وَنَرِثُهُ مَا يَقُولُ وَيَأْتِينَا فَرْدًا
Ve nerisuhu mâ yekûlu ve ye’tînâ ferdâ(ferden).
ve nerisu-hu | : ve ona varis olacağız |
mâ yekûlu | : söyledikleri şey(ler) |
ve ye’tî-nâ | : ve bize gelir |
ferden | : fert olarak (tek başına, hiçbir şeysiz) |
Diyanet İşleri = Onun (ahirette sahip olacağını) söylediği şeylere biz varis olacağız ve o bize tek başına gelecek.
Abdulbaki Gölpınarlı = Söylediği şeylere biz mîrasçı oluruz ve o bize yapayalnız gelir.
Abdullah Parlıyan = Onun söylediği şeylere, yani mal ve evlada biz mirasçı olacağız, onlar bize kalacak, o yalnız başına bizim huzurumuza gelecektir.
Adem Uğur = Onun dediğine biz vâris oluruz, (malı ve evlâdı bize kalır); kendisi de bize yapayalnız gelir.
Ahmed Hulusi = Dediklerini yitirir de, biz onun vârisi oluruz. . . Ve o, bize tek başına gelir.
Ahmet Tekin = O söylediği şeyleri elinden alacağız, ona biz vâris olacağız, bakî olan biziz. Bize tek başına gelecek.
Ahmet Varol = Söylediklerine biz varis oluruz ve o bize tek başına gelir. [6]
Ali Bulaç = Onun söylemekte olduğuna biz mirasçı olacağız; o bize, 'yapayalnız tek başına' gelecektir.
Ali Fikri Yavuz = O söylediği (mal ve evlâd gibi) şeyleri de hep elinden alacağız ve o, tek başına bize gelecektir.
Ali Ünal = Kendisi ölüp gidecek, sözü katımızda kalacak ve o, malı da evlâdı da kendisine hiç fayda vermez bir halde Bize tek başına gelecektir.
Bayraktar Bayraklı = Onun dediğine biz vâris oluruz, kendisi de bize yapayalnız gelir.
Bekir Sadak = Bahsettikleri seyler Bize kalacaktir, kendisi Bize tek olarak gelecektir.
Celal Yıldırım = Onun söyledikleri şeye biz mîrascı olacağız ve o yalnız başına bize gelecektir.
Cemal Külünkoğlu = (79-80) Hayır (hiç de onun dediği gibi değil), onun (bu) söylediğini kaydedeceğiz ve onun (ahirette çekeceği) azabın süresini uzatacağız. O söylediği (mal ve evlat gibi) şeyleri hep elinden alacağız ve o bize tek başına (malsız ve evlatsız olarak) gelecektir.
Diyanet İşleri (eski) = Bahsettikleri şeyler Bize kalacaktır, kendisi Bize tek olarak gelecektir.
Diyanet Vakfi = Onun dediğine biz vâris oluruz, (malı ve evlâdı bize kalır); kendisi de bize yapayalnız gelir.
Edip Yüksel = Sözünü ettikleri bize kalacak ve bize yalnız gelecektir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve o söylediği şeyleri hep elinden alacağız da o bize tek başına gelecek
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve o söylediği şeyleri hep elinden alacağız da o, Bize tek başına gelecektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O söylediği (mal ve evlat gibi) şeyleri de hep elinden alacağız ve o, tek başına bize gelecektir.
Gültekin Onan = Onun söylemekte olduğuna biz mirasçı olacağız; o bize, 'yapayalnız tek başına' gelecektir.
Harun Yıldırım = Onun dediğine biz vâris oluruz, (malı ve evlâdı bize kalır); kendisi de bize yapayalnız gelir.
Hasan Basri Çantay = Onun söyler olduğuna biz mîrascı olacağız ve o, bize tek başına gelecekdir.
Hayrat Neşriyat = Ve o söylemekte olduğu şeylere (mal ve evlâda, biz) vâris olacağız ve (kendisi de)bize yalnız olarak gelecektir.
İbni Kesir = Onun söylemekte olduğuna Biz, mirasçı olacağız. Kendisi Bize tek olarak gelecektir.
Kadri Çelik = Onun söylemekte olduğuna (mal ve çocuklarına) biz mirasçı olacağız. O bize, tek başına gelecektir.
Muhammed Esed = ve onun (bu) söylediğini geri bırakacağız; çünkü o (Hesap Günü'nde) tek başına huzurumuza çıkacaktır.
Mustafa İslamoğlu = ve onun (gururla) dile getirdiği (servet ve evlat) Bize kalacak; ve kendisi huzurumuza yalnız başına çıkacak.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve onun dediklerine Biz varis olacağız ve o Bize tek başına gelecektir.
Ömer Öngüt = Onun dediğine biz vâris oluruz ve o bize tek başına yapayalnız gelir.
Şaban Piriş = Onun dediği bize kalacak, o tek başına bize gelecektir.
Sadık Türkmen = Onun dediklerine Biz vâris oluruz ve kendisi tek başına Bize gelir.
Seyyid Kutub = Sözünü ettiği malı ve evladı bize kalacak da kendisi yalnız başına huzurumuza gelecektir.
Suat Yıldırım = O sözünü ettiği mal ve evlada Biz vâris olacağız, nesi var nesi yoksa Bize kalacak ve o, huzurumuza tek başına (ilk yarattığımız gibi mal ve mülkten, makam ve mevkiden hatta elbiseden bile soyunmuş olarak çırılçıplak) gelecektir.
Süleyman Ateş = O dediği(malı ve evlâdı)na biz vâris olacağız (nesi varsa hepsi bize kalacak) ve o, bize tek başına gelecek (yanında ne malı, ne de evlâdı olmayacak).
Tefhim-ul Kuran = Onun söylemekte olduğuna biz mirasçı olacağız; o bize, 'yapayalnız tek başına' gelecektir.
Ümit Şimşek = Söylediği şey Bize kalacak; o ise huzurumuza tek başına gelecektir.
Yaşar Nuri Öztürk = O dediklerine biz vâris olacağız. Kendisi bir başına bize gelecek.
İskender Ali Mihr = Ve onun söylediği şeylere, Biz varis olacağız. Ve o, Bize fert olarak (tek başına, mal ve evlâdı olmaksızın) gelecek.
İlyas Yorulmaz = Söylediklerini ona (kayıtlı belge olarak) veririz ve bize (belgelerle birlikte) yalnız başına gelir.