قُلْ يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لاَ تَغْلُواْ فِي دِينِكُمْ غَيْرَ الْحَقِّ وَلاَ تَتَّبِعُواْ أَهْوَاء قَوْمٍ قَدْ ضَلُّواْ مِن قَبْلُ وَأَضَلُّواْ كَثِيرًا وَضَلُّواْ عَن سَوَاء السَّبِيلِ
Kul yâ ehlel kitâbi, lâ taglû fî dînikum gayral hakkı ve lâ tettebiû ehvâe kavmin kad dallû min kablu ve edallû kesîren ve dallû an sevâis sebîl(sebîli).
kul | : de, söyle |
yâ ehle el kitâbi | : ey kitab ehli, kitap sahipleri! |
lâ taglû | : haddi aşmayın! |
fî dîni-kum | : dininizde |
gayra el hakkı | : haklı olmaksızın, haksız olarak |
ve lâ tettebiû | : ve tâbî olmayın, uymayın! |
ehvâe | : hevalar, hevesler, nefsin istekleri |
kavmin | : kavim |
kad dallû | : dalâlete düşmüşler |
min kablu | : önceden |
ve edallû | : ve dalâlete düşürmüşler |
kesîren | : çoğu |
ve dallû | : ve saptılar |
an sevâi es sebîli | : sevvâ edilmiş, Allâh’a ulaştırmak üzere dizayn edilmiş yoldan |
Diyanet İşleri = De ki: “Ey Kitap ehli! Hakkın dışına çıkarak dininizde aşırı gitmeyin. Daha önce sapmış, birçoklarını da saptırmış ve dümdüz yoldan da şaşmış bir milletin arzu ve keyiflerine uymayın.”
Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Ey kitap ehli, haksız yere dininizde, aşırı gitmeyin ve evvelce hem sapmış, hem çoğunu saptırmış ve doğru yolu bırakıp sapıklığa dalmış olan kavmin dileklerine uymayın.
Abdullah Parlıyan = De ki: “Ey bize de kitap verildi diyenler! İslâm'ın gelişiyle haklı tarafı kalmayan bu dininizde azgınlık edip hak dışına çıkarak aşırılığa gitmeyin ve daha önce kendileri sapmış olup, bir çoğunu da saptırmış olan ve doğru yoldan hâla sapmakta devam eden bir topluluğun heves ve isteklerine uymayın.”
Adem Uğur = De ki: Ey Kitap ehli! Dininizde haksız yere haddi aşmayın. Daha önceden sapan, birçoklarını saptıran ve yolun doğrusundan uzaklaşan bir topluma uymayın.
Ahmed Hulusi = De ki: "Ey Ehl-i Kitap. . . Dininizde, haksız olarak ölçüyü kaçırıp haddi aşmayın. . . Daha önce birçoğunu saptırmış ve yolun merkezinden sapmış bir kavmin boş hayallerine tâbi olmayın!"
Ahmet Tekin = 'Ey geçmiş kitapları sahiplenenler, hak ve doğru bilgileri bir kenara itip içinizdeki yahudiler gibi, Meryem’e zina isnad ederek, Îsâ’nın peygamberliğini tanımayarak; hristiyanlar gibi Îsâ’nın ilâhlığı, Allah hakkında, baba olma, oğul edinme, bedenlere girme, değişme, birleşme iddialarında bulunup haddi aşarak sorumluluk ve cezanızı artırmayın. Daha önce hak yoldan uzaklaşarak, başlarına buyruk hareket edip, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih edenlerin; birçoklarını da başlarına buyruk hale getirerek hak yoldan uzaklaşmalarına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihine imkân sağlayanların; doğru, dengeli bir yoldan, İslâmî hayat tarzından uzaklaşıp, başına buyruk yaşayan, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih eden toplumların keyfî arzularına ve ihtiraslarına uymayın' de.
Ahmet Varol = De ki: 'Ey kitap ehli! Dininizde haksız yere aşırılığa gitmeyin ve kendileri önceden sapmış, çoklarını da saptırmış ve doğru yoldan ayrılmış olan bir topluluğun arzularına uymayın.'
Ali Bulaç = De ki: "Ey kitap Ehli, haksız yere dininiz konusunda aşırı gitmeyin ve daha önce sapmış, birçoğunu saptırmış ve dümdüz yoldan kaymış bir topluluğun heva (istek ve tutku)larına uymayın."
Ali Fikri Yavuz = De ki: “- Ey ehl-i kitab! Dininizde haksız yere sınırı aşmayın. Bundan önce şaşmış, bir çoklarını da şaşırtmış olan ve doğru yoldan sapmış bulunan bir kavmin arzuları ardından gitmeyin.
Ali Ünal = De ki: “Ey Kitap Ehli! Dininizde gerçeğin sınırlarından taşarak aşırılıklara düşmeyin ve daha önceden kendileri saptığı gibi, pek çoklarını da saptırmış ve şu anda da düz yolun ortasında sapmış gitmiş olanların heva ve heveslerine uymayın.
Bayraktar Bayraklı = De ki: “Ey kitap ehli! Dininizde haksız yere haddi aşmayınız. Daha önceden sapan, birçoklarını saptıran ve yolun doğrusundan uzaklaşan bir topluma uymayınız.”[103]
Bekir Sadak = «Ey Kitab ehli! Haksiz olarak dininizde taskinlik etmeyin. Daha once sapitan, cogunu saptiran ve dogru yoldan ayrilan bir milletin heveslerine uymayin» de. *
Celal Yıldırım = De ki: Ey Kitap Ehli! Dininizde haksız yere taşkınlık yapıp sınırı aşmayın. Daha önce sapmış ve birçoklarını saptırmış da düz yoldan ayrılmış bir topluluğun heveslerine uymayın.
Cemal Külünkoğlu = De ki: Ey Kitap Ehli! Dininizde haksız yere taşkınlık yapıp sınırı aşmayın! Daha önce hem kendileri sapmış, hem birçoğunu saptırmış ve (halen de) dosdoğru yoldan sapmakta olan bir topluluğun heveslerine uymayın!
Diyanet İşleri (eski) = 'Ey Kitap ehli! Haksız olarak dininizde taşkınlık etmeyin. Daha önce sapıtan, çoğunu saptıran ve doğru yoldan ayrılan bir milletin heveslerine uymayın' de.
Diyanet Vakfi = De ki: Ey Kitap ehli! Dininizde haksız yere haddi aşmayın. Daha önceden sapan, birçoklarını saptıran ve yolun doğrusundan uzaklaşan bir topluma uymayın.
Edip Yüksel = De, 'Kitaplılar, dininiz konusunda gerçeğin ötesine gitmeyin. Daha önce sapan, çok kimseyi de saptıran, böylece doğru yolu kaybeden bir topluluğun heveslerini izlemeyin.
Elmalılı Hamdi Yazır = De ki: ey ehli kitâb! dininizde haksız ifrata dalmayın, bundan evvel şaşmış, bir çoklarını da şaşırtmış ve yolun doğrusundan sapmış bir kavmin hevaları ardından gitmeyin
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «Ey kitap verilenler, dininizde haksız yere aşırılığa dalmayın ve bundan önce şaşmış, birçoklarını da şaşırtmış ve yolun doğrusundan sapmış bir kavmin keyifleri ardından gitmeyin!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = De ki: «Ey kitap ehli! Dininizde haksız yere aşırı gitmeyin. Daha önce sapmış, birçoklarını da saptırmış ve böylece doğru yolu kaybetmiş bir kavmin keyiflerine uymayın».
Gültekin Onan = De ki: "Ey kitap ehli, haksız yere dininiz konusunda aşırı gitmeyin ve daha önce sapmış, birçoğunu saptırmış ve dümdüz yoldan kaymış bir topluluğun hevalarına uymayın."
Harun Yıldırım = De ki: “Ey kitap ehli dininizde hakka aykırı olmak suretiyle haddi aşmayın ve daha önce kesin olarak sapan ve pek çoğunu saptıran ayrıca yolun doğrusundan sapan bir toplumun arzularına uymayın!”
Hasan Basri Çantay = De ki: «Ey ehl-i kitâb, dîninizde haksız yere haddi aşmayın. Bundan evvel hakîkaten hem kendileri sapmış, hem bir çoğunu sapdırmış ve (haalâ da) dümdüz yoldan ayrılıb sapagelmiş bir kavmin heva (ve heve) sine uymayın».
Hayrat Neşriyat = De ki: 'Ey ehl-i kitab! Dîninizde haksız yere haddi aşmayın ve (sizden) daha evvel gerçekten dalâlete düşmüş, birçoklarını da saptırmış hem (kendileri de) düz yolun ortasından şaşmış bir kavmin arzularına uymayın!'
İbni Kesir = De ki: Ey Ehl-i Kitab; dininizde haksız yere haddi aşmayın, daha önce hem kendi sapmış hem de birçoğunu saptırmış ve doğru yoldan ayrılmış bir kavmin heveslerine uymayın.
Kadri Çelik = De ki: “Ey kitab ehli! Haksız olarak dininizde taşkınlık etmeyin. Daha önce sapıtan, çoğunu da saptıran ve doğru yoldan ayrılan bir topluluğun heveslerine uymayın.”
Muhammed Esed = De ki: "Ey İncilin takipçileri! İnançlarınız(ın içerdiği hakikat)in sınırları(nı) ihlal etmeyin; ve daha önce kendileri sapmış olup bir çoğunu da saptırmış olan ve doğru yoldan hala sapmakta devam eden bir topluluğun mesnetsiz görüşlerine uymayın."
Mustafa İslamoğlu = Ey Kitap Ehli! Akidenizde hakikatin sınırlarını çiğnemeyin. Daha önce kendileri sapmış, bir çoklarını da saptırmış olan ve yoldan çıkmakta hala direnen bir topluluğun keyfi yargılarına uymayın!
Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «Ey ehl-i kitap! Dininizde hakka muğayır olarak haddi tecavüz etmeyiniz. Ve evvelce dalâlete düşmüş ve birçoklarını da idlalde bulunmuş ve doğru yoldan sapıtmış olan bir kavmin hevâlarına uymayınız.»
Ömer Öngüt = De ki: “Ey ehl-i kitap! Dininizde haksız yere taşkınlık yapıp sınırı aşmayın. Daha önce hem kendileri sapmış, hem de birçoklarını saptırarak doğru yoldan ayrılmış bir topluluğun hevâ ve heveslerine uymayın. ”
Şaban Piriş = De ki: -Ey kitap ehli, dininizde haksız olarak taşkınlık etmeyin. Daha önce sapıklığa düşmüş, çoğunu saptıran ve doğru yoldan sapan bir toplumun heveslerine uymayın.
Sadık Türkmen = De ki: “Ey Kitap ehli! Hakkın dışına çıkarak dininizde aşırı gitmeyin. Daha önceleri sapmış, bir çoklarını da saptırmaya çalışmış ve dümdüz yoldan da şaşmış insanların, arzu ve keyiflerine uymayın.”
Seyyid Kutub = De ki; Ey Kitap Ehli, dininiz konusunda gerçeğe aykırı aşırılıklara kapılmayınız, sizden önceki dönemlerde sapıtmış, bir çoklarını saptırmış ve düz yolu şaşırmış kimselerin keyfi arzularına uymayınız.
Suat Yıldırım = De ki: "Ey Ehl-i kitap! Dininize ait konularda haksız yere haddi aşmayın. Daha önce gelip geçenlerden hem kendisi sapmış, hem bir çok insanları da saptırmış olan atalarınızın ve şimdiki durumda da doğru yoldan sapan birtakım kimselerin heva ve hevesine uymayın.
Süleyman Ateş = De ki: "Ey Kitap ehli, dininizde haksız yere aşırılığa dalmayın ve önceden sapmış, birçoğunu da saptırmış, düz yoldan şaşmış bir milletin keyiflerine uymayın!"
Tefhim-ul Kuran = De ki: «Ey Kitap Ehli, haksız yere dininiz konusunda aşırı gitmeyin ve daha önce sapmış, bir çoğunu saptırmış ve dümdüz yoldan kaymış bir topluluğun heva (istek ve tutku) larına uymayın.»
Ümit Şimşek = De ki: Ey Kitap Ehli! Dininizde haktan uzaklaşıp da aşırılığa kaçmayın. Daha önce sapmış, pek çoklarını saptırmış ve yolun doğrusundan ayrılmış bir topluluğun heveslerine uymayın.
Yaşar Nuri Öztürk = De ki: "Ey Ehlikitap! Dininizde azgınlık edip hak dışına çıkarak aşırılığa gitmeyin. Daha önce sapmış, birçoğunu saptırmış ve yolun denge noktasından uzağa düşmüş bir topluluğun keyiflerine uymayın."
İskender Ali Mihr = De ki; “Ey Kitap Ehli! Dîninizde haksız yere (taşkınlık yapıp) haddi aşmayın. Ve daha önce dalâlete düşmüş ve birçoklarını da dalâlete düşürmüş ve de sevvâ edilmiş yoldan sapmış olan bir kavmin hevâlarına uymayın.”
İlyas Yorulmaz = Deki: “Ey kitap ehli! Dininizde haksız yere hileli yollarla (insanları) aldatmayın. Daha önce sapıtmış olan ve pek çok kimseleri de saptırmış, şu anda yolların en kötüsü içinde bocalayan bir toplumun arzularına uymayın. ”