قَالَ يَا قَوْمِ أَرَهْطِي أَعَزُّ عَلَيْكُم مِّنَ اللّهِ وَاتَّخَذْتُمُوهُ وَرَاءكُمْ ظِهْرِيًّا إِنَّ رَبِّي بِمَا تَعْمَلُونَ مُحِيطٌ
Kâle yâ kavmi e rahtî eazzu aleykum minallâhi, vettehaztumûhu verâekum zıhriyyâ(zıhriyyen), inne rabbî bi mâ ta’melûne muhît(muhîtun).
kâle | : dedi |
yâ kavmi | : ey kavmim |
e | : mi |
rahtî | : arkadaş gurubu, raht |
eazzu | : daha azîz |
aleykum | : size, sizin yanınızda |
min allâhi | : Allah’tan |
ve ittehaztumû-hu | : ve onu edindiniz, kabul ettiniz, öyle yaptınız |
verâe-kum | : arkanıza |
zıhriyyen | : arkaya atarak (unutarak) |
inne | : muhakkak, şüphesiz |
rabbî | : benim Rabbim |
bi mâ | : şeyleri |
ta’melûne | : yapıyorsunuz |
muhîtun | : sarıp kuşatan, ihata eden |
Diyanet İşleri = Şu’ayb, şöyle dedi: “Ey kavmim! Benim kabilem sizce Allah’tan daha itibarlı mı ki, O’na sırt çevirdiniz. Şüphesiz Rabbim sizin yaptıklarınızı kuşatmıştır.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Şuayb, ey kavmim dedi, kabîlem, sizce Allah'tan daha fazla mı saygıya değer ki onu ardınıza attınız? Şüphe yok ki Rabbim, bütün yaptıklarınızı kavrar.
Abdullah Parlıyan = “Ey kavmim! Kabileme olan saygınız, Allah'a olandan daha mı fazla ki, onu arkanıza atıp, unutabileceğiniz birşey gibi görüyorsunuz. Muhakkak ki benim Rabbim, sınırsız bilgi ve kudretiyle yapıp ettiğiniz herşeyi bilip, kuşatıyor” dedi.
Adem Uğur = (Şuayb:) "Ey kavmim dedi, size göre benim kabilem Allah'tan daha mı güçlü ve değerli ki, onu (Allah'ın emirlerini) arkanıza atıp unuttunuz. Şüphesiz ki Rabbim yapmakta olduklarınızı çepeçevre kuşatıcıdır.
Ahmed Hulusi = (Şuayb) dedi ki: "Ey halkım. . . Aşiretim size Allâh'tan daha mı güçlü ve karşı konulmaz? Ki O'nu arkanıza atıp unutulan edindiniz. . . Muhakkak ki Rabbim yapmakta olduklarınızı Muhiyt'tir (ihâta etmektedir). "
Ahmet Tekin = Şuayb:'Ey kavmim, benim itibarlı kabilem, güçlü birkaç akrabam sizin üzerinizde Allah’tan daha mı müessir, daha mı güçlü, daha mı değerli ki, Allah’ı kulak arkası ederek, unutarak hesaba katmıyorsunuz. Benim Rabbim, işlemeye devam ettiğiniz amelleri, davranışlarınızı ilmiyle kudretiyle abluka altına almıştır.' dedi.
Ahmet Varol = 'Ey kavmim! Yakın çevrem sizce Allah'tan daha mı üstündür ki, O'na sırt çeviriyorsunuz? Şüphesiz Rabbim yaptıklarınızı kuşatmıştır.
Ali Bulaç = Dedi ki: "Ey kavmim, sizce benim yakın çevrem, Allah'tan daha mı üstündür ki, O'nu arkanızda unutuluvermiş (önemsiz) bir şey edindiniz. Şüphesiz benim Rabbim, yapmakta olduklarınızı sarıp kuşatandır."
Ali Fikri Yavuz = Şuayb dedi ki: “- Ey kavmim! Benim aşiretim, size göre Allah’dan daha azîz midir ki, beni aşiretim için öldürmüyorsunuz da Allah’ı arkanıza atıp unutuyorsunuz? Şüphe yok ki benim Rabbimin ilmi, bütün yaptıklarınızı kuşatıcıdır.
Ali Ünal = Şuayb, şöyle karşılık verdi: “Ey halkım! Benim (beşon kişilik) akraba grubum sizin yanınızda Allah’tan daha hatırlı, daha mı itibarlı ki, hiç değeri yokmuşçasına O’na sırt dönüyor ve O’nu hiç hesaba katmıyorsunuz? Ama Rabbim, yaptığınız her şeyi tam olarak bilmekte, görmekte ve işitmektedir.
Bayraktar Bayraklı = Dedi ki: “Ey kavmim! Size göre benim kabilem Allah'tan daha mı güçlü ve değerli ki, Allah'ı arkanıza atıp unuttunuz. Şüphesiz ki Rabbim, yapmakta olduklarınızı çepeçevre kuşatıcıdır.”
Bekir Sadak = «Ey Milletim! Benim taraftarlarim size gore Allah'tan daha mi degerlidir ki Allah'a sirt cevirdiniz? Dogrusu Rabbim yaptiklarinizi bilgisiyle kusatmistir» dedi.
Celal Yıldırım = Ey kavmim, dedi, size göre benim kabilem Allah'tan daha mı azizdir ki, O'nun (buyruklarını) arkanıza attınız ? Rabbim elbette sizin yapageldiğinizi (ilmiyle) kuşatmıştır.
Cemal Külünkoğlu = Şuayb dedi ki: “Ey kavmim, kabilem sizin gözünüzde Allah'tan daha mı üstün, daha mı önemlidir ki, O'na sırt döndünüz, O'nu yabana attınız? Hiç kuşkusuz, yaptığınız her hareket Rabbimin bilgisinin kapsamı içindedir.”
Diyanet İşleri (eski) = 'Ey Milletim! Benim taraftarlarım size göre Allah'tan daha mı değerlidir ki Allah'a sırt çevirdiniz? Doğrusu Rabbim yaptıklarınızı bilgisiyle kuşatmıştır' dedi.
Diyanet Vakfi = (Şuayb:) «Ey kavmim dedi, size göre benim kabilem Allah'tan daha mı güçlü ve değerli ki, onu (Allah'ın emirlerini) arkanıza atıp unuttunuz. Şüphesiz ki Rabbim yapmakta olduklarınızı çepeçevre kuşatıcıdır.
Edip Yüksel = Dedi ki: 'Ey halkım, kabilem size göre ALLAH'tan daha mı üstündür ki O'na sırt çevirdiniz? Rabbim, sizin tüm yaptıklarınızı Kuşatandır.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Ey kavmim! Dedi: benim taallûkatım size Allahdan daha mı azîz ki onu arkanıza atıp unuttunuz, haberiniz olsun ki rabbım bütün amellerinizi muhıttır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Şu'ayb: «Ey kavmim, benim yakınlarım sizin için Allah'tan daha mı önemli ki, onu arkanıza atıp unuttunuz? Bilin ki, Rabbim bütün yaptıklarınızı kuşatmıştır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Şu'ayb dedi: «Ey kavmim! Benim akrabalarım size Allah'dan daha mı değerli ki, Allah'a sırt çevirip, onu unuttunuz? Muhakkak ki, Rabbim bütün yaptıklarınızı çepeçevre kuşatmıştır.»
Gültekin Onan = Dedi ki: "Ey kavmim, size benim yakın çevrem, Tanrı'dan daha mı üstündür ki, O'nu arkanızda unutuluvermiş (önemsiz) bir şey edindiniz. Şüphesiz benim rabbim, yapmakta olduklarınızı sarıp kuşatandır."
Harun Yıldırım = Dedi ki: “Ey kavmim, sizce benim aşiretim Allah’tan daha mı üstündür ki, O’nu arkanızda unutuluvermiş bir şey edindiniz. Şüphesiz Rabbim yaptıklarınızı çepeçevre kuşatıcıdır.”
Hasan Basri Çantay = (Şuayb): «Ey kavmim, dedi, size göre benim kabilem mi Allahdan daha şereflidir ki Onu (tutub) arkanıza atılmış (değersiz) bir şey edindiniz? Benim Rabbim (in ilmi) şübhesiz ne yaparsanız (hepsini) çepçevre kuşatıcıdır».
Hayrat Neşriyat = (Şuayb) dedi ki: 'Ey kavmim! Benim kabîlem sizin üzerinize Allah’dan daha mı i'tibarlı ki, O’nu (ve emirlerini unutup), sırt dönmekle (hesâba almayarak) arkanızda bıraktınız. Muhakkak ki Rabbim, yapmakta olduklarınızı (ilim ve kudretiyle) tamâmen kuşatıcıdır.'
İbni Kesir = Dedi ki: Ey kavmim; benim taraftarlarım size göre Allah'tan daha mı üstün ki O'na sırt çevirdiniz? Doğrusu Rabbım, sizin yaptıklarınızı kuşatmıştır.
Kadri Çelik = “Ey Kavmim! Benim aşiretim size göre Allah'tan daha mı güçlüdür ki Allah'a sırt çevirdiniz? Doğrusu Rabbim yapmış olduklarınızı çepeçevre kuşatıcıdır” dedi.
Muhammed Esed = (Şuayb:) "Ey kavmim! Aileme olan saygınız Allah'a olandan daha mı fazla? Ki O'nu, arkanıza atıp unutabileceğiniz bir şey gibi görüyorsunuz! Muhakkak ki, benim Rabbim (sınırsız bilgi ve kudretiyle) yapıp ettiğiniz her şeyi biliyor, kuşatıyor!" dedi.
Mustafa İslamoğlu = (Şuayb) "Ey kavmim!" dedi, "Sizin nezdinizde ailemin hatırı Allah'ın hatırından daha mı üstün ki, O'nu arkaya atılacak biri gibi telakki ediyorsunuz? Elbette Rabbim sizi yapıp ettiklerinizle kuşatandır!"
Ömer Nasuhi Bilmen = Dedi ki: «Ey kavmim! Benim aşiretim sizin üzerinize Allah'tan daha azîz midir? Halbuki, O'nu ardınızda unutulmuş tutuverdiniz. Şüphe, yok ki benim Rabbim, yapar olduğunuz şeyleri çepeçevre kuşatıcıdır.»
Ömer Öngüt = Dedi ki: “Ey kavmim! Size göre benim kabilem Allah'tan daha mı şereflidir ki, O'nu arkanıza attınız. Şüphesiz ki Rabbim yapmakta olduklarınızı çepeçevre kuşatmıştır. ”
Şaban Piriş = -Ey Halkım, benim taraftarlarım size göre Allah’tan daha mı değerlidir ki O’nu hiç hesaba katmıyorsunuz? Şüphesiz Rabbim, sizin yaptıklarınızı kuşatıcılar, dedi.
Sadık Türkmen = “ey kavmim!” dedi. “Aşiretim/yakınlarım size göre Allah’tan daha mı üstündür? Ki siz, O’nu (O’nun emirlerini) arkanıza atıp unuttunuz. Şüphesiz Rabbim, gerçekten yaptıklarınızı kuşatıcıdır.
Seyyid Kutub = Ey soydaşlarım, aşiretim sizin gözünüzde Allah'dan daha mı üstün, daha mı önemlidir ki, O'na sırt döndünüz, O'nu yabana attınız? Hiç kuşkusuz, yaptığınız her hareket Rabbimin bilgisinin kapsamı içindedir.
Suat Yıldırım = Şuayb: "Ey milletim! Demek akrabam sizin nazarınızda Allah Teâlâdan daha mı kıymetli ki siz O’nun buyruklarını arkanıza atıverdiniz. Ama şunu hiç unutmayın ki Rabbim, yaptığınız bütün şeyleri ilmi ile ihata etmektedir.
Süleyman Ateş = "Ey kavmim, dedi, size göre kabilem Allah'tan daha mı değerli ki O'nu arkanıza at(ıp unut)tunuz? Şüphesiz Rabbim yaptıklarınızı kuşatıcıdır (herşeyinizi bilmektedir)."
Tefhim-ul Kuran = Dedi ki: «Ey kavmim, sizce benim yakın çevrem, Allah'tan daha mı üstündür ki, O'nu arkanızda unutuluvermiş (önemsiz) bir şey edindiniz. Şüphesiz benim Rabbim, yapmakta olduklarınızı sarıp kuşatandır.»
Ümit Şimşek = Şuayb 'Ey kavmim,' dedi. 'Benim kabilem sizin için Allah'tan daha mı değerli ki Onun buyruklarına kulak asmıyorsunuz? Halbuki Rabbim sizin bütün yaptıklarınızı kuşatmıştır.
Yaşar Nuri Öztürk = Dedi: "Ey toplumum! Sizce kabilem Allah'tan daha mı güçlü ve onurlu! Allah'ı arkanıza atıp dışlanmış hale getirdiniz. Rabbim, yapıp ettiklerinizi çepeçevre kuşatmıştır."
İskender Ali Mihr = Ey kavmim! Benim rahtım (arkadaşlarım), sizin yanınızda Allah’tan daha mı üstün? Ve O’nu (Allah’ı) unutarak arkanıza attınız (önem vermediniz). Muhakkak ki benim Rabbim, yaptıklarınızı ihata eder (ilmi ile kuşatır).
İlyas Yorulmaz = Şuayb onlara “Ey kavmim! Bana inanan insanların çokluğu, sizin için Allah dan daha mı güçlüdür? Allah’ı (unutarak) arkanıza atıp, emirlerini dışladınız. Ama benim Rabbim yaptıklarınızı çepe çevre kuşatandır. ”