وَلَقَدْ آتَيْنَاكَ سَبْعًا مِّنَ الْمَثَانِي وَالْقُرْآنَ الْعَظِيمَ
Ve lekad âteynâke seb’an minel mesânî vel kur’ânel azîm(azîme).
ve lekad | : ve andolsun ki |
âteynâ-ke | : sana verdik |
seb’an | : yedi, yedili |
min el mesânî | : mesâniden (ikinciden) |
ve el kur’âne | : ve Kur’ân’ı |
el azîme | : büyük, azîm |
Diyanet İşleri = Andolsun, biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve büyük Kur’an’ı verdik.
Abdulbaki Gölpınarlı = Andolsun ki biz sana, tekrarlanan yedi âyeti ve pek büyük olan Kur'ân'ı verdik.
Abdullah Parlıyan = Ve gerçek şu ki: Biz sık sık tekrarlanan ayetlerden oluşan, yedili bir sûre olan Fatiha'yı ve pek büyük Kur'ân'ı sana verdik.
Adem Uğur = Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve yüce Kur'an'ı verdik.
Ahmed Hulusi = Gerçek ki, biz sana, Seb-ü Mesânî'yi (yedi zâtî sıfatınla hakikati değerlendirme kuvvesini) ve Kur'ân-ı Aziym'i (hakikat ve Sünnetullah BİLGİsini) verdik.
Ahmet Tekin = Andolsun ki, biz sana namazda tekrar tekrar okunan yedi âyeti, Fâtiha’yı, birbirini takviye eden yedi büyük sûreyi, tekrarlanarak anlatılan yedi konuyu, yedi şekilde ifade edilen âyetleri, yedi büyük lütfu ve yüce, azametli Kur’ân’ı verdik.
Ahmet Varol = Andolsun sana ikişerlerden yediyi [4] ve Büyük Kur'an'ı verdik.
Ali Bulaç = Andolsun, sana çiftlerden yediyi ve büyük Kur'an'ı verdik.
Ali Fikri Yavuz = Andolsun ki, biz, sana, (her namazda) okunup tekrarlanan yedi âyeti (Fâtiha sûresini) ve şu büyük Kur’ân’ı verdik.
Ali Ünal = Andolsun, sana Seb’ı Mesânî ile çok ulu Kur’ân’ı verdik.
Bayraktar Bayraklı = Andolsun ki biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve yüce Kur'ân'ı verdik.[263]
Bekir Sadak = And olsun ki, sana daima tekrarlanan yedi ayetli Fatiha'yi ve Kurani Azim'i verdik.
Celal Yıldırım = And olsun ki sana tekrarlanan yedi ikili âyeti ve çok büyük kutsal Kur'ân'ı verdik.
Cemal Külünkoğlu = And olsun ki, sana daima tekrarlanan yedi ayetli Fatiha'yı ve Kuran-ı Azim'i verdik.
Diyanet İşleri (eski) = And olsun ki, sana daima tekrarlanan yedi ayetli Fatiha'yı ve Kuran-ı Azim'i verdik.
Diyanet Vakfi = Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve yüce Kur'an'ı verdik.
Edip Yüksel = Biz sana yedi çifti ve büyük Kuran'ı verdik.
Elmalılı Hamdi Yazır = Celâlim hakkı için sana «seb'ul mesâni»'yi ve Kur'anı azımi verdik
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Andolsun ki, sana namazlarda tekrarlanan yedi ayeti (Fatiha'yı) ve Yüce Kur'an'ı verdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi âyeti (Fatihayı) ve yüce Kur'ân'ı verdik.
Gültekin Onan = Andolsun, sana çiftlerden yediyi ve büyük Kuran'ı verdik.
Harun Yıldırım = Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve yüce Kur'an'ı verdik.
Hasan Basri Çantay = Andolsun ki biz sana (namazın her rek'atında) tekrarlanan yedi (âyet-i kerîme) yi ve şu büyük Kur'ânı verdik.
Hayrat Neşriyat = Celâlim hakkı için, sana (namazın her rek'atında) tekrarlanan yedi (âyeti,Fâtiha)yı ve yüce Kur’ân’ı verdik.
İbni Kesir = Doğrusu sana; Biz, tekrarlanan yediyi ve şu Kur'an'ı verdik.
Kadri Çelik = Şüphesiz sana tekrarlanan yediyi (iki defa nazil olan Fatiha suresini) ve azametli Kur'an'ı verdik.
Muhammed Esed = Ve gerçek şu ki, Biz sana sık sık tekrarlanan (ayetlerden oluşan) yedili (bir sure) bahşettik ve (böylece senin önüne) yüce Kur'an'ı (açıp serdik):
Mustafa İslamoğlu = Doğrusu Biz sana, seb' mesani'yi, yani Yüce Kur'an'ı verdik.
Ömer Nasuhi Bilmen = Zâtı akdesime kasem olsun ki, sana tekrarlanan yediyi (Fatiha sûresini) ve büyük Kur'an'ı verdik.
Ömer Öngüt = Resulüm! Andolsun ki biz sana daima tekrarlanan yedi âyeti ve büyük Kur'an'ı verdik.
Şaban Piriş = Sana, tekrarlanan yedi ayeti ve büyük Kur’an’ı verdik.
Sadık Türkmen = Ve ant OLSUN/GERÇEK ŞU Kİ; Biz sana ikililerden yediyi (tekrarlanan Fatiha’yı) ve büyük Kur’an’ı verdik.
Seyyid Kutub = Gerçekten sana sürekli tekrarlanan yedi ayetli Fatiha suresini ve yüce Kur'an'ı verdik.
Suat Yıldırım = Şu kesin ki biz sana Seb-i mesânî ile şu yüce Kur’ân’ı verdik.
Süleyman Ateş = Andolsun sana ikililerden yedi ve bu büyük Kur'ân'ı verdik.
Tefhim-ul Kuran = Andolsun, sana çiftlerden yediyi ve büyük Kur'an'ı verdik.
Ümit Şimşek = Biz sana 'tekrarlanan yedi'yi ve azametli Kur'ân'ı verdik.
Yaşar Nuri Öztürk = Yemin olsun ki, biz sana ikişerlerden/ikililerden/iç içe kıvrımlar halindeki çift mânalılardan yedi taneyi ve şu büyük Kur'an'ı verdik.
İskender Ali Mihr = Ve andolsun ki; sana mesânî(ikinci)den 7’yi (7’liyi, 7’li olarak) ve Kur’ân-ul Azîm’i verdik.
İlyas Yorulmaz = Biz sana, tekrarlanan yediyi ve ulu büyük bir Kur’an verdik.