وَسِيقَ الَّذِينَ اتَّقَوْا رَبَّهُمْ إِلَى الْجَنَّةِ زُمَرًا حَتَّى إِذَا جَاؤُوهَا وَفُتِحَتْ أَبْوَابُهَا وَقَالَ لَهُمْ خَزَنَتُهَا سَلَامٌ عَلَيْكُمْ طِبْتُمْ فَادْخُلُوهَا خَالِدِينَ
Vesîkallezînettekav rabbehum ilâl cenneti zumerâ(zumeran), hattâ izâ câuhâ ve futihat ebvâbuhâ ve kâle lehum hazenetuhâ selâmun aleykum tıbtum fedhulûhâ hâlidîn(hâlidîne).
vesîka | : sevkedildi |
ellezîne | : onlar |
ittekav | : takva sahibi oldular |
rabbe-hum | : onların Rabbi |
ilâ el cenneti | : cennete |
zumeran | : zümre, zümre |
hattâ | : hatta, olunca |
izâ câû-hâ | : ona geldikleri zaman |
ve futihat | : ve açıldı |
ebvâbu-hâ | : onun kapıları |
ve kâle | : ve dedi |
lehum | : onlara |
hazenetu-hâ | : onun bekçileri |
selâmun | : selâm |
aleykum | : sizin üzerinize, size |
tıbtum | : siz temize çıktınız, aklandınız |
fedhulû-hâ (fe udhulû-hâ) | : öyleyse ona girin |
hâlidîne | : ebedî olarak, ebediyyen |
Diyanet İşleri = Rablerine karşı gelmekten sakınanlar da grup grup cennete sevk edilirler. Cennete vardıklarında oranın kapıları açılır ve cennet bekçileri onlara şöyle der: “Size selâm olsun! Tertemiz oldunuz. Haydi ebedî kalmak üzere buraya girin.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve Rablerinden çekinenler de bölük bölük cennete sürülmüştür, oraya geldikleri zaman kapıları açılmıştır da bekçileri, esenlik size, tertemiz oldunuz, artık girin ebedî olarak derler.
Abdullah Parlıyan = Yol ve yordamlarını Rablerinin kitabı vasıtasıyla bulanlar da bölük bölük cennete gönderileceklerdir. Oraya vardıklarında kapıları açılmış olacaktır ve oranın bekçileri onlara: “Selam size, hoş geldiniz, iyi ettiniz, ne hoşsunuz, işte buyurun içinde temelli ve ebedi kalacağınız bu cennete girin!” diyeceklerdir.
Adem Uğur = Rablerine karşı gelmekten sakınanlar ise, bölük bölük cennete sevk edilir, oraya varıp da kapıları açıldığında bekçileri onlara: Selam size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedî kalmak üzere girin buraya, derler.
Ahmed Hulusi = Rablerinden ittika edenler (bedenselliklerinden korunanlar) ise sınıflar hâlinde cennete sevkolunmuştur. . . Nihayet oraya geldiklerinde ve onun kapıları açıldığında, onun muhafızları hitap eder: "Selâmun aleyküm! Ne hoş olmuşsunuz. . . Sonsuza dek kalmak üzere girin!"
Ahmet Tekin = Rablerine sığınıp, emrine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan, takvâya dayalı düzeni benimseyen mü’minler ise, imanda ve itaattaki derecelerine göre cennete bölük bölük sevkedilir. Cennete geldikleri zaman cennetin sekiz kapısı birden açılır. Cennetin bekçileri gelenlere:'Selâmün aleyküm! (Allah’ın selâmı, selâmeti üzerinize olsun, selâmete erdiniz). Tertemiz geldiniz. İçinde ebedî yaşayacağınız Cennet’e girin.' derler.
Ahmet Varol = Rablerinden sakınanlar da bölük bölük cennete iletilirler. Sonunda oraya gelip kapıları açıldığında, (cennetin) bekçileri onlara: 'Size selâm olsun. Hoş ve temiz geldiniz. İçinde sonsuza kadar kalmak üzere girin oraya!' derler.
Ali Bulaç = Rablerinden korkup sakınanlar da, cennete bölük bölük sevkedildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, kapıları açıldı ve onlara (cennetin) bekçileri dedi ki: "Selam üzerinizde olsun, hoş ve temiz geldiniz. Ebedi kalıcılar olarak ona girin."
Ali Fikri Yavuz = Rablerine itaat edenler de bölük bölük cennete gönderilir. Nihayet oraya varıb cennetin kapıları açılınca, bekçileri şöyle derler: “ - (Her türlü kederden) selâmet size! (Günah kirinden) tertemizsiniz? Artık ebedî olarak kalmak üzere girin oraya.”
Ali Ünal = Rabbilerine gönülden saygı besleyen, O’na karşı gelmekten ve dolayısıyla O’nun azabından sakınanlar ise bölük bölük Cennet’e sevkolunurlar. Nihayet oraya vardıklarında, (Allah’ın rahmeti olarak) Cennet’in kapıları açılır ve vazifeli melekleri onlara şöyle hitap ederler: “Selâm olsun size! Ne mutlu size (ki, bütün günahlardan arınmış ve bütün dertlerden, sıkıntılardan kurtulmuş bulunuyorsunuz). Sonsuzca kalmak üzere artık girin Cennet’e!”
Bayraktar Bayraklı = Rabblerine saygı duyanlar da, gruplar halinde cennete götürüleceklerdir. Oraya geldiklerinde ve cennetin kapıları açıldığında, cennetin bekçileri onlara, “Size selâm olsun, hoş geldiniz. Artık süreli kalmak üzere giriniz buraya” derler.
Bekir Sadak = Rablerine karsi gelmekten sakinanlar, boluk boluk cennete goturulurler. Oraya varip da kapilari acildiginda, bekcileri onlara: «Selam size, hos geldiniz! Temelli olarak buraya girin» derler.
Celal Yıldırım = Rablarından korkup (küfür ve böbürlenmekten) sakınanlar, bölük bölük Cennet'e götürülürler; sonunda oraya geldiklerinde Cennet kapıları açılır, oranın bekçileri onlara derler ki: Selâm size olsun ! Gönül huzuru buldunuz. Ebedî kalıcıları olarak girin Cennetlere.
Cemal Külünkoğlu = Rablerine karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlar da gruplar halinde cennete sevk edilirler. Cennete vardıklarında oranın kapıları açılır ve (cennet) bekçileri onlara şöyle der: “Size selâm olsun, hoş geldiniz! Haydi, ebedî kalmak üzere girin buraya!”
Diyanet İşleri (eski) = Rablerine karşı gelmekten sakınanlar, bölük bölük cennete götürülürler. Oraya varıp da kapıları açıldığında, bekçileri onlara: 'Selam size, hoş geldiniz! Temelli olarak buraya girin' derler.
Diyanet Vakfi = Rablerine karşı gelmekten sakınanlar ise, bölük bölük cennete sevk edilir, oraya varıp da kapıları açıldığında bekçileri onlara: Selam size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedî kalmak üzere girin buraya, derler.
Edip Yüksel = Rablerini sayıp dinleyenler ise yığınlar halinde cennete götürülürler. Oraya vardıklarında onun kapıları açılır ve bekçileri onlara, 'Size barış olsun; kazandınız. Haydi temelli kalmak üzere oraya giriniz,' derler
Elmalılı Hamdi Yazır = Rablarına korunmuş olan müttekîler de zümre zümre Cennete sevk olunmaktadır, nihayet ona vardıkları ve kapıları açılıp bekçileri onlara «selâm sizlere ne hoşsunuz! Haydin girin onlara ebediyyen kalmak üzere» diye selâm durdukları
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Rablerinden korkan takva sahipleri de bölük bölük cennete sevkedilmektedir. Nihayet oraya vardıkları ve kapıları açıldığı zamar bekçileri onlara: «Selam sizlere, ne hoşsunuz! Haydi gidin oraya, sonsuza dek kalmak üzere!» diye selama duracaklar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Rablerinden korkanlar da bölük bölük cennete sevk edilmektedir. Nihayet oraya vardıkları zaman kapıları açılır ve bekçileri onlara: «Selâm sizlere, ne hoşsunuz! Ebedî olarak içinde kalmak üzere haydi girin oraya!» derler.
Gültekin Onan = Rablerinden korkup sakınanlar da, cennete bölük bölük sevkedildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, kapıları açıldı ve onlara (cennetin) bekçileri dedi ki: "Selam üzerinizde olsun, hoş ve temiz geldiniz. Ebedi kalıcılar olarak ona girin."
Harun Yıldırım = Rablerine karşı gelmekten sakınanlar ise, bölük bölük cennete sevk edilir, oraya varıp da kapıları açıldığında bekçileri onlara: Selam size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedî kalmak üzere girin buraya, derler.
Hasan Basri Çantay = Rablerinden korkanlar ise (i'zâz ve ikram ile) fevc feve cennete sevk edildi. Nihayet oraya varıb kapıları açılınca (cennetin) bekçileri (şöyle) dedi (ler): «Selâm (ve selâmet) size! Tertemiz geldiniz! Artık ebedî kalmak üzere girin buraya».
Hayrat Neşriyat = Rablerinden sakınanlar da bölük bölük Cennete sevk edilmişlerdir. Nihâyet oraya vardıkları zaman, kapıları açılmıştır ve bekçileri onlara: 'Selâm size; tertemiz oldunuz! Artık ebediyen kalıcı kimseler olmak üzere buraya girin!' derler.
İbni Kesir = Rabblarından sakınanlar ise fevc fevc cennete götürüldüler. Oraya varıp da kapıları açılınca, bekçileri onlara dediler ki: Selam olsun size. Hoş geldiniz. Temelli olarak girin buraya.
Kadri Çelik = Rablerine karşı gelmekten sakınanlar, bölük bölük cennete sevk edilir. Oraya varıp kapılar açıldığında bekçileri onlara, “Selâm size, hoş geldiniz! Temelli kalıcılar olarak buraya girin” derler.
Muhammed Esed = Rablerine karşı sorumluluk bilinci duyanlar da bölük bölük cennete gönderileceklerdir; oraya vardıklarında kapılarının ardına kadar açık olduğunu görecekler; ve muhafızlar onlara, "Selam size! Hoş geldiniz! İşte buyrun, içinde temelli kalacağınız bu (cennete) girin!" diyecekler.
Mustafa İslamoğlu = Rablerine karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar ise guruplar halinde cennete yollanacaklar. Kapıları zaten açılmış bulunan cennete vardıklarında, oranın muhafızları kendilerine şöyle diyecek: "Selam olsun size! Safa başınıza! Ebedi kalmak üzere buyursunlar!.."
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve Rablerinden korkmuş olanlar da cennete zümre zümre sevkedildi. Vaktâ ki ona geldiler ve kapıları açıldı ve onlara bekçileri dedi ki: «Selâmün aleyküm, tertemiz bulundunuz. Artık bunlara ebedîyyen kalıcılar olmak üzere giriniz.»
Ömer Öngüt = Rablerinden korkanlar da bölük bölük cennete götürülürler. Oraya geldiklerinde cennet kapıları açılır. Bekçiler onlara derler ki: "Selâm olsun size! Hoş geldiniz! Ebedî olarak içinde kalmak üzere buraya girin!"
Şaban Piriş = Rablerinden sakınan kimseler bölük bölük cennete sevkedilmiştir. Oraya geldiklerinde kapılar açılmış ve onun bekçileri: -Selam size, hoş geldiniz, ebedi kalmak üzere girin oraya! demişlerdir.
Sadık Türkmen = Rablerinden korkup sakınanlar da, zümreler halinde/bölük bölük cennete sevkedilirler! Sonunda oraya geldikleri zaman ve kapılar açıldığında cennetin bekçileri onlara: “Size selâm olsun! Tertemizsiniz! Haydi (hiç ölmeden) sonsuz kalıcılar olarak oraya girin!” derler.
Seyyid Kutub = Rabb'lerine karşı gelmekten sakınanlar, bölük bölük cennete götürülürler. Oraya varıp kapılar açıldığında, bekçileri onlara, «Selâm size, hoş geldiniz! Temelli olarak buraya girin» derler.
Suat Yıldırım = Rab’lerine karşı gelmekten sakınanlar ise bölük bölük cennete sevkolunurlar. Nihayet oraya varıp da kapıları açılınca cennet bekçileri "Selâm olsun sizlere, ne mutlu size! Haydi, ebediyyen kalmak üzere, giriniz oraya!" derler.
Süleyman Ateş = Rablerinin (azâbından) korunanlar da bölük bölük cennete sevk edilmişlerdir. Kapıları daha önce açılmış bulunan cennete vardıklarında onun bekçileri onlara: "Selâm size,(ne) hoşsunuz, ebedi kalmak üzere buraya girin!" demişlerdir.
Tefhim-ul Kuran = Rablerinden korkup sakınanlar da, cennete bölük bölük sevkedildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, onun kapıları açıldı ve onlara (cennetin) bekçileri dedi ki: «Selam üzerinizde olsun, hoş ve temiz geldiniz. Ebedi kalıcılar olarak ona girin.»
Ümit Şimşek = Rablerine karşı gelmekten sakınanlar da bölük bölük Cennete sevk edilirler. Oraya vardıklarında Cennetin kapıları açılır ve bekçileri 'Size selâm olsun,' derler. 'Tertemiz geldiniz. Oraya ebediyen kalmak üzere girin.'
Yaşar Nuri Öztürk = Rablerinden korkanlar da bölükler halinde cennete sevk edilirler. Oraya geldiklerinde, cennet kapıları da kendilerine açıldığında, oranın bekçileri onlara şöyle derler: "Selam size! Tertemizsiniz. Hadi girin şuraya, sürekli kalıcılar olarak!"
İskender Ali Mihr = Rab’lerine karşı takva sahibi olanlar (cehennemi gördükten sonra) zümre zümre cennete sevkedilirler. Oraya (cennete) geldikleri zaman onun (cennetin) kapıları açılır. Ve onun (cennetin) bekçileri, onlara: "Selâmun aleykum, siz temize çıktınız (aklandınız) ve öyleyse ebedi olarak ona (cennete) girin" derler.
İlyas Yorulmaz = Rablerinden sakınıp korunanlar, guruplar halinde cennete götürüldükleri zaman ve açılmış cennetin kapılarına geldiklerinde, cennetin görevlileri onlara “Allah’ın selamı üzerinize olsun, iyi ve hoş geldiniz, sürekli kalmak üzere içeri girin” derler.