إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِ وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ
İnne rabbeke huve a’lemu bi men dalle an sebîlihî ve huve a’lemu bil muhtedîn(muhtedîne).
inne | : muhakkak ki |
rabbe-ke | : senin Rabbin |
huve | : o |
a’lemu | : çok iyi bilir |
bi men | : kim, kimi, kimin |
dalle | : dalâlette, saptı |
an sebîli-hî | : onun yolundan, kendi yolundan |
ve huve | : ve o |
a’lemu | : çok iyi bilir |
bi el muhtedîne | : hidayete erenleri (ermiş olanları) |
Diyanet İşleri = Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapan kişiyi daha iyi bilir. O, hidayete erenleri de daha iyi bilir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki Rabbin, kendi yolundan sapanı da daha iyi bilir ve o, doğru yolu bulanları da daha iyi bilir.
Abdullah Parlıyan = Şüphesiz senin Rabbin kimlerin kendi yolundan saptığını ve kimlerin doğru yolda olduğunu en iyi bilendir.
Adem Uğur = Doğrusu Rabbin, kendi yolundan sapan kişiyi en iyi bilendir, hidayete erenleri de en iyi bilen O'dur.
Ahmed Hulusi = Muhakkak ki Rabbin, yolundan kimin saptığını (varlıklarından) iyi bilir! O, hakikate erenleri de (varlıklarında) iyi bilir!
Ahmet Tekin = Rabbin, işte O, başına buyruk hareket ederek hak yoldan uzaklaşanı, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih edeni iyi bilir, hidayet rehberiyle gösterilen, öğretilen hak yola, İslâm’a girmeye istekli olanları, İslâm’da sebat edenleri de iyi bilir.
Ahmet Varol = Şüphesiz Rabbin, yolundan sapanı da en iyi bilendir; doğru yolda olanları da en iyi bilendir.
Ali Bulaç = Elbette senin Rabbin, kimin kendi yolundan şaşırıp saptığını daha iyi bilendir; ve kimin hidayete erdiğini de daha iyi bilendir.
Ali Fikri Yavuz = Muhakkak senin Rabbin, kendi yolundan kimin saptığını en iyi bilendir ve O, hidayete erenleri de en iyi bilendir.
Ali Ünal = Senin Rabbin, evet O’dur en iyi bilen O’nun yolundan kimin sapıp gittiğini; yine en iyi O bilir kimlerin hidayeti tabiatları haline getirdiğini.
Bayraktar Bayraklı = Şüphesiz senin Rabbin, yolundan çıkanı daha iyi bilir. Doğru yolda olanı da en iyi O bilir.
Bekir Sadak = Dogrusu senin Rabbin, yolundan sapitanlari cok iyi bilir; O, dogru yolda olanlari da cok iyi bilir.
Celal Yıldırım = Şüphesiz ki Rabbin, yolundan sapan kimseyi daha iyi bilir ve O, doğru yol üzere bulunanları da daha iyi bilir.
Cemal Külünkoğlu = Şüphesiz Rabbin, kimlerin kendi yolundan saptığını ve kimlerin doğru yolda olduğunu herkesten iyi bilir.
Diyanet İşleri (eski) = Doğrusu senin Rabbin, yolundan sapıtanları çok iyi bilir; O, doğru yolda olanları da çok iyi bilir.
Diyanet Vakfi = Doğrusu Rabbin, kendi yolundan sapan kişiyi en iyi bilendir, hidayete erenleri de en iyi bilen O'dur.
Edip Yüksel = Rabbin, kimin yolundan sapmış olduğunu da en iyi bilir, doğru yolda olanları da en iyi bilir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Şübhesiz rabbındır en bilen yolundan sapanı, yine odur en bilen hidayete irenleri.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Şüphesiz Rabbindir, yolundan sapanı en iyi bilen, yine O'dur doğru yola erenleri en iyi bilen.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Doğrusu Rabbin, yolundan sapanı en iyi bilendir. Hidayete ereni de en iyi bilen O'dur.
Gültekin Onan = Elbette senin rabbin, kimin kendi yolundan şaşırıp saptığını daha iyi bilendir; ve kimin hidayete erdiğini de daha iyi bilendir.
Harun Yıldırım = Elbette Rabbin, kimin kendi yolundan saptığını en iyi bilendir O; ve kimin hidayete erdiğini de en iyi bilendir O.
Hasan Basri Çantay = Şübhesiz ki Rabbin, O, kendi yolundan sapan kişiyi çok iyi bilendir. O, hidâyete ermiş olanları da pek iyi bilendir.
Hayrat Neşriyat = Şübhe yok ki, yolundan sapanları en iyi bilen ancak Rabbindir, hidâyete erenleri de eniyi bilen O’dur.
İbni Kesir = Muhakkak ki senin Rabbın; kendi yolundan sapanları çok iyi bilir. Ve O, hidayete erevleri de en iyi bilendir.
Kadri Çelik = Elbette senin Rabbin, kimin kendi yolundan saptığını daha iyi bilendir ve kimin hidayete erdiğini de daha iyi bilendir.
Muhammed Esed = Şübhesiz ki Rabbin, O, kendi yolundan sapan kişiyi çok iyi bilendir. O, hidâyete ermiş olanları da pek iyi bilendir.
Mustafa İslamoğlu = Kuşku yok ki senin Rabbin, evet O, kimin kendi yolundan saptığını çok iyi bilir; yine O, kimin hidayete erdiğini de çok iyi bilir.
Ömer Nasuhi Bilmen = (7-9) Şüphe yok ki Rabbindir, O'dur. O'nun yolundan sapıtmış olanı en ziyâde bilen ve O'dur hidâyete ereni de en ziyâde bilen. Artık o tekzîp edenlere itaat etmemekte devam et. Onlar arzu ettiler ki sen yaltaklanıvermiş olsa idin. O zaman onlar da yaltaklanacaklardı.
Ömer Öngüt = Elbette senin Rabbin, kimin kendi yolundan saptığını daha iyi bilendir ve kimin hidayete erdiğini de daha iyi bilendir.
Şaban Piriş = Rabbin, yolundan sapanı en iyi bilen O’dur. Doğru yolda olanı da en iyi bilen O’dur.
Sadık Türkmen = Kuşku yok ki senin Rabbin, evet O, kimin kendi yolundan saptığını çok iyi bilir; yine O, kimin hidayete erdiğini de çok iyi bilir.
Seyyid Kutub = Şüphesiz Rabbin, kimlerin kendi yolundan saptığını ve kimlerin doğru yolda olduğunu herkesten iyi bilir.
Suat Yıldırım = Senin Rabbin şüphesiz pek iyi bilir. Allah yolundan sapanlar kimdir ve O’nun yolunu tutanlar kimdir.
Süleyman Ateş = Şüphesiz Rabbin, kim(ler)in kendi yolundan saptığını ve kimlerin yolda olduğunu en iyi bilen O'dur.
Tefhim-ul Kuran = Şüphesiz Rabbin, kimlerin kendi yolundan saptığını ve kimlerin doğru yolda olduğunu herkesten iyi bilir.
Ümit Şimşek = Senin Rabbin şüphesiz pek iyi bilir. Allah yolundan sapanlar kimdir ve O’nun yolunu tutanlar kimdir.
Yaşar Nuri Öztürk = Senin Rabbin, evet O'dur kendi yolundan kimin saptığını en iyi bilen. Ve O'dur kimin doğruya ve güzele kılavuzlandığını en iyi bilen.
İskender Ali Mihr = Muhakkak ki senin Rabbin; O, kim Kendi yolundan saptı, çok iyi bilir ve O hidayete ermiş olanları da çok iyi bilir.
İlyas Yorulmaz = Şüphesiz ki senin Rabbin, kimin yolundan saptığını, kiminde belirlediği doğru yol üzerinde olduğunu en iyi bilendir.