وَلَقَدْ قَالَ لَهُمْ هَارُونُ مِن قَبْلُ يَا قَوْمِ إِنَّمَا فُتِنتُم بِهِ وَإِنَّ رَبَّكُمُ الرَّحْمَنُ فَاتَّبِعُونِي وَأَطِيعُوا أَمْرِي
Ve lekad kâle lehum hârûnu min kablu yâ kavmi innemâ futintum bihî ve inne rabbekumur rahmânu fettebiûnî ve etîû emrî.
ve lekad | : ve andolsun |
kâle | : dedi |
lehum | : onlara |
hârûnu | : Harun |
min kablu | : daha önce |
yâ kavmi | : ey kavmim |
innemâ | : sadece, yalnız |
futintum | : imtihan olundunuz |
bi-hi | : onunla |
ve inne | : ve muhakkak ki |
rabbe-kum | : sizin Rabbiniz |
er rahmânu | : Rahmân |
fettebiûnî (fe ittebiû-nî) | : artık bana tâbî olun |
ve etîû | : ve itaat edin |
emrî | : emrime |
Diyanet İşleri = Andolsun, Hârûn onlara daha önce şöyle demişti: “Ey kavmim! Siz bununla yalnızca imtihan edildiniz. Doğrusu sizin Rabbiniz ancak Rahmân’dır. Öyleyse bana uyun ve emrime itaat edin.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Andolsun ki Hârûn, daha önce onlara, ey kavmim demişti, siz bununla sınanmadasınız ancak ve şüphe yok ki Rabbiniz rahmandır, bana uyun ve emrime itâat edin.
Abdullah Parlıyan = Oysa Musa daha dönmeden önce, Harun onlara: “Ey kavmim!” demişti. “Siz bu buzağı ile imtihan olunuyorsunuz, sizin Rabbiniz O sınırsız rahmet sahibidir. Öyleyse bana uyun ve emrime itaat edin.”
Adem Uğur = Hakikaten Harun, onlara daha önce: Ey kavmim! demişti, siz bunun yüzünden sadece fitneye uğradınız. Sizin Rabbiniz şüphesiz çok merhametli olan Allah'tır. Şu halde bana uyunuz ve emrime itaat ediniz.
Ahmed Hulusi = Andolsun ki, daha önce Harun onlara şöyle dedi: "Ey halkım. . . Siz onunla sadece sınandınız. . . Muhakkak ki sizin Rabbiniz Rahman'dır. . . Öyle ise bana tâbi olun ve emrime itaat edin!"
Ahmet Tekin = Andolsun ki, Hârûn da, daha önce onlara:'Ey kavmim, siz buzağı putu ile imtihana tâbi tutuldunuz. Sizin Rabbiniz rahmet sahibi Rahman olan Allah’tır. Bana tâbi olun, benim kurduğum düzene itaat edin, benim kitabımdaki hükümleri uygulayın.' demişti.
Ahmet Varol = Andolsun ki Harun onlara daha önce: 'Ey kavmim! Şüphesiz siz bununla imtihan olundunuz. Sizin gerçek Rabbiniz Rahman'dır. Siz bana uyun ve emrime itaat edin' demişti.
Ali Bulaç = Andolsun, Harun bundan önce onlara: "Ey kavmim, gerçekten siz bununla fitneye düşürüldünüz (denendiniz). Sizin asıl Rabbiniz Rahman (olan Allah)dır; şu halde bana uyun ve emrime itaat edin" demişti.
Ali Fikri Yavuz = Yemin olsun ki, (Musa Tûr’dan dönmeden) daha önce Harûn buzağıya tapanlara şöyle demişti: “- Ey kavmim! Siz bununla (buzağı ile) imtihana çekildiniz. Sizin gerçek Rabbiniz, RAHMAN’dır. (Çok bağışlayan Allah’dır). Gelin bana uyun ve emrime itaat edin.”
Ali Ünal = Kaldı ki, Harun kendilerini uyarmıştı da: “Ey kavmim,” demişti, “bakın, bu heykel ile bir imtihana maruz bırakıldınız. Hiç kuşkusuz sizin Rabbiniz Rahmân’dır; O, çok merhametli ve bağışlayıcıdır; dolayısıyla gelin bana uyun ve emrime itaat edin.”
Bayraktar Bayraklı = Hârûn ise onlara önceden, “Ey ulusum! Siz bu buzağı ile deneniyorsunuz. Sizin gerçek Rabbiniz, Rahmân'dır. Bana uyunuz ve emrime itaat ediniz!” demişti.
Bekir Sadak = And olsun ki, Harun da onlara onceden: «Ey milletim! Siz bu buzagi ile sinaniyorsunuz. Sizin gercek Rabbiniz Rahman'dir. Bana uyun, emrime itaat edin» demisti.
Celal Yıldırım = And olsun ki Harun da onlara daha önce, ey kavmim, demişti, siz ancak bu buzağıyla çetin bir imtihana tabi tutulmuşsunuzdur. Şüphesiz ki Rabbiniz Rahmân'dır. Artık bana uyun ve emrime itaat edin.
Cemal Külünkoğlu = Andolsun ki, Harun da onlara önceden: “Ey milletim! Siz bu buzağı ile sınanıyorsunuz. Sizin gerçek Rabbiniz çok merhametli olan Allah'tır. Bana uyun, emrime itaat edin” demişti.
Diyanet İşleri (eski) = And olsun ki, Harun da onlara önceden: 'Ey milletim! Siz bu buzağı ile sınanıyorsunuz. Sizin gerçek Rabbiniz Rahman'dır. Bana uyun, emrime itaat edin' demişti.
Diyanet Vakfi = Hakikaten Harun, onlara daha önce: Ey kavmim! demişti, siz bunun yüzünden sadece fitneye uğradınız. Sizin Rabbiniz şüphesiz çok merhametli olan Allah'tır. Şu halde bana uyunuz ve emrime itaat ediniz.
Edip Yüksel = Harun ise: 'Halkım, onunla sınanıyorsunuz. Rabbiniz Rahman'dır. Beni izleyin ve emrime uyun,' diye onları önceden uyarmıştı.
Elmalılı Hamdi Yazır = Kasem olsun ki önceden Hârun onlara: Ey kavmin siz bununla sırf bir fitneye tutuldunuz ve doğrusu sizin rabbınız ancak Rahmandır, gelin bana tâbi' olun ve emrime itaat edin demişti
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Andolsun ki, önceden Harun onlara: «Ey kavmim, siz bununla yalnızca bir fitneye tutuldunuz ve doğrusu sizin Rabbiniz esirgemesi çok Allah'tır; gelin bana uyun ve emrime itaat edin!» demişti.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = And olsun ki Harun daha önce onlara: «Ey kavmim! Siz bununla (buzağı ile) imtihana çekildiniz. Sizin gerçek Rabbiniz Rahmân'dır. Gelin bana uyun ve emrime itaat edin» demişti.
Gültekin Onan = Andolsun, Harun bundan önce onlara: "Ey kavmim, gerçekten siz bununla fitneye düşürüldünüz (denendiniz). Sizin asıl rabbiniz Rahmandır; şu halde bana uyun ve buyruğuma uyun" demişti.
Harun Yıldırım = Hakikaten Harun, onlara daha önce: Ey kavmim! demişti, siz bunun yüzünden sadece fitneye uğradınız. Sizin Rabbiniz şüphesiz çok merhametli olan Allah'tır. Şu halde bana uyunuz ve emrime itaat ediniz.
Hasan Basri Çantay = Andolsun Harun onlara daha evvel: «Ey Kavmim, siz bu (buzağı) ile ancak imtihaana çekildiniz. Sizin hakıykî Rabbiniz çok esirgeyen (Allahdır). Haydi bana tâbi olun. Benim emrime itaat edin» demişdi.
Hayrat Neşriyat = And olsun ki, Hârûn daha önce onlara: 'Ey kavmim! (Siz) bununla (bu heykelle)sâdece imtihân edildiniz. Şübhesiz ki sizin Rabbiniz, Rahmândır; öyle ise bana tâbi' olun ve emrime itâat edin!' demişti.
İbni Kesir = Andolsun ki; daha önce Harun da onlara: Ey kavmim; siz, bununla sınanıyorsunuz. Sizin gerçek Rabbınız Rahman'dır. Bana uyun ve emrime itaat edin, demişti.
Kadri Çelik = Şüphesiz Harun bundan önce onlara, “Ey kavmim! Gerçekten siz bununla fitneye düşürüldünüz (denendiniz). Sizin asıl Rabbiniz Rahman'dır; o halde bana uyun ve emrime itaat edin” demişti.
Muhammed Esed = Oysa, (Musa daha dönmeden) önce Harun, onlara: "Ey kavmim!" demişti, "Bu (put)la çok kötü bir biçimde ayartılmaktasınız; çünkü, unutmayın, sizin Rabbiniz O sınırsız rahmet Sahibidir! Öyleyse, bana uyun ve emrime itaat edin!"
Mustafa İslamoğlu = Üstelik, (Musa dönmeden) önce Harun onlara "Ey kavmim!" demişti, "Fena halde tuzağa düşürüldünüz; unutmayın ki sizin Rabbiniz O sınırsız rahmet kaynağıdır: o halde artık beni izleyin ve benim talimatlarıma uyun!"
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve muhakkak ki, Harun onlara daha evvel de demişti ki: «Ey kavmim! Siz bunun ile fitneye düşürülmüş oldunuz ve şüphe yok ki, sizin Rabbiniz Rahmân'dır. Artık bana tâbi olunuz, ve benim emrime itaat ediniz.»
Ömer Öngüt = Daha önce Harun onlara: “Ey kavmim! Siz bu (buzağı) ile imtihana çekildiniz. Sizin gerçek Rabbiniz Rahman'dır. Bana uyun, emrime itaat edin. ” demişti.
Şaban Piriş = Daha önce Harun onlara: -Ey Kavmim, siz ancak onunla sınanıyorsunuz. Sizin Rabbiniz Rahman’dır. Bana tabi olun ve emrime itaat edin demişti.
Sadık Türkmen = Daha önce Harun kendilerine demişti ki: “Ey kavmim! Onunla (heykelle) siz (verdiğiniz sözde) açığa çıkarıldınız. Şüphesiz sizin Rabbiniz Rahmân’dır. Öyleyse bana uyun ve emrime itaat edin.”
Seyyid Kutub = Üstelik Harun daha önce onlara «Ey soydaşlarım, bu altın heykel aracılığı ile siz sınav geçiriyorsunuz. Aslında sizin Rabb'iniz rahmeti bol olan Allah'dır. Bana uyunuz ve dediğimi yapınız» demişti.
Suat Yıldırım = Doğrusu, Harun onlara, bundan önce: "Ey milletim!" dedi, "siz bu heykel ile imtihana tâbi tutuldunuz. Şu kesindir ki sizin Rabbiniz Rahman’dır (çok şefkatli ve merhametlidir). O halde beni izleyin ve emrime itaat edin!"
Süleyman Ateş = Önceden Hârûn, kendilerine: "Ey kavmim, andolsun siz bununla sınandınız. Rabbiniz, o çok esirgeyendir. Bana uyun, buyruğuma itâ'at edin!" demişti.
Tefhim-ul Kuran = Andolsun, Harun bundan önce onlara: «Ey kavmim, gerçekten siz bununla fitneye düşürüldünüz (denendiniz) . Sizin asıl Rabbiniz Rahman (olan Allah) dır; şu halde bana uyun ve emrime itaat edin» demişti.
Ümit Şimşek = Halbuki daha önce Harun onlara 'Ey kavmim, siz bununla sınandınız,' demişti. 'Sizin Rabbiniz, Rahmân olan Allah'tır. Bana uyun ve benim sözümü dinleyin.'
Yaşar Nuri Öztürk = Yemin olsun, Hârun daha önce onlara şunu söylemişti: "Ey kavmim, siz bununla imtihan edildiniz. Sizin Rabbiniz o Rahman'dır. Artık bana uyun, emrime itaat edin!"
İskender Ali Mihr = Ve andolsun ki Harun (A.S) daha önce, onlara şöyle dedi: “Ey kavmim, siz onunla sadece imtihan edildiniz! Ve muhakkak ki Rahmân, sizin Rabbinizdir. Artık bana tâbî olun ve emrime itaat edin.”
İlyas Yorulmaz = Harun kavmine “Ey kavmim! Bu buzağı heykeli ile yalnızca imtihan olundunuz. Sizin Rabbiniz Rahman olan Allah dır. (Samiri’ye değil) Bana uyun ve verdiğim emirlere itaat edin” dedi.