أَلَمْ تَعْلَمْ أَنَّ اللَّهَ يَعْلَمُ مَا فِي السَّمَاء وَالْأَرْضِ إِنَّ ذَلِكَ فِي كِتَابٍ إِنَّ ذَلِكَ عَلَى اللَّهِ يَسِيرٌ
E lem ta’lem ennallâhe ya’lemu mâ fis semâi vel ard(ardı), inne zâlike fî kitâbin, inne zâlike alâllâhi yesîr(yesîrun).
e lem ta’lem | : bilmiyor musun |
enne allâhe | : Allah’ın olduğunu |
ya’lemu | : bilir |
mâ | : şeyleri |
fî es semâi | : semalarda |
ve el ardı | : ve arz, yeryüzü |
inne | : muhakkak |
zâlike | : o, bu |
fî kitâbin | : kitaptadır, kitabın içinde (vardır) |
inne | : muhakkak |
zâlike | : o, bu |
alâ allâhi | : Allah’a |
yesîrun | : kolay(dır) |
Diyanet İşleri = Bilmez misin ki, kuşkusuz Allah gökte ve yerde ne varsa hepsini bilir. Kuşkusuz bunların hepsi bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da)dır. Şüphesiz bu, Allah’a göre çok kolaydır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Bilmez misin ki Allah, gerçekten de bilir ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde; şüphe yok ki bu, bir kitapta tespît edilmiştir; şüphe yok ki bu, Allah'a pek kolaydır.
Abdullah Parlıyan = Bilmez misin ki göklerde ve yerde ne varsa hepsini ancak Allah bilir. Bunların hepsi bir kitapta yazılıdır. Bu eşya ve olayların bilgisine sahip olmak, Allah için çok kolaydır.
Adem Uğur = Bilmez misin ki, Allah, yerde ve gökte ne varsa bilir? Bu, bir kitapta (levh-i mahfuzda) mevcuttur. Bu (eşya ve olayların bilgisine sahip olmak), Allah için çok kolaydır.
Ahmed Hulusi = Kavradın mı ki; Allâh, semâda ve arzda ne varsa (Esmâ özellikleriyle hepsinin hakikati olarak) hepsini bilir. . . Muhakkak ki onlar bilgi kapsamındadır. . . Muhakkak ki o, Allâh'a çok kolaydır.
Ahmet Tekin = Allah’ın gökteki ve yerdeki varlıkları ve olayları bildiğini, bütün bunların bilgi işlem merkezinde, Levh-i Mahfuz’da yazılı bulunduğunu; bunları yapmanın da Allah için çok kolay olduğunu bilmiyor musun?
Ahmet Varol = Allah'ın gökte ve yerde ne varsa bildiğini bilmez misin? Şüphesiz bu, bir Kitap'tadır. Doğrusu bu Allah için kolaydır.
Ali Bulaç = Allah'ın, gökte ve yerde olanların hepsini bilmekte olduğunu bilmiyor musun? Gerçekten bunlar bir kitaptadır. Hiç şüphesiz bunlar(ı bilmek), Allah için pek kolaydır.
Ali Fikri Yavuz = Bilmez misin ki Allah, gökte ve yerde ne varsa hepsini bilir. Muhakkak bunlar bir kitabdadır (Levh-i Mahfuz’dadır). Doğrusu bunları bilmek, Allah’a göre pek kolaydır.
Ali Ünal = Bilmez misin ki Allah, gökte ve yerde her ne varsa ve her ne olup bitiyorsa hepsini bilmektedir. Bunların hepsi bir kitapta kayıtlıdır. Her şeyi bilmek ve kayıtlı olarak bir kitapta tutmak, Allah için pek kolaydır.
Bayraktar Bayraklı = Allah'ın göklerde ve yerde olan her şeyi bildiğini bilmez misin? Şüphesiz bunların tamamı bir kitaptadır. Bu iş, Allah'a kolaydır.
Bekir Sadak = Gokte ve yerde olani Allah'in bildigini bilmez misin? Bunlar hic suphesiz Kitap'dadir ve suphesiz bunlar Allah'a kolaydir.
Celal Yıldırım = Bilmez misin ki, Allah mutlaka gökte ve yerde olanları bilir. Şüphesiz ki bunların (hepsi) kitapta (yazılı)dır. Ve bunlar elbette Allah'a pek kolaydır.
Cemal Külünkoğlu = Allah'ın göklerde ve yerde olup biten her şeyi, (bütün detaylarıyla) bildiğini bilmiyor musun? Kuşkusuz bunların hepsi bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) kayıtlıdır. Bütün bunlar gerçekten Allah için çok kolaydır.
Diyanet İşleri (eski) = Gökte ve yerde olanı Allah'ın bildiğini bilmez misin? Bunlar hiç şüphesiz Kitap'dadır ve şüphesiz bunlar Allah'a kolaydır.
Diyanet Vakfi = Bilmez misin ki, Allah, yerde ve gökte ne varsa bilir? Bu, bir kitapta (levh-i mahfuzda) mevcuttur. Bu (eşya ve olayların bilgisine sahip olmak), Allah için çok kolaydır.
Edip Yüksel = ALLAH'ın gökte ve yerde olan her şeyi bildiğini bilmez misin? Tüm bunlar bir kitapta kayıtlıdır. Elbette bu ALLAH'a kolaydır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bilmez misin ki Allah gökte ve yerde ne varsa bilir, muhakkak o kitabdadır, her halde o Allaha göre kolaydır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bilmez misin ki, Allah gökte ve yerde ne varsa bilir; Muhakkak ki bunlar o bir Kitap (Levh-i Mahfuz)' tadır. Muhakkak o Allah'a göre kolaydır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bilmez misin ki, Allah, gökte ve yerde ne varsa hepsini bilir. Şüphesiz bunlar bir kitabtadır. Hiç şüphe yok ki bunlar Allah'a pek kolaydır.
Gültekin Onan = Tanrı'nın, gökte ve yerde olanların hepsini bilmekte olduğunu bilmiyor musun? Gerçekten bunlar bir kitaptadır. Hiç şüphesiz bunlar(ı bilmek), Tanrı için pek kolaydır.
Harun Yıldırım = Bilmez misin ki, Allah, yerde ve gökte ne varsa bilir? Bu, bir kitapta (levhi mahfuzda) mevcuttur. Bu (eşya ve olayların bilgisine sahip olmak), Allah için çok kolaydır.
Hasan Basri Çantay = Bilmedin mi ki Allah gökde ve yerde ne varsa (hepsini) bilir. Bu (zikr olunanların hepsi) muhakkak bir kitabdadır. Hakıykat, bu (nları bilmek) Allaha göre pek kolaydır.
Hayrat Neşriyat = Bilmedin mi ki şübhesiz Allah, gökte ve yerde ne varsa bilir. Muhakkak ki bunlar bir kitabda (Levh-i Mahfûz’da)dır. Şübhesiz bu, Allah’a göre pek kolaydır.
İbni Kesir = Bilmez misin ki Allah; gökte ve yerde olanı bilir. Hiç şüphesiz bunlar, bir Kitab'dadır. Doğrusu bunlar, Allah için pek kolaydır.
Kadri Çelik = Allah'ın, gökte ve yerde olanların hepsini bilmekte olduğunu bilmiyor musun? Gerçekten bunlar bir kitaptadır. Hiç şüphesiz bu, Allah için pek kolaydır.
Muhammed Esed = Allah'ın göklerde ve yerde olup biten her şeyi, bütün içeriğiyle bildiğini bilmiyor musun? Bütün bunlar (Allah'ın koyduğu) evrensel yasalar dizgesinde kayıtlıdır; (dolayısıyla,) bütün bunlar(ı bilmek), gerçekten Allah için çok kolaydır.
Mustafa İslamoğlu = (Ey bu hitabın muhatabı!) Bilmez misin ki Allah, gökte ve yerde olup biten her şeyi bilir? Çünkü bunların tamamı (yasalarla) bir bir kayıt altına alınmıştır: nitekim bu Allah için çok kolaydır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Bilmedin mi ki, şüphesiz Allah, gökte ve yerde olanı bilir. Muhakkak ki, o bir kitaptadır. Hakikaten o, Allah'a göre pek kolaydır.
Ömer Öngüt = Bilmez misin ki, Allah yerde ve gökte ne varsa hepsini bilir. Bu, bir kitapta (Levh-i mahfuz'da) mevcuttur. Şüphesiz ki bu, Allah için çok kolaydır.
Şaban Piriş = Allah’ın gökte ve yerde ne varsa bildiğini bilmiyor musun? Şüphesiz bu bir kitaptadır. Yine bu, Allah’a çok kolaydır.
Sadık Türkmen = Bilmez misin ki; kuşkusuz Allah, gökte ve yerde ne varsa hepsini bilir. Kuşkusuz bunların hepsi, bir Kitaba (Levhi Mahfuz’a) yazılmaktadır. Şüphesiz bu Allah’a göre çok kolaydır.
Seyyid Kutub = Allah'ın gökte ve yerde bulunan her şeyi bildiğini bilmiyor musun? Bunların hepsi (O'nun katındaki) bir kitapta kayıtlıdır. Bu, Allah için kolay bir iştir.
Suat Yıldırım = Bilmez misin ki, Allah gökte ve yerde olan bütün şeyleri bilir? Bunların hepsi bir kitapta mevcuttur. Bütün bunlar Allah’a göre pek kolaydır.
Süleyman Ateş = Bilmez misin ki Allâh gökte ve yerde ne varsa hepsini bilir. Bunların hepsi, bir Kitaptadır (katında yazılıdır). Bu, Allah'a kolaydır.
Tefhim-ul Kuran = Allah'ın, gökte ve yerde olanların hepsini bilmekte olduğunu bilmiyor musun? Gerçekten bunlar bir kitaptır. Hiç şüphesiz bunlar(ı bilmek), Allah için pek kolaydır.
Ümit Şimşek = Gökte ve yerde olan herşeyi Allah'ın bildiğini bilmiyor musun? Bunların hepsi bir kitapta yazılıdır. Bu da Allah için pek kolaydır.
Yaşar Nuri Öztürk = Bilmedin mi ki; Allah gökte ne var, yerde ne varsa hepsini bilir. Bunların tümü bir Kitap'tadır. Bütün bunlar Allah için çok kolaydır.
İskender Ali Mihr = Allah’ın semalarda ve arzda olan şeyleri mutlaka bildiğini bilmiyor musun? Muhakkak ki bunlar, Kitap’tadır. Muhakkak ki bunlar, Allah için kolaydır.
İlyas Yorulmaz = Sen bilmez misin? Allah göklerde ve yerde olanları bilir. Hepsi bir kitapta kayıtlıdır. Bunların kaydını tutmak Allah için çok kolaydır.