تَبْصِرَةً وَذِكْرَى لِكُلِّ عَبْدٍ مُّنِيبٍ
Tebsıraten ve zikrâ li kulli abdin munîbin.
tebsıraten | : basiret, hikmetle bakan kalp gözü |
ve zikrâ | : ve zikir |
li kulli abdin | : bütün kullar için |
munîbin | : Allah’a dönmüş olan, Allah’a yönelen, Allah’a ulaşmayı dileyen |
Diyanet İşleri = Bütün bunlar, içtenlikle Allah’a yönelen her kulun gönül gözünü açmak ve ona öğüt ve ibret vermek içindir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Mâbûduna dönen her kulun, can gözünü açmak ve ona, ibret ve öğüt vermek için.
Abdullah Parlıyan = Bütün bunları meydana getirmemiz Allah'a dönüp O'na sığınan her kulun, gönül gözünü açmak ve ona ibret, öğüt vermek içindir.
Adem Uğur = Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ibret vermek için (bütün bunları yaptık).
Ahmed Hulusi = (Hakikatine) dönen her kula basîretini açmak ve hatırlatıp öğüt vermek için.
Ahmet Tekin = Bunlar, Allah’a yönelen, Allah’ı ilâh tanıyan, yoluna baş koyup gönülden bağlanan, her kulun iyiliği, kurtuluşu için, basiretli davranarak görebileceği açık deliller ve öğütlerdir.
Ahmet Varol = Gönülden boyun eğen her kulun gönül gözünü açmak ve ibret vermek için.
Ali Bulaç = (Bunlar,) 'İçten Allah'a yönelen' her kul için 'hikmetle bakan bir iç göz' ve bir zikirdir.
Ali Fikri Yavuz = Bütün bunları, hakka ve hakikata dönen her kul için (Allah’ın kudretini görüp anlamaya) bir ihtar ve ibret dersi olsun diye yaptık.
Ali Ünal = Gönülden Allah’a yönelecek her bir kulun gözünü gerçeğe açacak, aklını ve kalbini düşünüp ders almaya yöneltecek birer alâmet olarak.
Bayraktar Bayraklı = Bunları, yönelen her kul için bir aydınlatma ve öğüt yaptık.
Bekir Sadak = (7-8) Allah'a yonelen her kula ogut ve bir belge olarak yeryuzunu yaydik, oraya sabit daglar yerlestirdik, orada her guzel turden yetistirdik.
Celal Yıldırım = (Bu eserler ve taşıdığı hikmetli faydalar) Hakk'a yönelip gönül veren her kul için bir gönül gözü, bir hatırlatma ve öğüttür.
Cemal Külünkoğlu = Bütün bunlar, Allah'a yönelen her kulun, gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir.
Diyanet İşleri (eski) = (7-8) Allah'a yönelen her kula öğüt ve bir belge olarak yeryüzünü yaydık, oraya sabit dağlar yerleştirdik, orada her güzel türden yetiştirdik.
Diyanet Vakfi = Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ibret vermek için (bütün bunları yaptık).
Edip Yüksel = Her yönelen kul için bu bir aydınlatma ve mesajdır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Gözler gönüller açar, yaradanın kudretini ıhtar eder, dersler verir birer nişane-i basîret ve nümune-i ıbret olmak üzere, hakka yüz tutan her kul için
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hakka yüz tutan her kulun gözünü, gönlünü açmak ve ibret almasını sağlamak için.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bunlar, Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir.
Gültekin Onan = (Bunlar,) 'içten Tanrı'ya yönelen' her kul için 'hikmetle bakan bir iç göz' ve bir zikirdir.
Harun Yıldırım = İçten yönelen her kul için hikmetle bakan bir iç göz ve bir zikirdir.
Hasan Basri Çantay = (Biz, bütün bunları) tâatımıza dönen her kulun kalb gözünü açmak, (ona) ibret vermek için (yapdık).
Hayrat Neşriyat = (Bütün bunlar, Rabbine) yönelen her kula basîreti(ni) açmak ve (ona) ibret vermek içindir.
İbni Kesir = Allah'a yönelen her kula öğüt ve ibret olsun diye.
Kadri Çelik = (Bunlar,) İçten Allah'a yönelen her kul için bir basiretli kılış ve hatırlatmadır.
Muhammed Esed = isteyerek Allah'a yönelen her insana bir basiret ve uyarı vesilesi olarak.
Mustafa İslamoğlu = gönüllü olarak O'na yönelen her kul için bir bilinç kaynağı ve bir uyarı vesilesi olsun.
Ömer Nasuhi Bilmen = (7-8) Ve yere de (bakmadılar mı?). Onu döşedik ve onda sabit dağlar bıraktık ve onda her güzel cinsten bitirdik. (Bunları) hakka müteveccih olan her bir kul için bir ibret ve bir mev'iza olarak (vücûda) getirdik.
Ömer Öngüt = Bunlar Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak, ona ibret vermek içindir.
Şaban Piriş = (Bize) yönelen bütün kullar için bir öğüt ve ibret olarak...
Sadık Türkmen = (bütün bunlar) içten yönelen, her bir kulun basireti/ileriyi düşünebilmesi ve ibret alması içindir.
Seyyid Kutub = Bütün bunları, Allah'a yönelen her kulun, gönül gözünü açmak için ve ona ibret vermek için yaptık.
Suat Yıldırım = Bütün bunları, Allah’a yönelecek her kula Yaradan’ın kudretini hatırlatması, dersler veren birer basiret nişanesi ve ibret numunesi olması için yaptık.
Süleyman Ateş = (Bütün bunları) Allah'a yönelen her kulun, gönül gözünü açmak için ve (ona) ibret vermek için (yaptık).
Tefhim-ul Kuran = (Bunlar,) 'İçten Allah'a yönelen' her kul için 'hikmetle bakan bir iç göz' ve bir zikirdir.
Ümit Şimşek = Hakka yönelecek herbir kulun gönül gözünü açsın ve ibret olsun diye.
Yaşar Nuri Öztürk = İbretle bakılası, gönüller açıcı şeyler olarak; hakka yönelen her kula öğüt olarak.
İskender Ali Mihr = Münib olan (Allah’a yönelen: Allah’a ulaşmayı dileyen) bütün kullarına basiret olsun (onların kalp gözleri açılsın) ve (çok) zikretsinler (daimî zikre ulaşsınlar) diye.
İlyas Yorulmaz = Samimi olarak yönelen her kul için, bunlarda bir öğüt ve kavrayış zenginliği var.