ثُمَّ صَدَقْنَاهُمُ الْوَعْدَ فَأَنجَيْنَاهُمْ وَمَن نَّشَاء وَأَهْلَكْنَا الْمُسْرِفِينَ
Summe sadaknâhumul va’de fe enceynâhum ve men neşâu ve ehleknâl musrifîn(musrifîne).
summe | : sonra |
sadaknâ-hum | : onlara sadık kaldık |
el va’de | : vaad |
fe enceynâ-hum | : böylece onları kurtardık |
ve men | : ve kimse, kişi |
neşâu | : biz diledik |
ve ehlek-nâ | : ve biz helâk ettik |
el musrifîne | : müsrifler, israf edenler |
Diyanet İşleri = Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Kendilerini ve dilediğimiz kimseleri kurtardık. Haddi aşanları ise helâk ettik.
Abdulbaki Gölpınarlı = Sonra vaadimizi gerçekleştirmiştik onlara da onları da kurtarmıştık, dilediklerimizi de ve imansızlıkta ileri gidenleri helâk etmiştik.
Abdullah Parlıyan = Sonra biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Bunun için kendilerini ve dilediğimiz kimseleri kurtardık, ölçüsüz davrananları da helak ettik.
Adem Uğur = Sonra onlara (verdiğimiz) sözü yerine getirdik; böylece, hem onları hem de dilediğimiz (başka) kimseleri kurtuluşa erdirdik; müsrifleri de helâk ettik.
Ahmed Hulusi = Sonra Onlara bildirimimizi gerçekleştirdik; Onları ve dilediğimiz kimseleri kurtarıp, müsrifleri helâk ettik.
Ahmet Tekin = Sonra biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Peygamberleri, sünnetimize, düzenimizin yasalarına uygun olarak, irademizin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimselerle, mü’minlerle birlikte kurtardık. Allah’ın emirlerine cahilce davranarak âsi olanları, koyduğu kuralları tanımayanları, ağır-adaletsiz hükümler içeren kurallar koyanları, azgınları da yokettik.
Ahmet Varol = Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık. Aşırı gidenleri ise helak ettik.
Ali Bulaç = Sonra onlara verdiğimiz söze sadık kaldık, böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık da ölçüsüz davrananları yıkıma uğrattık.
Ali Fikri Yavuz = Sonra onlara olan vadimizi doğruya çıkardık da hem onları, hem de dilediğimiz kimseleri kurtardık. Müşrikleri ise helak ettik.
Ali Ünal = Onlara (yardım ve zafer va’dettik); va’ dimizde durduk ve hem onları hem de beraberlerinde bulunan ve kurtulmalarını dilediğimiz mü’minleri kurtardık; (kendilerine verilen hayat, akıl ve kabiliyetler gibi bütün sermayeleri boşa harcayıp) haddi aşkın davrananları ise helâk ettik.
Bayraktar Bayraklı = Sonra biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Onları ve dilediklerimizi kurtardık. Aşırı gidenleri de helâk ettik.
Bekir Sadak = Sonra Biz onlara verdigimiz sozu yerine getirdik, kendilerini ve dilediklerimizi kurtardik; asiri gidenleri ise yok ettik.
Celal Yıldırım = Sonra da onlara verdiğimiz sözü doğrulukla yerine getirdik. Onları ve dilediğimiz kimseleri kurtardık, (inkârda, sapıklık ve azgınlıkta) aşırı gidenleri ise yok ettik.
Cemal Külünkoğlu = Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Hem kendilerini ve hem de dilediğimiz kimseleri kurtardık. (Hakka karşı direnmede) haddi aşanları ise helâk ettik.
Diyanet İşleri (eski) = Sonra Biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik, kendilerini ve dilediklerimizi kurtardık; aşırı gidenleri ise yok ettik.
Diyanet Vakfi = Sonra onlara (verdiğimiz) sözü yerine getirdik; böylece, hem onları hem de dilediğimiz (başka) kimseleri kurtuluşa erdirdik; müsrifleri de helâk ettik.
Edip Yüksel = Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik; onları dilediklerimizle birlikte kurtardık; aşırı gidenleri de helak ettik.
Elmalılı Hamdi Yazır = Sonra onlara olan va'de sadık olduk da kendilerini ve dilediklerimizi necata çıkarıp müsrifleri helâk ettik
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik, kendilerini ve dilediklerimizi kurtardık; aşırı gidenleri helak ettik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sonra biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik; hem onları, hem de dilediğimiz kimseleri kurtardık, aşırı gidenleri yok ettik.
Gültekin Onan = Sonra onlara verdiğimiz söze sadık kaldık, böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık da ölçüsüz davrananları yıkıma uğrattık.
Harun Yıldırım = Sonra onlara (verdiğimiz) sözü yerine getirdik; böylece, hem onları hem de dilediğimiz (başka) kimseleri kurtuluşa erdirdik; müsrifleri de helâk ettik.
Hasan Basri Çantay = Sonra biz onlara olan va'd (imiz) in doğruluğunu gösterdik de hem kendilerini, hem kimleri diliyorsak onları kurtardık. İftiracıları ise helak etdik.
Hayrat Neşriyat = Sonra onlara (verdiğimiz) sözü yerine getirdik de kendilerini ve dilediğimizkimseleri kurtardık; haddi aşanları ise helâk ettik.
İbni Kesir = Nihayet onlara verdiğimiz sözün doğruluğunu gösterdik. Kendilerini ve dilediklerimizi kurtardık, aşırı gidenleri de yok ettik.
Kadri Çelik = Sonra onlara verdiğimiz söze sadık kaldık, böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık da aşırı gidenleri yıkıma uğrattık.
Muhammed Esed = Sonuç olarak, Biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik ve bunun için kendilerini ve dilediğimiz kimseleri kurtardık; ama kendi kendilerini ziyan edenleri ise yok ettik.
Mustafa İslamoğlu = Nitecede Biz onlara verdiğimiz sözü tuttuk; bunun sonucunda onları ve dilediklerimi kurtarıp, (hayatlarını) amaçsızca harcayanları ise helak ettik.
Ömer Nasuhi Bilmen = Sonra onlara olan vaadi gerçekleştirdik de onları ve dilediğimiz kimseleri kurtardık ve müsrif olanları da helâk ettik.
Ömer Öngüt = Sonra onlara verdiğimiz sözü dosdoğru yerine getirdik. Hem kendilerini hem de dilediğimiz kimseleri kurtardık. Haddi aşanları da yok ettik.
Şaban Piriş = Onlara verdiğimiz sözü tuttuk, onları ve dilediklerimizi kurtardık, gaflet ve cehalette diretenleri de helak ettik.
Sadık Türkmen = Sonra, onlara verdiğimiz sözde sadık kaldık/sözü yerine getirdik; onları ve dilediklerimizi (onlarla birlikte inananları) kurtardık, aşırı gidenleri de imha ettik.
Seyyid Kutub = Sonra sözümüzü tutarak onları ve dilediğimiz kimseleri kurtararak ölçülerimizi çiğneyen azgınları yokettik.
Suat Yıldırım = Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Onları ve beraberlerinde bulunan dilediğimiz kullarımızı kurtardık, haddi aşanları ise helâk ettik.
Süleyman Ateş = Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik, onları ve dilediklerimizi kurtardık, aşırı gidenleri helâk ettik.
Tefhim-ul Kuran = Sonra onlara verdiğimiz söze sadık kaldık, böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık da ölçüsüz davrananları yıkıma uğrattık.
Ümit Şimşek = Sonra kendilerine verdiğimiz sözü yerine getirdik; onları ve daha başka dilediklerimizi kurtarıp inkârla haddini aşanları helâk ettik.
Yaşar Nuri Öztürk = Sonra onlara verilen söze sadık kaldık da onları ve dilediklerimizi kurtardık. Ve israfa saplanıp haddi aşanları helâk ettik.
İskender Ali Mihr = Sonra onlara olan vaade, sadık kaldık. Böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık. Ve müsrifleri (haddi aşanları) helâk ettik.
İlyas Yorulmaz = Sonra onlara ettiğimiz vaatleri doğruladık, onları ve dilediğimizi kurtardık ve kendilerine yazık edenleri de azapla yok ettik.