قُلْ عَسَى أَن يَكُونَ رَدِفَ لَكُم بَعْضُ الَّذِي تَسْتَعْجِلُونَ
Kul asâ en yekûne radife lekum ba’dullezî testa’cilûn(testa’cilûne).
Diyanet İşleri = De ki: “Belki de acele gelmesini istediğiniz şeyin bir kısmı size çok yaklaşmıştır.”
Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Çarçabuk gelip çatmasını dilediğiniz o azâbın birazcığı neredeyse gelmek üzere size.
Abdullah Parlıyan = de ki: “Belki de acele ettiğiniz azabın, bir kısmı ardınıza takılmıştır, fakat sizin haberiniz yok.”
Adem Uğur = De ki: Çabucak gelmesini istediğiniz şeyin (azabın) bir kısmı herhalde yakında başınıza gelecektir.
Ahmed Hulusi = De ki: "Acele istediğinizin bir kısmı belki de sizin arkanıza takılmıştır!"
Ahmet Tekin = Onlara:'Küstahça, çabucak gelmesini istediğiniz azâbın, cezanın bir kısmı, yakında dünyada başınıza gelecektir' de.
Ahmet Varol = De ki: 'Belki de, çarçabuk gelmesini istediğiniz (azab)ın bir kısmı size ulaşmak üzeredir.'
Ali Bulaç = De ki: "Belki de acele etmekte olduğunuzun (azabın) bir kısmı size yetişmiştir bile."
Ali Fikri Yavuz = De ki: “- Çarçabuk gelmesini istediğiniz azabın bir kısmı (yakında Bedir savaşında) size ulaşmak üzeredir.”
Ali Ünal = De ki: “Böyle hemen gelivermesini istediğiniz azabın bir kısmı belki de ensenizde patlamak üzeredir!”
Bayraktar Bayraklı = De ki: “Çarçabuk gelmesini istediğiniz azabın bir kısmı herhalde yakında başınıza gelecektir.”
Bekir Sadak = De ki: «Acele ettiginiz seyin bir kismi belki hemen basiniza gelir.
Celal Yıldırım = De ki: O acele istediğiniz şeyin (azâbın) bir kısmı belki size yaklaşıp ensenize yapışmak üzeredir.
Cemal Külünkoğlu = Onlara de ki: “Acele gelmesini istediğiniz (azab)ın bir kısmı belki de başınıza gelmek üzeredir.”
Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'Acele ettiğiniz şeyin bir kısmı belki hemen başınıza gelir.'
Diyanet Vakfi = De ki: Çabucak gelmesini istediğiniz şeyin (azabın) bir kısmı herhalde yakında başınıza gelecektir.
Edip Yüksel = 'Belki, meydan okuyarak istediğiniz şeylerin bir kısmı size çatmıştır bile,' de.
Elmalılı Hamdi Yazır = De ki: «belki o ivdiğinizin bir kısmı ensenize binmiş bulunuyor»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «Belki de çabuk gelmesini istediğiniz o azabın bir kısmı ensenize binmiş bulunuyor.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = De ki: «Çabucak gelmesini istediğiniz şeyin (azabın) bir kısmı herhalde yakında ensenize binecektir.»
Gültekin Onan = De ki: "Belki de acele etmekte olduğunuzun (azabın) bir kısmı size yetişmiştir bile."
Harun Yıldırım = De ki: Çabucak gelmesini istediğiniz şeyin (azabın) bir kısmı herhalde yakında başınıza gelecektir.
Hasan Basri Çantay = De ki: «Çabucak (gelmesini) istemekde olduğunuz (o azâb) ın bir kısmı ensenize binmek üzeredir».
Hayrat Neşriyat = De ki: 'Acele istiyor olduğunuz şeyin (azâbın) bir kısmı, belki size gelmek üzere olabilir!'
İbni Kesir = De ki: Çabucak istemekte olduğunuzun bir kısmı ensenize inmek üzeredir.
Kadri Çelik = De ki: “ (Kim bilir,) Belki de çabucak istemekte olduğunuzun (azabın) bir kısmı size pek de yakındır!”
Muhammed Esed = de ki: "O çarçabuk gelmesini istediğiniz azabın bir kısmı belki de peşinize düşmüştür bile..."
Mustafa İslamoğlu = De ki: "Belki de, acele gelmesini istediğiniz o azabın bir kısmı peşinize çoktan takılmıştır bile!"
Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «O acele istediğiniz şeyin bir kısmı belki de sizin ardınıza takılmış bulunmaktadır.»
Ömer Öngüt = De ki: “Çabukça gelmesini istediğiniz o şeyin (azabın) bir kısmı yakında başınıza gelecektir. ”
Şaban Piriş = -Acele istediğiniz şeyin bir kısmının peşinizde olması ümit edilir, de!
Sadık Türkmen = De ki: “Acele ettiğiniz azabın bir kısmı belki de peşinize takılmıştır.”
Seyyid Kutub = Onlara de ki; «Bir an önce gerçekleşsin diye sabırsızlandığınız azabın bir bölümü belki de yanı başınızdadır.»
Suat Yıldırım = De ki: "Acele ile istediğiniz o azabın bir kısmı belki de ensenize binmek üzeredir."
Süleyman Ateş = De ki: "Belki de acele ettiğiniz(azâb)ın bir kısmı ardınıza takılmıştır, bile."
Tefhim-ul Kuran = De ki: «Belki de acele etmekte olduğunuzun (azabın) bir kısmı size yetişmiştir bile.»
Ümit Şimşek = Sen de ki: Çabuklaştırılmasını istediğiniz şeyin bir kısmı, belki de peşinize takılmıştır bile.
Yaşar Nuri Öztürk = De ki: "Acele isteyip durduğunuzun bir kısmı belki de arkanıza takılmıştır."
İskender Ali Mihr = De ki: "Belki de acele istediklerinizin bir kısmı sizi takip ediyordur (belki yakında size ulaşacaktır)."
İlyas Yorulmaz = Onlara deki “Acele olarak istediğiniz şeyin bir kısmının başınıza gelmesi belki yakın zamanda olacak. ”