يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا قِيلَ لَكُمْ تَفَسَّحُوا فِي الْمَجَالِسِ فَافْسَحُوا يَفْسَحِ اللَّهُ لَكُمْ وَإِذَا قِيلَ انشُزُوا فَانشُزُوا يَرْفَعِ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَالَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ دَرَجَاتٍ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ
Yâ eyyuhâllezîne âmenû izâ kîle lekum tefessehû fîl mecâlisi fefsehû yefsehıllâhu lekum, ve izâ kîlenşuzû fenşuzû yerfeillahullezîne âmenû minkum vellezîne ûtûl ilme derecât(derecâtin), vallâhu bi mâ ta’melûne habîr(habîrun).
yâ eyyuhâ | : ey |
ellezîne âmenû | : âmenû olanlar, ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyenler |
izâ kîle | : denildiği zaman |
lekum | : size |
tefessehû | : yer açın |
fî el mecâlisi | : meclislerde |
fe ifsehû | : o taktirde yer açın |
yefsehi | : yer açar, genişlik verir |
allâhu | : Allah |
lekum | : size, sizin için |
ve izâ kîle | : ve denildiği zaman |
ensuzû | : kalkıp kenara çekilin, kalkın |
fe | : o zaman, hemen |
ensuzû | : kalkıp kenara çekilin, kalkın |
yerfei | : yükseltir |
allahu | : Allah |
ellezîne âmenû | : âmenû olanlar |
minkum | : sizden |
ve ellezîne ûtû | : ve verilenler |
el ilme | : ilim |
derecâtin | : dereceler |
ve allâhu | : ve Allah |
bimâ | : şeyi |
ta’melûne | : yapıyorsunuz |
habîrun | : haberdar olandır |
Diyanet İşleri = Ey iman edenler! Size, “Meclislerde yer açın” denildiği zaman açın ki, Allah da size genişlik versin. Size, “Kalkın”, denildiği zaman da kalkın ki, Allah içinizden inananların ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ey inananlar, meclislerde, size yer açın denince, yer açın artık, genişletin meclisi de Allah da size genişlik versin ve kalkın, şuraya geçin dendiği zaman kalkın, geçin; Allah da, içinizden, gerçekten îmân edenleri de yükseltsin, kendilerine bilgi verilenleri de derece derece yüceltsin ve Allah, ne yapıyorsanız hepsinden de haberdardır.
Abdullah Parlıyan = Ey iman edenler! Herhangi bir kimse size, toplantı yerlerinde genişleyin, yer açın dediğinde, genişleyin ve ona yer açın ki, Allah da sizin herşeyinizde, size genişlik versin. Yeni gelenlere yer vermek için veya namaz ve cihada koşmak üzere, kalkın denildiğinde de kalkıverin ki, Allah sizden inananları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Çünkü Allah, ne yapıyorsanız, hepsinden haberdardır.
Adem Uğur = Ey iman edenler! Size "Meclislerde yer açın" denilince yer açın ki Allah da size genişlik versin. Size "Kalkın" denilince de kalkın ki Allah sizden inananları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Ahmed Hulusi = Ey iman edenler. . . Meclislerde size: "Yer açın" denildiğinde, genişletin ki Allâh da size genişlik versin! "Kalkın" denildiğinde de, kalkın ki, Allâh, sizden iman edenleri ve kendilerine ilim verilenleri dereceler itibarıyla yükseltsin! Allâh yaptıklarınızı Habiyr'dir. (Habiyr, her şeyi kendi Esmâ özellikleri ile yokken var kıldığı için, onların zaman mekân ötesi bir hâlde durumlarından haberdar olan, anlamında kullanılmaktadır. Allâh bilir. A. H. )
Ahmet Tekin = Ey iman edenler, kamu yararı için size:'Meclislerde yer açın, makam ve mevkileri boşaltarak liyâkatli olanların öne geçmesine imkân tanıyın' denilince, yer açın ki, Allah sizin imkânlarınızı genişletsin, sizi hayırlara ve refaha kavuştursun, gücünüzü artırsın. Sizden imanda kemâle eren, kendilerine ilim verilen sorumluluk sahibi âlimleriniz tarafından:'İbadet, cihad ve hayırlı işler için harekete geçin, ayaklanın, işgalcileri devirin.' denilince, hiç vakit kaybetmeden harekete geçin ki, Allah içinizden imanda kemâle eren ve kendilerine ilim verilen, sorumluluk sahibi ilim adamlarınızın dünyada ve âhirette rütbelerini ve makamlarını yükseltsin. Allah işlediğiniz gizli-açık, amacına uygun, bilinçli bütün amellerinizden haberdardır.
Ahmet Varol = Ey iman edenler! Meclislerde size: 'Yer açın' dendiği zaman yer açın ki Allah da size genişlik versin. 'Kalkın' dendiği zaman da kalkın, Allah sizden iman edenleri ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Ali Bulaç = Ey iman edenler, size meclislerde "Yer açın" dendiği zaman, yer açın; Allah size genişlik versin. Size: "Kalkın" denildiği zaman da kalkın. Allah, sizden iman edenleri ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan haberdârdır.
Ali Fikri Yavuz = Ey iman edenler! (Peygamber tarafından) size meclislerde: “- Yer açın.” denildiği zaman, hemen yer açın ki, Allah da size genişlik versin. “Kalkın” denilince de kalkıverin ki, Allah iman edenlerinizi yükseltsin. Kendilerine ilim verilenler için ise, (cennetde) dereceler vardır. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Ali Ünal = Ey iman edenler! Toplantılarınızda (birbirinize veya yeni gelen birine) “Yer açıverin!” dendiğinde yer açın ki, Allah da (rahmetinde ve Cennet’te) size bir yer versin. “Artık kalkın, dağılın!” dendiğinde de kalkıp dağılıverin ki, Allah da içinizden hakkıyla iman etmiş olanların makamını bir derece, kendilerine (bilhassa dinî konularda) ilim verilmiş olanların makamlarını ise derecelerle yükseltsin. Allah, yaptığınız her şeyden hakkıyla haberdardır.
Bayraktar Bayraklı = Ey inananlar! Size, “Meclislerde yer açın!” dendiği zaman yer açın ki Allah da size genişlik versin. Size, “kalkın” dendiği zaman da kalkın ki Allah sizden inananları ve kendilerine bilgi verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır.
Bekir Sadak = Ey inananlar! Toplantilarda, size, «Yer acin» denince yer acin ki Allah da size genislik versin; «Kalkin» denildigi zaman da hemen kalkin ki, Allah, icinizden inanmis olanlari ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yukseltsin. Allah islediklerinizden haberdardir.
Celal Yıldırım = Ey imân edenler! Bulunduğunuz toplantılarda size «yer açın» denildiği zaman yer açın ki Allah da size genişlik versin. «Kalkın..» denilince de kalkıverin ki Allah sizden dosdoğru imân edenlerle kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan haberlidir.
Cemal Külünkoğlu = Ey inananlar! Size: “Meclislerde yer açın!” denildiği zaman açın ki, Allah da size genişlik versin. Ve size: “(İyi bir iş için) ayağa kalkın!” denilince de ayağa kalkın ki, Allah, sizden inananları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin! Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Diyanet İşleri (eski) = Ey inananlar! Toplantılarda, size, 'Yer açın' denince yer açın ki Allah da size genişlik versin; 'Kalkın' denildiği zaman da hemen kalkın ki, Allah, içinizden inanmış olanları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah işlediklerinizden haberdardır.
Diyanet Vakfi = Ey iman edenler! Size «Meclislerde yer açın» denilince yer açın ki Allah da size genişlik versin. Size «Kalkın» denilince de kalkın ki Allah sizden inananları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Edip Yüksel = Ey inananlar, toplantılarda size 'Yer açınız' dendiğinde yer açınız ki ALLAH'ta size yer açsın. Size, 'Kalkınız' dendiğinde kalkınız ki ALLAH da içinizdeki inananları ve kendilerine bilgi verilenleri derecelerle yükseltsin. ALLAH tüm yaptıklarınızdan haberdardır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ey o bütün iyman edenler! Sizlere meclislerde genişleyin denildiği vakıt genişleyiverin Allah da size genişlik versin, kalkın denildiği zaman da kalkıverin ki Allah iyman edenlerinizi yükseltsin, ılim verilenleri ise derecat ile. Ve Allah her ne yaparsanız haberdardır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ey iman edenler, sizlere meclislerde: «Yer açın!» denildiği zaman yer açın ki, Allah da size genişlik versin! «Kalkın!» denildiği zaman da kalkın ki, Allah da inananlarınızı yükseltsin ve kendilerine ilim verilenleri ise derecelerle yükseltsin. Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey iman edenler! Size: «Meclislerde yer açın.» denilince yer açın ki Allah da size genişlik versin. Size «Kalkın.» denilince de kalkın ki Allah sizden inananları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah yaptıklarınızdan haberi olandır.
Gültekin Onan = Ey inananlar, size meclislerde "yer açın" dendiği zaman, yer açın. Tanrı size genişlik versin. Size: "Kalkın" denildiği zaman da kalkın. Tanrı, sizden inananları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Tanrı yaptıklarınızdan haberdardır.
Harun Yıldırım = Ey iman edenler, toplantı yerlerinde size “Yer açın!” denildiğinde yer açın ki, Allah da size genişlik versin. “Kalkın!” denilince de kalkıverin ki Allah sizden iman edenleri ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Hasan Basri Çantay = Ey îman edenler size meclislerde «yer açın» denildiği zaman genişletin ki Allah da size genişlik versin. «Kalkın» denilince de kalkıverin. Allah, içinizden îman etmiş olanlarla kendilerine ilim verilmiş bulunanların derecelerini artırır. Allah, ne yaparsanız hakkıyle haberdardır.
Hayrat Neşriyat = Ey îmân edenler! Size: 'Meclislerde yer açın!' denildiği zaman hemen yer açın ki, Allah da size genişlik versin! (Size:) 'Kalkın!' denildiği zaman da hemen kalkın ki, Allah sizden îmân edenleri ve (husûsan) o kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin! Çünki Allah, ne yaparsanız hakkıyla haberdâr olandır.
İbni Kesir = Ey iman edenler; size: Meclislerde yer açın, denilince; yer açın ki, Allah da size açsın. Kalkın, denince de kalkın ki, Allah içinizden iman etmiş olanları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah; yaptıklarınızdan haberdardır.
Kadri Çelik = Ey iman edenler! Size meclislerde, “Yer açın” dendiği zaman, siz yer açın ki böylece Allah da size genişlik versin. Size, “Kalkın” denildiği zaman da kalkın ki Allah, sizden iman etmekte olanları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah, yapmakta olduklarınızı haber alandır.
Muhammed Esed = Siz ey iman edenler! Sosyal hayatta "Birbirinize yer açın!" denildiğinde derhal yer açın ki, Allah da size yer açsın. Yine "Davranın!" denildiği zaman, derhal yerinizden fırlayın! Allah içinizden tam inanan, bilen ve bilginin amacını kavrama yeteneğiyle donatılanları kat be kat yüceltecektir: Zira Allah yapıp ettiklerinizden tümüyle haberdardır.
Mustafa İslamoğlu = Siz ey iman edenler! Sosyal hayatta "Birbirinize yer açın!" denildiğinde derhal yer açın ki, Allah da size yer açsın. Yine "Davranın!" denildiği zaman, derhal yerinizden fırlayın! Allah içinizden tam inanan, bilen ve bilginin amacını kavrama yeteneğiyle donatılanları kat be kat yüceltecektir: Zira Allah yapıp ettiklerinizden tümüyle haberdardır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ey mü'minler! Size, «Meclislerinizde genişlik gösteriniz,» denildiği zaman hemen genişleyiveriniz. Allah Teâlâ da sizin için genişlik verir ve size «Kalkın» denildiği vakit de hemen kalkın. Allah, sizden imân etmiş olanları yükseltir ve kendilerine ilim verilmiş olanları ise dereceler ile yükseltir. Ve Allah, yapar olduğunuz şeylerden haberdardır.
Ömer Öngüt = Ey iman edenler! Size meclislerde: "Yer açın!" denilince yer açın ki, Allah da size genişlik versin. Size: "Kalkın!" denilince de kalkın ki Allah içinizden iman edenleri yüceltsin. Bunlardan kendilerine ilim verilenleri ise kat kat derecelerle yükseltsin. Allah işlediklerinizden haberdar olandır.
Şaban Piriş = -Ey iman edenler! Size, meclislerde yer açın denildiği zaman yer açın ki Allah da sizin yerinizi genişletsin! “Kalkın” denildiği zaman kalkın ki, Allah da sizden iman edenlerin ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Sadık Türkmen = Ey iman EDENLER! Size; “Meclislerde yer açın” denildiği zaman açın ki, Allah da size genişlik versin. Size; “Kalkın”, denildiği zaman da kalkın ki, Allah içinizden inananların ve ilim/bilim adamlarının derecelerini yükseltsin. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Seyyid Kutub = Ey inananlar! Size: «Meclislerde yer açın» denildiği zaman yer açın ki Allah ta size yeriniz ve rızkınızda genişlik versin. Size «Kalkın» denildiği zaman, kalkın ki Allah sizden inananları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah yaptıklarınızı haber almaktadır.
Suat Yıldırım = Ey iman edenler! Siz toplantı halinde iken "Biraz yer açıverin!" denildiği zaman yer açın ki Allah da size genişlik versin."Kalkın!" denilince de kalkıverin ki Allah sizin gibi iman, hele hele bir de ilim nasib edilenlerin derecelerini yükseltsin. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Süleyman Ateş = Ey inananlar, size: "Meclislerde yer açın" dendiği zaman yer açın ki Allâh da size genişlik versin. Size: "Kalkın" dendiği zaman da, kalkın ki Allâh sizden inananları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allâh yaptıklarınızı haber almaktadır.
Tefhim-ul Kuran = Ey iman edenler, size meclislerde «Yer açın» dendiği zaman, siz de yer açın; Allah da size genişlik versin. Size: «Kalkın» denildiği zaman da kalkın. Allah, sizden iman etmekte olanları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah, yapmakta olduklarınızı haber alandır.
Ümit Şimşek = Ey iman edenler! Topluca oturduğunuz yerlerde 'Gelenlere yer açın' dendiği zaman yer açın ki, Allah da size genişlik versin. Kalkın dendiği zaman da kalkın ki, Allah, sizden iman edenlerin ve kendilerine ilim verilmiş olanların derecelerini yükseltsin. Zira Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Yaşar Nuri Öztürk = Ey iman edenler! Size, "Meclislerde yer açın!" dendiğinde, yer açın ki Allah da sizin için genişlik sağlasın. "Kalkın!" dendiğinde de kalkın ki Allah, içinizden inananlarla kendilerine ilim verilmiş olanların derecelerini yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
İskender Ali Mihr = Ey âmenû olanlar! Meclislerde size: “(Oturmak için) yer açın!” denildiği zaman, o taktirde yer açın. Allah da size yer açar (genişlik verir). Ve: “Kalkın!” denildiği zaman hemen kalkın! Allah, sizden âmenû olanların ve ilim verilmiş olanların derecelerini yükseltir. Ve Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
İlyas Yorulmaz = Ey İman edenler! Toplantı meclislerinde size yer açın denildiği zaman, yer açın ki, Allah da size genişlik versin. Sonra size kalkın, dağılın denildiği zaman da dağılın ki, Allah sizden iman edenleri ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. Allah yaptıklarınızdan haberdar olandır.