تَبَّتْ يَدَا أَبِي لَهَبٍ وَتَبَّ
Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebbe.
tebbet | : kurudu, hüsrana uğradı, helâk oldu |
yedâ | : iki eli |
ebî lehebin | : Ebu Leheb |
ve | : ve |
tebbe | : kurudu, hüsrana uğradı, helâk oldu |
Diyanet İşleri = Ebû Leheb’in elleri kurusun. Zaten kurudu.
Abdulbaki Gölpınarlı = Elleri kuruyasıca Ebû Leheb ve kendi, kurudu da.
Abdullah Parlıyan = Ebû Leheb'in elleri kırılıp kahrolsun. Bütün imkanları yok olup, helak olsun, zaten kendisine yazık etti, kahrolup gitti, yok oldu ya!…
Adem Uğur = Ebu Leheb'in iki eli kurusun! Kurudu da.
Ahmed Hulusi = Ebu Leheb'in elleri kurusun. . . Kurudu da!
Ahmet Tekin = Fitne ve fesat ateşini, İslâm’a düşmanlığı körükleyen Cehennem kütüğü Ebu Leheb’in, Ebû Lehebler’in elleri, güçleri ve imkânları kurusun! Kendileri de kahrolsun, muradlarına eremeyip perişan olsunlar.
Ahmet Varol = Ebu Leheb'in iki eli kurusun ve (zaten) kurudu da.
Ali Bulaç = Ebu Leheb'in iki eli kurusun; kurudu ya.
Ali Fikri Yavuz = Elleri kurusun, Ebû Leheb’in... Zaten kurudu, mahvoldu o... (Çünkü kendisini, peygamber imana davet ettiği zaman, Allah’ın peygamberine beddua etmişti o.)
Ali Ünal = Ebû Leheb’in iki eli de kurusun! Zaten kurudu da.
Bayraktar Bayraklı = Ebû Leheb'in sosyal gücü de kahrolsun, kendisi de kahrolsun! [819][820]
Bekir Sadak = Ebu Leheb'in elleri kurusun; kurudu da!
Celal Yıldırım = Kurusun iki eli Ebû Leheb'in, (nasıl ki kendisi de) kurudu.
Cemal Külünkoğlu = Ebu Leheb'in elleri kurusun/kahrolsun. Zaten kurudu/kahroldu.
Diyanet İşleri (eski) = Ebu Leheb'in elleri kurusun; kurudu da!
Diyanet Vakfi = (1-5) Ebu Leheb'in iki eli kurusun! Kurudu da. Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi. O, alevli bir ateşte yanacak. Odun taşıyıcı olarak ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde karısı da (ateşe girecek).
Edip Yüksel = Ateş kürükleyenin elleri kahrolsun, zaten kendisi kahroldu.
Elmalılı Hamdi Yazır = Yuh oldu iki eli Ebu Lehebin, kendi de yuh
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ebu Leheb'in iki eline yuh oldu, kendine de yuh
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ebu Leheb'in elleri kurusun (yok olsun o), zaten yok oldu ya.
Gültekin Onan = Ebu Leheb'in iki eli kurusun; kurudu ya.
Harun Yıldırım = Ebu Leheb’in elleri kurusun; ve kurudu da...
Hasan Basri Çantay = «Ebû Leheb» in iki eli kurusun. (Kendisi de) kurudu (helak oldu ya).
Hayrat Neşriyat = Ebû Leheb’in iki eli kurusun; kurudu da!
İbni Kesir = İki eli kurusun Ebu Leheb'in ve yok olsun.
Kadri Çelik = Ebu Leheb'in iki eli kurusun ve zaten kurudu da.
Muhammed Esed = Kahrolsun o parlak yüzlünün iki eli ve kahrolsun kendisi!
Mustafa İslamoğlu = Kahrolsun Ebu Leheb'in çifte gücü, zaten kendisi de kahroldu-kahrolacak!
Ömer Nasuhi Bilmen = Ebû Leheb'in iki eli helâk oldu, kendisi de hüsrâna uğradı.
Ömer Öngüt = Ebu Leheb'in elleri kurusun! Zaten kurudu, mahvoldu.
Şaban Piriş = Elleri kurusun Ebu Leheb’in, kurudu ya.
Sadık Türkmen = Ebu leheb’in (Rasûl’e taş atan) iki eli kurusun, kendisi de kurusun/zaten kurudu (zarar veremez oldu) da!..
Seyyid Kutub = Ebu Leheb'in iki eli kurusun, kurudu da!
Suat Yıldırım = Kurusun Ebû Leheb’in elleri. Zaten de kurudu!
Süleyman Ateş = Ebu Leheb'in iki eli kurusun (yok olsun o); zaten yok oldu ya.
Tefhim-ul Kuran = Ebu Leheb'in iki eli kurusun; kurudu ya.
Ümit Şimşek = Ebu Leheb'in iki eli de helâk olsun-nitekim oldu da.
Yaşar Nuri Öztürk = Elleri kurusun Ebru Leheb'in; zaten kurudu ya!
İskender Ali Mihr = Ebu Leheb’in iki eli kurudu ve helâk oldu.
İlyas Yorulmaz = Ebi Leheb’in iki eli de kurusun ve kurudu.