فَمَن ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
Fe men sekulet mevâzînuhu fe ulâike humul muflihûn(muflihûne).
fe | : o zaman |
men | : kim |
sekulet | : ağır geldi |
mevâzînu-hu | : onun mizanı, tartıları |
fe | : o zaman |
ulâike | : işte onlar |
hum | : onlar |
el muflihûne | : felâha, kurtuluşa erenlerdir |
Diyanet İşleri = Artık kimin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Kimin iyilikleri ağır gelirse o çeşit kişilerdir kurtulanlar, muratlarına erenler.
Abdullah Parlıyan = Ve o gün iyi eylem ve davranışları tartıda ağır gelen kimseler, işte kazananlar bunlardır.
Adem Uğur = Artık kimlerin (sevap) tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.
Ahmed Hulusi = Kimin ölçüm değerleri (tartısı) ağır gelirse, işte onlar kurtulacakların ta kendileridir.
Ahmet Tekin = Hayırlı amellerinin, sevaplarının kefeleri ağır basanlar, onlar, işte onlar kurtuluşa ebedî nimetlerle mutluluğa erenlerdir.
Ahmet Varol = Kimlerin tartıları ağır gelirse işte onlar kurtulanlardır.
Ali Bulaç = Artık kimin tartısı ağır basarsa, işte onlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Ali Fikri Yavuz = O zaman (kıyamette) kimin hasenat tartıları ağır gelirse, işte onlar zafere kavuşacaklardır.
Ali Ünal = (Herkes, dünyada iken yaptıklarıyla baş başadır.) Artık kimin (hakka uygun) iyilikleri olur da bunlar tartıda ağır basarsa, onlar nihaî başarı ve kurtuluşa ermiş olanlardır.
Bayraktar Bayraklı = Sevap tartıları ağır gelenler, işte onlar, mutluluğa erenlerdir.[360]
Bekir Sadak = Tartilari agir gelenler, iste onlar kurtulusa ermis olanlardir.
Celal Yıldırım = (102-103) Artık kimin terazide tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin kendileridir. Kimin de terazide tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerine zarar verenlerdir; Cehennem'de devamlı kalıcılardır.
Cemal Külünkoğlu = O zaman kimin tartıları (iyilikleri) ağır gelirse, işte onlar zafere kavuşacaklardır.
Diyanet İşleri (eski) = Tartıları ağır gelenler, işte onlar kurtuluşa ermiş olanlardır.
Diyanet Vakfi = Artık kimlerin (sevap) tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.
Edip Yüksel = Tartıları ağır gelenler, işte onlar kazanacaklardır.
Elmalılı Hamdi Yazır = O zaman her kimin tartıları ağır gelirse işte onlar o felâh bulanlardır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O zaman her kimin tartıları ağır gelirse, işte onlar o kurtuluş bulanlardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Böylece kimlerin tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.
Gültekin Onan = Artık kimin tartısı ağır basarsa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Harun Yıldırım = Artık kimlerin (sevap) tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.
Hasan Basri Çantay = Artık kimin (sevab) tartıları ağır gelirse onlar korkduklarından emîn, umduklarına nail olanların ta kendileridir.
Hayrat Neşriyat = Artık (sevab cihetiyle) kimlerin tartıları ağır gelirse, işte onlar gerçekten kurtuluşa erenlerdir!
İbni Kesir = Tartıları ağır gelenler; işte onlar, felaha ermiş olanların kendileridir.
Kadri Çelik = Artık kimin tartısı ağır basarsa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Muhammed Esed = Ve (o Gün, iyi eylem ve davranışları) tartıda ağır gelen kimseler; işte kurtuluşa erişecek olanlar böyleleridir.
Mustafa İslamoğlu = Derken, kimin (iyilikleri) tartıda ağır gelirse işte kurtuluşa erenler onlar olacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Artık kimin tartıları ağır gelirse işte felâh bulmuş olanlar, onlardır.
Ömer Öngüt = Kimin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendileridir.
Şaban Piriş = Kimlerin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa ermişlerdir.
Sadık Türkmen = Kimlerin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtulmuş olanlardır.
Seyyid Kutub = Kimlerin tartıları ağır gelirse onlar kurtuluşa ermişlerdir.
Suat Yıldırım = O gün kimin iyilikleri mizanda ağır basarsa onlar kurtulacaklar.
Süleyman Ateş = Kimlerin (eylemlerinin) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Tefhim-ul Kuran = Artık kimin tartısı ağır basarsa, işte onlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Ümit Şimşek = Kimin tartısı ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Yaşar Nuri Öztürk = Artık kimin tartıları ağır gelirse onlar kurtulmuş olacaklardır.
İskender Ali Mihr = O zaman kimin mizanı (sevap tartıları) ağır gelirse işte onlar, felâha erenlerdir.
İlyas Yorulmaz = Sonra kimin terazisi ağır gelirse, artık onlar kurtulmuşlardır.