Önceki Ayet Sonraki Ayet  
17. Sûre İsrâ/72

 وَمَن كَانَ فِي هَذِهِ أَعْمَى فَهُوَ فِي الآخِرَةِ أَعْمَى وَأَضَلُّ سَبِيلاً

  Ve men kâne fî hâzihî a’mâ fe huve fîl âhırati a’mâ ve edallu sebîlâ(sebîlen).

Kelime Karşılaştırma
ve men : ve kim
kâne : oldu
fî hâzihî : burada
a’mâ : kör
fe huve : artık o
fî el âhıreti : ahirette
a’mâ : kör
ve edallu : ve daha çok dalâlette, daha çok saptı
sebîlen : yol
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Kim bu dünyada körlük ettiyse ahirette de kördür, yolunu daha da şaşırmıştır.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve burada kör olan, âhirette de kördür ve yolunu da tam sapıtmıştır, şaşırmış gitmiştir.

 Abdullah Parlıyan = Ve bu dünyada kalben kör olan, ahirette de kördür, yolunu da tam sapıtmıştır, şaşırmış gitmiştir.

 Adem Uğur = Bu dünyada kör olan kimse ahirette de kördür; üstelik iyice yolunu şaşırmıştır.

 Ahmed Hulusi = Kim bu dünyada âmâ (hakikati göremeyen) ise o, gelecek sonsuz yaşamda da âmâdır (kördür)! (Düşünce) yolu (tarzı) itibarıyla daha da sapmıştır!

 Ahmet Tekin = Her kim, bu dünyada, hak ve hakikati, çevresinde olup bitenleri görmekte kör kesiliyorsa, âhirette, ebedî yurtta da kördür. Üstelik hiçbir çıkış yolu bulamayacak derecede felâketle karşı karşıyadır.

 Ahmet Varol = Kim burada kör olursa ahirette de kördür ve yolca da daha şaşkındır.

 Ali Bulaç = Kim bunda (dünyada) kör ise, O, ahirette de kördür ve yol bakımından daha 'şaşkın bir sapıktır.'

 Ali Fikri Yavuz = Kim de bu dünyada (hakkı görüp kabul etmiyecek şekilde) kör olursa, artık o, ahirette de kördür ve yol bakımından da daha sapıktır.

 Ali Ünal = Ama kim de bu dünyada gerçeklere kör olur (ve gerçeğe götüren bir önderin izinden gitmezse), böylesi Âhiret’te de kör olacaktır ve (İlâhî af ve mağfiret) yoluna çok daha fazla uzaklıktadır.

 Bayraktar Bayraklı = Bu dünyada manen kör olan kimse âhirette de kördür; üstelik iyice yolunu şaşırmıştır.

 Bekir Sadak = Bu dunyada kalbi kor olan, ahirette de kor ve daha saskindir.

 Celal Yıldırım = Kim bu Dünya'da korse, Âhiret'te de o kördür ve yol cihetiyle daha da şaşkındır.

 Cemal Külünkoğlu = Kim bu dünyada (gerçekleri görmede) kör ise, ahirette de kör olacak, hatta yol bulmadaki şaşkınlığı daha da beter olacaktır.

 Diyanet İşleri (eski) = Bu dünyada kalbi kör olan, ahirette de kör ve daha şaşkındır.

 Diyanet Vakfi = Bu dünyada kör olan kimse ahirette de kördür; üstelik iyice yolunu şaşırmıştır.

 Edip Yüksel = Bu dünyada (Kitaba) kör olanlara gelince, onlar ahirette de kördür ve yol bakımından daha da sapıktır

 Elmalılı Hamdi Yazır = Her kim de bu Dünyada körlük ettise o artık Âhırette daha kör ve gidişçe daha şaşgındır

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Her kim de bu dünyada körlük ettiyse, o artık ahirette daha kör ve gidişçe daha şaşkındır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Her kim bu dünyada (manen) kör ise ahirette de kördür. Ve gidişçe daha şaşkındır.

 Gültekin Onan = Kim bunda (dünyada) kör ise, o, ahirette de kördür ve yol bakımından daha 'şaşkın bir sapıktır.'

 Harun Yıldırım = Bu dünyada kör olan kimse ahirette de kördür; üstelik iyice yolunu şaşırmıştır.

 Hasan Basri Çantay = Kim bu (dünyâ) da kör olursa o, âhiretde de kördür, yolca da daha şaşkındır.

 Hayrat Neşriyat = Ve kim burada (bu dünyada, kalbi) kör olursa, o takdirde o, âhirette de kördür ve yolca en sapık olandır.

 İbni Kesir = Kim de, burada kör ise ahirette de kördür. Yol bakımından da daha sapıktır.

 Kadri Çelik = Kim dünyada (imamını bulma noktasında) kör ise, O, ahirette de kördür ve yol bakımından daha sapıktır.

 Muhammed Esed = Ve bu (dünyada kalbi) kör olan, ahirette de kör olacak ve (doğru yoldan) daha da sapmış bulunacaktır.

 Mustafa İslamoğlu = Ne ki, bu dünyada (kalp) gözü kör olan kimse ahirette de kör olacak; öyle ki, yolunu büsbütün kaybedecektir.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve her kim burada (hakikatları görmeyip kalben) kör oldu ise işte o, ahirette de kördür, yolca da daha sapıktır.

 Ömer Öngüt = Bu dünyada kör olan kimse ahirette de kördür. Üstelik iyice yolunu şaşırmıştır.

 Şaban Piriş = Her kim dünyada kör olursa, o ahirette de kördür ve daha da şaşkındır.

 Sadık Türkmen = Kim bu dünyada aklı ile gerçekleri görmeyen bir kör ise, ahirette de kördür. Ve yolca daha da şaşkındır/sapıktır.

 Seyyid Kutub = Bu dünyada gerçekler karşısında kör olan kimse ahirette de kör, doğru yoldan sapmışlık oranı da daha büyük olur.

 Suat Yıldırım = Kim bu dünyada gerçekleri görmede kör ise, âhirette de kördür, hatta yol bulmadaki şaşkınlığı daha da beterdir.

 Süleyman Ateş = Şu dünyâda kör olan kimse, âhirette de kördür (dünyâda doğru yolu göremeyen, âhirette de kurtuluş yolunu göremeyecektir, hattâ onun) yolu daha da sapıktır.

 Tefhim-ul Kuran = Kim bunda (dünyada) kör ise, O, ahirette de kördür ve yol bakımından daha 'şaşkın bir sapıktır'.

 Ümit Şimşek = Kim bu dünyada kör ise, işte o âhirette de kördür ve daha da şaşkın bir yoldadır.

 Yaşar Nuri Öztürk = Bu dünyada kör olan, âhirette de kördür. Yolca da daha sapıktır o.

 İskender Ali Mihr = Ve burada (bu dünyada), kim kör ise artık o ahirette de kördür. Ve yoldan daha çok sapmıştır.

 İlyas Yorulmaz = Kim burada (dünyada) kör ise, ahirette de kördür ve yolca da daha sapıktır.