مَا كَانَ لِي مِنْ عِلْمٍ بِالْمَلَإِ الْأَعْلَى إِذْ يَخْتَصِمُونَ
Mâ kâne liye min ilmin bil meleil a’lâ iz yahtesımûn(yahtesimûne).
mâ kâne | : yoktu, olmadı |
liye | : benim |
min ilmin | : ilimden, bilgiden |
bi el meleil a’lâ | : meleil A’lâ ile (Allah’a en yakın melekler topluluğu) |
iz yahtesımûne | : hasım oluyorlarken, tartışıyorlarken |
Diyanet İşleri = “Aralarında tartıştıkları sırada, yüce topluluğa (ileri gelen melekler topluluğuna) dair benim hiçbir bilgim yoktu.”
Abdulbaki Gölpınarlı = En yüce melekler topluluğu, münâkaşa ederlerken benim hiçbir bilgim yoktu.
Abdullah Parlıyan = De ki ey Muhammed! İnsanın yaratılışına karşı çıktıklarında, yüce melekler meclisinde neler olup bittiği hakkında gerçek bilgi sahibi değilim.
Adem Uğur = Onlar orada tartışırken benim mele-i a'lâ hakkında hiçbir bilgim yoktu.
Ahmed Hulusi = "Mele-i Âlâ'daki tartışma hakkında ilme sahip değilim. "
Ahmet Tekin = 'Onlar orada tartışırlarken benim yüce meclis, Allah’ın melekleri topladığı meclis hakkında hiçbir bilgim yoktu.'
Ahmet Varol = Yüce topluluk (mele-i a'la) aralarında tartışırlarken benim (haklarında) bir bilgim yoktu.
Ali Bulaç = "Mele-i Ala (yüce topluluk) tartışıp dururken, benim hiçbir bilgim yoktur."
Ali Fikri Yavuz = Benim melekler topluluğuna ait ne ilmim olurdu, onlar (Adem’in yaratılması hakkında) münakaşa ederlerken?
Ali Ünal = (Bana Kur’ân’la bildirilmemiş olsaydı,) o En Yüce Meclis tartışırken benim bir bilgim olamazdı.
Bayraktar Bayraklı = “Melekler topluluğunun aralarında neyi tartıştıkları hakkında benim hiçbir bilgim yoktur.”
Bekir Sadak = «nlar tartisirlarken Melei Ala'daki bu olanlar hakkinda bir bilgim yoktu.»
Celal Yıldırım = Onlar çekişip dururken Mele-i A'lâ (=Yüce Âlem)'da olup bitenler hakkında bir bilgim yoktur.
Cemal Külünkoğlu = (Ey Muhammed! De ki:) “Aralarında (İnsanın yaratılışı konusunda) tartıştıkları sırada, yüce konseye (ileri gelen melekler topluluğuna) dair benim hiçbir bilgim yoktu.”
Diyanet İşleri (eski) = 'Onlar tartışırlarken Melei Ala'daki bu olanlar hakkında bir bilgim yoktu.'
Diyanet Vakfi = Onlar orada tartışırken benim mele-i a'lâ hakkında hiçbir bilgim yoktu.
Edip Yüksel = 'Onlar tartışırlarken Yüce Toplum'da neler olup bittiği hakkında bir bilgim yoktu.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Benim mele-i a'lâya ne ılmim olurdu onlar münakaşa ederlerken?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Benim bir bilgim olmazdı, (insanın yaratılışı hakkında) melekler yüce mecliste tartışırlarken.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Münakaşa ederlerken, benim melekler yüksek topluluğuna ait ne bilgim olabilirdi?»
Gültekin Onan = "Mele-i Ala (yüce topluluk) tartışıp dururken benim hiç bir bilgim yoktur."
Harun Yıldırım = Onlar orada tartışırken benim melei a'lâ hakkında hiçbir bilgim yoktu.
Hasan Basri Çantay = «Mele'-i a'lâya, onlar aralarında münazara (ve münâkaşa) ederlerken, benim hiçbir bilgim yokdu».
Hayrat Neşriyat = '(Onlar Âdem hakkında) tartışırlarken benim o mele-i a'lâ (melekler topluluğu)hakkında hiçbir bilgim yoktu.'
İbni Kesir = Mele-i A'la'da olan tartışmalar hakkında benim bir bilgim yoktur.
Kadri Çelik = “Yüce topluluk (melekler insanın yaratılışı hakkında) tartışıp dururken, benim hiç bir bilgim yoktu.”
Muhammed Esed = (De ki ey Muhammed:) "(İnsanın yaratılışına) karşı çıktıklarında yüce topluluk(ta neler olup bittiği) hakkında bilgi sahibi değildim;
Mustafa İslamoğlu = (De ki): "(İnsanın yaratılışını) tartıştıkları zaman, o yüce toplulukta (olup bitenler) hakkında bir bilgiye sahip değilim;
Ömer Nasuhi Bilmen = «Benim için Mele-i Âlâ'ya mübahasede bulunur oldukları zamana (ait) bir bilgi yoktu.»
Ömer Öngüt = "Mele-i â'lâ'da kendi aralarındaki tartışmalarına dair benim hiçbir bilgim yoktu. "
Şaban Piriş = Benim yüce alem (mele-i âla) hakkında hiç bir bilgim yoktur.
Sadık Türkmen = (Ey Muhammed, de ki): Benim hiçbir bilgim yoktu, yüce topluluk tartışırlarken.
Seyyid Kutub = Mele-i A'la'da kendi aralarındaki tartışmaları hakkında benim hiçbir bilgim yoktu.
Suat Yıldırım = Mele-i Âla sakinleri tartışırlarken kendi aralarında neler konuştuklarına dair bilgim yoktur.
Süleyman Ateş = "Yüce topluluk tartışırlarken (aralarında) neler geçtiği hakkında bir bilgim yoktu."
Tefhim-ul Kuran = «Mele-i A'lâ (yüce topluluk) tartışıp dururken, benim hiç bir bilgim yoktur.»
Ümit Şimşek = Yüce âlemlerin meclislerinde tartışılırken nelerin konuşulduğu hakkında benim bir bilgim yoktur.
Yaşar Nuri Öztürk = "Onlar tartışırlarken, o yüce konsey hakkında benim hiçbir bilgim yoktu."
İskender Ali Mihr = Meleil Al’â’da onlar tartışırlarken benim bir bilgim yoktu.
İlyas Yorulmaz = O erişilmez kayıtlarda yazılı olan, aralarındaki tartışmalarla ilgili benim bilgim yoktu.