مُّهْطِعِينَ إِلَى الدَّاعِ يَقُولُ الْكَافِرُونَ هَذَا يَوْمٌ عَسِرٌ
Muhtıîne iled dâi, yekûlul kâfirûne hâzâ yevmun asir(asirun).
muhtiîne | : hızlı yürüyen, koşan |
ilâ ed dâi | : davetçiye doğru |
yekûlu | : derler |
el kâfirûne | : kâfirler |
hâzâ | : bu |
yevmun | : bir gün |
asirun | : çok zor |
Diyanet İşleri = Davetçiye doğru koşarlarken kâfirler, “Bu zor bir gün” derler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Yönelirler çağırana; kâfirler, bugün derler, ne de zorlu gün.
Abdullah Parlıyan = Davet edene koşarlar ve o gün Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler: “Bu ne çetin bir gün!” derler.
Adem Uğur = Dâvetçiye koşarlarken o esnada kâfirler: Bu, çok çetin bir gündür! derler.
Ahmed Hulusi = Çağırıcıya süratle koşan Hakikat bilgisini inkâr edenler: "Bu şiddetli bir gündür!" derler.
Ahmet Tekin = Davet edene, İsrafil’e doğru kabirlerden boyunlarını uzatarak, fırlayarak çıkarlar. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler:'Bu zor bir gündür.' derler.
Ahmet Varol = Çağırıcıya boyunlarını uzatıp koşarak. İnkar edenler: 'Bu zor bir gündür' derler.
Ali Bulaç = Boyunlarını çağırana doğru uzatmış olarak koşarlarken, kafirler derler ki: "Bu, zorlu bir gün."
Ali Fikri Yavuz = Çağırıcıya (İsrâfil’in sesine) doğru koşarak, kâfirler (bu kıyamet gününde şöyle) diyecektir: “- Bu çok şiddetli bir gündür.”
Ali Ünal = İtaat içinde koşacaklar Münâdî’ye doğru. “Bugün çok zorlu bir gün!” diyecek kâfirler.
Bayraktar Bayraklı = O davetçiye koşarlar. İnkârcılar, “Bu, çok zor bir gün” derler.
Bekir Sadak = (7-8) Gozleri dalgin dalgin, cekirgeler gibi yayilmis, o cagirana kosarak kabirlerden cikarlar. Inkarcilar: «Bu, zorlu bir gundur» derler.
Celal Yıldırım = Çağrıcıya doğru koşarlar. Kâfirler ise, «bu zorlu ve sıkıntılı bir gün !» derler.
Cemal Külünkoğlu = Davetçiye doğru koşarlarken inkârcılar (içlerinden): “Bu çok çetin bir gündür!” derler.
Diyanet İşleri (eski) = (7-8) Gözleri dalgın dalgın, çekirgeler gibi yayılmış, o çağırana koşarak kabirlerden çıkarlar. İnkarcılar: 'Bu, zorlu bir gündür' derler.
Diyanet Vakfi = (7-8) Sanki etrafa yayılmış çekirge sürüsü gibi bakışları perişan (utançtan yere bakar) bir halde ve dâvetçiye koşarak kabirlerden çıkarlar. O esnada kâfirler: Bu, çok çetin bir gündür! derler.
Edip Yüksel = Çağırıcıya doğru koşarlarken, inkarcılar, 'Bu zorlu bir gündür,' derler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Çağırana koşarak, der ki kâfirler: Bu pek zorlu bir gündür.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Çağırana koşarak, kafirler: «Bu çok çetin bir gündür!» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O çağırana koşarak, kâfirler: «Bu çetin bir gündür.» derler.
Gültekin Onan = Boyunlarını çağırana doğru uzatmış olarak koşarlarken, kafirler derler ki: "Bu, zorlu bir gün."
Harun Yıldırım = Boyunlarını çağırana doğru uzatmış olarak koşarlarken, kafirler: “Bu, zorlu bir gündür.” derler.
Hasan Basri Çantay = o da'vet ediciye (boyunlarını uzatıb) koşarak. (İçlerinden) kâfir olanlar (öyle) diyecek (ler): «Bu, çok sarp bir gün».
Hayrat Neşriyat = (7-8) (O gün) gözleri (korku içinde) baygın olarak kabirlerden çıkarlar; sanki onlar, yayılmış çekirgeler gibi o çağırıcıya (İsrâfîl’e) doğru koşan kimselerdir. Kâfirler (o gün) der ki: 'Bu, pek zor bir gündür!'
İbni Kesir = O çağırana koşarak kafirler: Bu, zorlu bir gündür, derler.
Kadri Çelik = Boyunlarını çağırana doğru uzatmış olarak koşarlarken küfre sapanlar, “Bu çok zorlu bir gün” derler.
Muhammed Esed = Çağrı sesine doğru şaşkınlık içinde koşacaklar; (ve şimdi) hakikati inkar edenler: "Bu ne felaket bir Gün'dür!" diye haykıracaklar.
Mustafa İslamoğlu = davetçiye doğru panik içinde seğirtecekler... ve o inkar edenler "Bu zor bir gün!" diye çığlık atacaklar.
Ömer Nasuhi Bilmen = O davet ediciye koşucular olarak kâfirler derler ki: «Bu çok çetin bir gün.»
Ömer Öngüt = Kendilerini çağırana doğru koşarlar. Kâfirler ise: "Bu çetin bir gündür!" derler.
Şaban Piriş = (7-8) Gözleri yere yıkık çekirgeler gibi yayılmış o çağırana koşarak kabirlerinden çıkarlar. Kafirler: -Bu, zor bir gün! derler.
Sadık Türkmen = Çağırana doğru (boyunlarını uzatmış olarak) koşarlarken, inkârcılar derler ki: “Bu, çok zorlu bir gündür.”
Seyyid Kutub = Kendilerini çağıran görevliye doğru koşarlar. O zaman kafirler «Bu zor bir gündür» derler.
Suat Yıldırım = Boyunlarını, çağıran münâdîye doğru uzatmış vaziyette, kâfirler: "Bugün çok zorlu bir gün, işimiz bitik!" derler.
Süleyman Ateş = Boyunlarını, çağırana doğru uzatmış koşarlarken, kâfirler: "Bu çetin bir gündür!" derler.
Tefhim-ul Kuran = Boyunlarını çağırana doğru uzatmış olarak koşarlarken, kâfirler derler ki: «Bu, zorlu bir gün.»
Ümit Şimşek = Davetçiye doğru koşmaktadırlar. Kâfirler 'İşte bu zor bir gün' der.
Yaşar Nuri Öztürk = Boyunları büküktür çağıranın önünde. Derler ki o küfre saplananlar: "Çok zorlu bir gün bu!"
İskender Ali Mihr = Davetçiye doğru koşan kâfirler: “Bu, çok zor bir gün.” diyecekler.
İlyas Yorulmaz = Çağırıcının çağırdığı yöne doğru koşarlarken doğruları inkar edenler “Bu gün zorlu bir gün olacak” derler.