وَلَا تَحْزَنْ عَلَيْهِمْ وَلَا تَكُن فِي ضَيْقٍ مِّمَّا يَمْكُرُونَ
Ve lâ tahzen aleyhim ve lâ tekun fî daykın mimmâ yemkurûn(yemkurûne).
ve lâ tahzen | : ve mahzun olma, üzülme |
aleyhim | : onlara, onlar için |
ve lâ tekun | : ve sen olma |
fî | : içinde |
daykın | : darlık, sıkıntı |
mimmâ (min mâ) | : şeyden |
yemkurûne | : hile yapıyorlar, tuzak kuruyorlar |
Diyanet İşleri = Onlardan yana üzülme. Kurdukları tuzaklardan ötürü de sıkıntıya düşme.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve üzülme onlar için ve daralma kurdukları düzenlerden.
Abdullah Parlıyan = Ey peygamber! Sen onlar için üzülme, onların kurdukları dolaplar, çevirdikleri hileler yüzünden canını sıkma!
Adem Uğur = (Resûlüm!) Onların yüzünden tasalanma, kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü sıkıntı duyma.
Ahmed Hulusi = Onlar üzerine mahzun olma. . . Kurmakta oldukları hilelerinden sıkıntı da duyma!
Ahmet Tekin = Rasulüm, onlara üzülme. İslâm’ın yükselişini önleme, müslümanlarının ilerlemesinin önünü kesme planlarından, sinsice kurmaya devam ettikleri tuzaklardan, asılsız iddialardan dolayı telaşlanıp, kaygı duyma, sıkıntıya düşme.
Ahmet Varol = Sen onlara karşı üzülme ve onların tuzak kurmalarından dolayı sıkıntıya düşme.
Ali Bulaç = Sen, onlara karşı hüzne kapılma ve kurdukları tuzaklardan dolayı sıkıntı içinde olma.
Ali Fikri Yavuz = (Ey Rasûlüm, inkârlarından ve yüz çevirmelerinden dolayı) onlara karşı mahzun olma ve yaptıkları hilelerden ötürü bir sıkıntıya düşme.
Ali Ünal = (Tebliğ ettiğin gerçeklere karşı takındıkları tavır sebebiyle) onlardan ötürü sakın üzülme; (gayretlerini boşa çıkarmak ve insanları Allah’ın yolunda alıkoymak için) yaptıkları planlardan, kurdukları tuzaklardan dolayı da sakın daralma.
Bayraktar Bayraklı = Onların yüzünden tasalanma! Kurmakta oldukları tuzaklar yüzünden canını sıkma!
Bekir Sadak = Onlara uzulme. Hilelerine karsi da sikilma.
Celal Yıldırım = Ve artık (ey Peygamber! Bu inkâr ve inatlarından dolayı) onlara karşı (onlardan yana) üzüntü çekme ve plânladıkları hile ve düzenden de sıkıntıya kapılma.
Cemal Külünkoğlu = (Ey Resulüm!) Onlar için (inanmıyorlar diye) kaygılanma! İleri sürdükleri asılsız iddialardan ötürü de canını sıkma!
Diyanet İşleri (eski) = Onlara üzülme. Hilelerine karşı da sıkılma.
Diyanet Vakfi = (Resûlüm!) Onların yüzünden tasalanma, kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü sıkıntı duyma.
Edip Yüksel = Onlara üzülme, planladıkları şeylerden ötürü de canını sıkma.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve onlara karşı mahzun olma, yaptıkları mekirlerden bir darlığa da düşme
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlara karşı üzülme ve yaptıkları hileler yüzünden bir darlığa düşme!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Habibim!) Onlara karşı mahzun olma, kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü de sıkıntı duyma!
Gültekin Onan = Sen, onlara karşı hüzne kapılma ve kurdukları tuzaklardan dolayı sıkıntı içinde olma.
Harun Yıldırım = (Resûlüm!) Onların yüzünden tasalanma, kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü sıkıntı duyma.
Hasan Basri Çantay = (Habîbim) onlara karşı tasalanma. Kurmakda oldukları tuzaklardan dolayı da darlıkda olma.
Hayrat Neşriyat = (Habîbim, yâ Muhammed!) Artık onlara karşı üzülme ve (size) tuzak kurmakta olduklarından dolayı sıkıntıda olma!
İbni Kesir = Üzülme onlara. Düzenlerinden dolayı da sıkılma.
Kadri Çelik = Sen onlara karşı hüzne kapılma ve onların kurmakta oldukları tuzaklardan dolayı da sıkıntı içinde olma.
Muhammed Esed = Fakat sen yine de onlar için kaygılanma; (Allah'ın mesajlarına karşı) ileri sürdükleri asılsız iddialardan ötürü de canını sıkma.
Mustafa İslamoğlu = Rasulüm, onlara üzülme. İslâm’ın yükselişini önleme, müslümanlarının ilerlemesinin önünü kesme planlarından, sinsice kurmaya devam ettikleri tuzaklardan, asılsız iddialardan dolayı telaşlanıp, kaygı duyma, sıkıntıya düşme.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve onlara karşı mahzun olma ve onların hilelerinden dolayı bir darlığa düşme.
Ömer Öngüt = Resulüm! Onların yüzünden tasalanma. Aleyhinde kurdukları tuzaklardan sıkıntı duyma.
Şaban Piriş = Onlar için üzülme, kurdukları tuzaklardan da sıkıntıya düşme!
Sadık Türkmen = Onlara üzülme ve tuzak kurmalarından dolayı da sıkıntı içinde olma!
Seyyid Kutub = Ey Muhammed, onlar için üzülme ve sana kurdukları tuzaklarda canını sıkmasın.
Suat Yıldırım = Sen onlardan ötürü sakın üzülme ve onların kuracakları tuzaklardan dolayı asla tasalanma!
Süleyman Ateş = (Ey Muhammed) onlar(ın sözlerin)e üzülme, tuzak kurmalarından da sıkılma.
Tefhim-ul Kuran = Sen, onlara karşı hüzne kapılma ve onların kurmakta oldukları tuzaklardan dolayı da sıkıntı içinde olma.
Ümit Şimşek = Onlar için tasalanma; kurdukları tuzaklar yüzünden de için daralmasın.
Yaşar Nuri Öztürk = Onlar yüzünden tasalanma. Kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü de sıkıntıya düşme.
İskender Ali Mihr = Ve artık onlara üzülme (onlar için mahzun olma)! Ve onların kurduğu tuzaklardan (onların yaptığı hilelerden) bir sıkıntı içinde olma!
İlyas Yorulmaz = Onlar için üzülme ve sana hazırladıkları hilelerden dolayı da göğsün daralmasın.