Önceki Ayet Sonraki Ayet  
15. Sûre Hicr/8

 مَا نُنَزِّلُ الْمَلائِكَةَ إِلاَّ بِالحَقِّ وَمَا كَانُواْ إِذًا مُّنظَرِينَ

  Mâ nunezzilul melâikete illâ bil hakkı ve mâ kânû izen munzarîn(munzarîne).

Kelime Karşılaştırma
mâ nunezzilu : indirmeyiz
el melâikete : melekler
illâ : ancak, olmadan, olmaksızın
bi el hakkı : hak ile
ve mâ kânû : ve olmadılar (olmazlar)
izen : o taktirde, o zaman
munzarîne : bekletilenler (mühlet, zaman verilenler)
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Biz, melekleri ancak hak ve hikmete uygun olarak indiririz. O zaman da onlara mühlet verilmez.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Biz melekleri, ancak hak ve gerçek olarak indiririz, indiririz ama o vakit de mühlet vermeyiz, göz açtırmayız kâfirlere.

 Abdullah Parlıyan = Melekleri ancak, gerçeğe dayalı bir hikmetle indiririz ve o zaman da, inkârcılara mühlet verilmez, göz açtırılmaz. Yani peygamber gönderme çağrı ve hatırlatma için; melek gönderme ise yargı ve cezalandırmak içindir.

 Adem Uğur = Biz melekleri ancak hak ile indiririz. O zaman onlara mühlet verilmez.

 Ahmed Hulusi = Biz melekleri bil-Hak (Hak olarak) inzâl ederiz. . . O vakit de onlara zaten göz açtırılmaz!

 Ahmet Tekin = Biz melekleri, ancak hakkın icrası göreviyle, haklı bir gerekçe ile, hikmete dayalı olarak indiririz. O zaman onlara göz açtırılmaz, mühlet de verilmez.

 Ahmet Varol = Biz melekleri ancak hak ile indiririz. O zaman da onlara göz açtırılmaz.

 Ali Bulaç = Hak olmaksızın biz melekleri indirmeyiz. O zaman da onlara göz açtırılmaz.

 Ali Fikri Yavuz = Biz, o melekleri, ancak hikmet üzere indiririz ve indirildikleri vakit de onlara (kâfirlere) göz açtırılmaz.

 Ali Ünal = Oysa Biz melekleri, (boş yere ve bazılarının kaprisi uğruna değil,) ancak hak bir sebeple ve bir hikmet gereğince indiririz; indirdiğimiz zaman da, artık (azabı hak etmiş bulunan topluluğa) ne süre tanır ne de göz açtırırız.

 Bayraktar Bayraklı = Biz melekleri ancak bir amaç için indiririz. O zaman onlara mühlet verilmez.

 Bekir Sadak = Biz melekleri ancak gerekince inidiririz. O takdirde de ceza gorecekler asla geri birakilmazlar.

 Celal Yıldırım = Melekleri ancak hak'ka dayalı bir hikmet) ile indiririz ve o zaman da (inkarcılara) mühlet verilmez, göz açtırılmaz.

 Cemal Külünkoğlu = Oysa biz melekleri ancak bir hak (ve hikmet gereği) indiririz, o zaman da onlara mühlet verilmez (gerekli azaba çarpılırlar ya da yok olup giderler).

 Diyanet İşleri (eski) = Biz melekleri ancak gerekince indiririz. O takdirde de ceza görecekler asla geri bırakılmazlar.

 Diyanet Vakfi = Biz melekleri ancak hak ile indiririz. O zaman onlara mühlet verilmez.

 Edip Yüksel = Biz melekleri ancak belli bir amaç için göndeririz, o zaman da kimseye süre tanınmaz.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Biz o Melâikeyi ancak hakkile indiririz ve o vakıt onlara göz açtırılmaz

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Biz, o melekleri ancak hak ile indiririz ve o zaman, onlara göz açtırılmaz.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Biz o melekleri ancak, hak ile indiririz. Ve indirildikleri vakit de onlara (kâfirlere) hiç mühlet verilmez.

 Gültekin Onan = Hak olmaksızın biz melekleri indirmeyiz. O zaman da onlara göz açtırılmaz.

 Harun Yıldırım = Biz melekleri ancak hak ile indiririz. O zaman onlara mühlet verilmez.

 Hasan Basri Çantay = Biz o melekleri hak (kın, hikmet ve kaderin bir iktizası) olmadan indirmeyiz. O zaman da kendilerine (ne) mühlet, (ne aman) verilmez.

 Hayrat Neşriyat = (Hâlbuki) melekleri (onların üzerine) ancak hak (ettikleri azâb) ile indiririz ve o vakit(o kâfirler kendilerine) mühlet verilmiş kimseler de olmazlar.

 İbni Kesir = Biz, melekleri ancak hak ile indiririz. O zaman da kendilerine mühlet verilmez.

 Kadri Çelik = Hak olmaksızın biz melekleri indirmeyiz. O zaman da onlara göz açtırılmaz.

 Muhammed Esed = (Oysa,) Biz melekleri ancak hakk(ın iktizası) olarak indiririz; ve o zaman da artık (ilahi mesajı reddetmeleri yüzünden cezayı hak edenler) asla geri bırakılmazlar!

 Mustafa İslamoğlu = Biz, melekleri ancak ve ancak hakikatin gerçekleşmesi için indiririz; eğer (dedikleri olsaydı), o zaman da onlar için asla erteleme olmazdı.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Biz melekleri ancak hak ile indiririz ve o zaman (münkirlerin) kendilerine bir mühlet verilmiş olmazlar.

 Ömer Öngüt = Biz melekleri ancak hak ile indiririz. İşte o zaman onlara mühlet verilmez.

 Şaban Piriş = Melekleri haksız yere indirmeyiz, indirince de onlara süre verilmez.

 Sadık Türkmen = Biz melekleri ancak gerçek ile indiririz; o zaman da göz açtırılanlardan olmazlar/iş işten geçmiş olur.

 Seyyid Kutub = Oysa biz melekleri ancak gerektiğinde indiririz, o zaman da onlara artık mühlet tanınmaz.»

 Suat Yıldırım = Biz o melekleri ancak hikmet gereğince göndeririz. Ama o zaman da, kendilerine hiç mühlet verilmez, derhal işleri bitirilir, mahvolup giderler.

 Süleyman Ateş = Biz, melekleri ancak hak ile (hikmet gereğince) indiririz, o zaman da kendilerine asla göz açtırılmaz, (derhal işleri bitirilir, mahvolup giderler).

 Tefhim-ul Kuran = Hak olmaksızın biz melekleri indirmeyiz. O zaman da onlara göz açtırılmaz.

 Ümit Şimşek = Oysa melekler ancak hak ile inerler; o zaman da kendilerine göz açtırılmaz.

 Yaşar Nuri Öztürk = Biz o melekleri ancak ve ancak hak üzere, hak bir yolla indiririz. Ve o zaman inkârcılara göz açtırılmaz.

 İskender Ali Mihr = Biz hak ile olmaksızın melekleri indirmeyiz. O taktirde onlara mühlet de (zaman da) verilmez.

 İlyas Yorulmaz = Biz ancak melekleri hak (onları inkârlarından dolayı yok etmek) için indiririz. O zaman onlar bekletilmezler.