كَلَّا سَنَكْتُبُ مَا يَقُولُ وَنَمُدُّ لَهُ مِنَ الْعَذَابِ مَدًّا
Kellâ, se nektubu mâ yekûlu ve nemuddu lehu minel azâbi meddâ(medden).
kellâ | : hayır, asla, öyle değil |
se nektubu | : biz yazacağız (yazıyoruz) |
mâ yekûlu | : söylediği şeyleri |
ve nemuddu | : ve biz uzatacağız |
lehu | : onun için, ona |
min el azâbi | : (azaptan) azabı |
medden | : uzatarak |
Diyanet İşleri = Hayır! (İş onun dediği gibi değil). Biz, onun söylediklerini yazacağız ve azabını arttırdıkça arttıracağız!
Abdulbaki Gölpınarlı = Hâşâ söylediğini yazarız onun ve azâbını uzattıkça uzatırız.
Abdullah Parlıyan = Asla! Biz onun karşı gelerek söylediklerini aleyhinde delil olarak yazacağız, çekeceği azabın süresini uzattıkça uzatacağız.
Adem Uğur = Kesinlikle hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız.
Ahmed Hulusi = Hayır! Biz onun söylediğini kaydedeceğiz ve onun için azabını, uzattıkça uzatacağız.
Ahmet Tekin = Kesinlikle hayır. Biz onun söylediklerini kaydedeceğiz. Onun azâbını uzattıkça uzatacağız.
Ahmet Varol = Asla! Biz onun dediğini yazacak ve onun için azabı uzattıkça uzatacağız.
Ali Bulaç = Asla; demekte olduğunu yazacağız ve onun için azabta(n) da süre tanıdıkça tanıyacağız.
Ali Fikri Yavuz = Hayır, öyle değil, biz onun dediğini yazacağız ve azabını da çoğalttıkça çoğaltacağız.
Ali Ünal = Asla! Onun bu söylediklerini yazıp başına dolayacak ve karşılığında ona çektirdikçe çektireceğiz.
Bayraktar Bayraklı = Kesinlikle hayır! Biz onun söylediklerini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız.
Bekir Sadak = Hayir, soyledigini yazacagiz ve onun azabini uzattikca uzatacagiz.
Celal Yıldırım = Hayır, onun söylediğini yazacağız ve azabı ondan yana uzattıkça uzatacağız.
Cemal Külünkoğlu = (79-80) Hayır (hiç de onun dediği gibi değil), onun (bu) söylediğini kaydedeceğiz ve onun (ahirette çekeceği) azabın süresini uzatacağız. O söylediği (mal ve evlat gibi) şeyleri hep elinden alacağız ve o bize tek başına (malsız ve evlatsız olarak) gelecektir.
Diyanet İşleri (eski) = Hayır, söylediğini yazacağız ve onun azabını uzattıkça uzatacağız.
Diyanet Vakfi = Kesinlikle hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız.
Edip Yüksel = Hayır. Söylediklerini kaydedeceğiz ve cezasını arttıracağız.
Elmalılı Hamdi Yazır = Hayır biz onun dediğini yazacağız ve kendisine azâbdan bir med çekeceğiz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hayır! Biz onun dediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hayır, asla öyle değil; biz onun söylediklerini yazacağız ve azabını çoğalttıkça çoğaltacağız.
Gültekin Onan = Asla; demekte olduğunu yazacağız ve onun için azabta(n) da süre tanıdıkça tanıyacağız.
Harun Yıldırım = Kesinlikle hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız.
Hasan Basri Çantay = Hayır, öyle değil. Biz onun söyleyegeldiği (sözü) yazar, azabını da uzatdıkca uzatırız.
Hayrat Neşriyat = Hayır! (Biz) onun söylemekte olduğu şeyleri yazacağız ve kendisine olan azâbı(hiç bitmemek üzere artırarak) uzattıkça uzatacağız!
İbni Kesir = Hayır, onun söylediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız.
Kadri Çelik = Kesinlikle hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız.
Muhammed Esed = Asla! Biz onun (bu) söylediğini kaydedeceğiz ve onun (ahirette çekeceği) azabın süresini uzatacağız;
Mustafa İslamoğlu = Kesinlikle hayır! Biz onun söylediklerini kaydedeceğiz ve onun cezasını uzattıkça uzatacağız;
Ömer Nasuhi Bilmen = Hayır öyle değil, ne diyeceğini elbette yazacağız ve onun için azabı arttırdıkça arttıracağız.
Ömer Öngüt = Kesinlikle hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız.
Şaban Piriş = Hayır ne dediğini yazacağız ve ona azabı artırdıkça artıracağız.
Sadık Türkmen = Hayır hayır, öyle değil! Dediklerini yazacağız ve onun için azabı uzattıkça uzatacağız.
Seyyid Kutub = Hayır, öyle bir şey yok. Onun söylediklerini yazacağız ve uğrayacağı azabı alabildiğine arttıracağız.
Suat Yıldırım = Asla! İşte onun bu sözünü deftere kaydedeceğiz ve azabını da artırdıkça artıracağız.
Süleyman Ateş = Hayır (yanılıyor), biz onun dediğini yazacağız ve onun için azâbı uzattıkça uzatacağız.
Tefhim-ul Kuran = Asla; demekte olduğunu yazacağız ve onun için azabta(n) da süre tanıdıkça tanıyacağız.
Ümit Şimşek = Hâşâ! Söylediği şeyi yazacak ve azabını da arttırdıkça arttıracağız.
Yaşar Nuri Öztürk = Hayır, hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve onun için azabı uzattıkça uzatacağız.
İskender Ali Mihr = Hayır, öyle değil! Onun söylediklerini yazacağız. Ve ona, azabı uzattıkça uzatacağız.
İlyas Yorulmaz = Hayır, onun söylediklerini kayda alacağız ve onun azabını artırdıkça artıracağız.