أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّا جَعَلْنَا حَرَمًا آمِنًا وَيُتَخَطَّفُ النَّاسُ مِنْ حَوْلِهِمْ أَفَبِالْبَاطِلِ يُؤْمِنُونَ وَبِنِعْمَةِ اللَّهِ يَكْفُرُونَ
E ve lem yerav ennâ cealnâ haramen âminen ve yutehattafun nâsu min havlihim, e fe bil bâtılı yu’minûne ve bi ni’metillâhi yekfurûn(yekfurûne).
e | : mi |
ve lem yerev | : ve görmediler |
ennâ | : nasıl |
cealnâ | : biz kıldık, biz yaptık |
haramen | : haram, hürmet edilip yasaklanan |
âminen | : emin olan, güvenilir olan |
ve yutehattafu | : ve zorla kapılıp götürülen, esir alınan |
en nâsu | : insanlar |
min | : dan |
havli-him | : onların etraflarında |
e | : mi |
fe | : hâlâ |
bi el bâtılı | : bâtıla |
yu’minûne | : inanıyorlar |
ve bi ni’metillâhi (ni’meti allâhi) | : ve Allah’ın ni’metini |
yekfurûne | : inkâr ediyorlar, nankörlük ediyorlar |
Diyanet İşleri = Çevrelerindeki insanlar kapılıp götürülürken, bizim, onların yurtlarını saygın ve güvenlikli bir yer kıldığımızı görmediler mi? Onlar hâlâ batıla inanıyorlar da Allah’ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
Abdulbaki Gölpınarlı = Görmezler mi ki etraflarındaki insanlar, birbirlerini öldürüp dururken biz Harem'i, emîn ettik; hâlâ mı bâtıla inanırlar da Allah'ın nîmetine nankörlük ederler?
Abdullah Parlıyan = Görmediler mi, çevrelerindeki insanlar kapılıp, öldürülüp, malları yağma edilirken, biz yaşadıkları Mekke'yi, emniyet içinde yüzdürüyoruz? Hâlâ geçersiz ve anlamsız şeylere inanmaya devam edip, Allah'ın nimetini inkâr mı edecekler?
Adem Uğur = Çevrelerinde insanlar kapılıp götürülürken, bizim (Mekke'yi) güven içinde kudsî bir yer yaptığımızı görmediler mi? Hâla bâtıla inanıp Allah'ın nimetine nankörlük mü ediyorlar?
Ahmed Hulusi = Görmediler mi ki, onların çevresinden insanlar çekilip alınırlarken güvenli bir Harem kıldık. . . Bâtıla (kendilerinin bedenden ibaret olup, vefat ederek yok olacaklarına) iman edip, Allâh nimetini (nefslerindeki El Esmâ kuvvelerini) inkâr ederek nankörlük yapmıyorlar mı?
Ahmet Tekin = Çevrelerinde insanlar, saldırıya uğrarken, kaçırılırken, kapıp götürülürken bizim Mekke’yi kutsal, güvenli bir yer haline getirdiğimizi görmüyorlar mı? Hâlâ bâtıla inanıp Allah’ın nimetlerine ilâhî düzene, şeriatın getirdiklerine karşı çıkarak nankörlük mü ediyorlar?
Ahmet Varol = Görmediler mi ki çevrelerinde insanlar kapılıp alınırken (kendi beldelerini) güvenli, dokunulmaz bir bölge kıldık. Hala batıla inanıp da Allah'ın nimetini inkar mı ediyorlar?
Ali Bulaç = Görmediler mi ki, çevrelerinde insanlar kapılıp yağma edilirken, biz Harem (Mekke'y)i güvenilir (ve dokunulmaz) kıldık? Yine de onlar, batıla inanıp Allah'ın nimetlerine nankörlük mü ediyorlar?
Ali Fikri Yavuz = Mekke halkı görmediler mi ki, biz (şehirlerini her türlü yağma, tecavüz, esaret ve adam öldürme hâdiselerinden) emniyet içinde bir koru yaptık, halbuki çevresinde insanlar çarpılıb yağma ediliyor. Artık bâtıla inanıb da Allah’ın nimetini inkâr mı edecekler?
Ali Ünal = Hiç görmüyor ve düşünmüyorlar mı ki, çevrelerindeki insanlar katliam ve yağmadan kurtulamaz, yerlerinden yurtlarından edilir dururken, Biz onları emin ve dokunulmaz bir yere yerleştirdik. Böyle iken halâ bâtıla inanıp, nankörlükle Allah’ın (Kur’ân ve İslâm) nimetini inkâra devam mı edecekler?
Bayraktar Bayraklı = Onlar, ülkelerini kutsal ve güvenli bir yer haline getirdiğimizi görmezler mi? Oysa onların çevresindeki insanlar sürekli saldırılara uğramaktadırlar. Onlar, bâtıla inanıp Allah'ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
Bekir Sadak = Cevrelerinde insanlar kapilip goturulurken Bizim Mekke'yi guven icinde ve kutsal bir yer kildigimizi gormediler mi? Batila inanip Allah'in nimetini inkar mi ediyorlar?
Celal Yıldırım = Görmediler mi ki, çevrelerindeki ve civarlarındaki insanlar kapılıp (malları) yağma edilirken, biz (Mekke'yi) güven verici bir Harem yaptık. Onlar hâlâ batıla inanıyor, Allah'ın nîmetini inkâr mı ediyorlar ?!
Cemal Külünkoğlu = Görmüyorlar mı ki, çevrelerindeki insanlar kapılıp götürürlerken, can güvenlikleri yokken, biz onların yurtlarını (Mekke'yi, her türlü yağma, tecavüz, esaret ve adam öldürme gibi hâdiselerinden) güvenilir kıldık! Yine de onlar, batıla inanıp Allah'ın nimetlerine nankörlük mü ediyorlar?
Diyanet İşleri (eski) = Çevrelerinde insanlar kapılıp götürülürken Bizim Mekke'yi güven içinde ve kutsal bir yer kıldığımızı görmediler mi? Batıla inanıp Allah'ın nimetini inkar mı ediyorlar?
Diyanet Vakfi = Çevrelerinde insanlar kapılıp götürülürken, bizim (Mekke'yi) güven içinde kudsî bir yer yaptığımızı görmediler mi? Hâla bâtıla inanıp Allah'ın nimetine nankörlük mü ediyorlar?
Edip Yüksel = Çevrelerindeki insanlar kapılıp götürülürken, kutsal bölgeyi güvenli kıldık. Batıla inanıp ALLAH'ın nimetini mi reddediyorlar?
Elmalılı Hamdi Yazır = Ya görmedilerde mi biz bir Harem yapmışız, emniyyet içinde, halbuki etraflarında nas çarpılıp kapılıyor, artık bâtıla inanıyorlar da Allahın nı'metine küfran mı ediyorlar?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bizim (Mekke'yi) güven içinde kudsi bir yer yaptığımızı görmediler mi? Oysa çevresindeki insanlar çarpılıp kapılıyor, artık batıla inanıyorlar da Allah'ın nimetine nankörlük mü ediyorlar?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Çevrelerinde insanlar kapılıp götürülürken (öldürülürken, ya da esir edilirken), bizim (Mekke'yi) güven içinde kudsî bir yer yaptığımızı görmediler mi? Hâlâ batıla inanıp Allah'ın nimetine nankörlük mü ediyorlar?
Gültekin Onan = Görmediler mi ki, çevrelerinde insanlar kapılıp yağma edilirken, biz Harem'i (Mekke) güvenilir (aminen) kıldık? Yine de onlar, batıla inanıp Tanrı'nın nimetlerine küfür mü ediyorlar?
Harun Yıldırım = Çevrelerinde insanlar kapılıp götürülürken, bizim (Mekke'yi) güven içinde kudsî bir yer yaptığımızı görmediler mi? Hâla bâtıla inanıp Allah'ın nimetine nankörlük mü ediyorlar?
Hasan Basri Çantay = Çevrelerinde insanların zorla (yakalanıb) kapılmakda olmasına rağmen (Mekkeyi) korkusuz (ve emîn bir yer) yapdığımızı onlar görmediler mi? Haalâ baatıla inanıyorlar da Allahın ni'metine nankörlük mü ediyorlar?
Hayrat Neşriyat = Etraflarından insanlar kapılıp götürülürken (kimisi öldürülüp, kimisi esîr edilirken)şübhesiz bizim (Mekke’yi) emniyet içinde, dokunulmaz bir yer yaptığımızı görmediler mi? Hâlâ bâtıla inanıp, Allah’ın ni'metini inkâr mı ediyorlar?
İbni Kesir = Çevrelerinde insanların zorla kapılıp götürülmesine rağmen orayı emin bir harem yaptığımızı onlar görmediler mi? Yoksa batıla inanıp da Allah'ın nimetine küfür mü ediyorlar?
Kadri Çelik = Çevrelerinde insanlar kapılıp kaçırılırken, bizim dokunulmaz ve güvenilir bir yer kıldığımızı görmüyorlar mı ki? Yine de onlar, batıla inanıp Allah'ın nimetlerine nankörlük mü ediyorlar?
Muhammed Esed = Görmezler mi ki çevrelerindeki insanlar (korku ve ümitsizlik içinde) paniğe kapılmışken (Bize inananlar için) güvenli bir sığınak oluşturmuşuz? Yoksa hala geçersiz ve anlamsız şeylere inan(maya devam ed)ip Allah'ın nimetini inkar mı edecekler?
Mustafa İslamoğlu = Peki, görmezler mi ki kendilerinin etrafındaki insanlar her tür saldırıya açık olmanın tedirginliğini yaşarken, Biz onlara güvenli bir dokunulmazlık sağladık: hala mı batıl inançlara saplanıp Allah'ın nimetlerine nankörlük edecekler?
Ömer Nasuhi Bilmen = Ya görmediler mi ki, Biz emniyete nâil bir harem yapmışızdır, halbuki, nâs onların çevresinden zorla kapılmaktadır. Artık bâtıla mı imân ediyorlar ve Allah'ın nîmetine mi nankörlükte bulunuyorlar?
Ömer Öngüt = Çevrelerinde insanlar kapılıp götürülürken, bizim Mekke'yi güven verici bir harem yaptığımızı görmediler mi? Onlar hâlâ bâtıla inanıp Allah'ın nimetine nankörlük mü ediyorlar?
Şaban Piriş = Görmüyorlar mı ki, etraflarındaki insanlar, birbirini boğazlarken, biz Harem’e emniyet verdik. Hala, batıla inanıp, Allah’ın nimetlerine nankörlük mü edecekler?
Sadık Türkmen = Görmezler mi ki (Bize inananların gönüllerinde/yüreklerinde), güvenli bir sığınak/iç huzuru/mutmainlik hali oluşturmuşuz! Oysa çevrelerindeki (inançsız) insanlar; (korku ve ümitsizlik içinde) paniğe kapılmışken!.. (Kâfirler ise) hâlâ gerçek olmayan şeylere inanıp, Allah’ın nimetini (Kur’an’ı) inkâr mı edecekler?
Seyyid Kutub = Çevrelerindeki beldelerde oturan insanlar kaçırılırken, can güvenliğinden yoksun bir hayat yaşarken onların kentini dokunulmaz ve güvenli bir belde yaptığımızı görmüyorlar mı? Buna rağmen hâlâ asılsız ilahlara inanıp Allah'ın nimetlerini inkâr mı ediyorlar?
Suat Yıldırım = Görmüyorlar mı ki etraflarında bulunan insanlara saldırılırken, can güvenlikleri yokken, Biz Mekke’yi güvenli, emin bir belde yaptık. Hâlâ mı batıla inanıp Allah’ın nimetlerini inkâr edecekler?
Süleyman Ateş = Görmediler mi çevrelerinde insanlar kaçırılırken biz (kendi şehirleri Mekke'yi), güvenli, dokunulmaz bir bölge yaptık? Hâlâ bâtıla inanıp Allâh'ın ni'metine nankörlük mü ediyorlar?
Tefhim-ul Kuran = Görmediler mi ki, çevrelerinde insanlar kapılıp yağma edilirken, biz Harem (Mekke'y)i güvenilir (ve dokunulmaz) kıldık. Yine de onlar, batıla inanıp Allah'ın nimetlerine nankörlük mü ediyorlar?
Ümit Şimşek = Çevrelerindeki insanlar birbirini kapıp götürürken Mekke'yi hürmetli ve güvenli bir belde yaptığımızı onlar görmedi mi? Yoksa onlar Allah'ın nimetlerine nankörlük edip de bâtıla mı inanıyorlar?
Yaşar Nuri Öztürk = Görmediler mi ki, çevrelerinde insanlar çarpılıp götürülürken Harem'i güven içinde tuttuk. Hâlâ bâtıla inanıp Allah'ın nimetine nankörlük mü ediyorlar?
İskender Ali Mihr = Onun etrafındaki insanlar (zorla) kapılıp götürülürken (esir alınıp) malları alınırken, onu (Mekke’yi) haram (hürmet edilen, kargaşadan yasaklanan) ve emin bir yer kıldığımızı görmediler mi? Hâlâ batıla mı inanıyorlar ve Allah’ın ni’metini inkâr mı ediyor?
İlyas Yorulmaz = Onlar, çevresinden insanlar kapıp götürülürken, o yaşadıkları yeri güvenli bir yer haline getirdiğimizi görmüyorlar mı? Artık boş ve anlamsız şeylere mi inanıp, Allah’ın nimetlerini inkar ediyorlar?