وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ آمِنُواْ بِمَا أَنزَلَ اللّهُ قَالُواْ نُؤْمِنُ بِمَآ أُنزِلَ عَلَيْنَا وَيَكْفُرونَ بِمَا وَرَاءهُ وَهُوَ الْحَقُّ مُصَدِّقاً لِّمَا مَعَهُمْ قُلْ فَلِمَ تَقْتُلُونَ أَنبِيَاء اللّهِ مِن قَبْلُ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
Ve izâ kîle lehum âminû bi mâ enzelallâhu kâlû nu’minu bi mâ unzile aleynâ ve yekfurûne bi mâ verâehu ve huvel hakku musaddikan limâ meahum kul fe lime taktulûne enbiyâallâhi min kablu in kuntum mu’minîn(mu’minîne).
ve izâ | : ve olduğu zaman |
kîle lehum | : onlara denildi |
âminû | : âmenû olun, îmân edin |
bi mâ | : şeye |
enzele allâhu | : Allah indirdi |
kâlû | : dediler |
nu’minu | : inanırız |
bi mâ | : şeye |
unzile aleynâ | : bize indirildi |
ve yekfurûne | : ve inkâr ediyorlar |
bi mâ verâe-hu | : onun arkasındaki şeyi |
ve huve el hakku | : ve o hak, gerçek |
musaddikan | : tasdik edici, tasdik eden |
limâ | : şeyi |
mea-hum | : onların yanında |
kul | : söyle, de |
fe lime | : o zaman niçin |
taktulûne | : öldürüyorsunuz |
enbiyâe | : nebîler, peygamberler |
allâhi | : Allah |
min kablu | : önceden, daha önce |
in kuntum mu’minîne | : eğer mü’minler iseniz |
Diyanet İşleri = Onlara, “Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) iman edin” denilince, “Biz sadece bize indirilene (Tevrat’a) inanırız” deyip, ondan sonra geleni (Kur’an’ı) inkâr ederler. Hâlbuki o, ellerinde bulunanı (Tevrat’ı) tasdik eden hak bir kitaptır. De ki: “Eğer inanan kimseler idiyseniz, daha önce niçin Allah’ın peygamberlerini öldürüyordunuz?”
Abdulbaki Gölpınarlı = Onlara, Allah'ın indirdiğine inanın denince biz, bize indirilene inandık derler de ondan başkasına inanmazlar. Halbuki o, gerçektir, onlara inen kitabın gerçekliğini söyler. De ki: İnanmışsanız neden önceleri Tanrı peygamberlerini öldürdünüz?
Abdullah Parlıyan = Bir de onlara, “Allah'ın indirdiğine inanın” denildiğinde; “Biz yalnızca bize indirilene inanırız” derler, ötesini kabul etmezler. Halbuki O Kur'ân, kendi ellerinde bulunan İlahî kitabı doğrulayan bir gerçektir. Onlara, “Şayet siz gerçekten inanıyor idiyseniz, daha önce Allah'ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz” diye sor.
Adem Uğur = Kendilerine: Allah'ın indirdiğine iman edin, denilince: Biz sadece bize indirilene (Tevrat'a) inanırız, derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Halbuki o Kur'an kendi ellerinde bulunan Tevrat'ı doğrulayıcı olarak gelmiş hak kitaptır. (Ey Muhammed!) Onlara: Şayet siz gerçekten inanıyor idiyseniz daha önce Allah'ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz? deyiver.
Ahmed Hulusi = Onlara, "Allâh'ın inzâl ettiğine iman edin" denildiğinde, "Biz bize inzâl olana iman ederiz" derler ve başkasına inzâl olanı reddederler. Oysa kendilerindekini tasdik edendir inzâl olan! De ki: "Mâdemki size inzâl olan hakikate iman ediyordunuz da niçin Allâh Nebilerini öldürdünüz?"
Ahmet Tekin = Onlara:'Allah’ın indirdiğine, Kur’ân’a imân edin' denildiği zaman:'Biz kendimize indirilene, imân ediyoruz' diyorlar. Kendi kitaplarından sonra aynı kaynaktan indirileni, en mükemmel son vahyi; ellerindeki doğru bilgileri tasdik eden, hakça bir nizam içeren hak kitap Kur’ân’ı inkar ediyorlar. Onlara: 'Peki, imanınızda samimi idiyseniz, niçin daha önce Allah’ın nebilerini, peygamberlerini öldürdünüz?' diye sor.
Ahmet Varol = Onlara 'Allah'ın indirdiğine inanın' denildiği zaman 'Biz, bize indirilene inanıyoruz' derler ve ondan sonrakini (Kur'an-ı kerim'i) inkar ederler. Oysa o kendi yanlarındakini doğrulayıcı bir gerçektir. De ki: 'Eğer gerçekten iman sahibi iseniz bundan önce Allah'ın peygamberlerini niçin öldürüyordunuz?' [18]
Ali Bulaç = Onlara: "Allah'ın indirdiklerine iman edin" denildiğinde: "Biz, bize indirilene iman ederiz" derler ve ondan sonra olan (Kur'an)ı inkâr ederler. Oysa o (Kur'an), yanlarındakini (Kitabı) doğrulayan bir gerçektir. (Onlara) De ki: "Eğer inanıyor idiyseniz, daha önce ne diye Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?"
Ali Fikri Yavuz = Yahûdi’lere: “Cenâb’ı Allah”ın indirdiği İncil ve Kur’an’a iman edin” denildiği zaman: “- Biz, bize indirilen Tevrat’a iman ederiz.” derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Halbuki o Kur’an, onlardaki Tevrat’ı tasdik eden bir gerçektir. Habibim, sen onlara şöyle de: “- Mâdem ki Tevrat’a iman ediyorsunuz, daha önce gelen Allah’ın peygamberlerini niçin öldürüyordunuz?”
Ali Ünal = Kendilerine, “(Mü’minin şiarı, Allah’ın bütün indirdiklerine inanmaktır.) Allah her ne indirmişse ona, (dolayısıyla Kur’ân’a) iman edin!” denildiği zaman, “Hayır, biz ancak bize indirilene iman ederiz!” diye karşılık verirler ve hak olduğu, hem de ellerindeki Kitabı (aslî hali, halâ ihtiva ettiği gerçekler ve İlâhî kaynaklı olması itibariyle) tasdik ettiği halde, kendilerine indirilenden başkasını bile bile ret ve inkâr ederler. Onlara de ki: “İddia ettiğiniz gibi gerçekten mü’minlerdiniz, Allah’ın size indirdiğine gerçekten inanıyordunuz da, neden daha önceden Allah’ın peygamberlerini öldürüyordunuz?”
Bayraktar Bayraklı = Kendilerine “Allah'ın indirdiğine inanın” denilince, “Biz sadece bize indirilen kitaba inanırız” derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Halbuki Kur'ân, ellerinde bulunanı doğrulayıcı olarak gelmiş hak kitaptır. Onlara de ki, “Şâyet siz gerçekten inanıyor idiyseniz, daha önce Allah'ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz?”
Bekir Sadak = Onlara, «Allah'in indirdigine inanin» denildiginde «Bize indirilene inaniriz» deyip ondan sonra gelen Kuran'i inkar ederler; halbuki o, ellerinde bulunan Tevrat'i tasdik eden hak bir Kitab'dir. Onlara «Eger inaniyor idiyseniz nicin daha once Allah'in peygamberlerini olduruyordunuz?» diye sor.
Celal Yıldırım = Onlara: Allah'ın (rahmet olarak) indirdiğine (Kur'ân'a) inanın, denildiği zaman, «Biz, bize indirilene (Tevrat'a) inanırız» derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Halbuki (Kur'ân) onların yanındakini (Tevrat'ı) tasdîk eden hak (bir kitab)dır. De ki: Eğer (cidden) mü'minler iseniz bundan önce neden Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz ?.
Cemal Külünkoğlu = Kendilerine: “Allah'ın indirdiğine (Kur'an'a) iman edin” denildiği zaman: “Biz sadece bize indirilene (Tevrat'a) inanırız” derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Hâlbuki o Kur'an, kendi ellerinde bulunan Tevrat'ı(n aslını) doğrulayıcı olarak gelmiş hak bir kitaptır. Onlara de ki: “Gerçekten size indirilene inanıyor idiyseniz niçin daha önce Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?”
Diyanet İşleri (eski) = Onlara, 'Allah'ın indirdiğine inanın' denildiğinde 'Bize indirilene inanırız' deyip ondan sonra gelen Kuran'ı inkar ederler; halbuki o, ellerinde bulunan Tevrat'ı tasdik eden hak bir Kitap'dır. Onlara 'Eğer inanıyor idiyseniz niçin daha önce Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?' diye sor.
Diyanet Vakfi = Kendilerine: Allah'ın indirdiğine iman edin, denilince: Biz sadece bize indirilene (Tevrat'a) inanırız, derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Halbuki o Kur'an, kendi ellerinde bulunan Tevrat'ı doğrulayıcı olarak gelmiş hak kitaptır. (Ey Muhammed!) Onlara: Şayet siz gerçekten inanıyor idiyseniz daha önce Allah'ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz? deyiver.
Edip Yüksel = Kendilerine, 'ALLAH'ın indirdiğine inanın!,' denildiğinde, 'Bize indirilene inanırız,' diyerek ondan sonrasını inkar ederler. Oysa bu, yanlarında bulunanı doğrulayan gerçektir. 'İnanmış idiyseniz, neden daha önce ALLAH'ın peygamberlerini öldürüyordunuz,' de.
Elmalılı Hamdi Yazır = «Allah ne indirdise iman edin» denildiği zaman da onlara «biz kendimize indirilene iman ederiz» derler de ötekine küfrederler, halbuki beraberlerindekini tasdık edecek hakk o, ya, de: İman ediyordunuz da niçin Allahın peygamberlerini öldürüyordunuz?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlara: «Allah ne indirdiyse iman edin!» denildiği zaman: «Biz kendimize indirilene iman ederiz.» derler de ötekini inkar ederler. Oysa yanlarındakini (Tevrat'ı) doğrulayacak odur. De ki: «Madem inanıyordunuz ne diye Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlara, «Allah ne indirdiyse ona iman edin.» denildiği zaman, onlar «Biz kendimize indirilene iman ederiz.» derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Oysa yanlarındaki Tevrat'ı tasdik eden gerçek vahiy odur. Onlara de ki; «Peki madem gerçek mümin sizsiniz de ne diye daha önce Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?
Gültekin Onan = Onlara "Tanrı'nın indirdiğine inanın" denildiğinde, "Biz bize indirilene inanırız" derler ve ondan sonrasına / başkasına / ötesine (veraehu) küfrederler. Oysa o / bu, yanlarındakini doğrulayan (musaddikan) gerçektir (hakk). De ki: "İnançlılar iseniz / idiyseniz neden daha önce Tanrı'nın nebilerini öldürüyordunuz?"
Harun Yıldırım = Onlara: “Allah’ın indirdiğine îmân edin!" denildiğinde: "Bize indirilene îmân ederiz" derler. Ondan sonra geleni ise inkâr ederler. Halbuki o haktır, beraberlerindekini doğrulayıcıdır. De ki: "Mü’minler idiyseniz, daha önce Allah'ın nebilerini niçin öldürüyordunuz?"
Hasan Basri Çantay = Bir de onlara (Yahudilere) : «Allahın indirdiği şey'e (Kur'âna) îman edin» denildiği zaman: «Biz, bize indirilen (Tevrat) a inanırız» der bir de ondan başkasına küfrederler. Halbuki o (gönderilen kitab) nezdlerindeki (Tevrat) ı doğrultan (bir) gerçekdir. De ki: (Habîbim) : «Öyle ise mü'minler idiniz de (Tevrâta inanıyordunuz da) daha evvel Allahın peygamberlerini neye öldürüyordunuz?
Hayrat Neşriyat = Hem onlara: 'Allah’ın indirdiğine îmân edin!' denildiği zaman: '(Biz sâdece) bize indirilene (Tevrât’a) îmân ederiz!' deyip, onun arkasındakini (Kur’ân’ı) inkâr ederler; hâlbuki o, yanlarında olanı tasdîk edici hak (bir Kitab)dır. (Ey Resûlüm! Onlara) de ki: 'Eğer mü’min kimseler idiyseniz, o hâlde daha önce Allah’ın peygamberlerini niçin öldürüyordunuz?'
İbni Kesir = Bir de onlara Allah'ın indirdiğine inanın, denilince; biz, bize indirilene inanırız derler. Ondan başkasını inkar ederler. Halbuki o beraberlerindekini tasdik eden bir kitabdır. De ki: İnanmış kimseler idiyseniz neden daha önce, Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?
Kadri Çelik = Onlara, “Allah'ın indirdiğine iman edin” denildiğinde, “Bize indirilene iman ederiz” derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Hâlbuki o, ellerinde bulunanı onaylayan bir gerçektir. Onlara de ki: “Eğer iman etmiş kimseler iseniz, o halde neden daha önce Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?”
Muhammed Esed = Nitekim onlara: "Allah'ın indirdiğine inanın!" denildiğinde, "Biz (yalnızca) bize indirilene inanırız!" diye cevap verirler; ve zaten bildikleri bir gerçeği tasdik ve teyit eden bir hakikat bile olsa, sonra gelen her haberi inkar ederler. De ki: "Madem (gerçek) müminler idiniz neden Allah'ın önceki peygamberlerini öldürdünüz?"
Mustafa İslamoğlu = Kendilerine "Allah'ın indirdiğine inanın" denildiğinde, "Biz sadece kendimize indirilene inanırız" derler. Kendilerinde mevcut bir hakikati doğruladığı halde, daha sonra gelen her hakikati inkar ederler. Onlara; "Peki, eğer gerçekten inanmış idiyseniz daha önce Allah'ın (sizden olan) elçilerini neden öldürdünüz?" diye sor.
Ömer Nasuhi Bilmen = Onlara: «Allah'ın inzal ettiklerine imân ediniz,» denilince, «Biz, bizim üzerimize indirilmiş olana imân ederiz,» derler. Onun ötesindekini inkar ederler. Halbuki O da kendileriyle beraber olanı (Tevrat'ı) musaddık olan hak (bir kitap)tır. De ki: «Eğer siz imân etmiş kimseler iseniz, bundan evvel Allah'ın peygamberlerini ne için öldürüyordunuz?»
Ömer Öngüt = Bir de onlara: “Allah'ın indirdiğine iman edin!” denilince: “Biz sadece bize indirilene inanırız. ” derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Halbuki o Kur'an, kendi ellerinde bulunan Tevrat'ı doğrulayıcı olarak gelen hak Kitap'tır. Resulüm! De ki: “Şayet siz gerçekten inanmış kimseler idiyseniz, daha önce Allah'ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz?”
Şaban Piriş = Onlara: -Allah’ın indirdiğine inanın, dendiği zaman: -Biz, bize indirilene inanırız, deyip ondan sonra geleni (Kur’an’ı) inkar ederler; halbuki O, ellerinde bulunan Tevrat’ı tasdik eden hak bir kitaptır, Onlara: -Gerçekten size indirilene inanıyor idiyseniz niçin daha önce Allah’ın peygamberlerini öldürüyordunuz? de!
Sadık Türkmen = Onlara; “Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) iman edin” denilince; “Biz sadece bize (daha önce) indirilene inanırız” deyip, ondan sonra geleni (Kur’an’ı) inkâr ettiler. Halbuki o, ellerinde bulunanı tasdik eden hak bir kitaptır. (Onlara) de ki: “Eğer (madem atalarınız) inanan kimselerdi; daha önce niçin Allah’ın peygamberlerini öldürüyorlardı?”
Seyyid Kutub = Onlara 'Allah'ın indirdiğine inanın» denildiği zaman; «Biz sadece bize indirilene inanırız» derler ve ellerindeki Tevrat'ı doğrulayıcı hakk bir kitap olduğu halde Tevrat'tan başkasına inanmazlar. Onlara de ki; «Madem ki, inanıyordunuz daha önce Allah'ın peygamberini niye öldürdünüz?
Suat Yıldırım = Onlara: "Allah’ın indirdiği bu Kur’ân’a da iman edin!" denildiği vakit: "Biz sadece bize indirilene inanırız!" derler. Kur’ân, ellerindeki Tevrat’ı tasdik eden hak kitap olmasına rağmen, kendi kitaplarından başkasını inkâr ederler. Onlara de ki: "Size gönderilen Tevrat’a inanma iddianızda samimi iseniz, peki ne diye daha önce, Allahın nebîlerini öldürüyordunuz?
Süleyman Ateş = Onlara: "Allâh'ın indirdiğine inanın!" denilse, "Bize indirilene inanırız." derler, ötesini kabul etmezler. Halbuki o, kendi yanlarında bulunanı doğrulayıcı bir gerçektir. De ki: "Gerçekten inanıyor idiyseniz neden daha önce Allâh'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?"
Tefhim-ul Kuran = Onlara: «Allah'ın indirdiklerine iman edin» denildiğinde: «Biz, bize indirilene iman ederiz» derler ve ondan sonra olan (Kur'an) ı inkâr ederler. Oysa o (Kur'an), yanlarındaki (Kitabı) doğrulayan bir gerçektir. (Onlara) De ki: «Eğer inanıyor idiyseniz, daha önce ne diye Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?»
Ümit Şimşek = Onlara 'Allah'ın indirdiğine iman edin' dendiğinde, 'Biz yalnız bize indirilene inanırız' derler; ondan başkasını inkâr ederler. Oysa o, ellerinde olanı doğrulayan hakkın tâ kendisidir. De ki: Eğer mü'min iseniz, bundan önce Allah'ın peygamberlerini niçin öldürdünüz?
Yaşar Nuri Öztürk = Onlara, "Allah'ın indirmiş olduğuna inanın" denildiğinde şöyle konuşurlar: "Biz, bize indirilene inanırız." Ve ondan ötesini inkâr ederler. Oysaki o, kendilerinin yanındakini doğrulayıcı bir gerçektir. Söyle onlara: "Madem iman sahibiydiniz, daha önce Allah'ın peygamberlerini niye öldürüyordunuz?"
İskender Ali Mihr = Ve onlara: “Allah’ın indirdiğine îmân edin.” denildiği zaman: “Biz, bize indirilene îmân ederiz.” dediler. Ve, onun arkasındakini (ondan sonra geleni) inkâr ederler. Ve, o haktır ve onların yanındakini tasdik edicidir. De ki: “Eğer siz, mü’minler iseniz bundan önce niye Allah’ın peygamberlerini öldürüyordunuz?”
İlyas Yorulmaz = Onlara, Allah’ın indirdiğine iman edin denildiğinde “Ancak bize indirilene inanırız” derler. Onların yanındaki kitabı tasdik eden, hakikat dahi olsa inkâr ederler. Deki “Madem inanıyordunuz da, Allah’ın daha önce size göndermiş olduğu peygamberlerini niçin öldürüyordunuz?”