وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِ
Ve hussıle mâ fîs sudûri.
ve hussıle | : ve hasıl olanlar toplandı, toplanıp izhar edildi |
mâ | : şey, şeyler |
fî es sudûri | : göğüslerde |
Diyanet İşleri = (9-11) Acaba o bilmiyor mu ki, kabirlerde bulunanlar çıkarıldığı ve kalplerdeki ortaya konulduğu zaman, işte o gün onların Rabbi kendilerinin her hâlinden mutlaka haberdardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve gönüllerdekiler, meydana vurulup bilinince.
Abdullah Parlıyan = ve insanların kalplerinde gizli olan herşey ortaya döküldüğünde,
Adem Uğur = Ve kalplerde gizlenenler ortaya konduğu zaman,
Ahmed Hulusi = Sadırların içindekiler açığa çıkartıldığında,
Ahmet Tekin = Gönüllerdekiler, sırlar ortaya konduğu zaman, hâlâ, halinin ne olacağını düşünemiyor mu?
Ahmet Varol = Göğüslerde olanlar devşirilip (ortaya) konduğu zaman,
Ali Bulaç = Göğüslerde olanların derlenip devşirildiği zamanı?
Ali Fikri Yavuz = Ve (iyi veya kötü) kalblerde ne varsa ayrılıb açıklandığı zaman, o gün Rableri, onlardan (gizli ve aşikâr bütün yaptıklarından) haberdardır.
Ali Ünal = Ve sinelerde (iman–inkâr, niyet, şükür– nankörlük adına) ne varsa hepsinin ortaya döküldüğü zaman?
Bayraktar Bayraklı = Sinelerde olanlar ortaya konduğu zaman.
Bekir Sadak = (9-10) Insan, kabirlerde bulunanlarin cikarilacagi ve kalblerde olanlarin ortaya konulacagi bir zamanin gelecegini bilmez mi?
Celal Yıldırım = (9-10) Kabirlerdekinin deşilip çıkarılacağı, göğüslerde olanın derlenip ortaya konulacağı zamanı acaba bilmiyor mu ?!
Cemal Külünkoğlu = (9-10) Fakat o insan bilmez mi ki, kabirlerdeki ölüler diriltilip çıkarıldığı ve kalplerde gizlenenler ortaya konduğu zaman,
Diyanet İşleri (eski) = (9-10) İnsan, kabirlerde bulunanların çıkarılacağı ve kalblerde olanların ortaya konulacağı bir zamanın geleceğini bilmez mi?
Diyanet Vakfi = (9-11) Kabirlerde bulunanlar diriltilip dışarı atıldığı ve kalplerde gizlenenler ortaya konduğu zaman insan (halinin ne olacağını) düşünmez mi? Şüphesiz Rableri o gün onlardan tamamıyle haberdardır.
Edip Yüksel = Ve göğüslerde gizlenenler açığa çıkarıldığı zaman,
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve derildiği zaman o sadırdakiler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = o göğüslerdekiler derlendiğinde,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ve sinelerin içindekiler derlenecek.
Gültekin Onan = Göğüslerde olanların derlenip devşirildiği zamanı?
Harun Yıldırım = Göğüslerde olanların derleneceğini,
Hasan Basri Çantay = göğüslerde ne varsa onlar da derlenib toparlandığı (zaman)?
Hayrat Neşriyat = (9-11) Fakat (insan) bilmez mi ki, kabirlerin içinde bulunanlar (diriltilip dışarı)çıkarıldığı ve sînelerde bulunan (sır)lar ortaya konulduğu zaman, şübhesiz Rableri o gün onlar(ın her yaptıkların)dan elbette hakkıyla haberdar olandır.
İbni Kesir = Göğüslerde bulunanların derlenip toparlanacağını?
Kadri Çelik = Göğüslerde olanların derlenip devşirildiği zaman.
Muhammed Esed = ve insanların kalplerinde (gizli) olan her şey ortaya döküldüğünde,
Mustafa İslamoğlu = Ve göğüslerde gizlenenler açığa çıkarıldığı zaman,
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve sinelerde olanlar, toptan izhar edildiği vakit,
Ömer Öngüt = Kalplerde olanların da ortaya konulacağı zamanı?
Şaban Piriş = Kalplerdeki ortaya konduğunda.
Sadık Türkmen = Ve gönüllerinin içindeki şeyler açığa çıkarıldığı zaman,
Seyyid Kutub = Kalplerde olanlar ortaya konulduğu zaman.
Suat Yıldırım = (9-10) Peki o insan, kendisinin ve malının âkıbetini hâlâ bilip anlamayacak mı? Kabirlerde olanlar diriltilip dışarı atıldığı zaman, sinelerin içinde bulunan her şey derlenip ortaya konulduğu zaman,
Süleyman Ateş = Göğüslerde bulunanlar devşirildiği zaman,
Tefhim-ul Kuran = Göğüslerde olanların derlenip devşirildiği zamanı?
Ümit Şimşek = Ve gönüllerde olanlar ortaya konacak?
Yaşar Nuri Öztürk = Göğüslerin içindekiler derlenip toplandığında,
İskender Ali Mihr = Ve göğüslerde olanlar (hayır ve şerre ait tüm düşünceler, niyetler) toplanıp izhar edildiği zaman.
İlyas Yorulmaz = Ve göğüslerinde taşıdıkları her şey tek tek ortaya döküldüğünde.