مَا آمَنَتْ قَبْلَهُم مِّن قَرْيَةٍ أَهْلَكْنَاهَا أَفَهُمْ يُؤْمِنُونَ
Mâ âmenet kablehum min karyetin ehleknâhâ, e fe hum yu’minûn(yu’minûne).
mâ âmenet | : îmân etmedi |
kable-hum | : onlardan önce |
min karyetin | : ülkelerden (biri) |
ehleknâ-hâ | : onu biz helâk ettik |
e fe hum | : o zaman, öyleyse onlar mı |
yu’minûne | : îmân edecekler |
Diyanet İşleri = Onlardan önce helâk ettiğimiz hiçbir memleket halkı iman etmedi de şimdi bunlar mı iman edecekler?
Abdulbaki Gölpınarlı = Onlardan önce helâk ettiğimiz hiçbir şehir halkı inanmamıştı, şimdi bunlar mı inanacaklar?
Abdullah Parlıyan = Geçmişte helak ettiğimiz toplumlardan hiç biri, kendilerine gönderilen peygamberlere inanmamışlardı. Bunlar mı iman edecekler sanki?
Adem Uğur = Bunlardan önce helâk ettiğimiz hiçbir belde iman etmemişti; şimdi bunlar mı iman edecekler?
Ahmed Hulusi = Bunlardan önce helâk ettiğimiz hiçbir şehir halkı da iman etmemişti. . . Onlar mı iman edecekler?
Ahmet Tekin = Onlardan önce yok ettiğimiz, helâk ettiğimiz hiçbir memleket iman etmemişti. Onlar mı iman edecekler?'
Ahmet Varol = Onlardan önce helak ettiğimiz hiçbir kent (halkı) iman etmemişti. Şimdi bunlar mı iman edecekler? [1]
Ali Bulaç = Kendilerinden evvel yıkıma uğrattığımız hiç bir ülke (halkı) iman etmemişti; şimdi bunlar mı iman edecek?
Ali Fikri Yavuz = Mekke, müşriklerinden evvel helâk ettiğimiz hiç bir memleket halkı iman etmedi; şimdi onlar mı iman edecekler?
Ali Ünal = Ama (mucize göstermiş bulunan) o önceki peygamberlerin neticede helâk ettiğimiz kavimlerinden hiç birisi (kendilerine gösterilen mucizeden sonra) iman etmedi ki, (şimdi bunlar iman etsin!)
Bayraktar Bayraklı = Bunlardan önce helâk ettiğimiz toplumların da hiçbiri iman etmemişti, şimdi bunlar mı iman edecekler?
Bekir Sadak = Onlardan once yoketmis oldugumuz kasabalar halki inanmadilar, bunlar mi inanacaklar?
Celal Yıldırım = Onlardan önce yok ettiğimiz hiçbir kasaba halkı imân etmemişti, bunlar mı inanacaklar?
Cemal Külünkoğlu = (Resulüm!) Onlardan önce (yaptıkları yüzünden) helâk ettiğimiz hiçbir memleket halkı iman etmedi de şimdi bunlar mı iman edecek?
Diyanet İşleri (eski) = Onlardan önce yoketmiş olduğumuz kasabalar halkı inanmadılar, bunlar mı inanacaklar?
Diyanet Vakfi = Bunlardan önce helâk ettiğimiz hiçbir belde iman etmemişti; şimdi bunlar mı iman edecekler?
Edip Yüksel = Bunlardan önce yok ettiğimiz toplumlardan hiç biri inanmamıştı. Şimdi bunlar mı inanacak?
Elmalılı Hamdi Yazır = Onlardan evvel ihlâk ettiğimiz hiç bir karye iyman etmedi şimdi onlar mı iyman edecekler?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlardan önce helak ettiğimiz hiçbir belde halkı iman etmedi. Şimdi bunlar mı iman edecekler?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlardan önce yok ettiğimiz hiçbir memleket halkı iman etmedi. Şimdi bunlar mı iman edecekler?
Gültekin Onan = Kendilerinden evvel yıkıma uğrattığımız hiç bir ülke (halkı) inanmamıştı; şimdi bunlar mı inanacak?
Harun Yıldırım = Bunlardan önce helâk ettiğimiz hiçbir belde iman etmemişti; şimdi bunlar mı iman edecekler?
Hasan Basri Çantay = Onlardan evvel helak etdiğimiz hiç bir memleket (halkı helak olub gitdi), îman etmedi de (şimdi) bunlar mı îman edecekler?
Hayrat Neşriyat = Onlardan önce, kendisini helâk ettiğimiz hiçbir şehir (halkı) îmân etmemişti; şimdi onlar mı îmân edecekler?
İbni Kesir = Onlardan önce helak etmiş olduğumuz kasaba halkı iman etmemişti. Şimdi bunlar mı iman edecekler?
Kadri Çelik = Kendilerinden evvel yıkıma uğrattığımız hiç bir ülke (halkı) iman etmemişti; şimdi bunlar mı iman edecek?
Muhammed Esed = Geçmişte helak ettiğimiz toplumlardan hiç biri (kendilerine gönderilen peygamberlere) inanmamışlardı; şimdi, bunlar mı inanacak?
Mustafa İslamoğlu = Onlardan önce kendilerini (inkarda ısrarlarından dolayı) helak ettiğimiz nice kentler iman etmemişlerdi, şimdi bunlar mı iman edecekler?
Ömer Nasuhi Bilmen = Bunlardan evvel helâk ettiğimiz hiçbir belde (ahalisi) imân etmemişti, şimdi bunlar mı imân edecekler?
Ömer Öngüt = Bunlardan önce yoketmiş olduğumuz hiçbir memleket halkı iman etmemişti, şimdi bunlar mı iman edecekler?
Şaban Piriş = Onlardan önce, helâk ettiğimiz şehir halkı da iman etmemişti. Bunlar mı edecek?!
Sadık Türkmen = Bunlardan önce (mucizeyi görüp iman etmeyen ve) helâk ettiğimiz hiçbir kent halkı inanmamıştı. Şimdi (mucizeden dolayı) bunlar inanacaklar mı?
Seyyid Kutub = Oysa onlardan önceki helâk ettiğimiz kentlerin hiçbiri inanmamıştı. Şimdi onlar mı inanacaklar?
Suat Yıldırım = Kendilerinden önce imha ettiğimiz hiç bir şehir halkı iman etmedi, şimdi bunlar mı iman edecekler?
Süleyman Ateş = Bunlardan önce helâk ettiğimiz hiçbir kent (halkı) inanmamıştı, şimdi bunlar mı inanacaklar?
Tefhim-ul Kuran = Kendilerinden evvel yıkıma uğrattığımız hiç bir ülke (halkı) iman etmemişti; şimdi bunlar mı iman edecek?
Ümit Şimşek = Onlardan önce helâk ettiğimiz beldelerden de hiçbiri inanmamıştı. Şimdi bunlar mı inanacak?
Yaşar Nuri Öztürk = Onlardan önce yere batırdığımız hiçbir yurt ve uygarlık iman etmemiştir. Onlar mı iman edecekler!...
İskender Ali Mihr = Onlardan önce helâk ettiğimiz ülkelerden (hiç)biri îmân etmediler. Öyleyse onlar mı îmân edecekler?
İlyas Yorulmaz = Onlardan önce helak ettiğimiz bir kasaba halkı da, gönderdiğimiz mucizelere inanmamıştı. Peki, şimdi onlar (göndereceğimiz mucizelere) inanacaklar mı?