إِذَا أُلْقُوا فِيهَا سَمِعُوا لَهَا شَهِيقًا وَهِيَ تَفُورُ
İzâ ulkû fîhâ semiû lehâ şehîkan ve hiye tefûr(tefûru).
Diyanet İşleri = Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı korkunç uğultuyu işitirler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Oraya atıldılar mı duyarlar ki cehennem, kesik kesik nefes almada ve coşup kaynıyor o.
Abdullah Parlıyan = Bunlar cehenneme atıldıklarında onun kaynarken çıkardığı öfkeli homurtusunu işitirler.
Adem Uğur = Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.
Ahmed Hulusi = Onun içine atıldıklarında, o kaynayarak fışkırırken, onun gümbürtüsünü işitirler!
Ahmet Tekin = Onlar Cehennem’e atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuya, homurtuya kulak verirler.
Ahmet Varol = Oraya atıldıklarında onun kaynarken çıkardığı korkunç sesini duyarlar.
Ali Bulaç = İçine atıldıkları zaman, kaynayıp feveran ederken onun korkunç homurtusunu işitirler.
Ali Fikri Yavuz = İçine atıldıkları zaman, cehennemin korkunç sesini işitirler ki, (kendilerini) kaynatıyordur.
Ali Ünal = Onlar oraya atıldıklarında, Cehennem’in (onları yutmak için) homurtularla nasıl içine doğru nefes alıp, uğulduya uğulduya kaynadığını işitirler.
Bayraktar Bayraklı = Onlar cehenneme atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı sesi duyacaklar.
Bekir Sadak = Oraya atildiklari zaman, onun kaynarken cikardigi ugultuyu isitirler.
Celal Yıldırım = Oraya itilip atılacakları zaman kaynayıp uğuldamanın kötü sesini işitirler.
Cemal Külünkoğlu = (Onlar) oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı korkunç uğultuyu işitirler (ve şok olurlar).
Diyanet İşleri (eski) = Oraya atıldıkları zaman, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.
Diyanet Vakfi = Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.
Edip Yüksel = Oraya atıldıkları zaman, onun kaynayıp tüterken uğultusunu işittiler
Elmalılı Hamdi Yazır = İçine atıldıkları vakıt onun öyle bir hıçkırışını işidirler ki feveran ediyordur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İçine atıldıklarında onun kaynarken çıkan hıçkırışını işitirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.
Gültekin Onan = İçine atıldıkları zaman, kaynayıp feveran ederken onun korkunç homurtusunu işitirler.
Harun Yıldırım = İçine atıldıkları zaman, kaynarken korkunç homurtusunu işitirler.
Hasan Basri Çantay = Onun içine atıldıkları zaman onun kaynar haldeki bed sesini işitdiler (işidirler).
Hayrat Neşriyat = Oraya atıldıkları zaman, onun şiddetli homurdanmasını işitirler; çünki o kaynıyordur!
İbni Kesir = Oraya atıldıklarında; onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.
Kadri Çelik = İçine atılıp bırakıldıkları zaman, o kaynayıp feveran ederken onun korkunç homurtusunu işitirler.
Muhammed Esed = Onlar, (cehennem)e atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı sesi duyacaklar,
Mustafa İslamoğlu = Onlar oraya atıldıklarında, onun kaynayış homurtusunu işitecekler;
Ömer Nasuhi Bilmen = Oraya atıldıkları zaman onun için bir hıçkırık işitmiş olurlar ve o, kaynar bir haldedir.
Ömer Öngüt = Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı korkunç uğultusunu işitirler.
Şaban Piriş = Oraya atıldıklarında onun kaynarken çıkardığı korkunç sesini duyarlar.
Sadık Türkmen = İçine atıldıkları zaman, kaynayıp feveran ederken onun korkunç homurtusunu işitirler.
Seyyid Kutub = Oraya atıldıklarında onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.
Suat Yıldırım = Onlar oraya atılınca, cehennemin müthiş homurtusunu, kaynaya kaynaya çıkardığı uğultuyu işitirler.
Süleyman Ateş = Oraya atıldıkları zaman onun öfkeli homurtusunu işitirler, kaynıyor:
Tefhim-ul Kuran = İçine atılıp bırakıldıkları zaman, o kaynayıp feveran ederken onun korkunç homurtusunu işitirler.
Ümit Şimşek = Oraya atıldıklarında Cehennemin gürleyişini işitirler ki, kaynayıp duruyor.
Yaşar Nuri Öztürk = Onun içine atıldıklarında, onun derinden gelen sesini işitirler. Feveran etmektedir o.
İskender Ali Mihr = Oraya (cehenneme) atıldıkları zaman onun kaynayan korkunç sesini (gürlemesini) işittiler.
İlyas Yorulmaz = İnkar edenler cehennemin içine atıldıklarında, kaynayan cehennemim çıkardığı sesi (fokurtuyu) duyacaklar.