أَمْ يَقُولُونَ بِهِ جِنَّةٌ بَلْ جَاءهُم بِالْحَقِّ وَأَكْثَرُهُمْ لِلْحَقِّ كَارِهُونَ
Em yekûlûne bihî cinnetun, bel câehum bil hakkı ve ekseruhum lil hakkı kârihûn(kârihûne).
em | : yoksa, veya |
yekûlûne | : diyorlar, söylüyorlar |
bi-hi | : onunla, onda |
cinnetun | : bir delilik |
bel | : hayır |
câe-hum | : onlara geldi |
bi el hakkı | : hak ile |
ve ekseru-hum | : ve onların çoğu |
li el hakkı | : hakkı |
kârihûne | : kerih görenler |
Diyanet İşleri = Yoksa “O cinnet getirmiş” mi diyorlar? Hayır o, onlara hakkı getirdi. Hâlbuki onların pek çoğu haktan hoşlanmamaktadırlar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Yoksa onda delilik var mı derler? Hayır, o, gerçek olan Kur'ân'la gelmiştir onlara, fakat çoğu gerçeği istemez.
Abdullah Parlıyan = Yoksa O'nda bir delilik mi var diyorlar? Hayır, aksine O kendilerine gerçeği getirmiştir. Halbuki onlar haktan hoşlanmamaktadırlar.
Adem Uğur = Yoksa onda bir cinnet olduğunu mu söylüyorlar? Hayır; o, kendilerine hakkı getirmiştir. Onların çoğu ise haktan hoşlanmamaktadırlar.
Ahmed Hulusi = Yoksa: "Onda bir cinnet var" mı diyorlar? Bilakis, O kendilerine Hak olarak gelmiştir! Onların çoğunluğu Hak'tan hoşlanmazlar!
Ahmet Tekin = Yoksa onda cinlere mahkûm olmuşluk, delilik belirtisi olduğunu mu söylüyorlar? Doğrusunu söylemek gerekirse, peygamber kendilerine gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak kitap Kur’ân ile geldi. Onların çoğu ise, bu hak kitabın gelmesini, sorumluluğu hoş karşılamıyorlar.
Ahmet Varol = Yoksa: 'Onda bir delilik var' mı diyorlar? Hayır o kendilerine hakkı getirdi, ancak onların çoğu haktan hoşlanmıyorlar.
Ali Bulaç = Yahut: "Onda bir delilik var" mı diyorlar? Hayır, o, onlara hak ile gelmiş bulunmaktadır ve onların çoğu hakkı çirkin karşılıyorlar.
Ali Fikri Yavuz = Yoksa, peygamberde bir cinnet var mı diyorlar? Hayır o peygamber, onlara hakkı (Kur’an’ı ve İslâm dinini) getirdi. Fakat onların çoğu hakkı sevmiyorlar, (inkâr ediyorlar).
Ali Ünal = Ne o, yoksa O’nda bir delilik olduğunu mu iddia ediyorlar? Halbuki onlara O, gerçeğin ta kendisini getirdi; fakat onların çoğu, zaten gerçekten hiç hazzetmezler.
Bayraktar Bayraklı = Yoksa onda bir delilik olduğunu mu söylüyorlar? Hayır; o, kendilerine hakkı getirmiştir. Onların çoğu ise gerçeklerden hoşlanmamaktadır.
Bekir Sadak = Ya da: «Onda delilik var» diyorlar oyle mi? Hayir; onlara gercegi getirmistir, ama cogu ondan hoslanmamaktadir.
Celal Yıldırım = Yoksa o peygamberlerde bir cinnet mi var diyorlar ?! Hayır, O, onlara Hakk ile gelmiştir.
Cemal Külünkoğlu = Yoksa “onda delilik var” mı diyorlar? Hayır! O, onlara hakkı getirdi. (Ne var ki) onların pek çoğu haktan hoşlanmamaktadır.
Diyanet İşleri (eski) = Ya da: 'Onda delilik var' diyorlar öyle mi? Hayır; onlara gerçeği getirmiştir, ama çoğu ondan hoşlanmamaktadır.
Diyanet Vakfi = Yoksa onda bir cinnet olduğunu mu söylüyorlar? Hayır; o, kendilerine hakkı getirmiştir. Onların çoğu ise haktan hoşlanmamaktadırlar.
Edip Yüksel = Yoksa, onun deli olduğuna mı karar verdiler? Halbuki onlara gerçeği getirmişti. Ne var ki onların çoğu gerçekten hoşlanmaz.
Elmalılı Hamdi Yazır = Yoksa onda bir Cinnet var, mı diyorlar? Hayır, o onlara hakk ile geldi fakat ekserisi hakkı hoşlanmıyorlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yoksa onda bir delilik olduğunu mu söylüyorlar? Hayır, o, onlara gerçek ile geldi; fakat onların çoğu gerçekten hoşlanmıyorlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Yoksa onda bir delilik olduğunu mu söylüyorlar? Aksine o, kendilerine hakkı getirmiştir. Halbuki onlar haktan hoşlanmamaktadırlar.
Gültekin Onan = Yahut: "Onda bir delilik var" mı diyorlar? Hayır, o, onlara hak ile gelmiş bulunmaktadır ve onların çoğu hakkı çirkin karşılıyorlar.
Harun Yıldırım = Yoksa onda bir cinnet olduğunu mu söylüyorlar? Hayır; o, kendilerine hakkı getirmiştir. Onların çoğu ise haktan hoşlanmamaktadırlar.
Hasan Basri Çantay = Yoksa «Onda bir delilik var» mı diyorlar? Bil'akis o (peygamber) onlara hakkı (Kur'ânı) getirmişdir. (Fakat) onların çoğu hakkı çirkin görenlerdir.
Hayrat Neşriyat = Yoksa onda bir delilik olduğunu mu söylüyorlar? Hayır! (O peygamber) onlara hakkı getirmiştir; fakat onların çoğu, haktan hoşlanmayan kimselerdir.
İbni Kesir = Yahut; onda bir delilik var mı diyorlar? Hayır, o kendilerine hak ile gelmiştir. Ama onların çoğu haktan hoşlanmamaktadırlar.
Kadri Çelik = Yahut “Onda bir delilik var” mı demektedirler? Hayır, o, onlara hak ile gelmiş bulunmaktadır ve onların çoğu zaten haktan hoşlanmazlar.
Muhammed Esed = Yahut "Onda delilik var!" mı diyorlar? Oysa, o onlara gerçeğin ta kendisini getirdi ama gerçek onlardan çoğunun işine gelmez!
Mustafa İslamoğlu = Ya yoksa, onu cinnet geçirmekle mi suçluyorlar? Yoo, aksine o onlara gerçeği getirdi; ama onların çoğu katıksız gerçeği sevmiyor.
Ömer Nasuhi Bilmen = Yoksa, «O'nda cinnet vardır,» mı diyorlar? Hayır onlara hak ile gelmiştir. Halbuki, onların ekserisi hakkı kerih görenlerdir.
Ömer Öngüt = Yahut onda bir delilik olduğunu mu söylüyorlar? Hayır! O, kendilerine hakkı getirmiştir. Fakat onların çoğu haktan hoşlanmamaktadırlar.
Şaban Piriş = Yoksa: “Onda bir delilik var” mı diyorlar? -Hayır! O, onlara hakkı getirdi. Ama onların çoğu haktan hoşlanmıyorlar.
Sadık Türkmen = Yoksa, onda bir mecnunluk olduğunu mu söylüyorlar? Aksine o, kendilerine gerçeği getirdi. Oysa onların birçoğu, gerçek olandan hoşlanmıyorlar.
Seyyid Kutub = Yoksa onun deli olduğunu mu söylüyorlar. Hayır, O onlara gerçeği getirdi ve onların çoğu gerçekten hoşlanmıyorlar.
Suat Yıldırım = Ne o, yoksa "Onda bir delilik var!" mı diyorlar? Oysa o onlara gerçeğin ta kendisini getirdi, ama gerçek onların çoğunun işine gelmiyor.
Süleyman Ateş = Yoksa "Onda bir delilik var" mı diyorlar? Hayır, o kendilerine hakkı getirdi, fakat çokları haktan hoşlanmıyorlar.
Tefhim-ul Kuran = Yahut: «Onda bir delilik var» mı demektedirler? Hayır, o, onlara hak ile gelmiş bulunmaktadır ve onların çoğu hakkı çirkin karşılıyorlar.
Ümit Şimşek = Veya onda delilik mi var diyorlar? Halbuki peygamber onlara hakkın tâ kendisini getirmiştir; lâkin onların çoğu haktan hoşlanmıyor.
Yaşar Nuri Öztürk = Yoksa onda delilik var mı derler? Hayır, o, gerçek olan Kur'ân'la gelmiştir onlara, fakat çoğu gerçeği istemez.
İskender Ali Mihr = Yoksa onda bir delilik olduğunu mu söylüyorlar? Hayır (o), onlara hak ile geldi. Ve onların çoğu hakkı kerih görenlerdir.
İlyas Yorulmaz = Yoksa o elçiye deli mi diyorlar? Halbuki, elçi onlara gerçekleri getirmişti, ama onların çoğu doğruları hoş karşılamıyorlar.