Önceki Ayet Sonraki Ayet  
20. Sûre Tâ-Hâ/89

 أَفَلَا يَرَوْنَ أَلَّا يَرْجِعُ إِلَيْهِمْ قَوْلًا وَلَا يَمْلِكُ لَهُمْ ضَرًّا وَلَا نَفْعًا

  E fe lâ yerevne ellâ yerciu ileyhim kavlen ve lâ yemliku lehum darran ve lâ nef’â(nef’an).

Kelime Karşılaştırma
e fe lâ yerevne : hâlâ görmüyorlar mı
ellâ yerciu : geri dönmüyor, cevap vermiyor
ileyhim : onlara
kavlen : söz, söz olarak
ve lâ yemliku : ve gücü yetmez, malik değil
lehum : onların, onlara
darran : bir zarar, ziyan
ve lâ nef’an : ve faydası yoktur
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlar bu heykelin, sözlerine karşılık vermediğini, kendilerinden hiçbir zararı uzaklaştıramayacağını ve onlara hiçbir fayda sağlayamayacağını görmezler mi?

 Abdulbaki Gölpınarlı = Görmüyorlar mıydı, onlara bir söz söyleyemiyordu bu heykel ve onlara ne bir zarar veriyordu, ne bir fayda.

 Abdullah Parlıyan = Peki görmediler mi ki, bu heykel onlara cevap veremez, onlara ne zarar verebilir, ne de bir yarar sağlayabilir.

 Adem Uğur = O şeyin, kendilerine hiçbir sözle mukabele edemeyeceğini, kendilerine ne bir zarar ne de bir fayda vermek gücünde olmadığını görmezler mi?

 Ahmed Hulusi = Görmüyorlar mı ki o (buzağı) onların hitabına cevap vermez, onlara ne bir zarar ne de yarar sağlar!

 Ahmet Tekin = Onlar, buzağı heykelinin, kendilerine konuşarak karşılık veremediğini, zarar verecek ve fayda sağlayacak bir güce sahip olmadığını görmüyorlar mıydı?

 Ahmet Varol = Onun onlara bir sözle cevap veremediğini ve kendilerine ne bir zarar ne de bir yarar dokundurma gücünün olmadığını görmüyorlar mı(ydı)?

 Ali Bulaç = Onun kendilerine bir sözle cevap vermediğini ve onlara bir zarar veya fayda sağlamaya gücü olmadığını görmüyorlar mı?

 Ali Fikri Yavuz = Onlar bilmiyorlar mıydı ki, o buzağı, kendilerine hiç bir sözle karşılık veremiyor; onlara ne bir zarar, ne de bir fayda vermeye sahip bulunamıyor.

 Ali Ünal = Acaba hiç görmüyorlar mıydı ki, o buzağı heykeli, kendilerine mukabele için tek bir söz bile söyleyemiyordu; –o halde, ilâh diye kendisine dua ettiklerinde dualarına nasıl karşılık verebilecekti?– zarar ve fayda adına da hiçbir güce sahip değildi ki, ne onlardan bir zararı savabilsin, ne de onlara en küçük bir fayda sağlayabilsin.

 Bayraktar Bayraklı = Görmüyorlar mıydı ki, o heykel onlara ne söz söyleyebilir; ne zarar ne de fayda verebilirdi?

 Bekir Sadak = Gormuyorlar miydi ki, o heykel onlara ne soz soyleyebilir, ne zarar ve ne de fayda verebilirdi? *

 Celal Yıldırım = Onlar görüp bilmiyorlar mıydı ki, o (buzağı) kendilerine hiçbir söz ile cevap vermiyor ve onlar için ne bir zarar, ne de bir yarara sahip olamıyordu.

 Cemal Külünkoğlu = Peki, onlar o buzağı heykellerinin kendilerine cevap vermediğini, ne zarar ve ne de fayda dokunduramadığını görmüyorlar mıydı?

 Diyanet İşleri (eski) = Görmüyorlar mıydı ki, o heykel onlara ne söz söyleyebilir, ne zarar ve ne de fayda verebilirdi?

 Diyanet Vakfi = O şeyin, kendilerine hiçbir sözle mukabele edemeyeceğini, kendilerine ne bir zarar ne de bir fayda vermek gücünde olmadığını görmezler mi?

 Edip Yüksel = Görmediler mi ki, o, onlara ne bir yanıt verebiliyor, ne de onlara bir zarar ve yarar dokundurabiliyordu

 Elmalılı Hamdi Yazır = Şu hakıkati görmüyorlar mı idi ki o onlara bir söz iade edemiyor ve kendilerine ne bir zarar ne de bir menfaat iriştirmeğe malik olamıyordu

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Şu gerçeği görmüyorlar mıydı ki, o onlara bir sözle karşılık veremiyor ve kendilerine ne bir zarar ne de bir yarar sağlayabiliyordu.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar görmüyorlar mıydı ki, o buzağı, kendilerine hiçbir sözle karşılık veremiyor; onlara ne bir zarar, ne de bir yarar vermeye sahip bulunamıyordu.

 Gültekin Onan = Onun kendilerine bir sözle cevap vermediğini ve onlara bir zarar veya fayda sağlamaya gücü olmadığını görmüyorlar mı?

 Harun Yıldırım = O şeyin, kendilerine hiçbir sözle mukabele edemeyeceğini, kendilerine ne bir zarar ne de bir fayda vermek gücünde olmadığını görmezler mi?

 Hasan Basri Çantay = Bilmiyorlar mıydı ki o (buzağı) onlara hiç bir sözle mukaabele edemiyor, onlara ne bir zarar, ne de bir fâide vermek kudretine mâlik olamıyordu.

 Hayrat Neşriyat = Hâlbuki (onlar) görmüyorlar mıydı ki, (o buzağı) kendilerine hiçbir sözle karşılık veremiyor ve onlar için ne bir zarara, ne de bir faydaya mâlik olamıyordu.

 İbni Kesir = Görmüyorlar mıydı ki; o kendilerine ne bir söz söyleyebilirdi, ne bir zarar, ne de bir fayda verebilirdi.

 Kadri Çelik = Onun kendilerine bir sözle cevap vermediğini ve onlara bir zarar veya fayda sağlamaya gücü olmadığını görmüyorlar mı?

 Muhammed Esed = Görmüyorlar mı ki? Kendilerine bir sözle cevap veremez. Kendilerine ne bir zarar ve ne de bir fayda vermeye gücü yetmez.

 Mustafa İslamoğlu = Fakat onlar görmüyorlar mı ki, bu (heykel) kendilerine tek kelime cevap veremez; dahası, kendilerine ne zarar verebilir ne de yarar sağlayabilir?

 Ömer Nasuhi Bilmen = Görmüyorlar mı idi ki, onlara ne bir söz iade edebiliyordu ve ne de onlar için bir zarara ve bir faideye malik bulunuyordu.

 Ömer Öngüt = Görmüyorlar mıydı ki, o kendilerine ne söz söyleyebiliyor, ne bir zarar ne de bir fayda verebiliyordu?

 Şaban Piriş = Onlar, heykelin kendileriyle konuşamadığını ve onlara bir zarar da fayda da vermeğe gücü olmadığını görmüyorlar mı?

 Sadık Türkmen = Onlar, heykelin kendilerine bir cevap vermediğini, bir zarar veya yararının da dokunmadığını görmüyorlar mıydı?

 Seyyid Kutub = Görmüyorlar mı ki; o buzağı onlara bir sözü geri çeviremiyor; kendilerine bir zarar veremiyor, bir yarar sağlayamıyor.

 Suat Yıldırım = Onlar görmüyorlar mıydı ki o heykel, kendilerine mukabele edecek bir çift laf söyleyemiyordu. Kendilerine gelen bir zararı önleyemediği gibi, onlara fayda da sağlamıyordu.

 Süleyman Ateş = Onlar görmüyorlar mı ki o (buzağı) kendilerine bir söz söyleyemez; bir zarar, ve yarar veremez?

 Tefhim-ul Kuran = Onun kendilerine bir sözle cevap vermediğini ve onlara bir zarar veya fayda sağlamaya gücü olmadığını görmüyorlar mı?

 Ümit Şimşek = Onlar, heykelin kendilerine bir cevap vermediğini, bir zarar veya yararının da dokunmadığını görmüyorlar mıydı?

 Yaşar Nuri Öztürk = Görmüyorlar mı ki; o buzağı onlara bir sözü geri çeviremiyor; kendilerine bir zarar veremiyor, bir yarar sağlayamıyor.

 İskender Ali Mihr = Onlara sözle cevap vermediğini ve onlara zarar veya fayda vermeye malik olmadığını görmüyorlar mı?

 İlyas Yorulmaz = Onlar bu heykelin kendilerine sözlerini (cevap vermediğini) iade etmediğini, onlara ne bir zarar ve nede bir fayda verme gücüne sahip olmadığını görmüyorlar mı?