وَمَنْ خَفَّتْ مَوَازِينُهُ فَأُوْلَئِكَ الَّذِينَ خَسِرُوا أَنفُسَهُمْ فِي جَهَنَّمَ خَالِدُونَ
Ve men haffet mevâzînuhu fe ulâikellezîne hasirû enfusehum fî cehenneme hâlidûn(hâlidûne).
ve men | : ve kim |
haffet | : hafif geldi |
mevâzînu-hu | : onun mizanı, tartıları |
fe | : o zaman |
ulâike | : işte onlar |
ellezîne | : o kimseler, onlar ki |
hasirû | : hüsrana düştüler |
enfuse-hum | : onların nefsleri |
fî cehenneme | : cehennemin içinde, cehennemde |
hâlidûne | : ebediyyen kalacak olanlar |
Diyanet İşleri = Kimlerin de tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerini ziyana uğratanların ta kendileridir. Onlar cehennemde ebedî kalacaklardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve kimin iyilikleri hafif gelirse gerçekten de o çeşit kişilerdir kendilerini ziyana sokanlar, cehennemde ebedîdir onlar.
Adem Uğur = Kimlerin de tartıları hafif gelirse, artık bunlar da kendilerine yazık etmişlerdir; (çünkü onlar) ebedî cehennemdedirler.
Ahmed Hulusi = Kimlerin de tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerini hüsrana uğratanlardır, cehennemde ebedi kalacaklardır.
Ahmet Tekin = Ölçüye tartıya konacak değerdeki amellerinin, sevaplarının kefeleri hafif olanlar, işte onlar da kendilerini ve birbirlerini hüsrana uğratanlardır. Cehennem’de ebedî kalırlar.
Ahmet Varol = Kimlerin tartıları da hafif gelirse işte onlar kendilerini hüsrana uğratanlar, cehennemde sonsuza kadar kalacak olanlardır.
Ali Bulaç = Kimin tartısı hafif gelirse, işte onlar da kendi nefislerini hüsrana uğratanlar, cehennemde de ebedi olarak kalacak olanlardır.
Ali Fikri Yavuz = Kimin de tartıları hafif gelirse, işte kendilerini hüsrana düşürenler bunlardır; cehennemde de ebedî olarak kalacaklar.
Bekir Sadak = Tartilari hafif gelenler, iste onlar, kendilerine yazik edendir, cehennemde temellidirler.
Celal Yıldırım = (102-103) Artık kimin terazide tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin kendileridir. Kimin de terazide tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerine zarar verenlerdir; Cehennem'de devamlı kalıcılardır.
Diyanet İşleri (eski) = Tartıları hafif gelenler, işte onlar, kendilerine yazık edendir, cehennemde temellidirler.
Diyanet Vakfi = Kimlerin de tartıları hafif gelirse, artık bunlar da kendilerine yazık etmişlerdir; (çünkü onlar) ebedî cehennemdedirler.
Edip Yüksel = Tartıları hafif gelenler ise, kendilerini zarara soktukları için cehennemde ebedi kalacak olanlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Her kimin de tartıları yeğni gelirse işte onlar kendilerine yazık edenler, Cehennemde kalanlardır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Her kimin de tartıları yeğni (hafif) gelirse, işte onlar kendilerine yazık edenler ve cehennemde kalacaklardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kimlerin de tartıları hafif gelirse, artık bunlar da kendilerine yazık etmişlerdir; (çünkü onlar) ebedî cehennemdedirler.
Gültekin Onan = Kimin tartısı hafif gelirse, işte onlar da kendi nefslerini hüsrana uğratanlar, cehennemde de ebedi olarak kalacak olanlardır.
Hasan Basri Çantay = Kimin de tartıları hafîf gelirse onlar kendilerine yazık edenlerdir. (Onlar) cehennemde ebedî kalıcıdırlar.
Hayrat Neşriyat = Kimlerin de tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerini hüsrâna uğratanlardır; Cehennemde ebedî olarak kalıcıdırlar.
İbni Kesir = Kimin de tartıları hafif gelirse; işte onlar, kendilerine yazık edenlerdir, cehennemde ebedi kalırlar.
Muhammed Esed = Ama tartıda hafif çekenlere gelince; işte, cehennemde yerleşip kalmak üzere kendi kendilerine yazık edenler de böyleleridir;
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve kimin tartıları da hafif olmuş olursa işte nefislerine yazık etmiş olanlar, cehennemde ebedî kalanlar da onlardır.
Ömer Öngüt = Tartıları hafif gelenler, işte onlar kendilerine yazık edenlerdir, cehennemde ebedî kalacaklardır.
Şaban Piriş = Kimlerin de tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerini hüsrana uğratanlardır, cehennemde ebedi kalacaklardır.
Seyyid Kutub = Kimlerin tartıları hafif kalırsa onlar kendilerini mahvetmişlerdir, çünkü sonsuza dek cehennemde kalacaklardır.
Suat Yıldırım = Kimin iyilikleri tartıda hafif kalırsa, işte kendilerini ziyana sokanlar, cehennemde ebedî kalanlar onlar olacaklardır.
Süleyman Ateş = Kimlerin tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerini ziyana sokanlar, cehennemde sürekli kalanlardır.
Tefhim-ul Kuran = Kimin de tartısı hafif gelirse, işte onlar da kendi nefislerini hüsrana uğratanlar, cehennemde de ebedi olarak kalacak olanlardır.
Ümit Şimşek = Kimin tartısı hafif gelirse, onlar da kendilerini hüsrana atmış olanlardır. Onlar ebediyen Cehennemde kalırlar.
Yaşar Nuri Öztürk = Tartıları hafif gelenler ise kendilerini kayba uğratanlar, sürekli cehennemde kalanlar olacaklardır.
İskender Ali Mihr = Ve kimin mizanı (sevap tartıları) hafif gelirse, işte onlar, nefslerini hüsrana düşürenlerdir. Onlar, cehennemde ebediyyen kalacak olanlardır.