وَكَمْ قَصَمْنَا مِن قَرْيَةٍ كَانَتْ ظَالِمَةً وَأَنشَأْنَا بَعْدَهَا قَوْمًا آخَرِينَ
Ve kem kasamnâ min karyetin kânet zâlimeten ve enşe’nâ ba’dehâ kavmen âharîn(âharîne).
ve kem | : ve nice, kaç tane |
kasam-nâ | : biz kırdık döktük, yok ettik |
min karyetin | : ülkelerden, şehirlerden |
kânet | : oldu |
zâlimeten | : zalim olan, zulmeden |
ve enşe’nâ | : ve biz inşa ettik, yarattık |
ba’de-hâ | : ondan sonra |
kavmen | : bir kavim |
âharîne | : diğer, başka |
Diyanet İşleri = Biz zulmetmekte olan nice memleketleri kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka başka toplumlar meydana getirdik.
Abdulbaki Gölpınarlı = Zulmeden nice şehirleri helâk ettik de ondan sonra diğer toplulukları yarattık.
Abdullah Parlıyan = Hem bilmiyor musunuz ki, biz yaratılış gayesine aykırı davranan, nice toplumları kırıp geçirdik de, onların yerine başka toplumlar meydana getirdik.
Adem Uğur = Zalim olan nice beldeyi kırıp geçirdik; arkasından da nice başka topluluklar vücuda getirdik.
Ahmed Hulusi = Zâlim olan nice bölgeyi kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka halklar inşa ettik.
Ahmet Tekin = Biz, halkı zâlim, âsi, kâfir, duyarsız, temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen nice memleketleri kırıp geçirdik. Onlardan sonra başka milletler var ettik.
Ahmet Varol = Biz zalim olan nice kenti helak ettik ve onlardan sonra başka kavimler var ettik.
Ali Bulaç = Biz, zulmeden ülkelerden nicesini kırıp geçirdik ve bunun ardından bir başka kavmi meydana getirdik.
Ali Fikri Yavuz = Biz, kâfir olan nice memleket halkını kırıp geçirdik ve bunların helâkinden sonra da, başkalarını bir kavim olarak yarattık.
Ali Ünal = Biz, halkı (Allah’a şirk koşmakla) en büyük zulmü işlemiş ve kendilerine yazık etmiş nice memleketleri kırıp geçirdik ve onlardan sonra yerlerinde başka topluluklar var ettik.
Bayraktar Bayraklı = Biz, halkı zulüm yapan nice ülkeleri yerle bir ettik. Ondan sonra yerlerine başka topluluklar vücuda getirdik.
Bekir Sadak = Halki zalim olan nice kasabalari kirip gecirdik ve onlardan sonra baska milletler varettik.
Celal Yıldırım = Zâlim olan nice kasaba halkını kırıp geçirdik de onlardan sonra başka bir kavim yaratıp oluşturduk.
Cemal Külünkoğlu = Biz, zulmeden nice memleketleri kırıp geçirdik ve onlardan sonra da başka toplumlar yarattık.
Diyanet İşleri (eski) = Halkı zalim olan nice kasabaları kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka milletler varettik.
Diyanet Vakfi = Zalim olan nice beldeyi kırıp geçirdik; arkasından da nice başka topluluklar vücuda getirdik.
Edip Yüksel = Nice ülkeleri, haksızlık etmelerinden ötürü kırıp geçirdik ve ardlarından başka toplumlar varettik.
Elmalılı Hamdi Yazır = Halbuki biz zulmetmekte olan nice memleket kırdık geçirdik ve arkasından diğerlerini başka bir kavm olarak neşet ettirdik
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Oysa Biz zulmetmekte olan nice memleket halkını kırıp geçirdik , arkasından da diğerlerini başka bir topluluk olarak meydana getirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Biz halkı zalim olan nice memleketleri kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka milletler var ettik.
Gültekin Onan = Biz, zulmeden ülkelerden nicesini kırıp geçirdik ve bunun ardından bir başka kavmi meydana getirdik.
Harun Yıldırım = Zalim olan nice beldeyi kırıp geçirdik; arkasından da nice başka topluluklar vücuda getirdik.
Hasan Basri Çantay = Biz (küfür ve) zulmeden nice memleketi kırıb geçirdik, sonra ardından da diğer kavm (ler) i yaratdık.
Hayrat Neşriyat = Hâlbuki (halkı) zâlim olan nice şehirleri kırıp geçirdik; onlardan sonra da başka kavimler meydana getirdik.
İbni Kesir = Biz, zulmeden nice kasabayı kırıp geçirdik. Ve onlardan sonra başka bir kavmi var ettik.
Kadri Çelik = Biz, zulmeden ülkelerden nicesini kırıp geçirdik ve bunun ardından bir başka kavmi meydana getirdik.
Muhammed Esed = Hem (bilmiyor musunuz ki) Biz, zulümde ısrar eden nice toplumları kırıp geçirdik de onların yerine başka toplumlar meydana getirdik!
Mustafa İslamoğlu = Üstelik Biz, zulümde ısrarcı olan nice beldeleri kırıp geçirdik; ve (bunun) ardından onların (yerine) başka bir toplum ikame ettik.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve halbuki, biz nice zulmeden beldeyi helâk ettik ve onlardan sonra başka başka birer kavim vücuda getirdik.
Ömer Öngüt = Zâlim olan nice memleketleri kırıp geçirdik ve onlardan sonra da başka bir topluluk var ettik.
Şaban Piriş = Biz zalim olan nice ülkeleri kırıp geçirdik. Onlardan sonra, başka bir toplum var ettik.
Sadık Türkmen = Oysa biz, halkı zulmeden nice kentleri kırıp geçirdik! Onlardan sonra da, diğerlerini başka bir topluluk olarak inşa etmişizdir.
Seyyid Kutub = Halkları zalim olan nice şehri kırıp geçirdik de arkasından başka halklar ortaya çıkardık.
Suat Yıldırım = Zulme batmış nice beldelerin bellerini kırdık, onlardan sonra da başka toplumlar yarattık.
Süleyman Ateş = (Halkı) zulmeden nice şehri kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka bir topluluk getirdik.
Tefhim-ul Kuran = Biz, zulmeden ülkelerden nicesini kırıp geçirdik ve bunun ardından bir başka kavmi meydana getirdik.
Ümit Şimşek = Zulmeden nice beldeyi Biz kırıp geçirdik; sonra da yerlerine başka kavimler getirdik.
Yaşar Nuri Öztürk = Zulmetmiş nice kenti/medeniyeti biz kırıp geçirdik ve arkalarından başka bir topluluk oluşturduk.
İskender Ali Mihr = Ve Biz, zalim olan nice ülkeleri kırdık (döktük, yok ettik). Ve ondan sonra başka kavimler inşa ettik (yarattık).
İlyas Yorulmaz = Kasabalardan, haksızlık yaptıkları için, nicelerini yok edip, başka kavimleri onların yerine yerleştirdik (inşa ettik).