Önceki Ayet Sonraki Ayet  
40. Sûre Mü’min/9

 وَقِهِمُ السَّيِّئَاتِ وَمَن تَقِ السَّيِّئَاتِ يَوْمَئِذٍ فَقَدْ رَحِمْتَهُ وَذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ

  Vekıhimus seyyiât(seyyiâti), ve men tekıs seyyiâti yevme izin fe kad rahimteh(rahimtehu) ve zâlike huvel fevzul azîm(azîmu).

Kelime Karşılaştırma
vekı-him : onları koru
es seyyiâti : kötülükler, kaybedilen dereceler
ve men : ve kim
tekı : sen korudun
es seyyiâti : kötülükler, günahlar, kaybedilen dereceler
yevme izin : izin günü
fe : öyleyse, artık, o zaman
kad : olmuştu
rahimte-hu : sen ona rahmet ettin
ve zâlike : ve işte bu
huve : o
el fevzu el azîmu : fevzül azîm, büyük kurtuluş
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = “Onları kötülüklerden koru. Sen o gün kimi kötülüklerden korursan, ona rahmet etmiş olursun. İşte bu büyük başarıdır."

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve koru onları kötülüklerden ve kimi kötülüklerden korursan o gün, gerçekten de ona acımışsın ve budur işte o pek büyük kurtuluş, murâda eriş.

 Abdullah Parlıyan = Ve onları kötü işler yapmaktan da koru, o hesap günü kötü işlerin lekesinden kimi korursan, ona rahmet etmişsindir. İşte bu da büyük bir kurtuluştur.”

 Adem Uğur = Bir de onları, her türlü kötülüklerden koru. O gün sen kimi kötülüklerden korursan muhakkak ki onu rahmetine mazhar etmiş olursun. Bu en büyük kurtuluştur.

 Ahmed Hulusi = "Onları benlikten - bedensellikten kaynaklanan kötü davranışlardan koru. . . Kimi kötülüklerden korumuşsan, gerçekten o süreçte ona rahmet etmişsindir. . . İşte bu büyük kurtuluşun ta kendisidir!"

 Ahmet Tekin = 'Onları dünyadaki cezalardan, âhiretteki azaptan koru. O gün, sen kimi ceza ve azaptan korursan, kesinlikle onu rahmetine mazhar etmiş olursun. Bu en büyük mutluluktur.

 Ahmet Varol = Ve onları kötülüklerden koru. O gün, kimi kötülüklerden korursan ona rahmet etmişsindir. İşte bu, büyük kurtuluştur.'

 Ali Bulaç = "Ve onları kötülüklerden koru. O gün Sen, kimi kötülüklerden korumuşsan, gerçekten ona rahmet etmişsin. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur."

 Ali Fikri Yavuz = Bir de onları fenalıklardan (ateş azabından) koru. Sen kimi fenalıklardan korursan, muhakkak onu, kıyamet günü bağışlamışsındır.” İşte bu, en büyük kurtuluştur.

 Ali Ünal = “Onları (Âhiret âlemlerine ait) her türlü dehşet ve zorluktan koru! Sen o gün kimi dehşet ve zorluklardan korursan, şüphesiz ki ona rahmetinle muamele etmişsin demektir. Budur çok büyük kazanç, çok büyük başarı.”

 Bayraktar Bayraklı = “Onları kötülüklerden koru! O gün sen, kimi kötülüklerden korursan ona merhamet etmişsindir. Bu, en büyük kurtuluştur.”

 Bekir Sadak = «nlari kotuluklerden koru! O gun kotuluklerden kimi korursan, ona suphesiz rahmet etmis olursun. Bu buyuk kurtulustur."*

 Celal Yıldırım = Onları her türlü kötülüklerden de koru. O gün sen, kimi kötülükten korursan, gerçekten onu rahmetine eriştirmiş olursun. İşte bu, büyük kurtuluştur.

 Cemal Külünkoğlu = “Onları kötülüklerden koru! Sen o gün kimi kötülüklerden korursan, o gün muhakkak ona rahmet etmiş olursun. İşte bu büyük kurtuluştur.”

 Diyanet İşleri (eski) = 'Onları kötülüklerden koru! O gün kötülüklerden kimi korursan, ona şüphesiz rahmet etmiş olursun. Bu büyük kurtuluştur.'

 Diyanet Vakfi = Bir de onları, her türlü kötülüklerden koru. O gün sen kimi kötülüklerden korursan muhakkak ki onu rahmetine mazhar etmiş olursun. Bu en büyük kurtuluştur.

 Edip Yüksel = 'Onları kötülüklerden koru. O gün kimi kötülüklerden korursan onlara rahmet etmişsindir. Büyük zafer budur.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve onları fenalıklardan koru sen her kimi fenalıklardan korursan o gün muhakkak onu rahmetinle yarlıgamışındır, işte asıl fevzi azîm de odur

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onları fenalıklardan koru! Sen, her kimi fenalıklardan korursan, o gün onu gerçekten rahmetinle yarlığamışındır (bağışlamışsındır). İşte asıl büyük kurtuluş da budur!»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Onları fenalıklardan koru. Sen her kimi fenalıklardan korursan, o gün muhakkak onu rahmetinle yarlığamışsındır. İşte asıl büyük kurtuluş da budur.»

 Gültekin Onan = "Ve onları kötülüklerden koru. O gün sen, kimi kötülüklerden korumuşsan, gerçekten ona rahmet etmişsin. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur."

 Harun Yıldırım = Bir de onları, her türlü kötülüklerden koru. O gün sen kimi kötülüklerden korursan muhakkak ki onu rahmetine mazhar etmiş olursun. Bu en büyük kurtuluştur.

 Hasan Basri Çantay = «Bir de onları (bu dünyâda) her türlü fenalıklardan koru. Sen kimi kötülüklerden korursan o gün muhakkak ki onu rahmet (ine mazhar) etmişsindir». Bu, en büyük necat ve seâdetin ta kendisidir.

 Hayrat Neşriyat = 'Ve onları kötülüklerden koru! Zâten kimi o gün (dünyada iken) kötülüklerden korursan, (kıyâmet günü) ona artık gerçekten merhamet etmiş olursun. İşte büyük kurtuluş ancak budur!'

 İbni Kesir = Onları kötülüklerden koru. O gün kötülüklerden kimi korursan; şüphesiz ona rahmet etmiş olursun. En büyük kurtuluş işte budur

 Kadri Çelik = “Ve onları kötülüklerden koru. O gün sen, kimi kötülüklerden korumuşsan, gerçekten ona rahmet de etmiş olursun. İşte büyük kurtuluş budur.”

 Muhammed Esed = ve onları kötü fiiller (işlemek)ten koru; o (Hesap) Gün(ü) kötü fiiller(in lekesin)den kimi korursan onu rahmetinle onurlandırmış olursun; bu büyük bir kurtuluştur!"

 Mustafa İslamoğlu = Ve onları tüm kötülüklerden koru! Ki Sen o gün birini kötü duruma düşmekten korursan, bu ona rahmet ettiğin anlamına gelir: bu, evet, en büyük başarı işte budur!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve onları kötülüklerden koru ve her kimi o gün kötülüklerden korur isen ona muhakkak ki rahmet etmiş olursun ve işte büyük necât budur.

 Ömer Öngüt = "Onları kötülüklerden koru! Sen kimi kötülüklerden korursan, o gün muhakkak ki onu rahmetine mazhar etmiş olursun. İşte bu en büyük kurtuluştur. "

 Şaban Piriş = Onları kötülüklerden koru, kimi kötülüklerden korursan, o gün de ona merhamet etmiş olursun. İşte en büyük kurtuluş budur.

 Sadık Türkmen = Onları azaptan koru. O gün, kimi azaptan korur isen; elbette kendisine rahmet etmişsindir. İşte büyük kurtuluş budur!”

 Seyyid Kutub = Ve onları kötü işler yapmaktan da koru, o hesap günü kötü işlerin lekesinden kimi korursan, ona rahmet etmişsindir. İşte bu da büyük bir kurtuluştur.”

 Suat Yıldırım = Bir de onları, her türlü kötülüklerden koru. O gün sen kimi kötülüklerden korursan muhakkak ki onu rahmetine mazhar etmiş olursun. Bu en büyük kurtuluştur.

 Süleyman Ateş = "Onları kötülüklerden koru. O gün Sen, kimi kötülüklerden korursan ona acımışsındır. İşte o büyük başarı budur!"

 Tefhim-ul Kuran = «Ve onları kötülüklerden koru. O gün sen, kimi kötülüklerden korumuşsan, gerçekten ona rahmet de etmişsin. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur.»

 Ümit Şimşek = 'Onları kötülüklerden koru. O gün Sen kimi kötülüklerden korursan, ona rahmet etmişsindir. Asıl büyük bahtiyarlık da işte budur.'

 Yaşar Nuri Öztürk = "Koru onları kötülüklerden! O gün kötülüklerden koruduğuna mutlaka rahmet etmişsindir sen. İşte budur o en büyük kurtuluş ve eriş."

 İskender Ali Mihr = Onları kötülüklerden koru. Ve Sen, kimi izin günü seyyiatlerden (günahlardan) korursan o zaman onlara rahmet etmiş olursun. Ve işte o, fevzül azîmdir (en büyük kurtuluştur).

 İlyas Yorulmaz = “Kötülüklerden onları koru Sen o kıyamet günü kimi ahiretin kötülüklerinden korursan, o kişiye merhamet etmişsindir. Bu da o kul için büyük bir kurtuluştur” diye dua ederler.