وَمَا أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ إِلاَّ رِجَالاً نُّوحِي إِلَيْهِمْ فَاسْأَلُواْ أَهْلَ الذِّكْرِ إِن كُنتُمْ لاَ تَعْلَمُونَ
Ve mâ erselnâ kableke illâ ricâlen nûhî ileyhim fes’elû ehlez zikri in kuntum lâ ta’lemûn(ta’lemûne).
ve mâ ersel-nâ | : ve biz göndermedik |
kable-ke | : senden önce |
illâ | : ancak, den başka, sadece |
ricâlen | : rical, erkekler, |
nûhî | : vahyederiz |
ileyhim | : onlara |
fes’elû (fe es’elû) | : o zaman sorun |
ehle ez zikri | : zikir ehline |
in kuntum | : eğer siz, iseniz |
lâ ta’lemûne | : siz bilmiyorsunuz |
Diyanet İşleri = Senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber gönderdik. Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun.
Abdulbaki Gölpınarlı = Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erleri göndermiştik insanlara, bilmiyorsanız sorun kitap ehlinin bilginlerine.
Abdullah Parlıyan = Ey peygamber! Biz senden önce de peygamber olarak meleklerden değil, ancak kendilerine vahyettiğimiz bir takım erkeklerden elçiler gönderdik. Yani kadınlardan peygamber göndermedik. Bunun için o inkâr edenlere de ki, eğer kendiniz bilmiyorsanız bilenlere sorun.
Adem Uğur = Biz, senden önce de, kendilerine vahiy verdiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız bilenlerden sorunuz.
Ahmed Hulusi = Senden önce, kendilerine erkeklerden başkasını vahiy ile irsâl etmedik. . . Eğer bilmiyorsanız, geçmiş hakkında bilgi sahibi kişilere sorun.
Ahmet Tekin = Biz senden önce de, ancak kendilerine vahiy ile irtibat kurduğumuz, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, liyâkatli, güvenilir erkekleri peygamber olarak görevlendirdik. Bilmiyorsanız bilenlere, kutsal kitapları bilenlere sorun.
Ahmet Varol = Senden önce de (elçi olarak) kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başkalarını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız zikir ehline [2] sorun.
Ali Bulaç = Biz senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkekler dışında elçi göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, o halde zikir ehline sorun.
Ali Fikri Yavuz = Biz, senden önce de, ancak kendilerine vahy ettiğimiz bir takım (senin gibi) erkek peygamberler gönderdik. Haydin, kitab ehli olanların alimlerine sorun, eğer bilmiyorsanız.
Ali Ünal = (Rasûlüm,) Biz senden önce de peygam ber olarak ancak kendilerine vahiyde bulunduğumuz erkekler gönderdik. (Ey müşrikler ve daha başkaları,) eğer bu konuda bilginiz yoksa, (Ehli Kitap âlimleri başta olmak üzere) ilim ehline, (bilhassa vahye dayalı bilgiye sahip olanlara) sorun.
Bayraktar Bayraklı = Biz, senden önce, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız Kur'ân'ı bilenlere sorunuz!
Bekir Sadak = Senden once de, kendilerine vahyettigimiz adamlar gonderdik. Bilmiyorsaniz kitablilara sorun.
Celal Yıldırım = Senden önce ancak Kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber olarak gönderdik. (Kadınlardan peygamber göndermedik). Eğer bilmiyorsanız ilim ehlinden sorun.
Cemal Külünkoğlu = Biz senden önce de kendilerine vahyettiğimiz bir takım erkekleri peygamber olarak gönderdik. Eğer bilmiyorsanız bilenlere sorun!
Diyanet İşleri (eski) = Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz adamlar gönderdik. Bilmiyorsanız kitablılara sorun.
Diyanet Vakfi = Biz, senden önce de, kendilerine vahiy verdiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız bilenlerden sorunuz.
Edip Yüksel = Senden önce, insanların dışında elçi göndermedik; onlara vahyediyorduk. Bilmiyorsanız uzmanlara sorunuz
Elmalılı Hamdi Yazır = Senden evvel de başka değil ancak kendilerine vahiy gönderdiğimiz bir takım ricâl gönderdik, haydin zikr ehline sorun bilmiyorsanız
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Senden önce de Biz, sadece kendilerine vahiy gönderdiğimiz birtakım erkekler gönderdik; bilmiyorsanız, haydi bilgisi olanlara sorun!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Ey Muhammed!) Biz, senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkek(peygamber)ler gönderdik. Bilmiyorsanız kitap ehli olanlara sorun.
Gültekin Onan = Biz senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkekler dışında elçi göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, o halde zikir ehline sorun.
Harun Yıldırım = Biz, senden önce de, kendilerine vahiy verdiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız bilenlerden sorunuz.
Hasan Basri Çantay = Biz senden evvel de kendilerine vahy etdiğimiz erkeklerden başkasını (peygamber olarak) göndermedik. Eğer bilmiyorsanız ehl-i zikre sorun.
Hayrat Neşriyat = Senden önce de kendilerine vahyetmekte olduğumuz birtakım erkeklerden başkasını(peygamber olarak) göndermedik; eğer bilmiyorsanız ehl-i zikre (âlimlere) sorun!
İbni Kesir = Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız; zikir ehline sorun.
Kadri Çelik = Biz senden önce de kendilerine vahyettiğimiz kimseler dışında (melekleri) peygamber göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, o halde zikir ehline sorun.
Muhammed Esed = Biz senden önce de (ey Muhammed,) kendilerine vahiy indirilen (ölümlü) adamlardan başkasını (elçi olarak) göndermedik; bunun içindir ki, (o inkarcılara de ki:) "Eğer kendiniz bilmiyorsanız, önceki kitapları okuyup izleyen kimselere sorun".
Mustafa İslamoğlu = Biz senden önce de kendilerine mesajlarımızı ilettiğimiz (ölümlü) insanlardan başka birilerini peygamber olarak göndermedik. Hem eğer (bu konuda bir şey) bilmiyorsanız, (geçmiş) vahiylerin mensuplarına sorun!
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve senden evvel de göndermedik, ancak kendilerine vahyeder olduğumuz birtakım erkekler gönderdik. Eğer siz bilmez kimseler oldunuz ise artık bilgin zâtlardan sorunuz.
Ömer Öngüt = Biz senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız dini müşküllerinizi ehl-i zikirden sual ediniz.
Şaban Piriş = Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başkasını göndermedik. Kitap ehline sorun, eğer bilmiyorsanız ..
Sadık Türkmen = Biz senden önce de, vahyettiğimiz adamlardan başkasını göndermedik. Haydi zikir ehline (Tevrat, Zebur ve İncil’i bilenlere) sorun. Eğer (o kitapları okumayı) bilmiyor iseniz!..
Seyyid Kutub = Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını göndermedik. Bilmiyorsanız şayet zikir ehline sorun.
Suat Yıldırım = Biz senden önce de, ancak kendilerine vahiy gönderdiğimiz birtakım erkekleri peygamber gönderdik. Şayet bilmiyorsanız, bunu bilenlere sorunuz.
Süleyman Ateş = Biz, senden önce yalnız kendilerine vahyedilen erkeklerden başkasını elçi göndermedik. Eğer bilmiyorsanız Zikir ehline (Kitap sâhiplerine) sorun.
Tefhim-ul Kuran = Biz senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkekler dışında peygamber göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, şu halde zikir ehline sorun.
Ümit Şimşek = Senden önce gönderdiklerimiz de kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başka birşey değildi. Bilmiyorsanız ilim ehline sorun.
Yaşar Nuri Öztürk = Senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz erler gönderdik. Hadi, sorun zikir/Kur'an ehline, eğer bilmiyorsanız...
İskender Ali Mihr = Ve senden önce, vahyettiğimiz rical (erkekler)den başkasını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir ehline (daimî zikrin sahiplerine) sorun.
İlyas Yorulmaz = Senden öncede gönderdiğimiz birtakım adamlara da vahy etmiştik. Eğer bilmiyorlarsa, bunları vahiy kültürünü bilenlere (ehli kitaba) sorsunlar.