Önceki Ayet Sonraki Ayet  
21. Sûre Enbiyâ/60

 قَالُوا سَمِعْنَا فَتًى يَذْكُرُهُمْ يُقَالُ لَهُ إِبْرَاهِيمُ

  Kâlû semi’nâ feten yezkuruhum yukâlu lehû ibrâhîm(ibrâhîmu).

Kelime Karşılaştırma
kâlû : dediler
semi’nâ : biz işittik
feten : genç, delikanlı
yezkuru-hum : onları zikrediyor
yukâlu : deniliyor
lehu : ona
ibrâhîmu : İbrâhîm
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (İçlerinden bazıları), “İbrahim denilen bir gencin onları diline doladığını duyduk” dediler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Bir genç duymuştuk dediler, İbrâhim deniyordu adına, onlardan bahsediyordu.

 Abdullah Parlıyan = İçlerinden bazıları: “İbrahim denen bir gencin, o tanrıları diline doladığını işitmiştik” dediler.

 Adem Uğur = (Bir kısmı:) Bunları diline dolayan bir genç duyduk; kendisine İbrahim denilirmiş, dediler.

 Ahmed Hulusi = Dediler ki: "Bunlar hakkında konuşan (geçersiz olduklarından söz eden) İbrahim diye bir genç işitmiştik. "

 Ahmet Tekin = Bazıları:'İbrâhim denilen bir gencin onları diline doladığını duymuştuk' dediler.

 Ahmet Varol = 'Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını duyduk' dediler.

 Ali Bulaç = "Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını işittik" dediler.

 Ali Fikri Yavuz = (Yine kâfirlerden bir takımı) dediler: “- İşittik ki, bir delikanlı bunları kötülüyor, kendisine İbrâhîm deniyormuş.”

 Ali Ünal = İçlerinden bazıları, “Bir gencin onları diline doladığını işitmiştik,” dediler, “adı İbrahim olan bir genç!”

 Bayraktar Bayraklı = Bazıları, “Bunları diline dolayan bir genç duyduk; kendisine İbrâhim denilirmiş” dediler.

 Bekir Sadak = (60-61) Bazilari: «Ibrahim denen bir gencin onlari diline doladigini duymustuk» deyince, «O halde bunlarin sahidlik edebilmeleri icin onu halkin gozu onune getirin» dediler.

 Celal Yıldırım = Onlardan bir kısmı, «İbrahim denen bir gene bunları diline dolayıp duruyordu» dediler.

 Cemal Külünkoğlu = (Bir kısmı:) “İbrahim denilen bir gencin onları diline doladığını duyduk” dediler.

 Diyanet İşleri (eski) = (60-61) Bazıları: 'İbrahim denen bir gencin onları diline doladığını duymuştuk' deyince, 'O halde bunların şahidlik edebilmeleri için onu halkın gözü önüne getirin' dediler.

 Diyanet Vakfi = (Bir kısmı:) Bunları diline dolayan bir genç duyduk; kendisine İbrahim denilirmiş, dediler.

 Edip Yüksel = 'Onları diline dolayan bir delikanlı işittik, kendisine İbrahim deniliyormuş,' dediler.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Bir delikanlı işittik bunları anıyor adına İbrahim deniyormuş dediler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (Aralarında): «İbrahim adında bir delikanlının, bunlara dil uzattığını duymuştuk;

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Bazıları) «İbrahim denen bir gencin, onları diline doladığını duymuştuk» dediler.

 Gültekin Onan = "Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını işittik" dediler.

 Harun Yıldırım = Dediler ki: “Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını işittik.”

 Hasan Basri Çantay = Dediler: «İşitdik ki kendisine Ibrâhîm denilen bir gene bunları diline doluyordu».

 Hayrat Neşriyat = (Bazıları:) 'Onları diline dolayan bir genç işittik; kendisine İbrâhîm deniyormuş' dediler.

 İbni Kesir = Dediler ki: Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını duymuştuk.

 Kadri Çelik = “Kendisine İbrahim denilen bir gencin, bunları diline doladığını işittik” dediler.

 Muhammed Esed = İçlerinden bazıları: "İbrahim denen bir gencin o (tanrı)ları diline doladığını işitmiştik" dediler.

 Mustafa İslamoğlu = (Onlardan bazıları) "Adına İbrahim denilen bir gencin onları diline doladığı kulağımıza kadar geldi" dediler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Dediler ki: «Kendisine İbrahim denilen bir genci işittik ki, onları anıp duruyormuş.»

 Ömer Öngüt = Dediler ki: “Bunları diline dolayan bir genç işittik, kendisine İbrahim deniliyormuş. ”

 Şaban Piriş = -İbrahim denilen bir gencin onları diline doladığını duymuştuk, dediler.

 Sadık Türkmen = “onları diline dolayan bir genç işittik, kendisine İbrahim deniliyormuş” dediler.

 Seyyid Kutub = Duyduğumuza göre 'İbrahim adında bir delikanlı bu ilahlarımıza dil uzatıyordu' dediler.

 Suat Yıldırım = İçlerinden bazıları: "Sahi! İbrâhim adındaki bir delikanlının onları diline doladığını işitmiştik!"

 Süleyman Ateş = "Onları diline dolayan bir genç işittik, kendisine İbrâhim deniliyormuş," dediler.

 Tefhim-ul Kuran = «Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını işittik» dediler.

 Ümit Şimşek = Dediler ki: 'İbrahim adında bir gencin onları diline doladığını işitmiştik.'

 Yaşar Nuri Öztürk = Dediler: "Onları diline dolayan bir genç duymuştuk. Kendisine 'İbrahim' deniyor."

 İskender Ali Mihr = “Ona (kendisine), İbrâhîm denen gencin, onları zikrettiğini (putlardan bahsettiğini) işittik.” dediler.

 İlyas Yorulmaz = “İbrahim denen bir gencin, putların aleyhinde konuştuğunu duymuştuk. ”