Önceki Ayet Sonraki Ayet  
27. Sûre Neml/72

 قُلْ عَسَى أَن يَكُونَ رَدِفَ لَكُم بَعْضُ الَّذِي تَسْتَعْجِلُونَ

  Kul asâ en yekûne radife lekum ba’dullezî testa’cilûn(testa’cilûne).

Kelime Karşılaştırma
kul : de
asâ : belki
en yekûne : olur, oluyor
radife : tâbî oldu, peşine takıldı, arkasından geldi
lekum : size
ba’du : bir kısmı
ellezî : ki o
testa’cilûne : acele istiyorsunuz
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = De ki: “Belki de acele gelmesini istediğiniz şeyin bir kısmı size çok yaklaşmıştır.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Çarçabuk gelip çatmasını dilediğiniz o azâbın birazcığı neredeyse gelmek üzere size.

 Abdullah Parlıyan = de ki: “Belki de acele ettiğiniz azabın, bir kısmı ardınıza takılmıştır, fakat sizin haberiniz yok.”

 Adem Uğur = De ki: Çabucak gelmesini istediğiniz şeyin (azabın) bir kısmı herhalde yakında başınıza gelecektir.

 Ahmed Hulusi = De ki: "Acele istediğinizin bir kısmı belki de sizin arkanıza takılmıştır!"

 Ahmet Tekin = Onlara:'Küstahça, çabucak gelmesini istediğiniz azâbın, cezanın bir kısmı, yakında dünyada başınıza gelecektir' de.

 Ahmet Varol = De ki: 'Belki de, çarçabuk gelmesini istediğiniz (azab)ın bir kısmı size ulaşmak üzeredir.'

 Ali Bulaç = De ki: "Belki de acele etmekte olduğunuzun (azabın) bir kısmı size yetişmiştir bile."

 Ali Fikri Yavuz = De ki: “- Çarçabuk gelmesini istediğiniz azabın bir kısmı (yakında Bedir savaşında) size ulaşmak üzeredir.”

 Ali Ünal = De ki: “Böyle hemen gelivermesini istediğiniz azabın bir kısmı belki de ensenizde patlamak üzeredir!”

 Bayraktar Bayraklı = De ki: “Çarçabuk gelmesini istediğiniz azabın bir kısmı herhalde yakında başınıza gelecektir.”

 Bekir Sadak = De ki: «Acele ettiginiz seyin bir kismi belki hemen basiniza gelir.

 Celal Yıldırım = De ki: O acele istediğiniz şeyin (azâbın) bir kısmı belki size yaklaşıp ensenize yapışmak üzeredir.

 Cemal Külünkoğlu = Onlara de ki: “Acele gelmesini istediğiniz (azab)ın bir kısmı belki de başınıza gelmek üzeredir.”

 Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'Acele ettiğiniz şeyin bir kısmı belki hemen başınıza gelir.'

 Diyanet Vakfi = De ki: Çabucak gelmesini istediğiniz şeyin (azabın) bir kısmı herhalde yakında başınıza gelecektir.

 Edip Yüksel = 'Belki, meydan okuyarak istediğiniz şeylerin bir kısmı size çatmıştır bile,' de.

 Elmalılı Hamdi Yazır = De ki: «belki o ivdiğinizin bir kısmı ensenize binmiş bulunuyor»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «Belki de çabuk gelmesini istediğiniz o azabın bir kısmı ensenize binmiş bulunuyor.»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = De ki: «Çabucak gelmesini istediğiniz şeyin (azabın) bir kısmı herhalde yakında ensenize binecektir.»

 Gültekin Onan = De ki: "Belki de acele etmekte olduğunuzun (azabın) bir kısmı size yetişmiştir bile."

 Harun Yıldırım = De ki: Çabucak gelmesini istediğiniz şeyin (azabın) bir kısmı herhalde yakında başınıza gelecektir.

 Hasan Basri Çantay = De ki: «Çabucak (gelmesini) istemekde olduğunuz (o azâb) ın bir kısmı ensenize binmek üzeredir».

 Hayrat Neşriyat = De ki: 'Acele istiyor olduğunuz şeyin (azâbın) bir kısmı, belki size gelmek üzere olabilir!'

 İbni Kesir = De ki: Çabucak istemekte olduğunuzun bir kısmı ensenize inmek üzeredir.

 Kadri Çelik = De ki: “ (Kim bilir,) Belki de çabucak istemekte olduğunuzun (azabın) bir kısmı size pek de yakındır!”

 Muhammed Esed = de ki: "O çarçabuk gelmesini istediğiniz azabın bir kısmı belki de peşinize düşmüştür bile..."

 Mustafa İslamoğlu = De ki: "Belki de, acele gelmesini istediğiniz o azabın bir kısmı peşinize çoktan takılmıştır bile!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «O acele istediğiniz şeyin bir kısmı belki de sizin ardınıza takılmış bulunmaktadır.»

 Ömer Öngüt = De ki: “Çabukça gelmesini istediğiniz o şeyin (azabın) bir kısmı yakında başınıza gelecektir. ”

 Şaban Piriş = -Acele istediğiniz şeyin bir kısmının peşinizde olması ümit edilir, de!

 Sadık Türkmen = De ki: “Acele ettiğiniz azabın bir kısmı belki de peşinize takılmıştır.”

 Seyyid Kutub = Onlara de ki; «Bir an önce gerçekleşsin diye sabırsızlandığınız azabın bir bölümü belki de yanı başınızdadır.»

 Suat Yıldırım = De ki: "Acele ile istediğiniz o azabın bir kısmı belki de ensenize binmek üzeredir."

 Süleyman Ateş = De ki: "Belki de acele ettiğiniz(azâb)ın bir kısmı ardınıza takılmıştır, bile."

 Tefhim-ul Kuran = De ki: «Belki de acele etmekte olduğunuzun (azabın) bir kısmı size yetişmiştir bile.»

 Ümit Şimşek = Sen de ki: Çabuklaştırılmasını istediğiniz şeyin bir kısmı, belki de peşinize takılmıştır bile.

 Yaşar Nuri Öztürk = De ki: "Acele isteyip durduğunuzun bir kısmı belki de arkanıza takılmıştır."

 İskender Ali Mihr = De ki: "Belki de acele istediklerinizin bir kısmı sizi takip ediyordur (belki yakında size ulaşacaktır)."

 İlyas Yorulmaz = Onlara deki “Acele olarak istediğiniz şeyin bir kısmının başınıza gelmesi belki yakın zamanda olacak. ”