قَالَ لَا تُؤَاخِذْنِي بِمَا نَسِيتُ وَلَا تُرْهِقْنِي مِنْ أَمْرِي عُسْرًا
Kâle lâ tuâhıznî bimâ nesîtu ve lâ turhıknî min emrî usrâ(usren).
kâle | : dedi |
lâ tuâhız-nî | : beni sorgulama |
bimâ | : den dolayı, sebebiyle |
nesîtu | : unuttum |
ve lâ turhık-nî | : ve bana yükleme, |
min emrî | : benim emirlerimden (bana verilen emirlerde) |
usren | : zorluk, güçlük |
Diyanet İşleri = Mûsâ, “Unuttuğum için bana çıkışma ve bu işimde bana güçlük çıkarma!” dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Mûsâ, unuttum dedi, bu yüzden azarlama beni ve şu arkadaşlığımızda ağır bir yük yükleme bana.
Abdullah Parlıyan = Musa: “Unuttum” dedi. “Bu yüzden azarlama beni. Bu yaptğım işten dolayı bana güçlük çıkarma.”
Adem Uğur = Musa: Unuttuğum şeyden dolayı beni muaheze etme; işimde bana güçlük çıkarma, dedi.
Ahmed Hulusi = (Musa) dedi: "(Sözümü) unutmamdan dolayı beni paylama; işimde bana zorluk çıkarma. "
Ahmet Tekin = Mûsâ:'Unuttuğum şeyden dolayı beni sorgulama, beni cezalandırma. Planımı gerçekleştirmeyi güçleştirerek beni sıkıntıya sokma, zorluk çıkarma.' dedi.
Ahmet Varol = (Musa) dedi ki: 'Unuttuğum şeyden dolayı beni sorguya çekme ve bu işimden dolayı bana zorluk çıkarma!'
Ali Bulaç = (Musa:) "Beni, unuttuğumdan dolayı sorgulama ve bu işimden dolayı bana zorluk çıkarma" dedi.
Ali Fikri Yavuz = Mûsa dedi ki: “- Beni, unuttuğum şeyle muahaze etme ve bu işimden dolayı bana bir güçlük çıkarma.”
Ali Ünal = “Ne olur,” dedi Musa, “unuttuğum bir şeyden dolayı beni sorguya çekme ve şu işimde bana güçlük çıkarma.”
Bayraktar Bayraklı = Mûsâ, “Unuttuğum şeyden dolayı beni kınama ve bana bu işimden dolayı bir güçlük çıkarma” dedi.
Bekir Sadak = Musa: «Unuttugum icin bana cikisma, gucumun yetmedigi seyden beni sorumlu tutma» dedi.
Celal Yıldırım = Musa: «Unuttuğumdan dolayı bana çıkışma ve bu işimde bana zorluk çıkarma» dedi.
Cemal Külünkoğlu = Musa: “Unuttuğum için bana çıkışma! Gücümün yetmediği şeyden beni sorumlu tutma!” dedi.
Diyanet İşleri (eski) = Musa: 'Unuttuğum için bana çıkışma, gücümün yetmediği şeyden beni sorumlu tutma' dedi.
Diyanet Vakfi = Musa: Unuttuğum şeyden dolayı beni muaheze etme; işimde bana güçlük çıkarma, dedi.
Edip Yüksel = 'Unuttuğum şeyden dolayı beni kınama; bu işimde bana güçlük çıkarma,' dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır = Beni dedi: unuttuğumla muâhaze etme ve bana bu işimden dolayı güçlük çıkarma
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Musa: «Unuttuğum şeyle beni suçlama ve bu işimden dolayı bana güçlük çıkarma!» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Musa dedi ki: «Unuttuğum şeyden dolayı beni suçlama ve bu işimden dolayı bana bir güçlük çıkarma.»
Gültekin Onan = (Musa:) "Beni, unuttuğumdan dolayı sorgulama ve bu buyrultumdan (isteğimden, tasarrufumdan, irademden) dolayı bana zorluk çıkarma" dedi.
Harun Yıldırım = Musa: Unuttuğum şeyden dolayı beni muaheze etme; işimde bana güçlük çıkarma, dedi.
Hasan Basri Çantay = (Musa): «Unutduğum şeyden dolayı, dedi, beni muaheze etme. Şu işimde (arkadaşlığımızda) bana güçlük yükleme».
Hayrat Neşriyat = (Mûsâ:) 'Unuttuğum şeyden dolayı beni mes’ûl tutma ve bu işimde (seninle berâber olmakta) bana bir güçlük yükleme! (Beni ma'zur gör!)' dedi.
İbni Kesir = Unuttuğum şeyden dolayı bana çıkışma, gücümün yetmediği şeyden beni sorumlu tutma, dedi.
Kadri Çelik = (Musa:) “Beni, unuttuğumdan dolayı sorgulama ve bu işimden dolayı bana zorluk çıkarma” dedi.
Muhammed Esed = (Musa:) "(Kendimi) kaybettim diye beni paylama ve beni yaptığım işten dolayı zora koşma!" dedi.
Mustafa İslamoğlu = (Musa) "Bir anlığına boş bulundum diye beni azarlama ve beni yaptığım bu yanlıştan dolayı köşeye sıkıştırma!" dedi.
Ömer Nasuhi Bilmen = (72-73) Dedi ki: «Ben demedim mi ki, şüphe yok sen benimle beraber sabra takat getiremezsin?» Dedi ki: «Unuttuğum şey ile beni muahaze etme. Bana bu işimden dolayı bir güçlük teklif eyleme.»
Ömer Öngüt = Musa: “Unuttuğum şeyden dolayı beni kınama, bu işimde bana güçlük çıkarma!” dedi.
Şaban Piriş = -Unuttuğum şeyden dolayı beni suçlama, zor olan işimden dolayı bana süre tanı,dedi.
Sadık Türkmen = (Musa) dedi ki: “Unuttuğum şeyden ötürü beni sorguya çekip kınama, bu işimden dolayı bana bir güçlük çıkarma.”
Seyyid Kutub = Musa; «Unutkanlığım yüzünden beni azarlama ve bilginden yararlanma konusunda bana zorluk çıkarma» dedi.
Suat Yıldırım = "Ne olur" dedi Mûsâ, "lütfen unutarak söylediğim bu sözden ötürü beni azarlama, bu işimden dolayı bana bir güçlük çıkarma!"
Süleyman Ateş = (Mûsâ): "Unuttuğum şeyden ötürü beni kınama ve bana bu işimden dolayı bir güçlük çıkarma." dedi.
Tefhim-ul Kuran = (Musa:) «Beni, unuttuğumdan dolayı sorgulama ve bu işimden dolayı bana zorluk çıkarma» dedi.
Ümit Şimşek = Musa 'Unuttuğum için beni kınama,' dedi. 'Seninle arkadaşlığımda da bana güçlük çıkarma.'
Yaşar Nuri Öztürk = Mûsa dedi: "Unuttuğum için beni azarlama; bu yaptığımdan dolayı da bana zorluk çıkarma."
İskender Ali Mihr = (Musa A.S): “Unutmam sebebiyle beni muaheze etme (azarlama), (bana verdiğin) emirlerinde, bana zorluk çıkarma.” dedi.
İlyas Yorulmaz = Musa “Unuttuğumdan dolayı beni sorumlu tutma ve yaptığım bu hatadan dolayı da beni zora sokma” dedi.