Önceki Ayet  
83. Sûre Mutaffifîn/36

 هَلْ ثُوِّبَ الْكُفَّارُ مَا كَانُوا يَفْعَلُونَ

  Hel suvvibel kuffâru mâ kânû yef’alûn(yef’alûne).

Kelime Karşılaştırma
hel : mı
suvvibe : karşılığı verildi, cezalandırıldı, cezalarını buldular
el kuffâru : kâfir olanlar
: şey
kânû : oldular
yef’alûne : yapıyorlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Nasıl, kâfirler yapmakta olduklarının karşılığını buldular mı?

 Abdulbaki Gölpınarlı = Cezâlandılar mı kâfirler, yaptıklarına karşılık?

 Abdullah Parlıyan = Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler; yaptıklarının ettiklerinin cezasını buldular mı?

 Adem Uğur = Kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı! (Elbette buldular).

 Ahmed Hulusi = Hakikati inkâr edenler yaptıklarının sonucunu yaşıyorlar mı işte böyle!

 Ahmet Tekin = Nasıl, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler sergilemeye devam ettikleri davranışlarının cezasını buldular mı?

 Ahmet Varol = 'İnkârcılar yapmakta olduklarının karşılığını gördüler mi?'

 Ali Bulaç = Nasıl, kafir olanlar, işlediklerinin 'feci karşılığını' gördüler mi?

 Ali Fikri Yavuz = Nasıl, kâfirler ettiklerinin cezasını buldular mı?

 Ali Ünal = Nasıl, kâfirler yaptıklarının tam karşılığını bulmuşlar mı?

 Bayraktar Bayraklı = “İnkâr edenler yaptıklarının karşılığını aldılar mı?” diyecekler.[736]

 Bekir Sadak = (35-36) Tahtlar uzerinde, inkarcilarin yaptiklari seylerin karsiliginin nasil verildigini seyrederler. *

 Celal Yıldırım = Nasıl, kâfirler yapageldiklerinin cezasını (lâyık olduğu şekilde) buldular mı ?

 Cemal Külünkoğlu = (35-36) (İnananlar) tahtlar üzerinde (onlara bakarak): “inkârcılar, yaptıklarının karşılığını (cezasını) nasıl buldular değil mi?” (diyerek) onları seyrederler.

 Diyanet İşleri (eski) = (35-36) Tahtlar üzerinde, inkarcıların yaptıkları şeylerin karşılığının nasıl verildiğini seyrederler.

 Diyanet Vakfi = Kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı! (Elbette buldular.)

 Edip Yüksel = İnkarcılar yaptıklarıyla cezalandılar mı diye.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Nasıl kâfirler ettiklerinin cezasını buldular mı?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Nasıl, kafirler ettiklerinin cezasını buldular mı?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Nasıl, kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı?

 Gültekin Onan = Nasıl, kafirler işlediklerinin 'feci karşılığını' gördüler mi?

 Harun Yıldırım = O kâfirlere yaptıklarının karşılığı verildi mi? diye.

 Hasan Basri Çantay = (Nasıl) o kâfirler işleyegeldilclerinin cezasına çarpıldı (lar) mı?!

 Hayrat Neşriyat = Kâfirler, yapmakta olduklarıyla cezâlandırıldılar mı? (Evet!)

 İbni Kesir = O küfredenler, yapageldiklerinin cezasına çarptırıldılar mı diye?

 Kadri Çelik = Nasıl, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler sergilemeye devam ettikleri davranışlarının cezasını buldular mı?

 Muhammed Esed = "Bu hakikat inkarcıları, yapmaya düşkün oldukları şeyler için mi (böyle) cezalandırılıyorlar?"

 Mustafa İslamoğlu = Nasıl? Küfrü hayat tarzı edinenler yapa geldiklerinin 'sevabına' (!) nail olabilmişler mi bari!?

 Ömer Nasuhi Bilmen = Nasıl o kâfirler, işler oldukları şey ile cezalanmış oldular mı?

 Ömer Öngüt = "O kâfirlerin yaptıkları şeylerin karşılığı verildi mi?" diye.

 Şaban Piriş = -Kafirler, yaptıklarının cezasını gördüler mi? diye.

 Sadık Türkmen = Gerçekleri anladıkları hâlde gizleyen(kâfir)ler, yaptıklarının cezasını nasıl çekiyorlar, diye!

 Seyyid Kutub = Kafirler, yaptıklarının cezasını gördüler mi? diye.

 Suat Yıldırım = (35-36) Koltuklarına kurulurlar. "Kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı?" diye bakınırlar.

 Süleyman Ateş = "Kâfirler, yaptıklarıyle cezâlandılar mı?" diye.

 Tefhim-ul Kuran = Nasıl, kâfir olanlar, işlemekte olduklarının 'feci karşılığını' gördüler mi?

 Ümit Şimşek = Nasıl, buldu mu o kâfirler ettiklerini?

 Yaşar Nuri Öztürk = Nankör kâfirler, yapmış olduklarıyla ödüllendirildiler mi?

 İskender Ali Mihr = Kâfirler yapmış oldukları şeyler (sebebiyle) cezalarını buldular mı?

 İlyas Yorulmaz = Yapmış oldukları şeyler, inkâr edenlerin üzerine yamanmadı mı (iade edilmedi mi)?