يُخَادِعُونَ اللّهَ وَالَّذِينَ آمَنُوا وَمَا يَخْدَعُونَ إِلاَّ أَنفُسَهُم وَمَا يَشْعُرُونَ
Yuhâdiûnallâhe vellezîne âmenû, ve mâ yahdeûne illâ enfusehum ve mâ yeş’urûn(yeş’urûne).
allâhe | : Allah |
yuhâdiûne | : aldatırlar |
ve | : ve |
ellezîne | : o kimseler, onlar |
âmenû | : îmân ettiler |
ve | : ve |
mâ yahdeûne | : aldatmıyorlar |
illâ | : ancak, sadece |
enfuse-hum | : kendileri |
ve | : ve |
mâ yeş’urûne | : farkında olmazlar, farkına varmazlar |
Diyanet İşleri = Bunlar Allah’ı ve mü’minleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Allah'ı ve inanları kandırırlar sanki. Halbuki haberleri yok, ancak kendilerini kandırırlar.
Abdullah Parlıyan = Aslında onlar, böylece Allah'ı ve iman etmiş olanları aldatmak isterler. Halbuki onlar kendilerinden başka kimseyi aldatamazlar, bunun da farkına varamazlar.
Adem Uğur = Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah'ı ve müminleri aldatırlar. Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir.
Ahmed Hulusi = (Lafta "'B' anlamı kapsamınca iman ettik" diyerek) hakikatleri olan Allâh'ı ve iman etmişleri aldatmaya çalışırlar; hâlbuki kendilerini aldatırlar da bunun şuurunda değiller!
Ahmet Tekin = Allah’ı ve iman edenleri aldatmaya çalışıyorlar. Halbuki yalnızca kendilerini ve birbirlerini aldatıyorlar. Bunun farkında değiller.
Ahmet Varol = Bunlar Allah'ı ve iman etmiş olanları aldatmaya çalışıyorlar. Oysa gerçekte yalnız kendilerini aldatıyorlar ama bunun bilincinde değillerdir.
Ali Bulaç = (Sözde) Allah'ı ve iman edenleri aldatırlar. Oysa onlar, yalnızca kendilerini aldatıyorlar ve şuurunda değiller.
Ali Fikri Yavuz = (Kanaatlarınca, kalblerinde olan küfrü örtmekle) Cenâb’ı Allah’ı ve müminleri (sahabeyi) aldatırlar. Bilmezler ki, ancak kendi nefislerini aldatırlar.
Ali Ünal = Kendilerince Allah’a ve iman etmiş olanlara hile edip güya onları kandırmakla meşguller. Halbuki sadece kendilerini kandırıp durmalarına rağmen (neyin faydalarına, neyin zararlarına olduğunu anlayacak derecede bir hisse bile sahip bulunmadıklarından), ne yaptıklarının farkında değillerdir.
Bayraktar Bayraklı = Allah'ı ve iman edenleri aldatmaya çalışıyorlar. Halbuki onlar kendilerini aldatıyorlar da bunun farkında değillerdir.
Bekir Sadak = Bunlar Allah'i ve inananlari aldatmaya calisirlar, oysa sadece kendilerini aldatirlar da farkinda degildirler.
Celal Yıldırım = (Zanlarınca) Allah'ı ve imân edenleri aldatırlar. Halbuki ancak kendilerini aldatırlar da farkında bile olmazlar.
Cemal Külünkoğlu = Onlar, (böylece) Allah'ı ve inananları kandırmaya çalışırlar. Hâlbuki kendilerinden başka kimseyi kandıramazlar ve bunun farkında bile olmazlar.
Diyanet İşleri (eski) = Bunlar Allah'ı ve inananları aldatmaya çalışırlar, oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değildirler.
Diyanet Vakfi = Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah'ı ve müminleri aldatırlar. Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir.
Edip Yüksel = ALLAH'ı ve müminleri aldatmak isterler. Halbuki kendi kendilerini aldatıyorlar. Farkında bile değiller.
Elmalılı Hamdi Yazır = Allahı ve mü'minleri aldatmağa çalışırlar, halbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varamazlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki sadece kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar.
Gültekin Onan = Tanrı'yı ve inananları aldatmak isterler / aldatırlar. Halbuki kendi kendilerini (nefslerini) aldatıyorlar. Bilincinde (şuurunda) bile değiller.
Harun Yıldırım = Allah’ı ve îmân edenleri aldatmaya çalışırlar; oysa onlar, kendilerinden başkasını aldatmazlar.Bunun farkında da değillerdir.
Hasan Basri Çantay = Allâhı da, îmân edenleri de (gûyâ) aldatırlar. Halbuki onlar kendilerinden başkasını aldatmazlar da yine farkına varmazlar.
Hayrat Neşriyat = Allah’ı ve îmân edenleri aldatmaya çalışırlar. Hâlbuki sâdece kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar.
İbni Kesir = Allah'ı da, iman edenleri de aldatmaya çalışırlar. Oysa kendilerinden başkasını aldatamazlar da, bunun farkında değiller.
Kadri Çelik = Bunlar Allah'ı ve iman edenleri aldatmaya çalışırlar, oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir.
Muhammed Esed = (Aslında) onlar, (böylece) Allah'ı ve iman etmiş olanları kandırmak isterler. Halbuki kendilerinden başka kimseyi kandıramazlar; ve bunu da fark etmezler.
Mustafa İslamoğlu = Allah'ı ve iman etmiş kimseleri aldatmak isterler; halbuki onlar yalnızca kendilerini aldatırlar; ama bunu (Allah'ın ifşa edeceğinin) farkında bile değiller.
Ömer Nasuhi Bilmen = Onlar Allah'ı ve imân etmiş zâtları aldatmak isterler. Halbuki onlar kendi nefislerinden başkasını aldatamazlar da bunun farkında olamazlar.
Ömer Öngüt = Bunlar güya Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Oysa onlar sadece kendilerini aldatırlar da bunun farkında değillerdir.
Şaban Piriş = Allah’ı ve inananları aldatmaya uğraşırlar, ama kendilerinden başkasını aldatamazlar da farkında olmazlar.
Sadık Türkmen = Bunlar Allah’ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Oysa yalnızca kendilerini aldatırlar ama farkında değiller.
Seyyid Kutub = Bunlar Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatıyorlar, ama bunun farkında değildirler.
Suat Yıldırım = Akılları sıra Allah’ı ve iman edenleri aldatmayı kurarlar. Kendilerinden başkasını aldatamazlar da farkında değiller.
Süleyman Ateş = Allâh'ı ve mü'minleri aldatmağa çalışırlar, halbuki yalnız kendilerini aldatırlar da farkında olmazlar.
Tefhim-ul Kuran = (Sözde) Allah'ı ve iman edenleri aldatırlar. Oysa onlar, yalnızca kendilerini aldatmaktadırlar da şuurunda değildirler.
Ümit Şimşek = Güya Allah'ı ve inananları aldatmaktadırlar. Oysa kendilerini aldatırlar da farkına bile varmazlar.
Yaşar Nuri Öztürk = Allah'ı ve inanmış olanları aldatma yoluna giderler. Gerçekte ise onlar öz benliklerinden başkasını aldatmıyorlar. Ne var ki, bunun farkında olamıyorlar.
İskender Ali Mihr = (Zannederler ki) Allah’ı ve âmenû olanları aldatırlar. Ve onlar, kendilerinden başkasını aldatmazlar ve farkında da olmazlar.
İlyas Yorulmaz = (Güya) Allah’ı ve iman edenleri aldatıyorlar. Bilmiyorlar ki, ancak kendilerini aldatıyorlar.