قَالُوا بَلْ وَجَدْنَا آبَاءنَا كَذَلِكَ يَفْعَلُونَ
Kâlû bel vecednâ âbâenâ kezâlike yef’alûn(yef’alûne).
Diyanet İşleri = “Hayır, ama biz babalarımızı böyle yaparken bulduk” dediler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Hayır dediler, atalarımızı böyle bulduk, böyle yapıyordu onlar.
Abdullah Parlıyan = “Biz atalarımızı böyle bulduk, böyle yapıyordu onlar” dediler.
Adem Uğur = Şöyle cevap verdiler: Hayır, ama biz babalarımızı böyle yapar bulduk.
Ahmed Hulusi = Dediler ki: "Hayır! Fakat atalarımızı bunu uygular bulduk (biz de taklit ediyoruz onları)!"
Ahmet Tekin = Onlar: 'Ama biz babalarımızı böyle yaparlarken gördük' dediler.
Ahmet Varol = 'Hayır. Ama atalarımızın böyle yaptıklarını gördük' dediler.
Ali Bulaç = "Hayır" dediler. "Biz atalarımızı böyle yaparlarken bulduk."
Ali Fikri Yavuz = Dediler ki: “- Hayır (bize cevab vermezler, fayda ve zararları da dokunmaz), ancak biz, babalarımızı böyle yapıyorlar bulduk.
Ali Ünal = “Hayır” dediler, “ama biz, babalarımızı, dedelerimizi hep böyle yaparken bulduk.”
Bayraktar Bayraklı = (69-74) Onlara İbrâhim'in kıssasını anlat! İbrâhim, babasına ve ulusuna “nelere tapıyorsunuz?” demişti. Onlar: “Putlara tapıyoruz; onlarla ilgilenip duruyoruz” demişlerdi. İbrâhim: “Çağırdığınız zaman sizi duyarlar mı ve size bir fayda ve zarar verirler mi?” demişti. Onlar: “Ancak, babalarımızı da böyle yaparken bulduk” demişlerdi.[378]
Bekir Sadak = «ayir ama, babalarimizi da bu sekilde ibadet ederken bulduk» demislerdi.
Celal Yıldırım = «Hayır, biz babalarımızı böyle yaparlarken bulduk» dediler.
Cemal Külünkoğlu = (Onlar da:) “Hayır, ama biz babalarımızı böyle yaparken bulduk” dediler.
Diyanet İşleri (eski) = 'Hayır ama, babalarımızı da bu şekilde ibadet ederken bulduk' demişlerdi.
Diyanet Vakfi = Şöyle cevap verdiler: Hayır, ama biz babalarımızı böyle yapar bulduk.
Edip Yüksel = 'Hayır; ancak biz atalarımızın böyle yaptıklarını gördük,' dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Yok dediler: atalarımızı bulduk, böyle yapıyorlardı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hayır, biz atalarımızı böyle yaparken bulduk, dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Yok, dediler, ama biz babalarımızı böyle yapar bulduk.»
Gültekin Onan = "Hayır" dediler. "Biz atalarımızı böyle yaparlarken bulduk."
Harun Yıldırım = Dediler ki: “Hayır, ama biz atalarımızı böyle yapar bulduk.”
Hasan Basri Çantay = Dediler ki: «Hayır, biz babalarımızı böyle bulduk (onlar da) böyle yapıyorlar (dı)».
Hayrat Neşriyat = (Onlar:) 'Hayır! (Biz) atalarımızı böyle yapar bulduk' dediler.
İbni Kesir = Demişlerdi ki: Hayır. Atalarımızı böyle yapar gördük.
Kadri Çelik = “Hayır” dediler. “Biz babalarımızı böyle yaparlarken bulduk.”
Muhammed Esed = "Ama" diye çıkıştılar, "biz atalarımızı da bunu yapıyor gördük!"
Mustafa İslamoğlu = "Hayır ama..." dediler, "Biz, atalarımızı da böyle yapıyor bulduk!"
Ömer Nasuhi Bilmen = Dediler ki: «Yok, biz babalarımızı böylece yaparlar bulduk.»
Ömer Öngüt = Dediler ki: “Hayır, amma biz atalarımızın da böyle yaptıklarını gördük. ”
Şaban Piriş = -Hayır, dediler. Atalarımızı böyle yapıyor bulduk.
Sadık Türkmen = “hayır”, dediler. “Ama biz atalarımızı da böyle yaparken bulduk.”
Seyyid Kutub = Onlar, «Hayır ama, atalarımızın böyle yaptıklarını gördük» dediler.
Suat Yıldırım = "Yook!" dediler, "ama atalarımızı böyle bir uygulama içinde bulduk, biz de onu benimsedik."
Süleyman Ateş = "Hayır, ama babalarımızın böyle yaptıklarını gördük, (onun için biz de böyle yapıyoruz)." dediler.
Tefhim-ul Kuran = «Hayır» dediler. «Biz atalarımızı böyle yaparlarken bulduk.»
Ümit Şimşek = Onlar 'Biz atalarımızı böyle yapar halde bulduk' dediler.
Yaşar Nuri Öztürk = Dediler: "Hayır! Ancak atalarımızı böyle yapar halde bulduk."
İskender Ali Mihr = “Hayır, babalarımızı böyle yapıyor (ibadet ediyor) bulduk.” dediler.
İlyas Yorulmaz = Onlarda “Ama biz atalarımızı böyle yaparken bulduk” dediler.