وَإِن فَاتَكُمْ شَيْءٌ مِّنْ أَزْوَاجِكُمْ إِلَى الْكُفَّارِ فَعَاقَبْتُمْ فَآتُوا الَّذِينَ ذَهَبَتْ أَزْوَاجُهُم مِّثْلَ مَا أَنفَقُوا وَاتَّقُوا اللَّهَ الَّذِي أَنتُم بِهِ مُؤْمِنُونَ
Ve in fâtekum şey’un min ezvâcikum ilel kuffâri fe âkabtum fe âtûllezîne zehebet ezvâcuhum misle mâ enfekû, vettekûllâhellezî entum bihî mû’minûn(mû’minûne).
ve in | : ve şâyet, eğer |
fâte-kum | : elinizden çıkıp giderse |
şey’un | : bir şey |
min ezvâci-kum | : zevcelerinizden, zevcelerinizden dolayı, eşlerinizden dolayı |
ilâ el kuffâri | : kâfirlere |
fe | : o zaman, sonra |
âkabtum | : sıra size geldi |
fe | : o zaman, sonra |
âtû | : verin |
ellezîne zehebet | : giden kimselere, gidenlere |
ezvâcu-hum | : onların eşleri, eşleri |
misle | : misli kadar |
mâ enfekû | : şey verdiler |
ve ittekû allâhe | : ve Allah’a karşı takva sahibi olun |
ellezî | : ki o |
entum | : siz |
bi-hî mu’minûne | : ona, kendisine îmân edenlersiniz |
Diyanet İşleri = Eğer eşlerinizden biri kâfirlere kaçar ve siz de onlarla çarpışıp ganimet alırsanız, eşleri gidenlere sarf ettikleri (mehir) kadarını verin ve inandığınız Allah’a karşı gelmekten sakının.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve eşlerinizin nikâh paralarından bir miktârı, onlar gider de, elinizden çıkarsa nöbet size gelince, kâfir kadınlarından inanıp size göçen bulununca eşleri gitmiş olanlara, ettikleri masraf kadar para verin ve çekinin o Allah'tan ki siz, ona inanmışsınız.
Abdullah Parlıyan = Müslümanlardan herhangi birinin karısı kaçar da kâfirlere katılırsa, siz de savaşarak kâfirlerden ganimet elde etmişseniz, eşi kaçıp gitmiş olan kimseye, ona vermiş olduğu mehir kadar elinizdeki ganimetten verin. Eğer inanıyorsanız, yolunuzu Allah'ın kitabıyla bulmaya çalışın.
Adem Uğur = Eğer eşlerinizden biri, sizi bırakıp kâfirlere kaçar, siz de (onlarla savaşıp) galip gelirseniz, eşleri gitmiş olanlara (ganimetten), harcadıkları kadar verin. İnandığınız Allah'a karşı gelmekten sakının.
Ahmed Hulusi = Kadınlarınızdan biri ayrılıp kâfirlere giderse, sonra da bir şekilde onların eşlerinden size kaçan olur ya da ganimet olarak size kalırlarsa, eşleri gitmiş olanlara mehrlerinin mislini veriniz. O Allâh'tan korunun ki, siz O'na iman etmişlersiniz.
Ahmet Tekin = Eğer kâfirlere kaçan eşleriniz yüzünden herhangi bir kayba uğrarsanız, kâfirleri savaşarak yendiğiniz takdirde, eşleri gitmiş olanlara, harcadıkları kadar ganimetten pay verin. İnandığınız Allah’a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun.
Ahmet Varol = Eğer eşlerinizden kâfirlere bir şey gider; siz de (savaşta) ganimet elde ederseniz eşleri gidenlere sarfettikleri (mehirler) kadarını verin. Kendisine iman ettiğiniz Allah'tan da sakının.
Ali Bulaç = Ve eğer eşlerinizden (kafirlere kaçmalarından dolayı) herhangi bir şey kafirlere geçer, böylece siz de (savaşta onları yenip) ganimete kavuşursanız, eşleri (kaçıp) gidenlere (mehir olarak) harcama yaptıklarının bir mislini verin. Kendisine iman ettiğiniz Allah'tan sakının.
Ali Fikri Yavuz = Eğer zevcelerinizden biri (dininden çıkıb) sizden kâfirlere kaçar da, sonra siz (o kâfirlerle savaşarak) ganimet alırsanız, zevceleri (kâfirlere) gitmiş olanlara (önceden bu zevcelerine) sarf etmiş oldukları mehir kadar, (bu ganimetten) verin; ve kendisine iman ettiğiniz Allah’dan korkun.
Ali Ünal = Artık nikâhınız altında bulunmayan (ve küfür diyarında kalan veya oraya giden) kâfir eşlerinize nikâh münasebetiyle ödediğiniz meblâğ (veya onun bir kısmı) kâfirlere geçer de, daha sonra herhangi bir şekilde onlara üstünlük sağlayacak olursanız, bu şekilde eşleri mehirlerini kaçıran kocaların mehir olarak ödedikleri miktarı kendilerine tazmin edin. Kendisine iman etmiş bulunduğunuz Allah’a karşı gönülden saygılı olun ve O’na karşı gelmekten sakının.
Bayraktar Bayraklı = Eğer birinizin eşi inkârcılara kaçar, ardından onlarla savaşıp ganimet elde ederseniz, eşleri kaçanlara, harcadıkları kadar veriniz. İnanmış olduğunuz Allah'ın emirlerine karşı gelmekten sakınınız.
Bekir Sadak = Ey mumin erkekler! Eger inkar eden eslerinize sarfettiklerinizden inkarcilara bir sey gececek olursa ve siz de ust durumda olursaniz, ganimetten, esleri giden mumin erkeklere sarfettikleri miktar kadarini verin. Inandiginiz Allah'a karsi gelmekten sakinin.
Celal Yıldırım = Eğer eşlerinizden (biri küfre dönüp) sizden aldığı mehirle kâfirlere kaçarsa ve siz de (onlara üstün gelip) onları cezalandırırsanız, eşleri kaçıp gidenlere, harcadıkları miktarını (ganimetten) verin. İmân ettiğiniz Allah'tan korkun (haksızlıktan) sakının.
Cemal Külünkoğlu = Eğer eşlerinizden biri (dininden çıkıp) sizden kâfirlere kaçar da, sonra siz (o kâfirlerle savaşarak) ganimet alırsanız, zevceleri (kâfirlere) gitmiş olanlara (önceden bu zevcelerine) sarf etmiş oldukları mehir kadar (bu ganimetten) verin. Ve inandığınız Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun (hayat koordinatlarınızı O'na göre belirleyin)!
Diyanet İşleri (eski) = Ey mümin erkekler! Eğer inkar eden (kafir olan) eşlerinize sarfettiklerinizden inkarcılara bir şey geçecek olursa ganimetten, eşleri giden mümin erkeklere sarfettikleri miktar kadarını verin. İnandığınız Allah'a karşı gelmekten sakının.
Diyanet Vakfi = Eğer eşlerinizden biri, sizi bırakıp kâfirlere kaçar, siz de (onlarla savaşıp) galip gelirseniz, eşleri gitmiş olanlara (ganimetten), harcadıkları kadar verin. İnandığınız Allah'a karşı gelmekten sakının.
Edip Yüksel = Kafirlere katılan eşleriniz yoluyla bir şeyler yitirdikten sonra (ganimet veya size katılanlar yoluyla bir şeyler kazanıp) üstün gelirseniz, eşlerini yitirmiş olanlara, onların harcamış oldukları mehir kadar verin. İnandığınız ALLAH'ı sayıp dinleyin.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve eğer zevcelerinizden bir şey sizden küffara kaçar, siz de acısını alırsanız zevceleri gitmiş olanlara sarfettiklerinin mislini veriniz ve Allahdan korkunuz, eğer siz ona iyman etmiş mü'minlerseniz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Eğer karılarınızdan biri kafirlere kaçar, siz de onlardan bunun acısını çıkarırsanız, karıları gitmiş olanlara harcadıkları kadarını ganimetten veriniz ve iman etmiş olduğunuz Allah'tan korkunuz!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Eğer eşlerinizden biri, sizden kâfirlere kaçar da siz de savaşta galip durumda olursanız, eşleri gitmiş olanlara ganimetten, harcadıkları kadar verin. İnandığınız Allah'a karşı gelmekten sakının.
Gültekin Onan = Ve eğer eşlerinizden (kafirlere kaçmalarından dolayı) herhangi bir şey kafirlere geçer, böylece siz de (savaşta onları yenip) ganimete kavuşursanız, eşleri (kaçıp) gidenlere (mehir olarak) harcama yaptıklarının bir mislini verin. Kendisine inançlı olduğunuz Tanrı'dan sakının.
Harun Yıldırım = Ve eğer eşlerinizden, herhangi biri kâfirlere geçer de, böylece siz de onu cezalandırırsanız, eşleri gidenlere harcama yaptıklarının bir mislini verin. Kendisine iman ettiğiniz Allah’tan sakının.
Hasan Basri Çantay = Eğer zevcelerinizden bir şey sizden kâfirlere kaçar da siz de muhaarebede ganîmete kavuşursanız zevceleri gitmiş olan (müslüman) lara harcadıkları (mehir) kadar verin. O Allahdan korkun ki siz (hepiniz) Ona inananlarsınız.
Hayrat Neşriyat = Ve eğer (dinden çıkarak sizi terk eden) zevceleriniz(in mehrin)den kâfirlere bir şey geçer (ve onlar mehirlerini size geri vermezler) de (onları savaşta) ta'kib eder (ve onlardan ganîmet alır)sanız, o takdirde zevceleri gitmiş olanlara (ganîmetten), sarf ettikleri (mehir)kadar verin! Ve (O) Allah’dan sakının ki, siz ona îmân eden kimselersiniz!
İbni Kesir = Eğer eşlerinizden kafirlere bir şey geçecek olursa ve siz de galib durumda bulunursanız; eşleri gidenlere sarfettikleri kadarını verin. İnandığınız Allah'tan sakının.
Kadri Çelik = Eğer eşlerinizden biri (dinden dönüp) kâfirlere kaçar da sonra yaptığınız savaşta siz galip gelirseniz, eşleri gitmiş olanlara ganimet malından, harcadıkları (mehir) kadar verin. İnandığınız Allah'a karşı gelmekten sakının.
Muhammed Esed = Eğer hanımlarınızdan biri (sizi bırakıp) hakikati inkar edenlere giderse ve siz de buna üzülürseniz o zaman hanımları bırakıp giden (koca)lara (hanımlarına mehir olarak) harcadıklarına eşit bir şey verin ve inandığınız Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun!
Mustafa İslamoğlu = Eğer kafirlere kaçan hanımlarınızdan dolayı herhangi bir mağduriyet yaşarsanız, misillemede bulunarak mahsuplaşın; şöyle ki, eşlerin mağdur ettiği kocalara, (karıları için) harcadıklarına denk olan miktarı (onlara gönderilecek meblağdan keserek) siz verin: Ama, iman ettiğiniz Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun!
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve eğer sizin zevcelerinizden bir şey sizden fevt olup kâfirlere geçerse sonra da siz bir ganîmet malı elde etmiş olursanız, artık zevceleri gitmiş olanlara mehr olarak vermiş oldukları şeyin mislini (o ganîmet malından) veriniz ve kendisine imân etmiş olduğunuz Allah'tan korkunuz.
Ömer Öngüt = Eğer eşlerinizden biri kâfirlere katılır ve onlar da mehirinizi geri vermezlerse, siz onlardan bir ganimet elde ettiğinizde, eşleri gitmiş olanlara mehirlerinin karşılığını verin. İnandığınız Allah'tan korkun.
Şaban Piriş = Eşlerinizden kafirlere bir şey geçer de siz de onlara galip gelirseniz, eşleri gidenlere harcadıkları kadar verin. İman ettiğiniz Allah’tan korkun!
Sadık Türkmen = Eşlerinizden kâfirlere kaçmış olanlar olabilir. Saldırgan kâfirlerle savaşmak zorunda kalır, yener ve ganimet alırsanız, onlardan (kâfirlerden) eşleri sizin tarafa kaçmış olanlar için, mehirlerini kocalarına iade edin. (Bizim eşlerimiz de sizin tarafa kaçmıştı, diye mazeret öne sürmeyin) ve inandığınız Allah’a karşı gelmekten sakının.
Seyyid Kutub = Eğer eşlerinizden biri, sizden kafirlere kaçar da siz de savaşta galip durumda olursanız, eşleri gitmiş olanlara ganimetten, harcadıkları kadar verin. İnandığınız Allah'a karşı gelmekten sakının.
Suat Yıldırım = Eğer eşlerinizden biri dinden dönüp kâfirlere kaçar da, sonra yaptığınız savaşta siz galip gelirseniz, eşleri gitmiş olan kocalara ganimet malından, harcadıkları mehir kadar verin. İnandığınız Allah’a karşı gelmekten sakının.
Süleyman Ateş = Eğer eşleriniz(e sarfettiğiniz mehirler)den herhangi bir şey kâfirlere gider de, sonra (onlardan da size kaçan kadınlar çıkar ve bu kez mehir ödeme) sıra(sı) size gelirse eşleri giden (mü'minlere) harcadıklarının mislini verin. İnandığınız Allah'a karşı gelmekten sakının.
Tefhim-ul Kuran = Ve eğer eşlerinizden (kâfirlere kaçmalarından dolayı) herhangi bir şey kâfirlere geçer, böylece siz de (savaşta onları yenip) ganimete kavuşursanız, eşleri (kaçıp) gidenlere (mehir olarak) harcama yaptıklarının bir mislini verin. Kendisine iman etmekte olduğunuz Allah'tan korkup sakının.
Ümit Şimşek = Eğer sizden birinin eşi kâfirlere katılır da onun mehri size geri verilmezse, size onlardan bir ganimet geldiği zaman, eşleri gitmiş olanlara, verdikleri mehrin mislini o ganimetten verin. Kendisine iman ettiğiniz Allah'a karşı gelmekten sakının.
Yaşar Nuri Öztürk = Eğer, kâfirler tarafına geçmiş eşleriniz yüzünden birşeyleriniz inkârcılara gider, sonra da onlardan size kaçan kadınlar yüzünden ödeme sırası size gelirse, eşleri gitmiş olan müminlere, harcadıkları miktarı verin. Kendisine inandığınız Allah'tan korkun.
İskender Ali Mihr = Ve eğer sizin zevcelerinizden dolayı bir şey (mehir) sizin elinizden çıkıp kâfirlere geçtiyse (kâfirler, sizden kendilerine gelen kadınların mehirlerini, bıraktıkları eşlerine geri ödemezlerse), sonra da (kâfirlerden size gelip îmân eden kadınların bıraktıkları eşlerine mehirlerini geri) ödeme sırası size gelince, o zaman eşleri (kâfir erkeklere) gitmiş olanlara, infâk ettikleri kadar (mehri) siz (elinize geçen ganimetten) verin ve siz, kendisine îmân etmiş olduğunuz Allah’a karşı takva sahibi olun!
İlyas Yorulmaz = İnkarcılara giden eşlerinizden size bir şey kalmışsa, bir zaman geçirdikten sonra, (içinizden) eşleri inkarcılara gitmiş erkeklere, giden kadınlarına harcadıklarının mislini onlara verin. Kesinlikle inanmış olduğunuz Allah dan da korunun.