Önceki Ayet Sonraki Ayet  
5. Sûre Mâide/76

 قُلْ أَتَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللّهِ مَا لاَ يَمْلِكُ لَكُمْ ضَرًّا وَلاَ نَفْعًا وَاللّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ

  Kul e ta’budûne min dûnillâhi mâ lâ yemliku lekum darran ve lâ nef’â(nef’an) vallâhu huves semîul alîm(alîmu).

Kelime Karşılaştırma
kul : de, söyle
e : mi?
ta’budûne : kul oluyorsunuz
min dûni allâhi : Allâh’tan (cc.) başka
mâ lâ yemliku : birşeye malik olmayan
lekum : size
daran : bir zarar
ve lâ nef’an : ve bir fayda vermeyen
ve allâhu : ve Allâh (cc.)
huve : o
es semîu : en iyi işiten
el alîmu : en iyi bilen
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (Ey Muhammed!) De ki: “Allah’ı bırakıp da, sizin için ne bir zarara ne de bir yarara gücü yeten şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Allah'ı bırakıp size ne bir zararı dokunacak, ne bir faydası gelecek bir varlığa mı kulluk ediyorsunuz? Ve Allah, her şeyi duyar, bilir.

 Abdullah Parlıyan = De ki: Allah'ı bırakıp O'nun yanısıra size, ne bir fayda sağlama, ne de zarar verme gücüne sahip olmayan şeylere mi taparsınız? Oysa yalnız Allah'tır, herşeyi duyan ve bilen.

 Adem Uğur = De ki: Allah'ı bırakıp da sizin için fayda ve zarara gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Hakkıyla işiten ve bilen yalnız Allah'tır.

 Ahmed Hulusi = De ki: "Allâh dûnunda, sizin için bir zarar veya faydası olmayanlara mı kulluk ediyorsunuz? Allâh 'HÛ'dur; Semi' ve Aliym. "

 Ahmet Tekin = 'Allah’ı bırakıp, kulları durumundakilerden, size zarar vermeye ve fayda sağlamaya gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Allah her şeyi işitir. İlmi her şeyi kucaklar.' de.

 Ahmet Varol = De ki: 'Allah'tan ayrı olarak size bir zararı ve yararı olmayacak varlıklara mı tapıyorsunuz? Oysa Allah duyandır, bilendir.'

 Ali Bulaç = De ki: "Size yarara da, zarara da güç yetirmeyen Allah'tan başka şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah, işitendir, bilendir."

 Ali Fikri Yavuz = De ki: Allah’ı bırakıp da size ne bir zarar, ne de bir fayda sağlamayan şeylere mi tapıyorsunuz? Halbuki Allah, bütün söylediklerinizi işitendir, bütün yaptıklarınızı bilendir.

 Ali Ünal = De ki: “Yalnızca Allah’a ibadet etmeyi bıraktınız da, (Allah dilemedikçe ve kendiliklerinden) size zarar da fayda da vermeye gücü yetmeyen âciz mahlûklara mı ibadet ediyorsunuz?” Halbuki Allah, (siz ve bütün ihtiyaçlarınız dahil) her şeyi hakkıyla işitendir, her şeyi hakkıyla bilendir.

 Bayraktar Bayraklı = De ki: Allah'ı bırakıp size zarar ve yarar vermeye gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah işitendir; bilendir.

 Bekir Sadak = «ize zarar da fayda da veremiyecek, Allah'tan baska birine mi kulluk ediyorsunuz?» de. Allah hem isitir, hem bilir.

 Celal Yıldırım = De ki: Allah'ı bırakıp da size zarar ve yarara sahip olamayan şeylere mi tapıyorsunuz ? Allah (her şeyi) işitendir, bilendir.

 Cemal Külünkoğlu = De ki: “Size zararı da faydası da olamayan, Allah'tan başka birine mi kulluk ediyorsunuz?” Allah (her şeyi) hakkıyla işitendir, (her şeyi) hakkıyla bilendir.

 Diyanet İşleri (eski) = 'Size zarar da fayda da veremeyecek, Allah'tan başka birine mi kulluk ediyorsunuz?' de. Allah hem işitir, hem bilir.

 Diyanet Vakfi = De ki: Allah'ı bırakıp da sizin için fayda ve zarara gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Hakkıyla işiten ve bilen yalnız Allah'tır.

 Edip Yüksel = De, 'ALLAH'tan başka, size zarar ve yarar veremiyenlere mi tapıyorsunuz? ALLAH İşitir, Bilir.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = De ki; ya daha siz Allahı bırakıyorsunuz da siz kendiliklerinden ne bir zarara, ne bir faideye malik olmayan şeylere mi tapıyorsunuz, halbuki Allah işiden, bilen ancak o.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «Siz Allah'ı bırakıp da size kendiliklerinden ne zarar ne de yarar verme gücü bulunmayan şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa herşeyi işiten ve bilen yalnız Allah'tır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = De ki: «Allah'ı bırakıp da size ne zarar, ne de fayda vermeye gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah işitendir, bilendir».

 Gültekin Onan = De ki: "Size yarara da, zarara da güç yetirmeyen, Tanrı'dan başka şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Tanrı işitendir, bilendir."

 Harun Yıldırım = De ki: “Allah’ın yanısıra sizin için bir zarara da bir faydaya da gücü yetmeyen şeylere ibadet mi ediyorsunuz? Şüphesiz Allah O’dur ki Semî’dir, Alîm’dir.”

 Hasan Basri Çantay = De ki: «Allâhı bırakıp da size ne bir zarar, ne de bir fâide yapmıya gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Halbuki (her şey'i) işiden, (her şey'i) bilen Allahın kendisidir».

 Hayrat Neşriyat = De ki: 'Allah’ı bırakıp, sizin için ne bir zarar ne de bir faydaya mâlik olmayan şeylere mi tapıyorsunuz?' Hâlbuki, Semî' (hakkıyla işiten), Alîm (herşeyi bilen) ancak Allah’dır.

 İbni Kesir = De ki: Allah'ı bırakıp da size ne bir zarar, ne de bir fayda veremeyecek birine mi ibadet ediyorsunuz? Halbuki Allah, Semi', Ali olanın kendisidir.

 Kadri Çelik = De ki: “Size zarar da fayda da veremeyecek, Allah'tan başka birine mi ibadet ediyorsunuz? Oysa işiten ve bilen yalnız O'dur.”

 Muhammed Esed = De ki: "Allahın yanı sıra size ne bir fayda sağlama ne de zarar verme gücü olmayan şeye mi taptınız? Oysa yalnız Allahtır her şeyi duyan, her şeyi bilen!"

 Mustafa İslamoğlu = De ki: "Allah dışında, size hiçbir zarar veremeyen ve yarar sağlamayan kimselere de mi tapıyorsunuz? Oysa yalnız Allah'tır her şeyi bütünüyle işiten, her şeyi tamamıyla bilen."

 Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «Allah Teâlâ'dan başkasına mı, sizin için zarara da, faideye de mâlik olmayan şeylere mi tapıyorsunuz? Halbuki, (her şeyi bihakkın) işitici ve bilici olan ancak Allah Teâlâ'dır.»

 Ömer Öngüt = De ki: “Allah'ı bırakıp da, size ne bir zarar ne de bir fayda vermeye gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah işitendir, bilendir. ”

 Şaban Piriş = De ki: -Siz Allah’ı bırakıp da size zarar da fayda da vermesi mümkün olmayan birine mi kulluk ediyorsunuz? Oysa Allah, hem işitendir, hem bilendir.

 Sadık Türkmen = (Ey Muhammed!) De ki: “Allah’ı bırakıp da sizin için ne bir zarara ne de bir yarara gücü yeten şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”

 Seyyid Kutub = De ki; «Allah'ı bırakıp size ne zarar ve ne de yarar dokundurmaya gücü yetmeyen nesnelere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah herşeyi işitir ve herşeyi bilir.

 Suat Yıldırım = De ki: Siz Allah’tan başka, size ne zarar, ne de fayda vermeye gücü yetmeyen âciz mahluklara mı ibadet ediyorsunuz? Halbuki hakkıyla işiten ve bilen yalnız Allah’tır.

 Süleyman Ateş = De ki: "Allâh'ı bırakıp size ne zarar, ne de yarar vermeğe gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allâh, işiten, bilendir (O'na tapmanız gerekmez mi?)."

 Tefhim-ul Kuran = De ki: «Size yarara da, zarara da güç yetirmeyen Allah'tan başka şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah, işitendir, bilendir.»

 Ümit Şimşek = De ki: Allah'ı bırakıp da size ne zararı, ne de faydası dokunmayan şeylere mi kulluk ediyorsunuz? Oysa Allah herşeyi işiten, herşeyi bilendir.

 Yaşar Nuri Öztürk = Söyle onlara: "Allah'ın yanında bir de, size zarar yahut yarar sağlama gücü olmayan şeylere mi kölelik/kulluk ediyorsunuz? Allah, en iyi duyan, en iyi bilenin ta kendisidir."

 İskender Ali Mihr = De ki; “Allah’tan başka, size zarar ve fayda (yarar) vermeye gücü yetmeyen (malik olmayan) şeylere mi kul oluyorsunuz?” Ve Allah, O, en iyi işitendir, en iyi bilendir.

 İlyas Yorulmaz = Deki “Allah her şeyi işiten, her şeyi bilen olduğu halde, size ne zarar, nede bir fayda veremeyen, Allah dan başka şeylere mi kulluk ediyorsunuz?”