فَإِذَا قَرَأْتَ الْقُرْآنَ فَاسْتَعِذْ بِاللّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ
Fe izâ kara’tel kur’âne festeız billâhi mineş şeytânir racîm(racîmi).
fe | : o zaman, artık, öyleyse |
izâ kara’te | : okuduğun zaman |
el kur’âne | : Kur’ân |
fe isteız | : hemen sığın |
bi allâhi | : Allah’a |
min eş şeytâni er racîmi | : taşlanmış (kovulmuş) şeytandan |
Diyanet İşleri = Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın.
Abdulbaki Gölpınarlı = Kur'ân okuyacağın vakit Allah'a sığın taşlanmış Şeytan'dan.
Abdullah Parlıyan = Kur'ân okuyacağın zaman, hemen Allah'ın rahmetinden kovulmuş taşlanmış şeytanın şerrinden Allah'a sığın.
Adem Uğur = Kur'an okuduğun zaman o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın!
Ahmed Hulusi = Kur'ân okuyacağın zaman, (vehimle seni yanlış değerlendirmelere sokması muhtemel) şeytan-ı racîm'den (kendini beden kabullenmenin getirisi fikirlerden), Allâh'a sığın.
Ahmet Tekin = Kur’ân okurken, Kur’ân’ı incelerken itaat dışına çıkmış, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın (eûzü besmele çek).
Ahmet Varol = Kur'an okuduğunda kovulmuş şeytandan Allah'a sığın.
Ali Bulaç = Öyleyse Kur'an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın.
Ali Fikri Yavuz = Şimdi, Kur’ân okumak istediğin zaman, hemen o koğulmuş Şeytan’dan Allah’a sığın (E’ûzü billâhi mineş-şeytânir-racîm de).
Ali Ünal = Öyleyse, Kur’ân okuyacağın zaman (içine atabileceği vesveselere karşı,) İlâhî rahmet ve dergâhtan kovulmuş olan o şeytandan Allah’a sığın.
Bayraktar Bayraklı = Kur'ân okuduğun zaman, o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın!
Bekir Sadak = Kuran okuyacagin zaman, kovulmus seytandan Allah'a sigin.
Celal Yıldırım = Kur'ân okunduğu zaman, koğulup lanetlenen şeytandan Allah'a sığın.
Cemal Külünkoğlu = Kur'an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın (“E'ûzü billâhi mineş-şeytânir-racîm” de).
Diyanet İşleri (eski) = Kuran okuyacağın zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın.
Diyanet Vakfi = Kur'an okuduğun zaman o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın!
Edip Yüksel = Kuran okuduğunda kovulmuş şeytandan ALLAH'a sığın.
Elmalılı Hamdi Yazır = İmdi Kur'an okuduğun vakıt evvelâ Allaha sığın o recîm Şeytandan
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Şimdi, Kur'an okuduğun vakit, önce o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Şimdi Kur'ân okumak istediğin zaman önce o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın.
Gültekin Onan = Öyleyse Kuran okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Tanrı'ya sığın.
Harun Yıldırım = Kur'an okuduğun zaman o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın!
Hasan Basri Çantay = Haydi Kur'an okuduğun (okumak istediğin) zaman o koğulmuş şeytandan Allaha sığın.
Hayrat Neşriyat = Artık Kur’ân okuyacağın zaman, kovulmuş şeytandan hemen Allah’a sığın!
İbni Kesir = Kur'an okuyacağın zaman; kovulmuş şeytandan Allah'a sığın.
Kadri Çelik = Öyleyse Kur'an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın.
Muhammed Esed = İmdi, Kuran okuyacağın zaman, hemen o kovulmuş şeytana karşı Allah'a sığın.
Mustafa İslamoğlu = Bundan böyle Kur'an okuyacağın zaman, öncelikle kovulmuş şeytandan Allah'a sığın.
Ömer Nasuhi Bilmen = İmdi, Kur'an'ı okuyacağın zaman o kovulmuş olan şeytandan hemen Allah'a sığın.
Ömer Öngüt = Kur'an okuyacağın zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın.
Şaban Piriş = Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın.
Sadık Türkmen = Öyleyse kur’an okuduğun/okuyacağın zaman, kovulmuş şeytandan hemen Allah’a sığın (Kur’an’ı düşün!)
Seyyid Kutub = Ey Muhammed, Kur'an okuyacağınız zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın.
Suat Yıldırım = İmdi, Kur’ân okuyacağın zaman, o kovulmuş şeytandan Allah’a sığın.
Süleyman Ateş = Kur'ân, oku(mak iste)diğin zaman kovulmuş şeytândan Allah'a sığın.
Tefhim-ul Kuran = Öyleyse Kur'an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın.
Ümit Şimşek = Kur'ân'ı okuyacağın zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın.
Yaşar Nuri Öztürk = Kur'an'ı okuduğun zaman, o kovulup taşlanmış şeytandan Allah'a sığın!
İskender Ali Mihr = Öyleyse Kur’ân-ı Kerim’i okuduğun zaman recmedilmiş (taşlanmış) şeytandan hemen Allah’a sığın.
İlyas Yorulmaz = Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın.