وَإِذْ قَتَلْتُمْ نَفْساً فَادَّارَأْتُمْ فِيهَا وَاللّهُ مُخْرِجٌ مَّا كُنتُمْ تَكْتُمُونَ
Ve iz kateltum nefsen feddâre’tum fîhâ vallâhu muhricun mâ kuntum tektumûn(tektumûne).
ve iz kateltum | : ve öldürmüştünüz |
nefsen | : bir nefs, bir kişi |
feddâre’tum (fe eddâre’tum) | : sonra da başınızdan savdınız, |
fî-hâ | : onun hakkında, o konuda |
ve allâhu | : ve Allah |
muhricun | : çıkaran |
mâ kuntum tektumûne | : sizin gizlemiş olduğunuz şeyi |
Diyanet İşleri = Hani, bir kimseyi öldürmüştünüz de suçu birbirinizin üstüne atmıştınız. Hâlbuki Allah, gizlemekte olduğunuzu ortaya çıkaracaktı.
Abdulbaki Gölpınarlı = O vakit birisini öldürmüş, çekişip suçu üstünüzden atmıştınız hani. Allah'sa gizlediğinizi açığa vuracaktı.
Abdullah Parlıyan = Ey israiloğulları! Hani siz, bir kimse öldürmüştünüz de, bu suçun sorumluluğunu birbirinizin üstüne atmıştınız. Oysa Allah sizin örtbas ettiğiniz herşeyi açığa çıkaracaktır.
Adem Uğur = Hani siz bir adam öldürmüştünüz de onun hakkında birbirinizle atışmıştınız. Halbuki Allah gizlemekte olduğunuzu ortaya çıkaracaktır.
Ahmed Hulusi = Hani siz birini öldürmüştünüz de, onun hakkında tartışıp birbirinize düşmüştünüz. Oysa Allâh sakladığınızı açığa çıkarandır!
Ahmet Tekin = Hani bir adam öldürmüştünüz de, suçu birbirinizin üstüne atarak başınızdaki belayı defetmek istemiştiniz. Allah gizlemeye devam ettiğiniz şeyi ortaya çıkarmıştı.
Ahmet Varol = Hani siz bir can öldürmüştünüz de, bu konuda aranızda tartışmaya girmiştiniz. [11] Oysa Allah sizin gizlediğinizi açığa çıkaracaktı.
Ali Bulaç = Hani siz bir kişiyi öldürmüştünüz ve bu konuda birbirinize düşmüştünüz. Oysa Allah, gizlediklerinizi açığa çıkaracaktı.
Ali Fikri Yavuz = Hani o vakıt, bir kişiyi öldürmüştünüz de, öldürenin kim olduğunu saklayıp suçu üstünüzden birbirinize atmıştınız. Halbuki, Allah gizlediğiniz şeyi açığa çıkarıcıdır.
Ali Ünal = Hani, birini öldürmüştünüz de suçu birbirinizin üstüne yıkmaya çalışıyordunuz. Halbuki Allah, sizin gizlediğinizi meydana çıkaracaktı.
Bayraktar Bayraklı = Hani siz, bir adam öldürmüştünüz ve kâtili hakkında birbirinizle tartışmıştınız. Fakat Allah, gizlediğinizi ortaya çıkaracaktır.
Bekir Sadak = Siz bir kimseyi oldurmus ve bunu birbirinize atmistiniz; oysa Allah gizlemekte oldugunuzu ortaya cikaracakti.
Celal Yıldırım = Hatırlayın ki, bir zamanlar bir adam öldürmüştünüz ve onun hakkında (birbirinizi suçlamak suretiyle) çekişmiştiniz. Allah da sizin gizlediğinizi meydana çıkarandır.
Cemal Külünkoğlu = Hani, bir kimseyi öldürmüştünüz de suçu birbirinizin üstüne atmıştınız. Oysa Allah, sizin örtbas ettiğiniz her şeyi açığa çıkarandır.
Diyanet İşleri (eski) = Siz bir kimseyi öldürmüş ve bunu birbirinize atmıştınız; oysa Allah gizlemekte olduğunuzu ortaya çıkaracaktı.
Diyanet Vakfi = Hani siz bir adam öldürmüştünüz de onun hakkında birbirinizle atışmıştınız. Halbuki Allah gizlemekte olduğunuzu ortaya çıkaracaktır.
Edip Yüksel = Hani bir kişiyi öldürmüş ve suçu birbirinize atmıştınız. Oysa ALLAH gizlediklerinizi açığa çıkaracaktı.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve o vakit bir kimse katletmiştiniz de hakkında biribirinizle atışmış, üstünüzden atmıştınız, halbuki Allah sakladığınızı çıkaracaktı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve o vakit birini öldürmüştünüz de, katili hakkında birbirinizle atışmış, üstünüzden atmıştınız. Halbuki Allah gizlemiş olduğunuzu açığa çıkaracaktı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hani bir zamanlar siz bir adam öldürmüştünüz de onun hakkında birbirinizle atışmış ve onu üstünüzden atmıştınız, halbuki Allah, saklamış olduğunuzu açığa çıkaracaktı.
Gültekin Onan = Hani bir kişiyi öldürmüş ve suçu birbirinize / birbirinizin üzerine atmıştınız / birbirinize düşmüştünüz (feddaretüm). Oysa Tanrı gizlediklerinizi (tektümun) açığa çıkaracaktı / çıkartıcıdır (muhricun).
Harun Yıldırım = Hani siz bir kişiyi öldürmüştünüz de onun hakkında birbirinizle çekişmiştiniz. Halbuki Allah gizlemekte olduğunuz şeyi çıkarıcıdır.
Hasan Basri Çantay = Hani siz bir kimse öldürmüşdünüz de onun (kaatili) hakkında birbirinizle atışmışdınız (her biriniz suçu üstünüzden atmışdınız). Halbuki Allah sizin gizleyecek olduğunuz şey'i açığa vurandı.
Hayrat Neşriyat = Hem hani bir zaman siz, bir kimseyi öldürmüştünüz de, onun (katili) hakkında birbirinizle münâkaşa etmiştiniz. Hâlbuki Allah, gizlemekte olduğunuzu hakkıyla ortaya çıkarıcıdır.
İbni Kesir = Hani, siz bir kişiyi öldürmüştünüz de; sonra o konuda birbirinizle çekişmeye başlamıştınız. Allah ise sizin gizlediğinizi açığa çıkarıcıdır.
Kadri Çelik = Hani siz bir kimseyi öldürmüştünüz de böylece ardından birbirinizin üzerine atmıştınız; oysa Allah sizin gizlediğinizi açığa çıkarıcıydı.
Muhammed Esed = Çünkü ey İsrailoğulları, siz bir adam öldürmüştünüz ve sonra da bu suçlunun sorumluluğunu birbirinizin üstüne atmıştınız. Oysa Allah, sizin örtbas ettiğiniz her şeyi açığa çıkarmaya kadirdir.
Mustafa İslamoğlu = Hani bir kişiyi öldürmüştünüz de, hemen ardından bu konuda birbirinizi suçlamıştınız. Oysa ki Allah örtbas ettiğiniz gerçeği ortaya çıkarırdı.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve yine hatırlayınız ki, siz bir şahsı öldürmüştünüz, sonra bunda münazaaya kalkıştınız. Allah Teâlâ ise sizin gizlediğiniz şeyi (meydana) çıkarıcıdır.
Ömer Öngüt = Siz bir kimseyi öldürmüş ve bunu birbirinize atmıştınız. Oysa Allah gizlediğinizi ortaya çıkaracaktır.
Şaban Piriş = Siz bir kimseyi öldürmüş ve suçu birbirinize atmıştınız, oysa Allah gizlemekte olduğunuzu ortaya çıkaracaktı.
Sadık Türkmen = Hani (ey İsrailoğulları), siz bir kimseyi öldürmüştünüz de, suçu birbirinizin üstüne atmıştınız. Halbuki Allah gizlemekte olduğunuzu ortaya çıkaracaktı.
Seyyid Kutub = Hani bir adam öldürmüştünüz de bu suçu birbirinize atmaya kalkmıştınız. Oysa Allah gizlediğinizi ortaya çıkaracaktı.
Suat Yıldırım = Hani siz bir adam öldürmüştünüz de peşinden katilin kim olduğu hakkında birbirinizle kavgaya tutuşup suçu üzerinizden atmıştınız. Halbuki Allah sizin gizlediğinizi meydana çıkaracaktı.
Süleyman Ateş = Hani siz bir adam öldürmüştünüz de onun (katili) hakkında birbirinizle atışmıştınız; oysa Allâh, gizlediğinizi ortaya çıkaracaktı.
Tefhim-ul Kuran = Hani siz bir kişiyi öldürmüştünüz de bu konuda birbirinize düşmüştünüz. Oysa Allah, sizin gizlediklerinizi açığa çıkaracaktı.
Ümit Şimşek = Yine hatırlayın ki, siz birisini öldürmüş, onun katili hakkında da birbirinizle çekişmiştiniz. Allah ise sizin sakladığınızı açığa çıkaracaktı.
Yaşar Nuri Öztürk = Siz bir adam öldürmüştünüz de onunla ilgili olarak çekişip duruyordunuz. Oysa ki Allah, sizin sakladıklarınızı ortaya çıkaracaktı.
İskender Ali Mihr = Ve siz, bir adam öldürmüştünüz sonra da (katilini saklayarak) onun hakkındaki (suçu) birbirinize yüklemiştiniz. (Oysa) Allah gizlemiş olduğunuz şeyi açığa çıkarandır.
İlyas Yorulmaz = Siz bir kişiyi öldürmüştünüz de, bu ölünün katilini bulmak için birbirinizi suçluyordunuz. Allah da içinizde gizlediğinizi açığa çıkarandır.