadık Türkmen = Böylece, günahlarını itiraf ettiler. Çılgın ateşin halkı uzak olsun!
Seyyid Kutub = Böylece günahlarını itiraf ederler. Çılgın alevli cehennemlikler yok olsunlar!
Suat Yıldırım = Böylece günahlarını itiraf ederler. Rahmetten uzak olsun o cehennemlikler!
Süleyman Ateş = Günâhlarını itirâf ettiler. O çılgın ateş halkına (Allâh'ın acımasından) uzak olup ezilmek yaraşır!
Tefhim-ul Kuran = Böylece kendi günahlarını itiraf ettiler. Çılgınca yanan ateşin halkına (Allah'ın rahmetinden) uzaklık olsun.
Ümit Şimşek = Böylece günahlarını itiraf ederler. Uzak olsun ateş ehli Allah'ın rahmetinden!
Yaşar Nuri Öztürk = Günahlarını işte böyle itiraf ettiler. Çılgın ateşin halkına böyle kahır yaraşır.
İskender Ali Mihr = Böylece günahlarını itiraf ettiler. Artık ateş ehli (Allah’ın rahmetinden) uzak olsun.
İlyas Yorulmaz = Sonra yaptıkları suçlarını itiraf ederler ama! Ateşe girecekler için hatalarını düzeltmeleri çok geride kalmıştır.