Önceki Ayet Sonraki Ayet  
83. Sûre Mutaffifîn/35

 عَلَى الْأَرَائِكِ يَنظُرُونَ

  Alâl erâiki yanzurûn(yanzurûne).

Kelime Karşılaştırma
alâ : üzerinde
el erâiki : tahtlar
yanzurûne : bakıplar, seyrederler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Koltuklar üzerinde (etrafı) seyrederler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Tahtlar üstünden bakarlar.

 Abdullah Parlıyan = Koltukları üzerinde bakarak diyecekler ki:

 Adem Uğur = Tahtlar üzerinde seyredecekler!

 Ahmed Hulusi = Tahtlar üzerinde, bakarak,

 Ahmet Tekin = Süslü tahtlar üzerinde bakınıp seyrederler.

 Ahmet Varol = Koltukların üzerinde bakarlar.

 Ali Bulaç = Ebedi huzur ve saadet makamında (rahatlarına) bakacaklar.

 Ali Fikri Yavuz = Koltuklar üzerinde bakarlarken...

 Ali Ünal = Koltuklarına kurulmuş, (Cehennem’de onların hallerine) bakarlar.

 Bayraktar Bayraklı = (34-35) O gün de, inananlar inkâr edenlere gülecekler. Koltuklarına kurulup seyredecekler.

 Bekir Sadak = (35-36) Tahtlar uzerinde, inkarcilarin yaptiklari seylerin karsiliginin nasil verildigini seyrederler. *

 Celal Yıldırım = Kanepeler üzerinde (çevreyi) seyrederler.

 Cemal Külünkoğlu = (35-36) (İnananlar) tahtlar üzerinde (onlara bakarak): “inkârcılar, yaptıklarının karşılığını (cezasını) nasıl buldular değil mi?” (diyerek) onları seyrederler.

 Diyanet İşleri (eski) = (35-36) Tahtlar üzerinde, inkarcıların yaptıkları şeylerin karşılığının nasıl verildiğini seyrederler.

 Diyanet Vakfi = Koltuklar üzerinde etrafa bakarlar.

 Edip Yüksel = Koltuklar üzerinde bakarlar:

 Elmalılı Hamdi Yazır = Erîkeler üzerinde nazar edecekler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Koltuklar üzerinde bakacaklar (kendileriyle eğlenen kafirlerin cehenneme nasıl yaslandıklarını seyredecekler).

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Koltuklar üzerinde etrafa bakacaklar.

 Gültekin Onan = Tahtlar üzerinde bakıp seyretmek suretiyle.

 Harun Yıldırım = Tahtlar üzerinde bakarlar.

 Hasan Basri Çantay = (süslü) tahtlar üzerinde (onlara) bakarak.

 Hayrat Neşriyat = Tahtlar üzerinde seyredecekler!

 İbni Kesir = Tahtlar üzerinde, bakarak,

 Kadri Çelik = Süslü tahtlar üzerinde bakınıp seyrederler.

 Muhammed Esed = (çünkü, cennette) sedirlerin üstünde (uzanmış şekilde) bakınıp duracaklar ve (kendi kendilerine diyecekler):

 Mustafa İslamoğlu = Ebedi huzur ve saadet makamında (rahatlarına) bakacaklar.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Tâhtlar üzerinde seyredeceklerdir.

 Ömer Öngüt = Tahtlar üzerinde (onların halini) seyrederler.

 Şaban Piriş = Tahtlarına yaslanıp bakarlar.

 Sadık Türkmen = Tahtlar üzerinde onları izlerler:

 Seyyid Kutub = Tahtlar üzerinde kurulup bakarlar;

 Suat Yıldırım = (35-36) Koltuklarına kurulurlar. "Kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı?" diye bakınırlar.

 Süleyman Ateş = Divânlar üzerinde (oturup) bakarlar:

 Tefhim-ul Kuran = Tahtlar üzerinde bakıp seyretmek suretiyle.

 Ümit Şimşek = Hem de koltuklara kurulmuş, onları seyrederken!

 Yaşar Nuri Öztürk = Koltuklar üzerinde seyrediyorlar.

 İskender Ali Mihr = Tahtlar üzerinde (oturup) seyrederler.

 İlyas Yorulmaz = Koltukların üzerine yaslanmışlar, (inkâr edenlerin hallerini) seyrediyorlar.