أَاطَّلَعَ الْغَيْبَ أَمِ اتَّخَذَ عِندَ الرَّحْمَنِ عَهْدًا
Ettalaal gaybe emittehaze inder rahmâni ahdâ(ahden).
ettalaa (e ıttalaa) | : muttali mi oldu, görüp bildi mi |
el gaybe | : gayba, bilinmeyene |
emittehaze (em ittehaze) | : veya, yoksa ..... mı edindi (yaptı) |
inde er rahmâni | : Rahmân’ın katında |
ahden | : ahd |
Diyanet İşleri = Gaybı mı görüp bilmiş, yoksa Rahmân’dan bir söz mü almış?
Abdulbaki Gölpınarlı = Gizli olan bir şeyi mi anlamış, yoksa rahmandan bir söz mü almış?
Abdullah Parlıyan = O gizlediğimiz ve kimsenin bilmediklerini mi biliyor? Yoksa rahmeti sınırsız olan Rahman'la bir sözleşme mi yaptı?
Adem Uğur = O, gaybı mı bildi, yoksa Allah'ın katından bir söz mü aldı?
Ahmed Hulusi = Gayba ait bilgisi mi oldu yoksa Rahman'ın indînde bir söz mü edindi?
Ahmet Tekin = O, bilgi alanı ötesine, gayba mı vâkıf oldu, yoksa Rahmet sahibi Rahman olan Allah katından bir söz, bir taahhüt mü aldı?
Ahmet Varol = Gaybden haberdar mı oldu yoksa Rahman'ın katından bir ahid mi aldı?
Ali Bulaç = O, gayba mı tanık oldu, yoksa Rahman (olan Allah)ın katında(n) bir ahid mi aldı?
Ali Fikri Yavuz = O, gayba muttali mi olmuş, yoksa Rahman’ın huzurunda bir söz mü almış?
Ali Ünal = Yoksa o, gaybı öğrenmenin yolunu buldu veya Rahmân’la yapılmış bir sözleşmesi mi var da (böyle diyor)?
Bayraktar Bayraklı = O kişi gaybı mı bildi, yoksa Allah'ın katından bir söz mü aldı?
Bekir Sadak = O gorulmeyeni mi biliyor, yoksa Rahman katindan bir soz mu almistir?
Celal Yıldırım = Gaybı mı biliyor, yoksa Rahmân'ın katından bir söz mü almıştır?
Cemal Külünkoğlu = Yoksa o beşeri algı ve tasavvurların ulaşamayacağı bir görüş alanına mı girdi? Yahut sınırsız rahmet sahibi (olan Allah) ile bir sözleşme mi yaptı?
Diyanet İşleri (eski) = O görülmeyeni mi biliyor, yoksa Rahman katından bir söz mü almıştır?
Diyanet Vakfi = O, gaybı mı bildi, yoksa Allah'ın katından bir söz mü aldı?
Edip Yüksel = Geleceğin bilgisine mi sahip oldu? Yoksa Rahman'dan bir söz mü aldı?
Elmalılı Hamdi Yazır = Gaybe muttali' mi olmuş? Yoksa rahmanın huzurunda bir ahid mi almış?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O, gayba vakıf mı olmuş yoksa esirgemesi çok olan Allah'ın katında bir söz mü almış?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O (kâfir), gaybı mı bildi? Yoksa Rahmân (olan Allah) katından bir söz mü aldı?
Gültekin Onan = O, gayba mı tanık oldu, yoksa Rahmanın katında(n) bir ahid mi aldı?
Harun Yıldırım = O, gaybı mı bildi, yoksa Allah'ın katından bir söz mü aldı?
Hasan Basri Çantay = O, gayba mı vaakıf, yoksa çok esirgeyici (Allah) nezdinde bir ahid mi edinmiş?
Hayrat Neşriyat = (O,) gayba mı muttali' oldu (onu bildi), yoksa Rahmân’ın katından bir söz mü aldı?
İbni Kesir = O, görülmeyeni mi biliyor yoksa Rahman katından bir söz mü almış?
Kadri Çelik = O, gayba mı tanık oldu, yoksa Rahman'ın katından bir ahit mi aldı?
Muhammed Esed = Yoksa o beşeri algı ve tasavvurların ulaşamayacağı bir görüş alanına mı erişti; yahut sınırsız rahmet Sahibi'yle bir sözleşme mi yaptı?
Mustafa İslamoğlu = o, kendisine gaybın sırlarının açıldığını mı düşünüyor; yoksa O rahmet kaynağının katında (muteber olan) bir sözleşme mi yaptı?
Ömer Nasuhi Bilmen = Gayba vakıf mı olmuş, yoksa Rahmân'ın nezdinde bir ahd mi edinmiş?
Ömer Öngüt = O gaybı mı biliyor, yoksa Rahman'ın katından bir söz mü almıştır?
Şaban Piriş = O gaybı mı biliyor, yoksa Rahman’dan bir söz mü almış?
Sadık Türkmen = O gayba mı tanık oldu veya Rahmân’ın katından bir söz mü aldı?
Seyyid Kutub = Gaybın bilgisi mi önüne açıldı, yoksa rahmeti bol olan Allah'dan kesin söz mü aldı?
Suat Yıldırım = Ne o, bu adam gaybı öğrenmenin yolunu mu buldu, yoksa Rahman’dan kesin bir söz mü aldı?
Süleyman Ateş = Gaybe mi çık(ıp bak)tı, yoksa Rahmân'ın huzûrunda bir söz mü aldı (Allâh ile bir andlaşma mı yaptı)?
Tefhim-ul Kuran = O, gayba mı tanık oldu, yoksa Rahman (olan Allah) ın katında(n) bir ahid mi aldı?
Ümit Şimşek = O gayba mı ulaştı, yoksa Rahmân'dan bir söz mü aldı?
Yaşar Nuri Öztürk = Bu adam gaybı mı öğrendi, yoksa Rahman katında bir söz mü aldı?
İskender Ali Mihr = O, gayba muttali mi oldu (o, gaybı görüp bildi mi, vakıf mı oldu)? Yoksa Rahmân’ın indinde (huzurunda) bir ahd mi aldı?
İlyas Yorulmaz = Yoksa o bilinmeyenleri (gaybı) öğrenmenin yollarını mı öğrendi, veya Rahman dan bir söz mü aldı?