Önceki Ayet Sonraki Ayet  
37. Sûre Sâffât/178

 وَتَوَلَّ عَنْهُمْ حَتَّى حِينٍ

  Ve tevelle anhum hattâ hîn(hînin).

Kelime Karşılaştırma
ve tevelle : ve yüz çevir
an-hum : onlardan
hattâ : oluncaya kadar
hînin : (belirli) bir süre
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Ey Muhammed! Bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve yüz çevir onlardan bir zamana dek.

 Abdullah Parlıyan = Bu sebeble onlardan bir süre uzak dur.

 Adem Uğur = Sen bir zamana kadar onlara aldırma.

 Ahmed Hulusi = Artık bir süre onlardan yüz çevir.

 Ahmet Tekin = Sen başlarına gelecek sıkıntılarla karşılaşıncaya kadar, onlardan uzak dur.

 Ahmet Varol = Bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

 Ali Bulaç = Sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

 Ali Fikri Yavuz = Yine sen (Ey Rasûlüm), bir zamana kadar onlardan yüz çevir.

 Ali Ünal = Sen aldırma onlara bir süre ve bakma yaptıklarına;

 Bayraktar Bayraklı = Bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

 Bekir Sadak = Bir sureye kadar onlardan yuz cevir.

 Celal Yıldırım = Ve sen bir süre onlardan yüzçevir.

 Cemal Külünkoğlu = (178-179) Sen bir süreye kadar onlardan uzak dur! Onları gözetle! Yakında (başlarına neler geleceğini) görecekler.

 Diyanet İşleri (eski) = Bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

 Diyanet Vakfi = Sen bir zamana kadar onlara aldırma.

 Edip Yüksel = Bir süreye kadar onlara aldırış etme.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Yine sen yüz çevir de onlardan bir zamana kadar

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yine sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir;

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Yine sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

 Gültekin Onan = Sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

 Harun Yıldırım = Sen bir zamana kadar onlara aldırma.

 Hasan Basri Çantay = Sen (Habîbim) bir zamana kadar onlardan yüz çevir.

 Hayrat Neşriyat = Yine (sen) bir zamâna kadar onlardan yüz çevir!

 İbni Kesir = Sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

 Kadri Çelik = Sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

 Muhammed Esed = Bu sebeple onlardan bir süre uzak dur,

 Mustafa İslamoğlu = Yine de sen onlardan bir süreliğine uzak dur;

 Ömer Nasuhi Bilmen = (177-179) Fakat onların sahasına indiği vakit artık korkutulmuş olanların sabahı ne kadar fenadır. Ve onlardan bir zamana kadar yüz çevir. Ve gör. Onlar da yakında göreceklerdir.

 Ömer Öngüt = Bir süreye kadar sen onlardan yüz çevir.

 Şaban Piriş = Bir süreye kadar onlardan uzaklaş.

 Sadık Türkmen = Ve onlardan bir süre uzak dur,

 Seyyid Kutub = Bir süreye kadar onları kendi hallerine bırak.

 Suat Yıldırım = Artık sen bir süre onlardan uzak dur.

 Süleyman Ateş = Bir süreye kadar onları kendi hallerine bırak.

 Tefhim-ul Kuran = Sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

 Ümit Şimşek = Sen bir süre için onları kendi haline bırak.

 Yaşar Nuri Öztürk = Yüz çevir onlardan belli bir vakte kadar!

 İskender Ali Mihr = Ve bir süre kadar onlardan yüz çevir.

 İlyas Yorulmaz = Onlardan bir zamana kadar uzaklaş.