إِنَّمَا النَّجْوَى مِنَ الشَّيْطَانِ لِيَحْزُنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَلَيْسَ بِضَارِّهِمْ شَيْئًا إِلَّا بِإِذْنِ اللَّهِ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ
İnne men necvâ mineş şeytâni li yahzunellezîne âmenû ve leyse bi dârrihim şey’en illâ bi iznillâh(iznillâhî), ve alâllâhi fel yetevekkelil mû’minûn(mû’minûne).
innemâ | : fakat, ama, oysa, muhakkak ki |
en necvâ | : gizli gizli konuşma, gizli fısıldaşma |
min eş şeytâni | : şeytandan |
li yahzune | : mahzun etmek, üzmek için |
ellezîne | : onlar |
âmenû | : ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dilediler |
ve leyse | : ve değil |
bi dârri-him | : onlara bir darlık (sıkıntı) veren |
şey’en | : bir şey |
illâ | : olmadan, olmadıkça |
bi izni allâhi | : Allah’in izni ile |
ve alâ allâhi | : ve Allah’a |
fe li yetevekkeli | : öyleyse tevekkül etsinler |
el mu’minûne | : mü’minler |
Diyanet İşleri = O kötü fısıltılar iman edenleri üzmek için ancak şeytandan kaynaklanmaktadır. Oysa şeytan, Allah’ın izni olmadıkça, mü’minlere hiçbir zarar verebilecek değildir. Öyle ise mü’minler ancak Allah’a tevekkül etsinler.
Abdulbaki Gölpınarlı = O gizli konuşmalar, inananları mahzûn etmek için ancak Şeytan'ın iğvâsıyla meydana gelir ve halbuki Allah'ın izni olmadıkça onlara hiçbir şey zarar vermez ve dayananlar, artık Allah'a dayansınlar.
Abdullah Parlıyan = Karşı çıkanların fısıldaşmaları başka şey değil, ancak inananları üzmek için şeytandandır. Oysa Allah'ın izni olmadıkça, müslümanlara hiç bir zarar veremez. İnananlar yalnızca Allah'a güvensinler.
Adem Uğur = Gizli konuşmalar şeytandandır. Bu, iman edenleri üzmek içindir. Oysa şeytan, Allah'ın izni olmadıkça, müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler Allah'a dayanıp güvensinler.
Ahmed Hulusi = Fısıldaşma (suç olan fiskoslar) şeytandandır (şeytanî fikirler); iman edenleri mahzun etmek için! Allâh izni müstesna, (şeytanî fikirleri) onlarda (iman edenlerde) hiç zarar açığa çıkartamaz! İman edenler Allâh'a tevekkül etsinler.
Ahmet Tekin = Fısıltı yayarak ortalık bulandırmak şeytandandır, şeytan tıynetli ahlâksız azgınlardandır, şeytanî güçlerdendir. İman edenleri üzmek için böyle yaparlar. Allah’ın koyduğu düzenin yasalarına uygun olarak iradesi tecellî etmeden, onlara hiçbir zarar da veremezler. Mü’minler, yalnızca Allah’a dayanıp güvenirler, işlerini Allah’a havale ederler.
Ahmet Varol = Gizli konuşma ancak şeytandandır. İman edenleri üzmek için (şeytan buna yöneltir). Oysa bu, Allah'ın izni olmadan onlara bir zarar verecek değildir. Mü'minler yalnız Allah'a güvensinler.
Ali Bulaç = Şüphesiz 'gizli toplantıların fısıldaşmaları' (kulis), iman edenleri üzüntüye düşürmek için ancak şeytan (ürünü olan işler)dendir. Oysa Allah'ın izni olmaksızın o, onlara hiçbir şeyle zarar verecek değildir. Şu halde mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler.
Ali Fikri Yavuz = O (kötü) fısıltılar, sırf şeytandandır. İman etmiş olanları kederlendirmek için, (şeytan bunu yapıyor). Halbuki (münafıkların fısıldaşmaları), Allah’ın izni olmaksızın müminlere bir şey zarar verecek değildir. Müminler de; onun için, ancak Allah’a tevvekkül etsinler.
Ali Ünal = (Meşrû konularda olmayan) kulis ve toplantılar, mü’minleri üzmek için şeytanın telkin ettiği davranışlardır. Şu da var ki, Allah’ın izni olmadıkça şeytan onlara hiçbir şekilde zarar veremez. Bu bakımdan, Allah’a dayanıp güvensin mü’minler.
Bayraktar Bayraklı = İnananları üzmek için gizli toplantılar yapmak, şeytandandır. Halbuki, Allah'ın izni olmadan şeytan onlara hiçbir zarar veremez. İnananlar yalnız Allah'a güvensinler.
Bekir Sadak = Gizli toplantilar inananlari uzmek icin seytaninin istedigi seydir; Allah'in izni olmadikca seytan onlara bir zarar veremez; inananlar yalniz Allah'a guvensinler.
Celal Yıldırım = Gizli toplantılar ve fısıldaşmalar, imân edenleri üzmek için şeytandandır. Oysa Allah'ın izni olmadan mü'minlere zarar verecek değildir. Artık mü'minler ancak Allah'a güvenip dayansınlar.
Cemal Külünkoğlu = O kötü fısıldamalar iman edenleri üzmek için ancak şeytandan kaynaklanmaktadır. Hâlbuki (münafıkların fısıldamaları), Allah'ın izni olmaksızın mü'minlere asla zarar veremez. O halde inananlar yalnızca Allah'a güvensinler.
Diyanet İşleri (eski) = Gizli toplantılar inananları üzmek için şeytanın istediği şeydir; Allah'ın izni olmadıkça şeytan onlara bir zarar veremez; inananlar yalnız Allah'a güvensinler.
Diyanet Vakfi = Gizli konuşmalar şeytandandır. Bu, iman edenleri üzmek içindir. Oysa şeytan, Allah'ın izni olmadıkça, müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler Allah'a dayanıp güvensinler.
Edip Yüksel = Komplo toplantıları şeytandandır. Bu yolla inananları incitmek ister. Oysa ALLAH'ın izni olmadan onlara hiç bir zarar veremez. İnananlar ALLAH'a güvensinler.
Elmalılı Hamdi Yazır = O gizli konuşmalar, (o fiskos) sırf Şeytandandır, iyman etmiş olanları kederlendirmek için, halbuki onlara bir şey zarar ettirecek değildir, meğerki Allahın izniyle ola, müminler de onun için hep Allaha dayansınlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O gizli konuşmalar (o fiskos) yalnızca şeytandandır; inananları üzmek için; oysa Allah'ın izni olmadan onlara bir zarar verecek değildir. Mü'minler de onun için hep Allah'a dayansınlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Gizli konuşmalar şeytandandır. Bu iman edenleri üzmek içindir. Oysa şeytan, Allah'ın izni olmadıkça, müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler Allah'a dayanıp güvensinler.
Gültekin Onan = Şüphesiz 'gizli toplantıların fısıldaşmaları' (kulis), inananları üzüntüye düşürmek için ancak şeytan (ürünü olan işler)dendir. Oysa Tanrı'nın izni olmaksızın o, onlara hiçbir şeyle zarar verecek değildir. Şu halde inançlılar yalnızca Tanrı'ya tevekkül etsinler!
Harun Yıldırım = Fısıltı ancak iman edenleri kederlendirmek için şeytandandır. Oysa Allah’ın izni olmaksızın o, onlara hiçbir şeyle zarar veremez. O halde mü’minler yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.
Hasan Basri Çantay = (Öyle) fısıltı sırf şeytandandır. îman edenleri tasaya düşürmek içindir bu. Halbuki bu, Allahın izni olmaksızın, onlara (mü'minlere) hiçbir şeyle zarar verici değildir. O halde mü'minler ancak Allaha güvenib dayansın (lar).
Hayrat Neşriyat = (Günah, düşmanlık ve isyan husûsundaki) gizli konuşma, ancak şeytandandır; tâ ki îmân edenleri üzsün; hâlbuki (o şeytan), Allah’ın izni olmadıkça onlara (o îmân edenlere) bir şeyle zarar verici değildir. O hâlde, mü’minler ancak Allah’a tevekkül etsin!
İbni Kesir = Gizli konuşmalar, ancak iman edenleri üzmek için şeytandandır. Halbuki Allah'ın izni olmadıkça onlara hiç bir şeyle zarar veremez. Mü'minler, Allah'a tevekkül etsinler.
Kadri Çelik = Şüphesiz gizli konuşmalar, iman etmekte olanları üzüntüye düşürmek için sadece şeytandandır. Oysa Allah'ın izni olmaksızın o (şeytan), onlara hiç bir şeyle zarar verecek değildir. O halde müminler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler.
Muhammed Esed = (Öteki her türlü) gizli konuşmalar yalnızca şeytanın işidir, o ki inananlara bu şekilde üzüntü verir; ama Allah'ın izni olmadıkça onlara hiçbir zarar veremez; inananlar yalnızca Allah'a güvensinler!
Mustafa İslamoğlu = (Bunun dışında kalan) gizli görüşmelerin tümü, sadece mü'minlere üzüntü vermeyi amaçlayan Şeytani bir eylemdir; ne ki Allah'ın izni olmadan, onlara hiçbir zararı dokunamaz: artık inananlar sadece Allah'a dayansınlar.
Ömer Nasuhi Bilmen = Şüphe yok ki, gizli konuşmalar (toplanmalar) şeytandandır. İmân etmiş olanlar mahzun olsunlar için, halbuki onlara bir şey ile mazarret verecek değildir, Allah'ın izni ile olan müstesna. Ve artık mü'minler Allah Teâlâ'ya tevekkülde bulunsunlar.
Ömer Öngüt = Gizli fısıldaşmalar ancak şeytandandır. Bunu iman edenleri üzmek için yapar. Oysa şeytan, Allah'ın izni olmadıkça müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler Allah'a tevekkül etsinler.
Şaban Piriş = Gizli fısıldaşmalar şeytandandır. İman edenleri üzmek ister. Fakat onlara, Allah’ın izni olmadıkça hiçbir zarar veremez. Müminler güvensinler Allah’a!
Sadık Türkmen = O kötü fısıltılar iman edenleri üzmek için, ancak şeytandan kaynaklanmaktadır. Oysa şeytan; Allah’ın izni/onayı olmadıkça, müminlere hiçbir zarar verebilecek güçte değildir. Öyle ise, müminler ancak Allah’a tevekkül etsinler.
Seyyid Kutub = Gizli konuşmalar (fiskoslar) şeytanın yapacağı işlerdendir. Bu iman edenleri üzmek içindir. Oysa şeytan, Allah'ın izni olmadıkça, mü'minlere hiçbir zarar veremez.. Mü'minler Allah'a dayanıp güvensinler!
Suat Yıldırım = Böyle meşrû olmayan kulisler, müminleri üzüntüye boğmak için şeytan tarafından telkin edilir. Ama, Allah dilemedikçe bu onlara asla zarar veremez. Onun için müminler de yalnız Allah’a güvenip dayansınlar.
Süleyman Ateş = Gizli konuşma (fiskos) şeytândandır. (Şeytân insanları bu yola iletir ki) inananlar üzülsünler. Oysa o, Allâh'ın izni olmadıkça mü'minlere hiçbir zarar veremez. Mü'minler Allâh'a dayansınlar.
Tefhim-ul Kuran = Şüphesiz 'gizli toplantıların (kulis) fısıldaşmaları,' iman etmekte olanları üzüntüye düşürmek için ancak şeytan (ürünü olan işler)dendir. Oysa Allah'ın izni olmaksızın o, onlara hiçbir şeyle zarar verecek değildir. Şu halde mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler.
Ümit Şimşek = Fısıldaşmalar şeytandandır; iman edenleri bununla üzmek ister. Oysa Allah'ın izni olmadan Şeytan onlara bir zarar verecek değildir. Onun için, mü'minler yalnız Allah'a tevekkül etsinler.
Yaşar Nuri Öztürk = Fısıltı, inananları kederlendirmek için ancak şeytandan gelir. Bununla birlikte o, Allah'ın izni olmadıkça inananlara hiçbir zarar veremez. Müminler sadece Allah'a güvenip dayansınlar.
İskender Ali Mihr = Muhakkak ki necva (gizli fısıldaşma) şeytandandır, âmenû olanları (ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyenleri) mahzun etmek içindir. Ve Allah’ın izni olmadıkça onlara bir darlık (sıkıntı) verecek değildir. Öyleyse mü’minler, Allah’a tevekkül etsinler.
İlyas Yorulmaz = Gizli toplantılar yapmak ancak şeytanın işidir ve iman edenlere eziyet etmek için gizli kararlar alıyorlar. Ancak onlar Allah dilemedikçe inananlara kesinlikle bir zarar veremezler. İnananlar yalnızca Allah’a güvenip dayansınlar.