وَأَطِيعُواْ اللّهَ وَأَطِيعُواْ الرَّسُولَ وَاحْذَرُواْ فَإِن تَوَلَّيْتُمْ فَاعْلَمُواْ أَنَّمَا عَلَى رَسُولِنَا الْبَلاَغُ الْمُبِينُ
Ve atîûlllâhe ve atîûr resûle vahzerû, fe in tevelleytum fa’lemû ennemâ alâ resûlinâl belâgul mubîn(mubînu).
ve atîû allâhe | : ve Allâh’a (cc.) itaat edin |
ve atîû er resûle | : ve Resûl’e itaat edin |
vahzerû (ve ıhzerû) | : ve hazer edin, sakının, çekinin |
fe | : artık, bundan sonra |
in tevelleytum | : eğer yüz çevirirseniz, dönerseniz |
fa’lemû (fe ı’lemû) | : o halde bilin |
ennemâ | : sadece |
alâ resûli-nâ | : Resûl’ümüz üzerine düşen (sorumluluk) |
el belâgu | : tebliğ |
el mubînu | : açıkça, açık |
Diyanet İşleri = Öyleyse Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin ve Allah’a karşı gelmekten sakının. Şayet yüz çevirirseniz bilmiş olun ki, elçimize düşen sadece apaçık tebliğdir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve itaat edin Allah'a ve Peygambere ve sakının. Yüz çevirirseniz iyice bilin ki Peygamberimize düşen vazife, ancak tebliğden ibarettir.
Abdullah Parlıyan = Öyleyse, Allah'a ve elçisine itaat edin, kötülüklere karşı her zaman sakınarak hazırlıklı olun. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki bizim elçimizin görevi kendisine emanet edilen mesajı apaçık tebliğden ibarettir.
Adem Uğur = Allah'a itaat edin, Resûle de itaat edin ve (kötülüklerden) sakının. Eğer (itaatten) yüz çevirirseniz bilin ki Resûlümüzün vazifesi apaçık duyurmak ve bildirmektir.
Ahmed Hulusi = Allâh'a itaat edin, Rasûle itaat edin ve sakının! Eğer yüz çevirirseniz, iyi bilin ki, bizim Rasûlümüzün üzerine düşen yalnızca apaçık tebliğ etmektir.
Ahmet Tekin = Allah’a itaat edin, Kitabındaki hükümleri uygulayın, Rasulüne itaat edin, sünnetini uygulayın. Kur’ân ve sünnetin hükümlerini uygulamada gevşemeyerek, taviz vermeyerek kendinizi Allah’ın azabından koruyun. İtaatten vazgeçer, güç ve iktidarınızı kullanarak halkı istediğiniz istikamette yönlendirmeye devam ederseniz, elimizden kurtulamazsınız. Bilin ki, Rasulümüze düşen apaçık bir tebliğdir.
Ahmet Varol = Allah'a itaat edin, peygambere itaat edin ve sakının. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki Peygamber'imize düşen sadece açıkça tebliğ etmektir.
Ali Bulaç = Allah'a itaat edin, peygambere de itaat edin ve sakının. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki, elçimize düşen, ancak apaçık bir tebliğdir.
Ali Fikri Yavuz = Allah’a ve onun Peygamberine itaat edin ve onların emirleriyle yasaklarına aykırı hareket etmekten sakının. Eğer itaat etmekten yüz çevirirseniz biliniz ki, Peygamberimize düşen sadece açık bir tebliğdir.
Ali Ünal = (Bunlardan vazgeçin ve bütün hükümlerinde) Allah’a itaat edin; (size olan emirleri ve yasaklarında vahye dayanan, Risalet’in zirve temsilcisi o en büyük) Rasûl’e itaat edin ve (onlara muhalefet etmeme hususunda) daima tetikte bulunun. Eğer (itaattan) yüz çevirecek olursanız, biliniz ki Rasûlümüze düşen apaçık tebliğden ibarettir.
Bayraktar Bayraklı = Allah'a ve peygambere itâat ediniz, kötü şeylerden sakınınız. Eğer gösterdiğimiz yoldan dönerseniz, biliniz ki peygamberimize düşen, açıkça tebliğ etmektir.
Bekir Sadak = Allah'a itaat edin, Peygambere itaat edin, karsi gelmekten cekinin; eger yuz cevirirseniz bilin ki, peygamberimize dusen sadece acikca teblig etmektir.
Celal Yıldırım = Allah'a itaat edin. Peygamber'e itaat edin ve (içki, kumar gibi haramlardan) sakının. Eğer yüzçevirirseniz, bilin ki Peygamberimize düşen sadece açık tebliğdir.
Cemal Külünkoğlu = Öyleyse Allah'a da itaat edin, Resul'e de itaat edin ve (onlara karşı gelmekten) sakının. Eğer yüz çevirirseniz (itaatten uzak kalırsanız), bilin ki bizim elçimizin görevi, kendisine ulaşanı apaçık tebliğ etmektir.
Diyanet İşleri (eski) = Allah'a itaat edin, Peygambere itaat edin, karşı gelmekten çekinin; eğer yüz çevirirseniz bilin ki, peygamberimize düşen sadece açıkça tebliğ etmektir.
Diyanet Vakfi = Allah'a itaat edin, Resûle de itaat edin ve (kötülüklerden) sakının. Eğer (itaatten) yüz çevirirseniz bilin ki Resûlümüzün vazifesi apaçık duyurmak ve bildirmektir.
Edip Yüksel = ALLAH'a uyun, elçiye uyun, dikkatli olun. Yüz çevirirseniz bilesiniz ki elçimize düşen görev, açıkça bildirmektir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Allahı dinleyin, Peygamberi dinleyin de sakının, eğer kulak asmazsanız biliniz ki Resulümüze düşen sade açık bir tebliğten ibarettir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah'ı ve peygamberleri dinleyin, karşı gelmekten sakının! Eğer kulak asmazsanız biliniz ki, elçimize düşen sadece açık bir tebliğden ibarettir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah'a itaat edin, Peygamber'e de itaat edin. Kötülüklerden sakının. Eğer yüz çevirirseniz, biliniz ki, Peygamber'imize düşen sadece apaçık tebliğdir.
Gültekin Onan = Tanrı'ya itaat edin, peygambere de itaat edin ve sakının. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki, elçimize düşen, ancak apaçık bir tebliğdir.
Harun Yıldırım = Allah’a itaat edin, Rasul’e de itaat edin ve sakının! Yüz çevirirseniz bilin ki şüphesiz Rasulü’müze düşen apaçık bir tebliğdir.
Hasan Basri Çantay = Allaha ve Resulüne itaat edin, sakının. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki peygamberimizin üstüne düşen, yalnız apaçık tebliğden ibâretdir.
Hayrat Neşriyat = O hâlde Allah’a itâat edin, peygambere de itâat edin ve (ona muhâlefetten)sakının! Buna rağmen (itâatten) yüz çevirirseniz, artık bilin ki, Resûlümüze düşen ancak apaçık tebliğdir.
İbni Kesir = Allah'a itaat edin, Rasule itaat edin ve sakının. Yüz çevirecek olursanız, bilinki; peygamberimize düşen, yalnız açıkça tebliğ etmektir.
Kadri Çelik = Allah'a itaat edin, peygambere itaat edin ve (karşı gelmekten) çekinin; eğer yüz çevirirseniz bilin ki, peygamberimize düşen sadece açıkça tebliğ etmektir.
Muhammed Esed = Öyleyse Allaha ve Elçisine itaat edin ve (kötülüklere karşı) her zaman hazırlıklı olun: Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki Bizim Elçimizin görevi, (kendisine emanet edilen) mesajı apaçık tebliğ etmekten ibarettir.
Mustafa İslamoğlu = Şu halde Allah'a itaat edin, Peygamber'e itaat edin ve (kötülükten) sakının! Eğer yüz çevirirseniz, iyi bilin ki Elçi'mizin görevi mesajı apaçık tebliğ etmekten ibarettir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Allah Teâlâ'ya itaat ediniz ve peygambere itaat ediniz ve (muhalefetten) hazer eyleyiniz. Şâyet yüz çevirirseniz artık biliniz ki, bizim peygamberimizin üzerine ait olan, apaçık bir tebliğden ibarettir.
Ömer Öngüt = Allah'a itaat edin, Peygamber'e itaat edin, karşı gelmekten çekinin. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki Peygamber'imizin vazifesi sadece açıkça duyurmak ve bildirmektir.
Şaban Piriş = Artık (bu kötü alışkanlıklara) son verdiniz değil mi? Allah’a itaat edin, Peygambere itaat edin ve (itaatsizlikten) sakının. Eğer, yüz çevirirseniz biliniz ki Peygamberimize düşen sadece, açıkça bildirmektir.
Sadık Türkmen = Öyleyse Allah’a itaat edin, Rasûl’e itaat edin ve Allah’a karşı gelmekten sakının. Şayet yüz çevirirseniz bilmiş olun ki, Elçimiz’e düşen sadece apaçık tebliğdir.
Seyyid Kutub = Allah'a ve peygambere itaat ediniz, onlara karşı gelmekten sakının. Eğer bu direktife sırt çevirirseniz, biliniz ki, Peygamberimizin görevi sadece açıkça duyurmaktır.
Suat Yıldırım = Allah’a itaat edin, Resulullaha itaat edin ve onlara karşı gelmekten sakının. Eğer ona sırtınızı dönerseniz bilin ki peygamberimizin görevi sadece tebliğden ibarettir.
Süleyman Ateş = Allah'a itâ'at edin, Elçi'ye itâ'at edin, (kötü şeylerden) sakının! Eğer (kabul etmez) dönerseniz, bilin ki elçimize düşen, açıkça duyurmaktır.
Tefhim-ul Kuran = Allah'a itaat edin, peygambere de itaat edin ve sakının. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki, elçimize düşen, ancak apaçık bir tebliğidir.
Ümit Şimşek = Allah'a da itaat edin, Peygambere de itaat edin; onlara karşı gelmekten kaçının. Eğer yüz çevirecek olursanız şunu bilin ki, Peygambere düşen, açıkça bildirmekten ibarettir.
Yaşar Nuri Öztürk = Allah'a itaat edin, resule itaat edin, sakının. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin: Bizim resulümüze düşen sadece apaçık bir tebliğdir.
İskender Ali Mihr = Ve Allah’a itaat edin ve Resûl’e itaat edin ve (onlara karşı gelmekten) sakının. Eğer bundan sonra yüz çevirirseniz bilin ki Resûl’ümüze düşen, sadece açık bir tebliğdir (duyurmadır).
İlyas Yorulmaz = Allah’a ve elçisine itaat edin ve (Allah’ın dinine karıştırılan yanlışlara karşı) dikkatli olun. Eğer elçinin getirdiği Allah’ın emirlerinden yüz çevirirseniz, bilin ki! Elçiye düşen, yalnızca doğruları size bildirmesidir.