أَأَنتُمْ أَنزَلْتُمُوهُ مِنَ الْمُزْنِ أَمْ نَحْنُ الْمُنزِلُونَ
E entum enzeltumûhu minel muzni em nahnul munzilûn(munzilûne).
e entum | : siz mi |
enzeltumû-hu | : onu siz indirdiniz |
min el muzni | : bulutlardan |
em | : yoksa |
nahnu | : biz |
el munzilûne | : indirenler |
Diyanet İşleri = Siz mi onu buluttan indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?
Abdulbaki Gölpınarlı = Siz mi yağdırıyorsunuz onu buluttan, yoksa biz mi yağdırmadayız?
Abdullah Parlıyan = Siz mi indiriyorsunuz onu buluttan, yoksa biz mi indirmekteyiz.
Adem Uğur = Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?
Ahmed Hulusi = Onu beyaz bulutlardan siz mi inzâl ettiniz yoksa inzâl ediciler biz miyiz?
Ahmet Tekin = O suyu yağmur yüklü bulut kümelerinden indirip depolayan siz misiniz, yoksa biz mi indirip depoluyoruz?
Ahmet Varol = Onu buluttan siz mi indirdiniz yoksa indiren biz miyiz?
Ali Bulaç = Onu sizler mi buluttan indiriyorsunuz, yoksa indiren Biz miyiz?
Ali Fikri Yavuz = Onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa biz miyiz indiren?
Ali Ünal = Onu buluttan siz mi indiriyorsunuz, yoksa indiren Biz miyiz?
Bayraktar Bayraklı = (68-70) İçtiğiniz suyu hiç düşündünüz mü? Siz mi onu buluttan indiriyorsunuz yoksa biz mi? Dileseydik onu acı yapardık. Hiç şükretmez misiniz?
Bekir Sadak = (68-69) Soyleyin; ictiginiz suyu buluttan indirenler sizler misiniz yoksa onu Biz mi indiririz?
Celal Yıldırım = Onu siz mi buluttan indirdiniz, yoksa biz mi indirenleriz ?
Cemal Külünkoğlu = (68-69) Ya içtiğiniz suya ne dersiniz? Siz mi yağdırıyorsunuz onu buluttan, yoksa yağdıran biz miyiz?
Diyanet İşleri (eski) = (68-69) Söyleyin; içtiğiniz suyu buluttan indirenler sizler misiniz yoksa onu Biz mi indiririz?
Diyanet Vakfi = Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?
Edip Yüksel = Onu bulutlardan siz mi indiriyorsunuz, yoksa biz mi?
Elmalılı Hamdi Yazır = Siz mi indiriyorsunuz onu buluttan yoksa biz miyiz indiren?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Buluttan onu siz mi indiriyordunuz. yoksa Biz miyiz indiren?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?
Gültekin Onan = Onu sizler mi buluttan indiriyorsunuz, yoksa indiren biz miyiz?
Harun Yıldırım = Onu, siz mi buluttan indiriyorsunuz, yoksa indiren biz miyiz?
Hasan Basri Çantay = Onu bulutdan siz mi indirdiniz, yoksa indiriciler biz miyiz?
Hayrat Neşriyat = Onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa indirenler biz miyiz?
İbni Kesir = Onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa Biz miyiz indirenler?
Kadri Çelik = Onu sizler mi buluttan indiriyorsunuz, yoksa indiren biz miyiz?
Muhammed Esed = Siz mi onu bulutlardan indirdiniz, yoksa Biz miyiz onun yere inmesini sağlayan?
Mustafa İslamoğlu = Siz mi indiriyorsunuz onu bulutlardan, yoksa Biz miyiz indiren?
Ömer Nasuhi Bilmen = (69-71) Onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa indiriciler Bizler miyiz? Eğer dilese idik onu acı bir su yapardık. Artık şükretmeli değil misiniz? Sonra gördünüz mü o ateşi ki, çakıverirsiniz?
Ömer Öngüt = Onu buluttan indiren siz misiniz, yoksa indirenler biz miyiz?
Şaban Piriş = Onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?
Sadık Türkmen = Onu buluttan siz mi indirdiniz? Yoksa indirenler Biz miyiz?
Seyyid Kutub = Onu siz mi buluttan yere indiriyorsunuz, yoksa onu indiren biz miyiz?
Suat Yıldırım = Onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa Biz mi?
Süleyman Ateş = Siz mi onu buluttan indirdiniz, yoksa indirenler biz miyiz?
Tefhim-ul Kuran = Onu sizler mi buluttan indiriyorsunuz, yoksa indiren biz miyiz?
Ümit Şimşek = Onu buluttan siz mi indiriyorsunuz, yoksa Biz miyiz indiren?
Yaşar Nuri Öztürk = Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indirenler bizler miyiz?
İskender Ali Mihr = Onu (suyu) bulutlardan siz mi indirdiniz, yoksa indiren Biz miyiz?
İlyas Yorulmaz = O suyu bulutlardan siz mi indiriyorsunuz, yoksa biz mi indiricileriz?