وَلَتَجِدَنَّهُمْ أَحْرَصَ النَّاسِ عَلَى حَيَاةٍ وَمِنَ الَّذِينَ أَشْرَكُواْ يَوَدُّ أَحَدُهُمْ لَوْ يُعَمَّرُ أَلْفَ سَنَةٍ وَمَا هُوَ بِمُزَحْزِحِهِ مِنَ الْعَذَابِ أَن يُعَمَّرَ وَاللّهُ بَصِيرٌ بِمَا يَعْمَلُونَ
Ve le tecidennehum ahrasan nâsi alâ hayâtin, ve minellezîne eşrakû yeveddu ehaduhum lev yuammeru elfe seneh(senetin), ve mâ huve bi muzahzihıhî minel azâbi en yuammer(yuammere), vallâhu basîrun bimâ ya’melûn(ya’melûne).
ve le tecidenne-hum | : ve mutlaka onları bulursun |
ahrasa | : en hırslı, çok hırslı |
en nâsi | : insanlar |
alâ hayâtin | : hayat üzerine, hayata karşı |
ve min ellezîne | : ve o kimselerden, onlardan |
eşrakû | : Allah’a ortak koştular, şirk koştular 7 - yeveddu |
ehadu-hum | : onların herbiri |
lev yuammeru | : şâyet ömürlendirilse |
elfe senetin | : bin sene |
ve mâ huve | : ve o değildir |
bi muzahzihı-hi | : onu uzaklaştırıcı |
min el azâbi | : azaptan |
en yuammere | : ömürlendirilmek, ömürlendirilmesi |
ve allâhu | : ve Allah |
basîrun | : hakkıyla gören |
bi-mâ | : şeyi |
ya’melûne | : yapıyorlar |
Diyanet İşleri = Andolsun, sen onların, yaşamaya, bütün insanlardan; hatta Allah’a ortak koşanlardan bile daha düşkün olduklarını görürsün. Onların her biri bin yıl yaşamak ister. Hâlbuki uzun yaşamak, onları azaptan kurtaracak değildir. Allah, onların bütün işlediklerini görür.
Abdulbaki Gölpınarlı = Andolsun ki onları, insanların hayata en düşkünü olarak bulursun. Onlar, müşriklerden de düşkündür hayata. Her biri bin yıl yaşamayı arzular. Fakat yaşasa ne olacak? Onu azaptan kurtaramaz ki. Allah, ne yapıyorlarsa görmede.
Abdullah Parlıyan = Ve sen o Yahudileri tüm insanlardan, hatta Allah'la birlikte başka şeylerin de ilahlığını tanıyanlardan daha çok, hayata düşkün bulacaksın. Onlardan herbiri bin yıl yaşamak ister. Halbuki çok uzun yaşaması kendisini azaptan uzaklaştıracak değildir. Allah onların bütün yapıpettiklerini görmektedir.
Adem Uğur = Yemin olsun ki, sen onları yaşamaya karşı insanların en düşkünü olarak bulursun. Putperestlerden her biri de arzular ki, bin sene yaşasın. Oysa yaşatılması hiç kimseyi azaptan uzaklaştırmaz. Allah onların yapmakta olduklarını eksiksiz görür.
Ahmed Hulusi = Sen onları dünyalık yaşam hakkında insanların en hırslıları olarak bulursun! Bilfiil şirk içinde yaşayanlardan bile. . . Her biri bin yıl yaşamak ister! Oysa uzun ömür sürmeleri onları azaptan uzak tutmaz. Allâh, hakikatleri olarak yaptıklarını değerlendirmektedir (Basıyr).
Ahmet Tekin = Andolsun ki, onları, insanların hayata en düşkünü olarak bulacaksın. İlâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşan, âhiret hayatını, hesap ve cezayı inkâr eden müşriklerden bile dünya hayatına daha düşkündürler. Onların her biri bin sene ömür sürmeyi arzular. Halbuki uzun yaşamak, onları cezadan kurtarıp uzaklaştıracak değildir. Allah onların işlediği amelleri biliyor, görüyor.
Ahmet Varol = Onları insanların hayata en düşkünü göreceksin. Allah'a ortak koşanlardan bile daha tutkundurlar. Her biri bin yıl yaşatılmayı arzular. Oysa uzun süre yaşatılması onu azaptan uzaklaştırmayacaktır. Allah onların yaptıklarını görmektedir.
Ali Bulaç = Andolsun, onları hayata karşı (diğer) insanlardan ve şirk koşanlardan (bile) daha ihtiraslı bulursun. (Onlardan) Her biri, bin yıl yaşatılsın ister; oysa bunca yaşaması onu azabtan kurtarmaz. Allah, onların yapmakta olduklarını görendir.
Ali Fikri Yavuz = Sen, Yahûdi ve müşrikleri, dünya hayatı üzerine, insanların en hârisi bulursun. Bu müşriklerden bazısı, bin sene yaşamağı arzu eder. Halbuki yaşamak, onu azabdan uzaklaştıracak değildir. Allah onların ne yaptığını görmektedir ve görücüdür.
Ali Ünal = Hiç şüphesiz onları insanların yaşamaya en hırslısı bulursun; öyle ki, (Allah’ı tanımayan ve çeşit çeşit putları O’na) ortak koşanlardan daha da hırslı. Her biri arzu eder ki bin sene yaşasın. Halbuki ne kadar çok yaşarsa yaşasınlar, (böyle günahlar içinde yüzdükçe) bu ömür onları azaptan uzaklaştıracak, azapla aralarına girecek, Âhiret’in gelmesine mani olacak da değildir. Neler yapıyorlar, hangi işlerle meşguller, Allah, hepsini çok iyi görmektedir.
Bayraktar Bayraklı = Onları, insanlar içinde dünya hayatına en çok düşkün olanlar olarak bulacaksın. İçlerinden şirk koşanlar bin sene yaşamak ister. Fakat bu kadar yaşasa da, bu uzun ömür onları azaptan uzaklaştıramaz. Allah onların yaptıklarını eksiksiz görür.
Bekir Sadak = And olsun ki, onlarin hayata diger insanlardan ve hattta Allah'a es kosanlardan da daha duskun olduklarini goorursun. Her biri omrunun bin yil olmasini ister. Oysa uzun omurlu olmasi onu azabdan uzaklastirmaz. Allah onlarin yaptiklarini gorur. *
Celal Yıldırım = And olsun ki, onları (dünya) hayatına karşı diğer insanlardan ve (hattâ) Allah'a ortak koşanlardan daha düşkün ve hırslı bulursun! (O kadar ki) onlardan her biri kendisine bin yıl ömür verilmesini ister. Halbuki bu uzun ömür ile yaşama onu azâbdan uzaklaştırıcı değildir. Allah işleyegeldiğiniz şeyleri görüp bilendir..
Cemal Külünkoğlu = Onları, insanların hayata en düşkünü, puta tapanlardan bile daha tutkunu olarak bulacaksın. Her biri ister ki, bin yıl yaşatılsın. Oysa uzun yaşamak kendilerini azaptan kurtaracak değildir. Hiç şüphesiz Allah, yapmakta olduklarını çok iyi görmektedir.
Diyanet İşleri (eski) = And olsun ki, onların hayata diğer insanlardan ve hatta Allah'a eş koşanlardan da daha düşkün olduklarını görürsün. Her biri ömrünün bin yıl olmasını ister. Oysa uzun ömürlü olması onu azabdan uzaklaştırmaz. Allah onların yaptıklarını görür.
Diyanet Vakfi = Yemin olsun ki, sen onları yaşamaya karşı insanların en düşkünü olarak bulursun. Putperestlerden her biri de arzular ki, bin sene yaşasın. Oysa yaşatılması onu azaptan uzaklaştırmaz. Allah onların yapmakta olduklarını eksiksiz görür.
Edip Yüksel = Onları, yaşamaya en düşkün insanlar olarak bulacaksın; putperestlerden bile fazla... Onlardan herbiri bin sene yaşamak ister. Oysa, uzun yaşaması onu azaptan uzaklaştırmaz. ALLAH yaptıklarını görendir.
Elmalılı Hamdi Yazır = her halde onları insanların hayata en harisı, müşriklerden de haris bulacaksın, her biri arzu eder ki bin sene mu'ammer olsa, halbuki mu'ammer olmak kendisini azabdan uzaklaştıracak değil Allah görüyor onlar neler yapıyorlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onları, insanların hayata en düşkünü hatta müşriklerden bile daha düşkünü bulacaksınız. Onlardan her biri, bin sene yaşamayı arzu eder. Halbuki, ömürlü olmak kendisini azaptan uzaklaştıracak değildir. Allah, onların neler yaptıklarını görüyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Elbette onları insanların hayata en hırslı, en düşkün olanları olarak bulacak, hatta müşriklerden bile daha düşkün bulacaksın. Onların her biri bin sene ömür sürmeyi arzular, oysa uzun yaşamak kendisini azaptan kurtarıp uzaklaştıracak değildir. Allah, onların neler yaptığını görüp duruyor.
Gültekin Onan = (Andolsun) onları yaşamaya / yaşama karşı (diğer) insanlardan ve şirk koşanlardan (bile) daha ihtiraslı bulursun. (Onlardan) herbiri bin yıl yaşamak / yaşatılsın ister. Oysa, bunca / uzun yaşaması onu azaptan uzaklaştırmaz / kurtarmaz. Tanrı, yaptıklarını / yapmakta olduklarını görendir.
Harun Yıldırım = Muhakkak ki, sen onları insanların hayata en düşkünü olarak görürsün;müşriklerden bile… Onlardan her biri bin yıl yaşamak ister; halbuki uzun yaşamak onları azaptan kurtaracak değildir. Allah elbette yaptıklarını hakkıyla görendir.
Hasan Basri Çantay = Andolsun, sen onları (Yahudileri) insanlardan, (hattâ) müşrik olanlardan ziyâde hayaata düşkün bulacaksın. Onlardan her biri arzuu eder ki (kendisine) bin yıl ömür verilsin. Halbuki onun çok yaşatılması kendisini azâbdan uzaklaşdırıcı değildir. Allah, onlar ne işlerlerse, hakkıyle görücüdür.
Hayrat Neşriyat = And olsun ki, onları hayâta karşı insanların, hattâ şirk koşanların en hırslısı bulursun! Her biri bin sene yaşatılmayı arzu eder. Hâlbuki (çok) yaşatılması, onu azabdan uzaklaştırıcı değildir. Allah, ne yaparlarsa hakkıyla görendir.
İbni Kesir = And olsun ki; onları, insanlardan şirk koşanlardan daha çok hayata düşkün bulacaksın. Onlardan herbiri bin yıl ömür verilmesini ister. Halbuki çok yaşatılması onu azabtan uzaklaştıracak değildir. Allah onların ne yaptığını hakkıyla görendir.
Kadri Çelik = Hiç şüphesiz onların diğer insanlardan ve hatta şirk koşanlardan hayata daha tutkun olduklarını bulursun. Her biri ömrünün bin yıl olmasını ister. Oysa uzun ömürlü olması onu azaptan uzaklaştırıcı değildir. Allah onların ne yaptığını hakkıyla görendir.
Muhammed Esed = Ve sen onları başkalarından daha ihtirasla hayata sarılmış göreceksin, hatta Allah'tan başkasına ilahlık yakıştırmaya şartlanmış olanlardan bile daha çok onların her biri binlerce yıl yaşamak ister; halbuki uzun yaşaması, böyle birini (ahirette) azaptan kurtarmaz; zira Allah onun bütün yapıp ettiklerini görmektedir.
Mustafa İslamoğlu = İnsanlar arasında, hayatın sadece bir türüne karşı en çok ihtiras taşıyanlar olarak, onları bulursun; hatta, Allah'tan başkasına ilahlık yakıştıranlardan da daha fazla. Onlardan her biri ister ki bin yıl yaşasın. Tut ki bunca ömre sahip olsun; bu dahi onu azaptan uzak tutamaz: Zira Allah tüm yapıp ettikleri görmektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve andolsun ki onları insanların ve müşrik olanların hayata en hârisi bulacaksınız. Her biri arzu eder ki bin sene muammer olsun. Halbuki bu muammer olması onu azaptan uzaklaştırıcı değildir. Allah Teâlâ ise onların neler yaptıklarını hakkıyla görücüdür.
Ömer Öngüt = Yemin olsun ki; sen yahudileri yaşamaya karşı diğer insanlardan, hatta müşriklerden de daha düşkün ve hırslı görürsün. Onlardan her biri ömrünün bin yıl olmasını ister. Oysa ki (bu şekilde uzun) yaşatılması, onu azaptan uzaklaştıracak değildir. Allah onların yaptıklarını görmektedir.
Şaban Piriş = Sen onları öteki insanların hayata en düşkünlerinden; hatta, Allah’a ortak koşanlardan bile yaşamaya daha düşkün bulursun. İçlerinden bazıları bin yıl yaşamak ister; oysa bu onları azaptan kurtaracak değildir. Zira Allah, onların yaptıklarını görendir.
Sadık Türkmen = Andolsun, sen onların yaşamaya bütün insanlardan, hatta, Allah’a ortak koşanlardan bile düşkün olduklarını görürsün. Onların her biri, bin yıl yaşamak ister. Halbuki uzun yaşamak onları azaptan kurtaracak değildir. Allah onların bütün yaptıklarını görür.
Seyyid Kutub = Onları, insanların hayata en düşkünü, puta tapanlardan bile daha tutkunu olarak bulacaksın. Her biri ister ki, bin yıl yaşatılsın. Oysa uzun yaşamak kendilerini azaptan kurtaracak değildir. Hiç şüphesiz, Allah onların yaptıklarını görüyor.
Suat Yıldırım = İnsanlar içinde dünya hayatına en hırslı olanların onlar olduğunu görürsün. Hatta bu hırsta müşriklerden bile daha ileridirler. Onlardan her biri bin yıl yaşamak ister. Fakat uzun ömür onu cezadan uzaklaştıracak değildir. Allah, onların bütün yaptıklarını görür.
Süleyman Ateş = Onları, insanların hayâta en düşkünü, ortak koşanlardan daha tutkunu bulursun; her biri, bin yıl yaşatılmasını ister. Oysa yaşatılması, onu azâbdan uzaklaştıracak değildir. Allâh ne yaptıklarını görüyor.
Tefhim-ul Kuran = Andolsun, onları hayata karşı (diğer) insanlardan ve şirk koşanlardan (bile) daha tutkun bulursun. (Onlardan) Her biri, bin yıl yaşatılsın ister; oysa onun bunca yaşaması, onu azabtan kurtarmaz. Allah, onların yapmakta olduklarını görendir.
Ümit Şimşek = Onları, hayata karşı insanların en hırslısı olarak bulursun; hattâ müşriklerden bile daha hırslıdırlar. Onların herbiri bin sene yaşamak ister. Oysa, yaşayacak olsa bile, bu uzun ömür onu azaptan uzaklaştıracak değildir. Çünkü Allah onların bütün yaptıklarını görmektedir.
Yaşar Nuri Öztürk = Sen onları, insanların yaşamaya en düşkünü olarak bulursun. Şirke batanlardan bile... Her biri bin yıl ömür sürsün ister. Oysa ki, uzun yaşaması onu azaptan uzaklaştıracak değildir. Allah, yapmakta olduklarını çok iyi görmektedir.
İskender Ali Mihr = Ve onları, hayata karşı insanların en hırslısı bulursun. Ve (hatta) o şirk koşanlardan herbiri şâyet bin sene ömürlendirilse, (yaşamayı) ister. Onun ömrünün uzatılması, onu azaptan uzaklaştırıcı değildir. Allah yaptıklarınızı en iyi görendir.
İlyas Yorulmaz = Onların insanlar arasında hayata daha çok bağlı olduğunu, hatta Allah’a ortak koşanlardan bile daha çok bağlı olduğunu göreceksin. İsterler ki binlerce yıl yaşasınlar. Şunu bilmeliler ki, uzun yaşamaları onları azaptan uzaklaştıracak değildir. Çünkü Allah yaptıklarının hepsini görmektedir.